Yol Hikayeleri

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan EXCELL1500 Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 5
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 4,956

EXCELL1500

en büyük aşkım Türkiye
Mesajlar
100
Tepkime Puanı
2
Yer
kayseri
Selam arkadaşlar, sitemizde birçok yol hikayesi var.Ama şöyle bir karıştırdımda kısa ama ilginç yol hikayeleri pek yok gibi. Var kardeşim var sen iyice bakmamışsın, dediğinizi duyar gibiyim ama ben bulamadım. Bu sebeple geçmişteki bir küçük anımı sizlerle paylaşmak istedim.
 

Etiketler
Ynt: Yol Hikayeleri

Yıl 1983 aralık ayı .Ben nenüz 12 yaşındayım.Babam Karayollarında şoför.O dönemde kış aylarında kar programı adı altında karla mücadele için herzamanki gibi yine ekipler oluşturulmuş.Bu ekiplerin ihtiyaçları için Kayseri den ikmal araçları görevlendirilmiş.Tabi bu araçlardan biride bilenler bilir dodge 100 lük doç dediğimiz babamın kullandığı araç.Benzinli ve çok güçlü bir araç.O gün görevli olarak Kayseriden Sivas gürün tarafına şantiyeye gidilecek.Aşırı soğuklar ve kar yağışı sebebiyle okullar tatil olunca bende düştüm babamın ardına.Önce kar kış diyerek götürmek istemedi ama aşırı ısrarımla direnci kırıldı ve benide götürmeye karar verdi.Dışarda lapa lapa kar yağışı altında bir sabah babam ben ve bir görevliyle yola çıktık.Daha yolun henüz 10. km sinde zincirsiz devam edemeyeceğimizi anladık ve zincir taktık.Bu şekilde pınarbaşı ilçesine kadar geldik.Kayserideki havaya göre pınarbaşı sibirya gibiydi.Kar 50 cm civarı idi ve tipiden 2 metre önümüz görünmüyordu.Yol boyunca devrilmiş,kaymış,yan yatmış onlarca araç gördüm.Aracın Kaloriferi çok güzel yanıyordu.Dışardaki havaya göre aracın içi hamam gibiydi ama benim buna rağmen ayaklarım uyuşmaya ve sızlamaya başlamıştı.Aradan geçen zaman zarfında pınarbaşını 30 km geçtik tipi öyle güçlü hale gelmiştiki her an yolda kalma riski baş gösterdi.Babam gelişime razı olmadığı için onada birşey diyemiyordum ama ayakalarım ve ellerimi artık hissettmiyordum.Acımaya ve sızlamaya başlamıştı.Derken arkası karla kaplı bir kamyonun tamponuna yanaşıp kaldığımızda asıl macera başlamışta haberim yokmuş.Yolda kalmıştık artık bundan sonrası ziyarettepeye kadar yol kapalıymış.Biz buraya kadar gelmiştik ama arkamızdan hiçbir araç gelmedi.Öndeki kamyoncularla konuşunca kulaklarıma inanamadım.Yol açma ekipleri gece gündüz çalışmasına rağmen kar ve tipi yüzünden yolu açmakta güçlük çekiyorlarmış yol belki 2 belkide 3 günden açılırmış.Kamyoncu dayı baktım bagajından piknik tüplü ocağını ve battaniyesini alıp kamyona geri girdi.Öne doğru biraz yürüdüğümde karın 1 metre kadar olduğunu önde 10 kadar daha aracın içinde insanlarla birlikte mahsur kaldığını gördüm.Hatta içlerinde hamile bir kadın bile varmış. En yakın kÖY 15 KM uzakta imiş.Yani her taraftan kuşatılmış durumda idik.Hiç aklıma gelmemişti böyle olacağı.Araçta yol çalışanları için tenekelerle tahin helvası ve ekmek vardı.Topu topu 20 dakika içinde kar tipisi aracımızın her yanını sarmaya ve doldurmaya başlamıştı.Havada kararmış durum dahada korkunç olmaya başlamıştı.Nerede hangi dağ başında olduğumuzu bilmeden, bizim mahsur kaldığımızı bilen varmı onu bilmeden havanın daha ne kadar bozulacağını bilmeden kalakalmıştık.El ve ayaklarımdaki donma yavaş yavaş vücuduma çıkmaya başlamıştı.Biraz helva biraz ekmek falan ama olacak gibi değildi.Ne zaman geçiyor nede bir gelişme oluyordu kendi imkanlarımızla kurtulmamız imkansızdı.Yoksa yoksa buradamı bitecekti film.Kar arabanın boyuna ulaşmış artık dışardan tipinin sesi gelmez olmuştu.Gece yarısı olmuş ortalık korkunç bir hal almıştı.Babam kar programının genelde böyle vakalarının olduğunu anlatıyordu.Ben battaniyenin arasında neyi beklediğimi bilmeden büzülüyordum.Bazen ayaklarımı ovalıyor bazen ellerimi ovalıyordum.O dönemde ne bir cep telefonu ne bir telsiz nede bir başka ihtimal yoktu. Bu durumda ne kadar kalabilirdik.Bizi kim kurtaracaktı ve nezaman.5 dakikada bir babama soruyordum.Dokunsalar ağlayacaktım.Sıcacık evimizde dursaydım çayımı içsem karnımı doyursaydım, benim ne işim var bu dağ başında ühü ühü ühü.....
 

Ynt: Yol Hikayeleri

Araç durduğu yerde çalışsa ne olacak kalorifer çalışsa ne olacak.Ortamın ağırlığı öldürmeye yeter.Umudum iyice tükenmiş artık iyimser yaklaşımlarıda duymaz olmuştum.Bu arada öndeki araçlardaki hamile kadın rahatsızlanmış kocası ve akrabaları onu yakındaki köye götürmeye karar veremişler ama nasıl.Bu arada ben biraz kestirmişiiiiiiiim.....Aradan ne kadar zaman geçti bilmiyorum ama derinden bir ses duyduk geldiler geldiler tepenin arkasındalar diye kim kim kim gelmiş diye fırladım yattığım yerden. Şöyle bir kendimi yokladımkiii bütün kaslarım tutulmuş kemiklerim nasıl ağrıyor öyle.Kapıyı açmaya çalışıyorum açılmıyor kar kapatmış ve donmuş.Pencereler donmuş onlarda açılmıyor.Başladık kapıyı zorlamaya.Aralıktan çıktım dışarı.Birde baktımki sabah olmuş,güneş açmış dışarda.Karları yara yara öndeki araçlara doğru gittim.Öteki araçlardakilerde o yöne doğru yürüyorlar.Tepeyi aşınca baktıkki tepe lambası döne döne 2 rotatif 1 grayder karları yarıp geliyor.Yoldaki karları 50 metre öteye atarako rotatifin gelişini görünce gözlerim doldu.Unuttum birden ağrıyan yerlerimi üşüyen uzuvlarımı.Bir gurur kapladı bedenimi. Yıllardır görmediğim dostlarımı görmüş gibiydim.Kurtulmuştuk esaretten,eve gidecektim.Yarım saat içinde geldiler yanımıza açtılar yolumuzu.Tek tek yola çıkardılar bizi.Sözde biz onlara yardım getirmiştik yoksa onlarmı bize yardım getirmişti amaaan canım neyse kurtuldul işte.Önce şantiyeye uğradık,malzemeleri indirdik sonra aynı yoldan Kayseriye döndük.Sonradan öğrendim kaldığımız yer meşhur ziyarettepe geçidi imiş.
 


Ynt: Yol Hikayeleri

Ah o babalar ellerini bin kez öpsek yetmez. Normalde götürülmeyeceğini bildiği halde oğlunun nazına dayanamaz hayır diyemez...
Gerçek bir macera yaşamışsınız, sağ kalıp bu gün bunu anlatabilmek büyük bir şans, paylaşım için teşekkürler...
 



Ynt: Yol Hikayeleri

ABD de region denilen küçük bir havaalanındayız 60-70 bin nüfuslu bir şehrin küçük bir havaalanı 2 türk arkadaş inmişiz saat geceyarısı 12.30 gibi biz ne yapsak diye düşünürken diger yolcular dagılmış zaten 20 kişilik bir uçakla gelmiştik arkadaş plan yaparken ben de açık televizyona bakıyorum zaten yorulmuşum hiç bişi yapmak gelmiyo içimden bıraksalar orada uyuyacam arkadaş sonra bana seslendi ve havalanın diger ucundaki ankesörlü telefonda konuşan çoçugu gösterdi bu türk galiba lan dedi ben döndüm baktım lan bu hamza benim liseden arkadaş dedim birbirimizi 5 senedir görmüyorduk o bizim lisede benden bi üst sınıftı fen lisesinden ayrılmıştı lise 2 de muhabbet şöle geçti
- lan oglum bu türk galiba telefonda konuşan çoçuk bi baksana
- oha lan bu bizim hamza liseden arkadaşım
- ha s*r lan
- hamza naber lan tanıdın mı beni
- hamza orda mavi ekran verdi
yani diyecegim o ki dünya gerçekten küçük
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
104,837
Mesajlar
1,531,389
Kayıtlı Üye Sayımız
166,939
Kaydolan Son Üyemiz
Madafak

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst