Trans Bulanık (30-31 Ocak 2010)

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan tommycan Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 21
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 6,271

tommycan

Kamp III
Mesajlar
694
Tepkime Puanı
2
Yer
İSTANBUL
Merhaba arkadaşlar...
Aşağıda, ben ve iki arkadaşımla Abant (Bolu) gölü yakınındaki Bulanık yaylasına yaptığımız yürüyüşün resim, bilgi ve gözlemlerini paylaşmaya çalışacağım.

29 Ocak Cuma günü akşamından tüm hazırlıklar tamamlandı, çantalar toplandı. Gece yarısından sonra hareket etmek üzere sözleşildi.
Gece yarısıını geçtikten sonra önceden belirlediğimiz gibi (amiyane tabirle) teker dönderdik. Yaklaşık 300 km. lik yolu ortalama 80 km. sürat ile 3.5 saat civarında katetmeyi planlamıştık.
TEM otoyolunda, Dilovasını geçtikten hemen sonra Hereke tünellerine girmeden hemen önce, bir taraftan orta şeritten (bu tür geziler için TOMMY SABİTİ =80 KM. ) ilerlerken, diğer taraftan yol arkadaşlarımla geyiği harlıyorduk. Bir anda sağımdan yani en sağ şeritten benden biraz daha hızlı bir araç çıkageldi... Araç bir anda şerit dışındaki beton bankete düştü ve altından kıvılcımlar çıkmaya başladı.... Ben "EYVAH ADAM UYUDU" diye bağırdım.... Fakat yapacak bir şey yok.. Benim bu feryadımla diğer arkadaşlarım da dikkatini bu araca verdi.... Araç banket bitiminde yerden adeta rampa şeklinde yükselen galvaniz bariyere çarptı... Ve buradan havalanarak yandaki toprak tepeciğe çarptı. Akabinde kendi etrafından 2-3 takla attı . Araç stabil hale geldkten sonra toprak tepe olmasından dolayı, iki defa da bariyere doğru yuvarlandı ve burun üstü bariyere sıkıştı. Bu an bir aksiyon filmi gibi birkaç saniye sürdü sanırım..... Araçtan yola fırlayan parçalardan kaçarak kaza mahallinin yaklaşık 30-40 mt. ilerisinde emniyet şeridinde durduk ikaz lambalarımızı yaktık... Ben hemen 155'i aradım ve tam kaza yerini tarif etmeye çalıştım... Bu arada iki yol arkadaşım da kaza mahalline gitti... Bu arada birkaç TIR ve küçük araç da kaza mahallinin yanında durdu.... Bir süre arkadaşlarımın gelmesini bekledim.. Ben kaza mahalline gitmedim, zira bu tür olayları artık bünyem kaldırmıyor... Bir süre sonra kazaya yardımı giden yol arkadaşlarım söve saya geri geldiler.. Meğer bu kazazedeler zil-zurna sarhoşlarmış.... Ve yardıma gelenleri de " sze ne kardeşim........ittin gidin başımızdan " diye küfür ederek kovmaya kalkmışlar. Arkadaşlarım bu gerizekalılar sarhoş kafa ile yayan olarak yola fırlamasın diye yardım gelinceye kadar kaza mahallinde oyalanmışlar. O kadar sarhoşlar ki, araç haşat olmasına rağmen, biri diğerine "abi araba çalışıyor biz buradan rahat çıkarız yaaaa, " falan diyormuş.... İKİ SARHOŞ'TA DA 4-5 TAKLAYA RAĞMEN EN UFAK BİR SIYRIK YOK BU ARADA....
Neyse gezimiz tatsız başladı ama tatlı ve maceralı devam etti.......
Resimde Kaynaşlı TEM çıkışında 24 saat açık olan br fırından ekmek ikmali yapıyoruz.....
[attachment=1]

DSC02935.jpg
 

Etiketler
Ynt: Trans Bulanık (30-31 Ocak 2010)

Sabahın ilk ışıkları ile birlikte Abantta olmayı planladığımızdan acele etmeye gerek yok.... Sakin bir seyirle Bolu Dağı'nı E5'ten çıkıyoruz.. Abant sapağından sapıyoruz. Yolun durumu şu ana kadar çok iyi .. Gerçi yol kenarlarında yaklaşık 50 cm kar olduğu anlaşılıyor ama yolda bunun en ufak bir izi yok. Sapaktan itibaren göle doğru tatlı bir meyil ve hafif virajlarla yükseliyoruz.... Dediğim gibi yolda kar yok ama yol ıslak görünüyor... Aracın altında da kar lastikleri var... Bu arada yolun simsiyah cilalı gibi parlamasından gittikçe işkilleniyorum.... Araç altımda dansetmeye başlıyor... Bunu direksiyonun sözümü dinlememesinden anlıyorum.. Direksiyonun sağa veya sola en küçük bir hareketinde aracın arkası ters istikamete doğru kaymaya başlıyor. Araç otomatik vitesli oluğundan debriyaj yardımı da mümkün değil.... Bir süre İsveç Yedigöller rallisi gibi yan bile gidiyoruz.. Bendeki tırsma 10 kaplan gücünde... fakat yol arkadaşlarım gayet rahat bana gülüyor... Yoldaki buz durumunu anlamak için aracı durdurmadan gaza abanıyorum ve tekerlerden gelen VIJJJJJJJJJJJİUVVVV sesi beni kendime getiriyor. Evet yol komple gizli buz=siyah buz ile kaplı...Çözülmesini beklemek saatler alır.. Yola devam kararı alıyoruz..... Abant'a gelmeden son rampada yolun artık karlı olmasından istifade ederek duruyorum. Araçtan indiğimizde hiç bir hareket yapmadan ayakta öylesine durduğumuz halde rampa aşağı kayıyoruz ve tehlikenin boyutllarını bir kez daha anlıyoruz...
EVET SABAHIN İLK IŞIKLARI İLE ABANTTAYIZ.... (Milli park girişinde ayakbastı parası alan bekçi bile yok henüz :smiley:)))) )

DSC02942.jpg
 

Ynt: Trans Bulanık (30-31 Ocak 2010)

Abant göl çevresini gidiş -geliş yol yapacağız diye rezil etmişler.. Resimdeki kar bir hafta önce yağmış ve son iki gündür yağmur yağıyormuş.... Gölün çevresini dolanan yol çamur kar karışımı bulamaç kıvamında...... Yolda kimsenin olmamasından istifade Turban otelin olduğu taraftan (girilmez tabelası var ama sağdaki yolu izleyerek lüzümsuz bir şekilde gölün etrafını dolaşmak istemiyoruz) göl kıyısından ilerliyoruz.... Yolun solundaki ilk sapak SAMAT köyüne gidiyor.. Bu yola sapıyoruz... Hafif bir rampa var . Kar lastikleri ile yolu şöyle bir yokluyorum.... Kar yüksekliği yaklaşık 20 cm. Karın üzeri gece donmuş ve bir kabuk şeklinde.. Orta katman yumuşak kar... Dibi ise sulu bulamaç....Her zorlamamda birkaç metre gidiyoruz ve tekerler sulu kara gömülüp patinaja düşüyor.. Zorlamanın gereği yok... Öte yandan zincire de gerek yok....Tuhaf bir durum...Aracı yolun hemen başında Kır gazinosunun bahçe girişindeki ağacın altına çekiyoruz. Yolun en geniş olduğu yer orası...
Çantaları sırtlanıp yürümeye başlıyoruz.. Hedef Bulanık Yaylası....
 

Ynt: Trans Bulanık (30-31 Ocak 2010)

Köyün çıkışında yaylaya doğru giden elektrik hattı canımızı sıkıyor.. Bu yaylaya da medeniyet gitmiş anlaşılan :smiley:))))

DSC02940.jpg
 




Ynt: Trans Bulanık (30-31 Ocak 2010)

Resmin tam ortasında balta sapı gidi duran şey tabi ki balta ve sapı...... Isınmak için odun, odun için balta lazım......:smiley:)))))

DSC02937.jpg
 

Ynt: Trans Bulanık (30-31 Ocak 2010)

Hedik ve batonların yardımı ile 40-50 cm karda asfaltta yürür gibi yürüyorum.... Diğer iki arkadaşım her adımda dize kadar batıyor... (Resim dönüş yolunda çekildi. Hedikli resim bir tek bu var.. Biz gece yaylada konaklarken, Abant'taki otellerden birine ait bir kar motorsiktleti yayla civarında turlamış... Yoldaki izler onun izi.... Haliyle karları da ezmiş bu arada...)

DSC02938.jpg
 

Ynt: Trans Bulanık (30-31 Ocak 2010)

Bulanık yaylasındayız... Arka fonda görülen tepenin arkasında üzerinde verici istasyonunun bulunduğu bir tepe daha var .... İlerliyen saatlerde bu tepeye keşif yürüyüşü yapmayı planlıyoruz , fakat dağılmayan sis bizi bu fikrimizden caydırıyor....

DSC02956.jpg
 

Ynt: Trans Bulanık (30-31 Ocak 2010)

Everest 5500 mt. ana kamptaymış gibi baksam da.... Bulanık yaylasında 1650 mt. de baba bir kamptayız....

DSC02960.jpg
 

Ynt: Trans Bulanık (30-31 Ocak 2010)

Gidelen kamp neresi olursa olsun su en büyük problem... Taşınan sırt çantası ağırlığı içinde en ağır gelen şeyler sıvılardır. Bu sebeple gidilen yerde temiz su kaynağı olması önemli.... Yaylanın ortasındaki çeşmeler donmuştu.... Yayla yolu üzerinde tahta bir yalak keşfettik. Etrafındaki karları temizlediğimizde topraktan çıkan bir borudan temiz su geldiğini tespit ettik... Mataramı dolduruyorum.... Ohhhh....

DSC02963.jpg
 



Ynt: Trans Bulanık (30-31 Ocak 2010)

Akşam yemeğinden sonra Abant gölü kenarında yürüyüş yapmak üzere yayladan ayrıldık Ve aralıksız olarak yaklaşık 10 km. yol yürüdük. (% 90'ı karlı zeminde) Yaylada kaldığımız eve geldiğimizde yorgunluktan bitik vaziyetteydik..... Fakat o resimler diğer arkadaşların makinasında, bilahare ekliyeceğiz artık...

DSC02954.jpg
 

Ynt: Trans Bulanık (30-31 Ocak 2010)

Pazar sabahı uyandığımda tulumun ağzıma gelen kısmı hafif buz tutmuştu.... Gece soba söndükten sonra bayağı bir soğuk olmuş anlaşılan.... Sıkı bir kahvaltıdan sonra dönüş yolundayız....

DSC02965.jpg
 

Ynt: Trans Bulanık (30-31 Ocak 2010)

Dönüşte göl kenarındaki gazinoda bayağı bir oyalandık.. Salep falan içtik..... Abant civarındaki yayla yollarında bir sonra projeleremizi için yeni yerler keşfetmeye çalıştık.. Örencik yaylası civarına gittik.. Orman içinde kar yükselince geri döndük..... Bu arada temiz hava iştahımızı açtı.. Göl kenarında mangal -sucuk yapacak boşta bir piknik masası yoktu.. Masaların hepsi günübirlik turlarla gelenler tarafından kapılmıştı.... Biz de Abant yolu üzerinde sucuk-ekmek hizmeti veren bir tesise (=baraka) gittik.. :smiley:))))

DSC02979.jpg
 

Ynt: Trans Bulanık (30-31 Ocak 2010)

Seyfi babanın yeri gerçekten güzel.... Yolunuz oralara düşerse uğramadan geçmeyin.... Sıcak soba başında çayınızı yudumlayabilir veya bizim yaptığımız gibi yoğun yağmur altında sundurmada mangalda sucuk şeklinde takılabilirsiniz.....
Bizim olay şöyle gelişti.... arkadaşlarla beraber abant göl kenarında masa bulamayınca sucuklar elimizde kalakaldık...Seyfi Baba'yı birkaç yıldır Ankara-Yargıtay dönüşlerimde saptığımız Abant kaçamaklarından tanıyorum... Pazar akşamı da Seyfi Baba'ya gidip, mangalından faydalanarak kendi sucuğumuzu pişirmek istediğimizi söyledik. Sağolsun izin verdi.... Bu arada ben sucuğu kaybettim.... Eee hazır sucuk mekanındayım.... Seyfi Baba'nın yöresel sucuklarından yeme imkani buldum... Bagajı kurcalarken kayıp sucuğu bulmayayım mı, bi de onu yedim üstüne...... Eeee ne yapayım, sucuk-ekmek benim için bir yaşam biçimi...... :smiley:)))))) Neyse turşu, közde biber... falan filan... diğer iki arkadaşım süt de içtiler... :smiley:))))) Direksiyon bende olduğundan yemin ediyorum koklamadım bile..... Yağmur altındaki masamızı donatırken, ortalık da kutsal sucuk dumanları ile tütsüleniyordu.......:smiley:))))

(NOT: Yukarıdaki resimde altlı üstlü bir çaydanlık gizli..... Bulana Rüştü'nün Fırınında kıymalı pide ısmarlıyorum) :smiley:)))

DSC02976.jpg
 

Ynt: Trans Bulanık (30-31 Ocak 2010)

Yaklaşık 600 KM. katettikten sonra yaylada tüten sobadan iliklerimize işleyen dehşet bir is kokusuyla Pazar akşamı 23.30 gibi eve geri döndük.... Kamp malzeme ve ekipmanları ile ilgili ayrıntıları da diğer resimlerle birikte burada paylaşacağım... Şimdilik hoşçakalın.....
 




Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
104,091
Mesajlar
1,528,584
Kayıtlı Üye Sayımız
166,831
Kaydolan Son Üyemiz
RoseSpreader

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst