MYWAY
Kamp I
VKOD 12-13 HAZİRAN 2010 İĞNEADA ETKİNLİĞİ
Huzurlu bir tatil cenneti İğneada;
Kırklareli'nin Demirköy ilçesine bağlı sahil beldesidir.İstanbul Mahmutbey gişelerden 230 ,Kırklareli'ye 98 , Demirköy'e 26 Km uzaklıktadır.
Denizle ormanın kucaklaştığı Batı Karadeniz incisi İğneada sınırları içinde yer alan gölleri, oksijen çadırından farksız havası, leziz balıkları ve kolay ulaşımı ile doğaseverlerin gözbebeği. 20 km. uzunlukta geniş bir kumsala sahip olan İğneada koruma altındaki yedi gölü, zengin doğası ve bünyesinde sakladığı sürprizlerle 12-13 Haziran etkinliğimize kendisine çekiyor.
Evliya Çelebi ünlü Seyahatname'sinin 501. sayfasında Fatih'in akıncılarından İne Atlı Gazi'nin fethettiği bir belde harap, yıkılmış kalesi içinde odunculukla geçinen Rumlar yaşarmış diye yazmış. Bulgaristan sınırına 12 km. uzaklıktaki Kırklareli'ne bağlı İğneada dünden bugüne doğasını korumuş koruma altında bölgedir. Yedigöller Milli Parkı ile rekabet edecek güzellikteki bölgede Erikli-Mert-Hamam-Pedina-Saka-Sülüklü ve Ramana isimleriyle anılan yedi göl bulunuyor. Sazan, kızılkanat, kefal, levrek, ilerya gibi balık çeşitlerinin yaşadığı göller koruma altında.
20 km. uzunluğundaki kumsalda yürüyüş yapmak, sezonda denize girmek ise bir başka keyif sayılıyor. MTA tarafından yapılan araştırmada içinde altın zerrecikleri bulunan kumsalda, ekonomik olmadığı gerekçesiyle üretimden vazgeçilmiş. Denizle orman havasını teneffüs ederek yürüyüşe çıkanlar stres atarken aynı kumsalda dalgaların taşıdığı deniz kabuklarını da topluyorlar. Haziran-Eylül ayları arasında çok sayıda ziyaretçinin yaz tatilini geçirdiği İğneada, kış aylarında da haftasonu kentten kaçanların huzur sığınağı olarak kabul ediliyor.
Belediye sahilde 35 dönüm araziyi ağaçlandırıp çevre düzenlemesi yapmış. Pis sular oldukça gelişmiş bir kanalizasyon sistemiyle ormanın iç kesimlerine akıtılınca deniz içme suyu kadar temiz kalmış.
Tipik Karadeniz sahillerinin aksine yaz aylarında sakin ve dalgasız deniz doğal liman olarak kuzey rüzgarlarına kapalı 150 metre sığ denizin yanısıra 3. ve 4. zamanın başlarında çevredeki dağlardan nehirler aracılığıyla gelen alüvyonların Rapana sırtı arası ile Limanköy Platosu'nun önündeki körfez doldurmasıyla bölge bu şekilde göller cennetine dönüşmüş. Yabani hayvanlar ve kuşlar için doğal barınak olan göllerin bir bölümü sazlıklarla kaplı. Özellikle Hamam ve Pedine gölleri Bulgaristan, Rusya, Tuna Nehri deltasından gelen kuğu, yabanördeği gibi göçmen kuşlara evsahipliği yapıyor.
Bulgaristan tarafından gelen tekneleri ilk karşılayan deniz feneri, Liman Baba Türbesi'ni görebilirsiniz. Bulgar hududunu oluşturan üç metre enindeki Rezve Deresi kıyısına kurulu Beğendik Köyü, Atatürk Örnek Köyü olarak yapılmış. İğneada'ya 13 km. uzaklıktaki köy geziniz için Hudut Karakol Komutanlığı'ndan izin gerekiyor.
Yabani hayvanlar ve kuşlar için doğal bir hayvanat bahçesi olan göllerin bir bölümü sazlıklarla kaplı. Özellikle Hamam ve Pedine gölleri; Bulgaristan, Rusya ve Tuna Nehri deltasından gelen kuğu, yaban ördeği gibi göçmen kuşlara ev sahipliği yapıyor.
1978’de alanın 5399 ha.lık bölümü Av ve Yaban Hayatı Koruma Sahası,
- Alanın güneyindeki 1345 hektarlık bölümü Tabiatı Koruma Alanı,
- 1990 yılında bir bölümü, 1991 yılında ise alanın tamamı Doğal Sit Alanı statüsüne kavuşturularak koruma altına alınmıştır.
ULAŞIM ;
Otobandan ilk Çerkezköy sapağından giriyorsunuz ve Saraya kadar otobandan daha güzel bir yoldan devam ediyorsunuz.
Saray'dan geçip Vize-Poyralı'dan sonra İğneada istikametine sapıyorsunuz. Takriben araçlarımızla 3-3,5 saat sürüyor.Mahmutbey Gişelerden İğne Ada 230 km.
KONAKLAMA ;
Arkası erikli gölü , önü denize sıfır , kuş sesleri içerisinde , agaç gölgeliğinde ,geniş bahçesi bulunan 8'i suit 28 oda, 110 yatak kapasiteli,
ister kamping , ister oda kiralamak isteyen siz Vosdostlarla AFRA DENİZ HOTELDE konaklama yapacağız.
Bahçede mangal keyfi, sahilde barbekü partileriyle İĞNEADA'ya renk katan AFRA DENİZ OTEL etkinliğimizin vazgeçilmezi olmak için birebir...
Tesisin bütün odaları deniz ve doğa manzaralıdır. Odalarda standart olarak Televizyon , duş ve tuvalet mevcuttur.
Özel Plajı,Tenis kortu,Basketbol ve Voleybol sahası,Restaurantı,Çocuk oyun bahçesi,otopark,
Kamp araçlarımız için 220 V enerji-WC-Duş imkanı,Bulaşık yıkama lavabomuz,kamp ateşi için bol odunumuz temin edilecektir.
KÜLTÜR TURU;
Orta Asya’dan başlayan Kavimler Göçü ile kuzeyden gelip bölgeye yerleşen Trak’lar bu topraklara kendi isimlerini vermişlerdir. Kendilerine özgü bir mimariye sahip olan Traklar evlerini ve ahırlarını inşa ederken Anadolu kavimlerinden farklı olarak taş ve kerpiç yerine ahşap kazıklar arası dal örgü ve toprak – saman karışımı bir sıva kullanmışlardır. Yörede sıklıkla iri ve yassı taşlardan yapılmış Dolmen mezarlar erken Demir Çağı (M.Ö. 1300 – 1800) süresinde kullanılmış yapılardır.
Tunç Çağı’nın sonlarından M.Ö. 14 – 13, M.S. 3 yüzyılın başlarına kadar yapımının devam ettiği Tümülüs mezarlar ise küçük yığma tepecikler şeklinde görülmektedir. Arkeolojik çalışmalar sonucu yerleri tespit edilerek koruma altına alınan tüm bu yapılar İğneada bölgesinde rahatlıkla görülebilmektedir.
Arkeolojik yapılardan bir diğeri de, Demirköy ilçesindeki Fatih Sultan Mehmet tarafından İstanbul’un alınışında kullanılmış büyük çaplı topların dökümünün yapıldığı Top Demirhanesi’dir. 15 yy’a ait dökümhanede arkeolojik kazı çalışmaları halen devam etmektedir.
İğneada’ya yaklaşırken Demirköy’de, Dupnisa mağarasının tabelasını göreceksiniz. Asfalt yoldan sonra 30 km’lik bir toprak yoldan devam edip Dupnisa mağarasına ulaşacaksınız. Burada altlı, üstlü iki tane mağara var. Alt mağara sulu mağara diye adlandırılıyor çünkü içinden Velika Nehri geçiyor. Üst mağaraya kuru mağara deniyor, bu mağarayı görmek için 5 dakikalık biraz dik bir yoldan yukarı çıkmanız gerekiyor. Kuru mağara 900 m uzunluğunda olup alt kısımdaki sulu mağara ile 136 basamaklı bir merdivenle birleşmekte. Alt mağaranın uzunluğu ise 1700 m. Kuru mağara sarkıt ve dikitler açısından sulu mağaradan çok daha zengin. Alt mağarada oldukça fazla sayıda yarasa yaşıyor. Yarasaların üreme mevsimlerinde yani 15 Kasım – 15 Mayıs arası sulu mağara ziyarete kapatılıyor. Gelişimini tamamlamış olan kuru mağara, daha az sayıda yarasaya ev sahipliği yaptığından yaz, kış açık. Kuru mağara sıcaklığı 17 derece, sulu mağara sıcaklığı ise 10 derece. Dupnisa mağarası adını eskiden yanı başında kurulu olan Dupnisa köyünden almış ancak mübadele zamanında burada yaşayan azınlıklar gidince köy boş kalmış. O dönemden bugüne mağara civardaki köylüler tarafından biliniyormuş ama ziyarete ancak 2003 yılında açılmış.
İgneada longoz ormanı Avrupa’nın en büyüğüdür. Ağaçların kökleri suyun içindedir, gerek barındırdığı değişik bitkiler ve gerekse ev sahipliği yaptığı kuşlar açısındanda ayrı bir zenginlik sergilemektedir. İğneada’da tepedeki köy kahvahanesine girip güzel fotoğraflar çekebilirsiniz. Kahvehaneden çıkıp düz devam ettiğinizde bir çapa göreceksiniz oradan içeri girdiğinizde 136 yıldır orada duran ve nöbeti babadan oğula geçmiş olan deniz fenerini tüm güzelliği ile sizi selamlayacak. Yemyeşil çimenler ile kaplı arazinin en ucunda yani uçurumun kenarındaki minik beyaz boyalı fener insana olabildiğince özgürlük hissi veriyor.
İğneada’ya 15 km mesafede Beğendik sınır köyü var. Köyün en son noktası askeri bölgeyle sonlanıyor. Sınırdan içeri geçildiğinde denizin içeri doğru girdiği küçük bir koyda, bir tarafta Türk, diğer tarafta Bulgar teknelerini görmek bir hayli ilginç. Bir tarafta kocaman Türk bayrağı, hemen 20 metre yanında Bulgar bayrağı ve bir kilise yer alıyor. Karşı taraftadaki Bulgar köyünün adı Rezova. Kıyıda yürüyüş yapan insanlar ve balıkçılar sizi selamlıyorlar. Burada fotoğraf çekmenin yasak olduğu hatırlatmak isterim.
2 günlük etkinliğimiz içerisinde İgne Ada belediye başkanımızın Turizm İl müdürlüğünden tahsis edeceği profosyonel rehber eşliğinde Otobüs ile tur düzenleyeceğiz.
ÜCRET ;
Karavan veya Aracı ile gelip Çadır kuran araç başına 20-TL
Oda kiralamak isteyen 1 çift , 2 tek kişilk toplam 4 kişilik oda 60-TL
Kahvaltı 6-TL(Reçel,yağ,peynir,Zeytin,Salam,Domate,Salatalık,Yumurta,Sınırsız çay,ekmek.........)
Yemek ; Tekir Balığı - Salata - Kola 15-TL (Balık yerine köfte,tavuk veya et çeşidi olabilir.)Yemek çeşitleri zengindir.Örnek fiyat olması nedeniyle fiyatı gösterdik
İsteyen kendi yemeğini kendi yapabilir.
LÜTFEN SIKINTI YAŞANMAMASI İÇİN REZERVASYONLARINIZ ERKENDEN YAPMANIZI RİCA EDİYORUZ.
Rezervasyon için ; Cenk Aydar 0 533 211 31 21
Göral Ünal 0 532 336 56 12
HAREKET ;
12-Haziran-2010 06.30 Mahmutbey Gişeler çıkışı Sağ emniyet şeridinde buluşma ve hareket.
Araçlarımızın bakımlarının önceden yapılması ve buluşma yerine benzin depolarının dolu olarak gelinmesi konvoyun görselliği ve füzuli zaman kayıplarının önlenmesi açısından önem arzetmektedir.
