.
@nevzat 'ın yaklaşımına %100 katılıyorum.
Nedenleri;
* Çekme karavanla kamping dışı geceleme kaide dışı, özellikle yurtdışında polis de nedense ayni düşüncede.
İstisna olarak uzun yolculuklarda otoyol parklarında geceleme amacıyla konaklamalar hariç diyelim ama vaktinizi hep buralarda geçireceğinizi hiç sanmıyorum. Transporter ile üstünü açmadığınız surece bırakın istediğiniz yerde, motokaravanların gecelenmesinin istenmediği yerlerde bile kalma şansınız var.
* Kampinglere girdiğinizi varsayalım. Duş, tuvalet, bulaşık ve çamaşır yıkama, hatta bazılarında yemek yapma olanağınız bile olacak. Peki çekme karavandan ne farkınız kaldı ? Pardon çekme karavan satın almamış olacaksınız !
Kampinglerde kendinizin tuvaleti sabahları ara sıra, ama duşlarınız ise hiç kullanılmıyor. Haberiniz olsun.
* Kampinge girmek istemediniz ama duş ihtiyacınız var, Avrupa kapalı yüzme havuzları ile dolu. Navinize sorun o söyler.
* Tansporter ya da benzerleri ile bırakın çekme karavanı, diğer motokaravanlardan daha çabuk hazırlanabileceksiniz. Neyin gerekli neyin gereksiz olduğuna cevap arama zorunluluğunuz yüzünden, aslında birçok şeyin boşuna taşındığı sonucuna hemen ulaşma şansınız olacak.
* Çekme karavan daha geniş ve yaşanır alan sunuyor. Doğru, ama siz aslında gezmek için yollarda değil miydiniz ?
* Çekme karavanı bırakıp çekici araçla gezmekle, transporterle gezmenin farkı olmadığını sanırım kabul edersiniz.
* Otoyol, ferry ve park ücretleri kesinlikle daha az, olanakları da daha fazla olacak. Hem de oldukça. Fransa, İtalya gibi araç yüksekliğinin sınırlandığı bazı ülkelerde, heryer sizin. Bırakın panelvanlar bile dolaşıp dursun. Böylece enfes plaj yerleri ve şehir merkezleri sizleri bekliyor olacak.
* Yakıt ve bakım masraflarınızın daha az olmasını sanırım inkar etmezsiniz ?
* Hız yüzünden iki haftada, peki üç haftada diyelim bir gün kazanma şansınız var.
* Yollarda gecelemelerde yine bırakın çekme karavanı, diğer motokaravanlardan bile daha az dikkat çekeceğiniz kesin.
* Çekme karavanınız için üçretli ya da şanslıysanız ücretsiz ama daha da önemlisi güvenebileceğiniz yerinizden ne haber ?
* Senenin 11 ayı herkese " benim ikinci araç olarak kocaman bir motokaravanım var yaaa... " diyerek caka satmak ne kadar harcınız ? Peki bu işe bankanız ne der ?
* Hadi yazdıklarıma ısınamadınız, peki alın bir transporter takın arkasına da bankanızın çekme karavanını, olmadı satarsınız. Ya da çekme karavanı hemen almayın baktınız yeterli değil sonra alırsınız.
Tamam tamam, yazdıklarım şakayla karışık da olsa inanın gerçek payları inkar edilmeyecek kadar çok. Umarım çekme karavanlı forumdaşları gocundurmadım ?
Konu, sadece sizinle uyumlu olup olmaması.
Çekme karavanla bol konaklamalı turlamak, karavan kültürünün oturduğu ülkelerde pek rastlanmayan bir çözüm. Çekme karavanlar ayrı bir sınıf, gerçekten ev konforları var denebilir. Tatil boyunca ya hiç ya da 1-2 kere yer değiştiriyorlar.
Bol gezmeyi seven ama senede 4-6 hafta vakti olan sadece iki kişi için tek araç olarak transporter ya da benzeri araçlar, bence sizler için biçilmiş kaftan. Daha emekli değiliniz. Yollarda her gecelemeniz kampinglerde olsa bile, diğer çözümlere göre bence madden kazançlı olacaksınız. Motokaravan panelvan bile olsa Türkiye şartlarında ne çeşit sorunları olabileceğini benden iyi bilmelisiniz. Bu durumda ikinci bir araca ihtiyaç duymak da kaçınılmaz olmalı ?
Bu noktada yine de benim için geçerli bir düsturu söylemeden geçemiyeceğim.
Karavanınızı alıncaya kadar ihtiyaçlarınıza uygun olmasına özen gösterin, aldıktan sonra ise siz ona uygun olmaya çabalayın.
Amacımız, karavan alıp satmak ya da karavan yapmak değil, bunların hepsi metazori, amacımız gezmek, yer görmek, insan tanımak, dışarıda olmak, ense yapmak....
Seçiminizin içinize sinmesi dileğimle...