"Yükselen" Felaket

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan VitaEsMorte Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 11
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 3,415

VitaEsMorte

Zirve
Mesajlar
2,896
Tepkime Puanı
39
Gökdelenlerle dolan İstanbul, zor durumda. Kentin mevcut altyapısının bu dev yapıların yükünü kaldıramayacağını söyleyen uzmanlar uyarıyor: Maslak'taki gökdelenlerde yaşayanlar aynı anda sifonu çekse, kanalizasyon boruları patlayabilir.

ayas.jpg


İstanbul'da son yıllarda büyük artış gösteren konut, işyeri ve gökdelen inşaatları, zaten sorunlu olan altyapısı sistemini zorlamaya başladı. Uzmanlara göre, plansız yapılaşmanın bu hızla devam etmesi halinde, özellikle gökdelen inşaatlarının yoğunlaştığı Maslak, Kâğıthane, Levent ve Beşiktaş gibi semtlerdeki kanalizasyon ve elektrik sistemleri iflas edecek. Sadece servis araçları kilometrelerce uzayan kuyruklar oluşturacak, elektrikli aletler zarar görecek. Trafikte çözümsüz sorunlar yaşanacak. Şehir Plancıları Odası üyesi Ali Rıza Nurhan'ın ifadesiyle, "Maslak'taki gökdelenlerde yaşayanlar aynı anda tuvalete girip sifonu çekerse, çevredeki kanalizasyon boruları patlayabilecek"...

Metro da yetmeyecek
İstanbul'un uluslararası şirketlerin gözdesi haline gelmesi ve mortgate yasası beklentisi, şehri büyük bir şantiyeye çevirdi. Ancak uzmanlara göre, her geçen gün içinden çıkılmaz hale gelen trafik sıkışıklığının en önemli nedenlerinden biri de bu plansız yapılaşma.
Özellikle Maslak ve çevresinde şu anda boş olan parsellerin dolması halinde büyük sıkıntı yaşanacağını söyleyen Nurhan, "Altyapı çökeceği için şirketler buradan gitmek zorunda kalacak. Altyapı sorunları çözülürse, bu kez trafik içinden çıkılmaz bir hale gelecek. Bölgede metro hattı var, ama Dubai kulelerinin yapılması halinde sadece bu kulelerin barındıracağı insanlar, metroyu dolduracak. Altyapı bu kadar yoğunluğu kaldırmıyor. Gelecekte de iflası kaçınılmaz. Bazı yerel yönetimlerde bölgeleri gelişsin diye bu projelere onay veriyor" diyor.

Elektrikli aletler bozulur
Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Erol Celepsoy da, İstanbul'da 1980'li yıllardan bu yana elektrik altyapısında hiçbir ciddi yatırım yapılmadığını ve elaman tahsis edilmediğini söylüyor: "Bu nedenle sorunlar yaşanıyor. Bugün evlerdeki ampuller yanıyorsa tesadüfendir. Önlem alınmaması halinde, elektrikli ev eşyalarının kullanılmasında bile sıkıntılar yaşanabilir."


'Nüfus 17 milyonu aşarsa her şey biter'

İSKİ Genel Müdürü Dursun Ali Çodur ise, İstanbul genelinde 2040 yılına kadar su sorunu yaşanmayacağını, ancak yoğun bölgelerde planlarda değişiklik yapılırsa altyapı sorunlarının meydana gelebileceğini söylüyor:
"Bize bir bölgenin nihai imar planlarına göre taşıyacağı nüfusu verirlerse zorlanmayız. Ama bir bölgede 4 katlı bina olacak, nüfusu da şu kadar olacak diyorlar. Siz birdenbire bunu sekiz kata çıkarır ve bunu da iki sene içinde yaparsanız, altyapıda çok ciddi sorunlar yaşanır. Maslak'taki imar planları eski imar planları. Onlara ilave katlar, yükler üst üste gelirse altyapının da yenilenmesi gerekir. İstanbul'un toplam nüfusunun 16-17 milyonu geçmemesi lazım. Geçerse her şey problem olur. Bu şehir bu yükü taşımaz, önce havzaları kaybederiz."

Hayat yolda geçecek!

Uzmanlara göre İstanbul'un aşırı yoğunlaşan bölgelerini bekleyen olası sorunlardan bazıları şunlar:


Dubai kuleleri de gelirse...

