Türkan Saylan'ı Kaybettik

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan SEVAL Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 23
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 5,218

SEVAL

www.sevalduban.com
Mesajlar
3,866
Tepkime Puanı
39
Web
www.sevalduban.com
İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Onkoloji Servisi'nde uzun süreden bu yana tedavi gören ÇYDD Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan, bugün sabah saatlerinde hayatını kaybetti.

Saylan'ın vefatının ardından ÇYDD Genel Merkezi yazılı bir açıklama yaptı. ÇYDD'den yapılan açıklamada Saylan'ın saat 04.30 sıralarında vefat ettiği bildirildi.

Açıklamada, "ÇYDD Genel Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan, bugün saat 04.30'da vefat etmiştir. Çok sevdiği ülkesinin çocuklarında, gençlerinde ve yol arkadaşlarının yüreğinde hayallere, düşünceleri, ilke ve değerleri ile yaşamaya devam edecektir. Ülkemizin başı sağ olsun" ifadeleri kullanıldı.

Saylan'ın cenazesi Çarşamba günü Zincirlikuyu'da defnedilecek.

TAZİYE DEFTERİ AÇILDI

Tedavi gördüğü İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi'nde sabaha karşı yaşamını yitiren Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Genel Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan için Şişhane'deki dernek merkezi önünde taziye defteri açıldı.

Saylan'ın büyük boy bir resmi, Türk Bayrağı ve ÇYDD flamalarının asıldığı dernek merkezinin bahçesinde açılan taziye defterinin arkasına, Saylan'ın “Ergenekon” soruşturması kapsamında evi arandığı zaman camdan kendisini destekleyenlere el sallarken çekilen fotoğrafının yağlı boya tablosu konuldu.

Dernek merkezinin bahçesinde gazeteciler ve taziyeye gelecek ziyaretçiler için masa ve sandalye yerleştirilirken, konuklar için çay ve simit ikramı da yapılıyor.

Hürriyet
 

Etiketler
Ynt: Türkan Saylan'ı Kaybettik

Ülkemiz için çok büyük bir kayıp.
Mekanı cennet olsun.
 



Ynt: Türkan Saylan'ı Kaybettik

Ülkesi için, hastalığına rağmen çabalayan, aydın bir insandı. Hayatını dolu dolu, sürekli insanlar için çabalayarak geçirdi. Mekanı cennet olsun. Allah rahmet eylesin.
 



Ynt: Türkan Saylan'ı Kaybettik

Son derece üzücü bir kayıp, bıraktıkları için ne kadar teşekkür etsek azdır, yerini dolduramayacağız belki ama binlerce Türkan Saylan'lar kazanacağız mutlaka, mekanı cennet olsun, ışıklar içinde rahat uysun...
 

Ynt: Türkan Saylan'ı Kaybettik

Uğur Dündar'ın kaleminden Türkan Saylan

Hiç unutmuyorum, 1977 baharıydı. Doğanın gelinlik kızlar gibi renklendiği günlerin birinde, Profesör Dr. Türkan Saylan ile, onun, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi”ndeki odasında buluştuk.

Türkan Hoca, Türk insanının filmlerden, romanlardan tanıyıp korktuğu, hatta doktorların bile yanlarına yaklaşmaya cesaret edemediği cüzzam (lepra) hastalarının tedavisi için savaş vermeye başlamıştı. Yurdu karış kırış dolaşıyor, karşılaştığı her cüzzam hastasını yeni bulunan bir ilaçla tedavi ediyordu..Bu amaçla Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi”nin arka tarafında, ağaçlar arasında, çukur bir yerde inşa edildiği için uzaktan hiç fark edilmeyen küçücük Lepra Hastanesi de bu çabanın odağı olmuştu…

O yıllarda TRT nin tek kanallı televizyonuna yaptığım programlar büyük ilgi görüyordu. Hoca ile buluşmamız da, onun çağrısı ve toplumu bilgilendirme amaçlı bir program ricasıyla gerçekleşmişti.

Mütevazı odasında “Bakın çocuklar!” diyerek başladığı konuşmasında, toplumun cüzzamı (lepra) yeterince tanımadığını, abartılı filmlerden ve romanlardan kaynaklanan gereksiz bir korkunun insanlara egemen olduğunu anlattı. İlginç örnekler verirken, bağışıklık sistemi güçlü olanlara bu hastalığın kolay kolay bulaşmadığını, hatta bazen evli olan çiftlerde bile, hastalığa yakalananın diğerine bulaştırmadığını gördüğünü söyledi.

Benim içim rahatlamıştı. Ama kameraman ve sesçi arkadaşlarımın ürkekliği hala sürüyordu. Onları kendilerine bulaşmayacağı konusunda güçlükle ikna ettikten sonra hep birlikte kalkıp, Bakırköy”e, o minik kliniğe gittik. Çekinerek girdiğimiz yer, bir yatakhane görünümündeydi. Hoca o yataklardan birine doğru gitti. Karşılaştığımız görüntü anlatılacak gibi değildi.