Mutlu ve huzurlu bir etkinlik yaşanması dileğiyle.
Huzurlu bir tatil cenneti İğneada;
Kırklareli'nin Demirköy ilçesine bağlı sahil beldesidir.İstanbul Mahmutbey gişelerden 230 ,Kırklareli'ye 98 , Demirköy'e 26 Km uzaklıktadır.
Denizle ormanın kucaklaştığı Batı Karadeniz incisi İğneada sınırları içinde yer alan gölleri, oksijen çadırından farksız havası, leziz balıkları ve kolay ulaşımı ile doğaseverlerin gözbebeği. 20 km. uzunlukta geniş bir kumsala sahip olan İğneada koruma altındaki yedi gölü, zengin doğası ve bünyesinde sakladığı sürprizlerle 12-13 Haziran etkinliğimize kendisine çekiyor.
Evliya Çelebi ünlü Seyahatname'sinin 501. sayfasında Fatih'in akıncılarından İne Atlı Gazi'nin fethettiği bir belde harap, yıkılmış kalesi içinde odunculukla geçinen Rumlar yaşarmış diye yazmış. Bulgaristan sınırına 12 km. uzaklıktaki Kırklareli'ne bağlı İğneada dünden bugüne doğasını korumuş koruma altında bölgedir. Yedigöller Milli Parkı ile rekabet edecek güzellikteki bölgede Erikli-Mert-Hamam-Pedina-Saka-Sülüklü ve Ramana isimleriyle anılan yedi göl bulunuyor. Sazan, kızılkanat, kefal, levrek, ilerya gibi balık çeşitlerinin yaşadığı göller koruma altında.
20 km. uzunluğundaki kumsalda yürüyüş yapmak, sezonda denize girmek ise bir başka keyif sayılıyor. MTA tarafından yapılan araştırmada içinde altın zerrecikleri bulunan kumsalda, ekonomik olmadığı gerekçesiyle üretimden vazgeçilmiş. Denizle orman havasını teneffüs ederek yürüyüşe çıkanlar stres atarken aynı kumsalda dalgaların taşıdığı deniz kabuklarını da topluyorlar. Haziran-Eylül ayları arasında çok sayıda ziyaretçinin yaz tatilini geçirdiği İğneada, kış aylarında da haftasonu kentten kaçanların huzur sığınağı olarak kabul ediliyor.
Belediye sahilde 35 dönüm araziyi ağaçlandırıp çevre düzenlemesi yapmış. Pis sular oldukça gelişmiş bir kanalizasyon sistemiyle ormanın iç kesimlerine akıtılınca deniz içme suyu kadar temiz kalmış.
Tipik Karadeniz sahillerinin aksine yaz aylarında sakin ve dalgasız deniz doğal liman olarak kuzey rüzgarlarına kapalı 150 metre sığ denizin yanısıra 3. ve 4. zamanın başlarında çevredeki dağlardan nehirler aracılığıyla gelen alüvyonların Rapana sırtı arası ile Limanköy Platosu'nun önündeki körfez doldurmasıyla bölge bu şekilde göller cennetine dönüşmüş. Yabani hayvanlar ve kuşlar için doğal barınak olan göllerin bir bölümü sazlıklarla kaplı. Özellikle Hamam ve Pedine gölleri Bulgaristan, Rusya, Tuna Nehri deltasından gelen kuğu, yabanördeği gibi göçmen kuşlara evsahipliği yapıyor.
Bulgaristan tarafından gelen tekneleri ilk karşılayan deniz feneri, Liman Baba Türbesi'ni görebilirsiniz. Bulgar hududunu oluşturan üç metre enindeki Rezve Deresi kıyısına kurulu Beğendik Köyü, Atatürk Örnek Köyü olarak yapılmış. İğneada'ya 13 km. uzaklıktaki köy geziniz için Hudut Karakol Komutanlığı'ndan izin gerekiyor.
Yabani hayvanlar ve kuşlar için doğal bir hayvanat bahçesi olan göllerin bir bölümü sazlıklarla kaplı. Özellikle Hamam ve Pedine gölleri; Bulgaristan, Rusya ve Tuna Nehri deltasından gelen kuğu, yaban ördeği gibi göçmen kuşlara ev sahipliği yapıyor.
1978’de alanın 5399 ha.lık bölümü Av ve Yaban Hayatı Koruma Sahası,
- Alanın güneyindeki 1345 hektarlık bölümü Tabiatı Koruma Alanı,
- 1990 yılında bir bölümü, 1991 yılında ise alanın tamamı Doğal Sit Alanı statüsüne kavuşturularak koruma altına alınmıştır.
ULAŞIM ;
Otobandan ilk Çerkezköy sapağından giriyorsunuz ve Saraya kadar otobandan daha güzel bir yoldan devam ediyorsunuz.
Saray'dan geçip Vize-Poyralı'dan sonra İğneada istikametine sapıyorsunuz. Takriben araçlarımızla 3-3,5 saat sürüyor.Mahmutbey Gişelerden İğne Ada 230 km.
KONAKLAMA ;
Arkası erikli gölü , önü denize sıfır , kuş sesleri içerisinde , agaç gölgeliğinde ,geniş bahçesi bulunan 8'i suit 28 oda, 110 yatak kapasiteli,
ister kamping , ister oda kiralamak isteyen siz Vosdostlarla AFRA DENİZ HOTELDE konaklama yapacağız.
Bahçede mangal keyfi, sahilde barbekü partileriyle İĞNEADA'ya renk katan AFRA DENİZ OTEL etkinliğimizin vazgeçilmezi olmak için birebir...
Tesisin bütün odaları deniz ve doğa manzaralıdır. Odalarda standart olarak Televizyon , duş ve tuvalet mevcuttur.
Özel Plajı,Tenis kortu,Basketbol ve Voleybol sahası,Restaurantı,Çocuk oyun bahçesi,otopark,
Kamp araçlarımız için 220 V enerji-WC-Duş imkanı,Bulaşık yıkama lavabomuz,kamp ateşi için bol odunumuz temin edilecektir.
KÜLTÜR TURU;
Orta Asya’dan başlayan Kavimler Göçü ile kuzeyden gelip bölgeye yerleşen Trak’lar bu topraklara kendi isimlerini vermişlerdir. Kendilerine özgü bir mimariye sahip olan Traklar evlerini ve ahırlarını inşa ederken Anadolu kavimlerinden farklı olarak taş ve kerpiç yerine ahşap kazıklar arası dal örgü ve toprak – saman karışımı bir sıva kullanmışlardır. Yörede sıklıkla iri ve yassı taşlardan yapılmış Dolmen mezarlar erken Demir Çağı (M.Ö. 1300 – 1800) süresinde kullanılmış yapılardır.
Tunç Çağı’nın sonlarından M.Ö. 14 – 13, M.S. 3 yüzyılın başlarına kadar yapımının devam ettiği Tümülüs mezarlar ise küçük yığma tepecikler şeklinde görülmektedir. Arkeolojik çalışmalar sonucu yerleri tespit edilerek koruma altına alınan tüm bu yapılar İğneada bölgesinde rahatlıkla görülebilmektedir.
Arkeolojik yapılardan bir diğeri de, Demirköy ilçesindeki Fatih Sultan Mehmet tarafından İstanbul’un alınışında kullanılmış büyük çaplı topların dökümünün yapıldığı Top Demirhanesi’dir. 15 yy’a ait dökümhanede arkeolojik kazı çalışmaları halen devam etmektedir.
İğneada’ya yaklaşırken Demirköy’de, Dupnisa mağarasının tabelasını göreceksiniz. Asfalt yoldan sonra 30 km’lik bir toprak yoldan devam edip Dupnisa mağarasına ulaşacaksınız. Burada altlı, üstlü iki tane mağara var. Alt mağara sulu mağara diye adlandırılıyor çünkü içinden Velika Nehri geçiyor. Üst mağaraya kuru mağara deniyor, bu mağarayı görmek için 5 dakikalık biraz dik bir yoldan yukarı çıkmanız gerekiyor. Kuru mağara 900 m uzunluğunda olup alt kısımdaki sulu mağara ile 136 basamaklı bir merdivenle birleşmekte. Alt mağaranın uzunluğu ise 1700 m. Kuru mağara sarkıt ve dikitler açısından sulu mağaradan çok daha zengin. Alt mağarada oldukça fazla sayıda yarasa yaşıyor. Yarasaların üreme mevsimlerinde yani 15 Kasım – 15 Mayıs arası sulu mağara ziyarete kapatılıyor. Gelişimini tamamlamış olan kuru mağara, daha az sayıda yarasaya ev sahipliği yaptığından yaz, kış açık. Kuru mağara sıcaklığı 17 derece, sulu mağara sıcaklığı ise 10 derece. Dupnisa mağarası adını eskiden yanı başında kurulu olan Dupnisa köyünden almış ancak mübadele zamanında burada yaşayan azınlıklar gidince köy boş kalmış. O dönemden bugüne mağara civardaki köylüler tarafından biliniyormuş ama ziyarete ancak 2003 yılında açılmış.
İgneada longoz ormanı Avrupa’nın en büyüğüdür. Ağaçların kökleri suyun içindedir, gerek barındırdığı değişik bitkiler ve gerekse ev sahipliği yaptığı kuşlar açısındanda ayrı bir zenginlik sergilemektedir. İğneada’da tepedeki köy kahvahanesine girip güzel fotoğraflar çekebilirsiniz. Kahvehaneden çıkıp düz devam ettiğinizde bir çapa göreceksiniz oradan içeri girdiğinizde 136 yıldır orada duran ve nöbeti babadan oğula geçmiş olan deniz fenerini tüm güzelliği ile sizi selamlayacak. Yemyeşil çimenler ile kaplı arazinin en ucunda yani uçurumun kenarındaki minik beyaz boyalı fener insana olabildiğince özgürlük hissi veriyor.
İğneada’ya 15 km mesafede Beğendik sınır köyü var. Köyün en son noktası askeri bölgeyle sonlanıyor. Sınırdan içeri geçildiğinde denizin içeri doğru girdiği küçük bir koyda, bir tarafta Türk, diğer tarafta Bulgar teknelerini görmek bir hayli ilginç. Bir tarafta kocaman Türk bayrağı, hemen 20 metre yanında Bulgar bayrağı ve bir kilise yer alıyor. Karşı taraftadaki Bulgar köyünün adı Rezova. Kıyıda yürüyüş yapan insanlar ve balıkçılar sizi selamlıyorlar. Burada fotoğraf çekmenin yasak olduğu hatırlatmak isterim.
2 günlük etkinliğimiz içerisinde İgne Ada belediye başkanımızın Turizm İl müdürlüğünden tahsis edeceği profosyonel rehber eşliğinde Otobüs ile tur düzenleyeceğiz.
ÜCRET ;
Karavan veya Aracı ile gelip Çadır kuran araç başına 20-TL
Oda kiralamak isteyen 1 çift , 2 tek kişilk toplam 4 kişilik oda 60-TL
Kahvaltı 6-TL(Reçel,yağ,peynir,Zeytin,Salam,Domate,Salatalık,Yumurta,Sınırsız çay,ekmek.........)
Yemek ; Tekir Balığı - Salata - Kola 15-TL (Balık yerine köfte,tavuk veya et çeşidi olabilir.)Yemek çeşitleri zengindir.Örnek fiyat olması nedeniyle fiyatı gösterdik
İsteyen kendi yemeğini kendi yapabilir.
LÜTFEN SIKINTI YAŞANMAMASI İÇİN REZERVASYONLARINIZ ERKENDEN YAPMANIZI RİCA EDİYORUZ.
Rezervasyon için ; Cenk Aydar 0 533 211 31 21
Göral Ünal 0 532 336 56 12
HAREKET ;
12-Haziran-2010 06.30 Mahmutbey Gişeler çıkışı Sağ emniyet şeridinde buluşma ve hareket.
Araçlarımızın bakımlarının önceden yapılması ve buluşma yerine benzin depolarının dolu olarak gelinmesi konvoyun görselliği ve füzuli zaman kayıplarının önlenmesi açısından önem arzetmektedir.
Mutlu ve huzurlu bir etkinlik yaşanması dileğiyle.