Maslak bölgesinde sadece Dubai kuleleri projesi gerçekleşmesi durumunda bile bölgeye 250 bin yeni insan ve en az 30 bin servis aracı girecek. Bu araçlar arka arkaya dizildiğinde 300 kilometrelik bir kuyruk oluşturacak. Bu kuyruğun yaratacağı trafik sorununun nasıl çözüleceği ise meçhul.
Yeni işyerleri nedeniyle yeni otobüs ve minibüs ihtiyacı doğacak. Bunların nerede depolanacağı ayrı sorun. 30 bin servis aracı, 450 bin metrekarelik alanı kaplıyor. Bu da yaklaşık 400 futbol sahası büyüklüğünde alana ihtiyaç duyulacağı anlamına geliyor. Ara sokaklar bile servis istilası altında kalabilir.
Yüksek binalarda çok yoğun nüfus yaşayacağı için kanalizasyon giderlerinde bile sorun yaşanabilir.
Bölgedeki aşırı elektrik enerjisi ihtiyacı nedeniyle enerji farklılığı yaşanabilir, trafolar yetersiz kalıp, elektrikli cihazlar bozulabilir.

2010'da 3.6 milyon araç

Şu anda 1.6 milyon olan İstanbul'daki otomobil sayısının 2010'da 2.2, 2023'te 3.6 milyona çıkacağı tahmin ediliyor. İstanbul'da her gün ortalama 640 motorlu araç trafiğe kaydoluyor.
İstanbul Metropoliten Planlama ve Kentsel Tasarım Merkezi'nin verilerine göre, İstanbul'da toplam 705 kilometre yol var. Bunun 232 kilometresi otoyol. Kısacası araç sayısı bu hızla artar ve yeni yollar yapılmazsa araçlar için hareket edecek alan kalmayacak.

Milliyet
 

Ynt: "Yükselen" Felaket

İstanbul gitgide bir cehennem olmaya başlıyor. Daha önce de kalabalık, trafik vs. vardı ama hiç bu kadar rahatsız edici olmamıştı.
 


Ynt: "Yükselen" Felaket

Abi ben tamamen 9-6 çalıştığım döneme göre söyledim. Trafiği bırak insanların anlayışsızlığı ve saygısızlığı da cabası. Bu kadar popülasyon bu habitata fazla.
 




Ynt: "Yükselen" Felaket

Onlar da başka bir tartışma konusu zaten. İnsanları kafes yerine camdan kulelere hapsetmek ne derece doğru bilmiyordum. Öğle yemeğinde bir gökdelenden çıkıp bir başkasına giden arkadaşları zorla Levent çarşıya filan götürürdüm, temiz hava alsınlar diye ;D ;D ;D
 

Ynt: "Yükselen" Felaket

bizden önceki kuşak zorlanabilir, hatta biz bile... ama bizden sonrakiler için artık "normal" olacak. belki iyi belki kötü ama tüm bunlar insanın içindeki "doğa" arayışını tetikliyor... böyle de güzel bir geri dönüşümü var ;)
 

Ynt: "Yükselen" Felaket

Geçen hafta uzun süreden beri ilk kez araçla İstanbuldaydım.

Öncelikle pek çok ara yol, tünel vb açılmış. Misal Altunizade ye dönüp çamlıca tarafına dönecektim. Işıklarla karşılaşmayı beklerken cart diye yol ikiye ayrıldı zor attım çamlıca tarafına kendimi derken tünel derken tünel çıkışı hemen Ümraniye sapağı falan.

Anlaşılan pek çok yol kolaylaşmış İstanbulda.

Ama tahammülsüzlük had safhaya varmış.

Yolda mesela yol veriyorum çapraz kesmelerde. Çünkü ben ilerlesem boşu boşuna diğer yolu kapatmış olacağım çünkü ilerleyeceğim yol tıkalı o an. Arkadakiler anında asılıyorlar kornaya.

Yada kavşaklarda yol veriyorum araçlara yada yayalara. Üstüme çıkacak arkamdakiler neredeyse.

Allahtan araç 34 plaka. Hani 16 plaka olsak inip dövmeye de kalkacaklar. Aslında fena da olmaz antreman olurdu bana. Hamlamış mıyım anlardım. ;D

Açıkçası zamanında tüm gününü İstanbulda trafikte geçiren biri olarak , yolların çoğaldığını , lakin insanların aşırı sabırsız olduğunu söyleyebilirim.

Oradakilere sabırlar dilerim. :D
 


Ynt: "Yükselen" Felaket

Ben o zamanda verirdim.