Yatağın üzerinde oturan hastanın bacakları dizlerinden, kolları dirseklerinden itibaren erimişti. Kulakları ve burnu yoktu, gözleri görmüyordu… Türkan Hanım, yavrusunun saçlarını okşayan bir anne şefkatiyle yaklaşıp:

“Nasılsın (……) Hanım?” diye sordu.

Et ve kemik topu görünümündeki kadın, Hoca”nın sevgi dolu ellerine, eli olmayan kol kemikleriyle sıkı sıkıya sarılıp;

“İyiyim Hocam, çok iyiyim, Allah sizden razı olsun!” dedi.

Hocanın sevgi ve şefkat dolu yaklaşımı, hastanın verdiği cevap, o ana kadar “Acaba bana da bulaşır mı?” korkusuyla çekingen yaklaşımlar sergileyen ekip arkadaşlarım için de büyük bir motivasyon kaynağı olmuştu. Artık kendimizi hastalara çok yakın hissediyorduk. Hasta kadının yüzündeki gülücükler, televizyon çekimi yaptığımız gün boyu hiç eksik olmadı.

O gün bir acı gerçeği daha öğrendim. Türkan Hoca gelinceye kadar hastalar doktorlarla pek yakın bir temas içinde olamamışlar. Hatta bir hasta, tüylerimi ürperten anısını paylaşırken aynen şunları söyledi:

Daha önce tıbbiye mezunları bizi görmeye gelir ve şu karşıki tepenin üzerine dizilirlerdi. Hocaları da uzaktan bir şeyler anlatırdı. Biz hastalar, “Doktorlara hoş geldiniz demek için elleri bulunmayan bileklerimizle kopardığımız çiçekleri onlara vermek üzere yaklaştığımızda, hepsi adeta çil yavrusu gibi hastane bahçesinin içlerine doğru kaçışırlardı.”

Türkan Hoca, işte böylesine yüce bir bilim abidesiydi. Olağanüstü çabayla Türkiye”de cüzzamın neredeyse kökünü kazıdı. Binlerce hastayı topluma, ailelerine kavuşturdu…

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği”nde neler yaptığını, ne denli büyük başarılara imza attığını belirtmeye hiç gerek duymuyorum.

Ama gelin görün ki, fazilet cellatları, eli öpülesi, anıtı dikilesi bu çağdaş Türk kadınına şeytanın bile akıl edemeyeceği iftiraları yağdırmakta yarış ettiler…

Ama ne oldu?

Türkan Hoca bir efsane oldu.

Bir Türkan saylan ölür, bin Türkan Saylan doğar… Başımız sağ olsun...

Uğur Dündar - Hürriyet/2009
 

Ynt: Türkan Saylan'ı Kaybettik

ARKADAŞLAR! GİDİP, TOROS DAĞLARINA BAKINIZ, EĞER ORADA BİR TEK YÖRÜK ÇADIRI GÖRÜRSENİZ VE O ÇADIRDA BİR DUMAN TÜTÜYORSA, ŞUNU ÇOK İYİ BİLİNİZ Kİ, BU DÜNYADA HİÇ BİR GÜÇ VE KUVVET ASLA BİZİ YENEMEZ.
Mustafa Kemal ATATÜRK

Bir Türkan saylan ölür, bin Türkan Saylan doğar… Başımız sağ olsun...
 

Ynt: Türkan Saylan'ı Kaybettik

Tamamen insana, insanlığa adanmış bir ömür
Onu ömrünün son günlerinde, hastalığının en büyük ilacı moralken aşağılık suçlamalarla ölüme yaklaştıranların vicdanlarından şu an neler geçiyor acaba, çok merak ediyorum,
tabi eğer varsa
Ulusça başımız sağolsun, onsuz kalan binlerce çocuğuna Allah sabırlar versin
 

Ynt: Türkan Saylan'ı Kaybettik

Bazıları şovalyedir, toplumuna vatanına kendini boçlu bilir,
Büyük Atamıza, şehitlerimize, ücra köylerde nasırlı elleriyle didinen
her kökenden insanımıza vefa borcunda olduğumuzu sürekli hisseder.

Geçmişte o yoklukta cehalette ne olanaksızlar başarılmışken isteyince
neler başarılabileceğine inanır.

Kişişel rahatından huzurundan önce Çağdaş bir Türkiye'nin yaratılmasını,
aydınlanmayı düşünür.

Onurludur, başı diktir.

Binlerce şovalye yaratır, son nefesine kadar çevresine ışık saçar,

Atılan karalamalar ve iftiralar Tanrı'dan nur olarak üzerine insin Melek Şovalye..
 



Ynt: Türkan Saylan'ı Kaybettik

Selcuk' Alıntı:
Bazıları şovalyedir, toplumuna vatanına kendini boçlu bilir,
Büyük Atamıza, şehitlerimize, ücra köylerde nasırlı elleriyle didinen
her kökenden insanımıza vefa borcunda olduğumuzu sürekli hisseder.

Geçmişte o yoklukta cehalette ne olanaksızlar başarılmışken isteyince
neler başarılabileceğine inanır.

Kişişel rahatından huzurundan önce Çağdaş bir Türkiye'nin yaratılmasını,
aydınlanmayı düşünür.

Onurludur, başı diktir.

Binlerce şovalye yaratır, son nefesine kadar çevresine ışık saçar,

Atılan karalamalar ve iftiralar Tanrı'dan nur olarak üzerine insin Melek Şovalye..
Benim dile getiremediklerimi dile getirmişsiniz, teşekkürler ediyorum
 



Ynt: Türkan Saylan'ı Kaybettik

Erdemli insan yaşamını aklı ile yöneten, tüm karar ve davranışlarına aklı ile yön veren insandır. Erdem bilgidir

Erdem, kendini yenileyebilmektir, güvenilir olmaktır. Dayanışma, tolerans ve tevazudur

Erdem, kararlılık, paylaşmacılıktır. Topluma ve çevremize hizmettir

Erdem, cesarettir, ketumiyettir. Gönlünü aklınla uzlaştırmak ve vicdan muhasebesi yapmaktır. Vicdan için odaklanılacak olan yer kalbimizdir.

Erdem adil olmaktır. İyi, doğru ve güzele gidiştir

Erdemli olmak bilgi sahibi olmakla olanaklıdır ve bu da mutluluk sağlayacaktır

Erdem, insanın kendini aşma gücüdür. Kendini aşmak için çabalayan insan, evrensel oluşuma her an biraz daha artan bir çapta katılmaktadır
____________________________

kaybetmek acı
____________________________


"ufuk28"
insanı kötülüğe sürükleyen bilgisizliğidir, bilgi yaşamın içindedir. Kitaplarda satır aralarında gizlidir.
ulaşabilene yaşayabilene selam olsun
 

Ynt: Türkan Saylan'ı Kaybettik

Fatih Altaylı'nın Kaleminden

Prof. Türkan Saylan'ı kaybettik.
Bugün yayınlanacak bazı gazetelerin manşetlerini tahmin edebiliyorum.
Zil takıp oynayacaklardır.
Hakaretin boyutunu nereye kadar vardırabileceklerini tahmin etmek ise güç.
Çünkü bunun için o tıyneti bilmek gerekir. Ben bilemem.
O zil takıp oynayacak taifeye, bir nebze arları varsa utanmaları için bir minik hatırlatma yapmak istiyorum.
Bilirler mi, ki o sevmedikleri, o nefret ettikleri, o dinsiz dedikleri Türkan Saylan, 1983 yılından bu yana "Hacı" Türkan Saylan'dır.
Bilmezler, çünkü Türkan Saylan onlar gibi din üzerinden güç toplamak, din üzerinden ticaret veya siyaset yapmak isteyen biri değildi.
Bu yüzden de umre ziyareti yaptığını hiçbir zaman, en ağır saldırılar karşısında bile vurgulama ihtiyacı hissetmedi.
Şaka yapmıyorum.
Türkan Saylan 1983 yılında Mekke'ye gidip, Kabe'yi tavaf ederek umre yapmıştı.
Ben de bunu iki yıl önce, tam da bugünlerde yanlış hatırlamıyorsam Ayşe Arman'ın kendisiyle yaptığı bir röportajda okumuştum.
Utangaç bir eda ile köşede kalmış bir bölümünde.

Haber Türk / 19.05.2009
 



Ynt: Türkan Saylan'ı Kaybettik

TÜRKAN SAYLAN

Hiç mi hiç saati yok işte ölümün...
Bi bakarsın güle oynayasın...
Bi bakarsın susar hiç konuşmazsın...
Ölüm;
Gelince gitmeyen...
Ölümle;
Gidince de gelmeyensin...
İsmin,
Bizlere bıraktıkların,
Yazdıkların...
Yaşadıkların...
Sevgin...
Birer hatıra yaşam...
TÜRKAN SAYLAN seni hiç unutmayacağız...
Bizlere çok güzel şeyler bıraktın.Çok güzel TÜRKİYE bıraktın bizlere...
ALLAH RAHMET EYLESİN...
Nayil Kabak
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
104,092
Mesajlar
1,528,603
Kayıtlı Üye Sayımız
166,831
Kaydolan Son Üyemiz
RoseSpreader

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst