Merhaba arkadaşlar...
Aşağıda, ben ve iki arkadaşımla Abant (Bolu) gölü yakınındaki Bulanık yaylasına yaptığımız yürüyüşün resim, bilgi ve gözlemlerini paylaşmaya çalışacağım.
29 Ocak Cuma günü akşamından tüm hazırlıklar tamamlandı, çantalar toplandı. Gece yarısından sonra hareket etmek üzere sözleşildi.
Gece yarısıını geçtikten sonra önceden belirlediğimiz gibi (amiyane tabirle) teker dönderdik. Yaklaşık 300 km. lik yolu ortalama 80 km. sürat ile 3.5 saat civarında katetmeyi planlamıştık.
TEM otoyolunda, Dilovasını geçtikten hemen sonra Hereke tünellerine girmeden hemen önce, bir taraftan orta şeritten (bu tür geziler için TOMMY SABİTİ =80 KM. ) ilerlerken, diğer taraftan yol arkadaşlarımla geyiği harlıyorduk. Bir anda sağımdan yani en sağ şeritten benden biraz daha hızlı bir araç çıkageldi... Araç bir anda şerit dışındaki beton bankete düştü ve altından kıvılcımlar çıkmaya başladı.... Ben "EYVAH ADAM UYUDU" diye bağırdım.... Fakat yapacak bir şey yok.. Benim bu feryadımla diğer arkadaşlarım da dikkatini bu araca verdi.... Araç banket bitiminde yerden adeta rampa şeklinde yükselen galvaniz bariyere çarptı... Ve buradan havalanarak yandaki toprak tepeciğe çarptı. Akabinde kendi etrafından 2-3 takla attı . Araç stabil hale geldkten sonra toprak tepe olmasından dolayı, iki defa da bariyere doğru yuvarlandı ve burun üstü bariyere sıkıştı. Bu an bir aksiyon filmi gibi birkaç saniye sürdü sanırım..... Araçtan yola fırlayan parçalardan kaçarak kaza mahallinin yaklaşık 30-40 mt. ilerisinde emniyet şeridinde durduk ikaz lambalarımızı yaktık... Ben hemen 155'i aradım ve tam kaza yerini tarif etmeye çalıştım... Bu arada iki yol arkadaşım da kaza mahalline gitti... Bu arada birkaç TIR ve küçük araç da kaza mahallinin yanında durdu.... Bir süre arkadaşlarımın gelmesini bekledim.. Ben kaza mahalline gitmedim, zira bu tür olayları artık bünyem kaldırmıyor... Bir süre sonra kazaya yardımı giden yol arkadaşlarım söve saya geri geldiler.. Meğer bu kazazedeler zil-zurna sarhoşlarmış.... Ve yardıma gelenleri de " sze ne kardeşim........ittin gidin başımızdan " diye küfür ederek kovmaya kalkmışlar. Arkadaşlarım bu gerizekalılar sarhoş kafa ile yayan olarak yola fırlamasın diye yardım gelinceye kadar kaza mahallinde oyalanmışlar. O kadar sarhoşlar ki, araç haşat olmasına rağmen, biri diğerine "abi araba çalışıyor biz buradan rahat çıkarız yaaaa, " falan diyormuş.... İKİ SARHOŞ'TA DA 4-5 TAKLAYA RAĞMEN EN UFAK BİR SIYRIK YOK BU ARADA....
Neyse gezimiz tatsız başladı ama tatlı ve maceralı devam etti.......
Resimde Kaynaşlı TEM çıkışında 24 saat açık olan br fırından ekmek ikmali yapıyoruz.....
[attachment=1]
Aşağıda, ben ve iki arkadaşımla Abant (Bolu) gölü yakınındaki Bulanık yaylasına yaptığımız yürüyüşün resim, bilgi ve gözlemlerini paylaşmaya çalışacağım.
29 Ocak Cuma günü akşamından tüm hazırlıklar tamamlandı, çantalar toplandı. Gece yarısından sonra hareket etmek üzere sözleşildi.
Gece yarısıını geçtikten sonra önceden belirlediğimiz gibi (amiyane tabirle) teker dönderdik. Yaklaşık 300 km. lik yolu ortalama 80 km. sürat ile 3.5 saat civarında katetmeyi planlamıştık.
TEM otoyolunda, Dilovasını geçtikten hemen sonra Hereke tünellerine girmeden hemen önce, bir taraftan orta şeritten (bu tür geziler için TOMMY SABİTİ =80 KM. ) ilerlerken, diğer taraftan yol arkadaşlarımla geyiği harlıyorduk. Bir anda sağımdan yani en sağ şeritten benden biraz daha hızlı bir araç çıkageldi... Araç bir anda şerit dışındaki beton bankete düştü ve altından kıvılcımlar çıkmaya başladı.... Ben "EYVAH ADAM UYUDU" diye bağırdım.... Fakat yapacak bir şey yok.. Benim bu feryadımla diğer arkadaşlarım da dikkatini bu araca verdi.... Araç banket bitiminde yerden adeta rampa şeklinde yükselen galvaniz bariyere çarptı... Ve buradan havalanarak yandaki toprak tepeciğe çarptı. Akabinde kendi etrafından 2-3 takla attı . Araç stabil hale geldkten sonra toprak tepe olmasından dolayı, iki defa da bariyere doğru yuvarlandı ve burun üstü bariyere sıkıştı. Bu an bir aksiyon filmi gibi birkaç saniye sürdü sanırım..... Araçtan yola fırlayan parçalardan kaçarak kaza mahallinin yaklaşık 30-40 mt. ilerisinde emniyet şeridinde durduk ikaz lambalarımızı yaktık... Ben hemen 155'i aradım ve tam kaza yerini tarif etmeye çalıştım... Bu arada iki yol arkadaşım da kaza mahalline gitti... Bu arada birkaç TIR ve küçük araç da kaza mahallinin yanında durdu.... Bir süre arkadaşlarımın gelmesini bekledim.. Ben kaza mahalline gitmedim, zira bu tür olayları artık bünyem kaldırmıyor... Bir süre sonra kazaya yardımı giden yol arkadaşlarım söve saya geri geldiler.. Meğer bu kazazedeler zil-zurna sarhoşlarmış.... Ve yardıma gelenleri de " sze ne kardeşim........ittin gidin başımızdan " diye küfür ederek kovmaya kalkmışlar. Arkadaşlarım bu gerizekalılar sarhoş kafa ile yayan olarak yola fırlamasın diye yardım gelinceye kadar kaza mahallinde oyalanmışlar. O kadar sarhoşlar ki, araç haşat olmasına rağmen, biri diğerine "abi araba çalışıyor biz buradan rahat çıkarız yaaaa, " falan diyormuş.... İKİ SARHOŞ'TA DA 4-5 TAKLAYA RAĞMEN EN UFAK BİR SIYRIK YOK BU ARADA....
Neyse gezimiz tatsız başladı ama tatlı ve maceralı devam etti.......
Resimde Kaynaşlı TEM çıkışında 24 saat açık olan br fırından ekmek ikmali yapıyoruz.....
[attachment=1]