Bir keresinde Çağlayanda korkunç sıkışık trafik. Hürriyet mahallesinden çıkıp çevre yoluna doğru gideceğiz ama ilerlemiyor. Bende boşuna yolu kesmedim. Bir araç geçti. Arkamdaki vectra nasıl basar kornaya. Baktım aynadan indi arabadan hışımla gelir sakallı biri. Tanıdım oranın aluminyum esnafından. Adam hızla gelir. Bende açtım kapıyı indim. Adam beni gördü zınk diye durdu. Ne oldu dayı dedim. Bak trafik ilerlemiyor derdin ne? Bu sefer "çağırırım benim aslanları seni paramparça ettiririm" gibi şeyler sayıkladı. İşin tuhafı ben o adamdan da alışveriş ederdim. Alttan aldık yakışıyor mu esnaf adamsın falan diye. Bu sadece bir örnek. Her gün yaşıyordum böyle sahneleri. Sizlerde yaşıyorsunuzdur fazlasını.

Ben o kentten bıkıp kaçtım Sedat. İstanbulda oradan kurtarsan başka yerinde denk geliyorsun strese. Bende o kadar sakin biri değilim ki. Boşuna yıpratıp duruyorsun kendini.

Orada da aynı yemeği yerdim burada da. Kabul, pek çok aktiviteden güzellikten etkinlikten uzağım. Onların ciddi sıkıntısını çekiyorum. Buradaki hayatın tekdüzeliğini kırmakta ciddi efor gerektiriyor ve bir yere kadar başarıyor insan. Ama eşime oğluma burada istediğim kadar zaman ayırabiliyorum. Daha güvenli bir hayatın oluyor. Trafik derdin, yetişme derdin olmuyor. Gevşedikçe gevşiyorsun. :D

İstanbulunda artıları var, küçük sakin yerde yaşamanında.
Bende ikincisi ağır bastı.
Şu ana kadar da pişman değilim.
 



Ynt: "Yükselen" Felaket

anlatacak o kadar çok hikaye var ki... hergün yenileri ekleniyor. istanbulda tek sorunum trafik, normalde pek sinirli değilim ama trafikte senin başına gelen olayların aynısını yaşadığımdan, sabah çıkıp akşam eve döndüğümde sinir küpü haline geldiğim zamanlar olmuyor değil :smiley: sen kaçıp kurtulmuşsun, darısı bizim başımıza diyelim ;)
 

Ynt: "Yükselen" Felaket

taiga' Alıntı:
Ben o zamanda verirdim.

Bir keresinde Çağlayanda korkunç sıkışık trafik. Hürriyet mahallesinden çıkıp çevre yoluna doğru gideceğiz ama ilerlemiyor. Bende boşuna yolu kesmedim. Bir araç geçti. Arkamdaki vectra nasıl basar kornaya. Baktım aynadan indi arabadan hışımla gelir sakallı biri. Tanıdım oranın aluminyum esnafından. Adam hızla gelir. Bende açtım kapıyı indim. Adam beni gördü zınk diye durdu. Ne oldu dayı dedim. Bak trafik ilerlemiyor derdin ne? Bu sefer "çağırırım benim aslanları seni paramparça ettiririm" gibi şeyler sayıkladı. İşin tuhafı ben o adamdan da alışveriş ederdim. Alttan aldık yakışıyor mu esnaf adamsın falan diye. Bu sadece bir örnek. Her gün yaşıyordum böyle sahneleri. Sizlerde yaşıyorsunuzdur fazlasını.

Ben o kentten bıkıp kaçtım Sedat. İstanbulda oradan kurtarsan başka yerinde denk geliyorsun strese. Bende o kadar sakin biri değilim ki. Boşuna yıpratıp duruyorsun kendini.

Orada da aynı yemeği yerdim burada da. Kabul, pek çok aktiviteden güzellikten etkinlikten uzağım. Onların ciddi sıkıntısını çekiyorum. Buradaki hayatın tekdüzeliğini kırmakta ciddi efor gerektiriyor ve bir yere kadar başarıyor insan. Ama eşime oğluma burada istediğim kadar zaman ayırabiliyorum. Daha güvenli bir hayatın oluyor. Trafik derdin, yetişme derdin olmuyor. Gevşedikçe gevşiyorsun. :D

İstanbulunda artıları var, küçük sakin yerde yaşamanında.
Bende ikincisi ağır bastı.
Şu ana kadar da pişman değilim.
ilgiyle okudum ::smiley: istanbul kadar olmasad son yıllarda artan bir ivmeyle ankarada aynı sıkıntıları yaşatmaya başladı. düşünmüyor değilim ankaranın topraklarına iyice saldığımız kökleri yerinden söküp başka yere gitmeyi ama hiç kolay gelmiyor. idare dünyası derler ya öyle idareten yaşıyorum, günü kurtarmaya yönelik olunca herşey; lezzeti azlıyor yaşamanın :'(
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,975
Mesajlar
1,526,656
Kayıtlı Üye Sayımız
166,726
Kaydolan Son Üyemiz
Midre

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst