From: Burak Gurer <burak....@yahoo.com>
Subject: [ytudak] Zirve Dagcilik Khan Tengri Tirmanis raporu (kuzey kampindan)
To: "YTUDAK" <ytudak@yahoogroups.com>
Date: Wednesday, September 3, 2008, 12:39 PM
Herkese Selamlar,
01-24 Agustos tarihleri arasinda kuzey ana kampindan (kuzey rotasi) yaptigimiz tirmanisin raporu yolluyorum.
Biz tirmanisa gitmeden once Türkce bir rapor olmamasinin sıkınıtısını yaşadik.
Bu raporun bundan sonraki yapilacak olantirmanislara yardimci olacagini dusunuyorum.
Tirmanisimizla ilgili fotograflinkleri asagidadir.
http://picasaweb.google.com.tr/burakgurer27/KhanTengri1
http://picasaweb.google.com.tr/burakgurer27/KhanTengri2
Saygilarimla
Burak GURER
Zirve Dagcilik ve Doga Sporlari Kulubu
Gaziantep Sb. Bsk.
ZİRVE DAĞCILIK VE DOĞA SPORLARI KULÜBÜ
KHAN TENGRİ DAĞI TIRMANIŞI RAPORU( KUZEY ANA KAMPI’NDAN )
(01-24 AĞUSTOS 2008)
Ekip: Hasan Hüseyin BOĞAZ - Ekip Lideri (Ankara)
İbrahim AKÇAY (İstanbul)
Burak GÜRER (Gaziantep - Raportör)
Zirve Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü’nün 2008 yılı programı içerisinde yer alan yurtdışı tırmanışları içinüç kişiden oluşan Khan Tengri ekibi olarak aylar öncesindenhazırlıklarımızı tamamlayarak, tırmanış tarihini beklemeye başladık.30 Temmuz’da ekip üyelerinin İstanbul’da bir araya gelmesi ile artık herşey hazır hale gelmişti. Motivasyonlar, fiziksel hazırlıklar her
şey yolunda idi. Son olarak sadece tırmanış alışverişi kalmıştı.Eşyalarımızı İbrahim’in (Boulderhane) yerine bıraktıktan sonra Hüseyinile birlikte alışverişe gittik. Yaptığımız alışveriş 450 YTL civarında tuttu. Neler mi aldık. Bazılarını sayayım. Makarna, çorba,kahvaltılıklar, çerez, tank, lavaş ekmek, bulgur, garnitür, salça,çikolata, bisküvi, kavurma et….. diye gidiyor. Ayrıca ihtiyacınıduyacağımız ilaçları da aldık. Aspirin, Diazomid, Apranax, Reflör, göz damlası, Bepanthen pastil, Supradyn, Agumentin……Daha sonra Boulderhane’ de aldığımız gıda ürünlerini paketledik ve fazlalık yapankarton paket v.s attık. Ayrıca kulübümüz uçak biletine gidiş dönüşolmak üzere 1310 YTL, Tien Shan Travel’ a helikopter ve diğer hizmetlerdahil 650 € vermişti. (Gerekli izinler ve belgeler, ana kamptaki kamp yerinin kullanımı, helikopter, rotadaki sabit hatların kullanımı, tek yönlüBişkek – Karakol – Miada Adyr ulaşımı dahil )
Aslında baktığınız zaman oldukça fazla miktardagıda almıştık. Çünkü ana kampta da yemeklerimizi kendimiz yapacaktık.Yaptığımız anlaşma small paketti. Tabi bu kadar çok gıda ürünü önemli bir sorunu ortaya çıkardı. Ağırlık….. Her birimizin yaklaşık olarak 20kg yakın fazla yükü vardı. Gıda ürünlerini el bagajlarına koyup çaktırmadan uçağın içine almaktan başka çaremiz yoktu. Çantalarımızda 20 kg dan çok daha ağırdı. Ekstra bagaj ücreti vermek istemiyorduk. Artık şansımızı havaalanında zorlamaktan başka şansımız kalmamıştı. 01 Ağustos’ta çantalarımızı yüklendik ve havaalanına doğru yola koyulduk.
Havaalanında THY yetkilileri ile 20 kg sınırınıgeçen yükümüz hakkında kısa bir görüşme yaptık ve olumlu sonuçlandı.Plastik ayakkabıları ayaklarımıza giydik. El bagajlarını uçak içerisine sokmayı başardık.Sonuçta THY görevlilerinin yardımcı olması sonucu ekbir bagaj ücreti vermeden uçağa binmeyi başardık. Artık her şey yolunagirmişti ve uçak havalanmak üzereydi.
İstanbul - Bişkek arası uçakla 5 saat 15 dak.sürüyor. Saat farkı nedeniyle Bişkek’e indiğimizde havaaydınlanmıştı. Kırgız saatiyle saat 05:30 - 06:00 civarları idi.Bişkek’ te bizi Tien Shan Travel’ den Maria karşıladı. Yarım saat kadar havaalanında ücret konusunda pazarlık yaptık. Bu pazarlık sonucu az oldaolsa indirim yaptılar ve anlaşmadaki ücretin yarısını verdik. Daha sonra Karakol şehrine doğru hiç beklemeden yola koyulduk. Çünkü iki gün sonra kalkacağını düşündüğümüz helikopter yarın havalanacaktı. Bu durumaçok sevindik. Zamandan çok fazla kazanmış olacaktık. Bişkek’ de zaman kaybetmek zorunda kalmayacaktık. Bişkek – Karakol arası araçla 6 saatsürüyor. Yol çok iyi değil. 6 saat sonunda Karakol şehrine ulaştık.Yolculuktan dolayı yorulmuştuk ve acıkmıştık. Karakol şehrinde araç değiştirerek bizi Maida Adyr’ e götürecek rus yapımı tabiri caizse külüstür bir minibüse araçlarımızı naklettik.
Daha sonra yemek için şirket görevlilerinden biri ile aracın yanından ayrıldık ve karnımızı doyurmaya gittik. Bu arada yemek için pek fazla alternatifiniz bulunmuyor. Karakoldaki lokantada İngilizce bilen maalesef yoktu ve biz bilmediğimiz bir şey yemek istemiyorduk. Biz makarna yedik
Maida Adyr, TienShan Travel’in helikopterinin kalktığı bir kamp alanı. Diğer şirketlerinde farklı yerlerde helikopter için kamp alanları bulunuyor. Karakol şehri ile Maida Adyr arası yaklaşık olarak 5-6 saat sürüyor. Sürekli olarak dağların arasından ve bozuk bir yolda ilerliyorsunuz. Araç hız yapamıyor. Çok yavaş yol alıyorsunuz.
Öğleden sonra uzun ve sıkıcı bir yolculuktan sonraMaida Adyr’ e vardık. Maida Adyr dağların arasında sınırnöbetçilerinin bulunduğu ve 5-6 adet baraka tarzı yapılar bulunan küçük bir yerleşim yeri. Maida Adyr kamp alanında 3 gündür bizi bekleyen Polonyalı dağcılar vardı ve çok
sevinçli görünüyorlardı. (Helikopter belirli bir dağcı sayısına ulaşmadan havalanmıyor. Bu yüzden şirketortak buluşma tarihleri veriyor.) Polonyalı dağcılar Peak Lenin’dengelmişlerdi. Lenin’ de hava yüzünden zirve yapamamış ve iner inmez KhanTengri’ ye gelmişlerdi. Kısa bir sohbetten sonra şirketin çadırlarınayerleştik. Yorgunduk. Yemek yedikten sonra tırmanış boyu kullanmak içinocaklara kartuş satın aldık. Tanesi 5 € dan 15 adet kartuş aldık. 75 €ücret ödedik. Daha sonra tulumlara girdik ve dinlenmeye çekildik. Ertesi günerkenden kalktık (02.08.2008). Helikopter pilotu İgor ilerdeki bulutları göstererek hazırlanmamızı ve hava bozmadan gideceğimizi söyledi. Hemen hazırlanmak için çadırımıza döndük. Ama Polonyalı dağcılar kötü bir haber verdi. Helikopter yük sınırı 30 kg idi. Bizim yükümüz çok daha fazla idi. Fazla yük olarak 1 kg için 2 € ücret istediler. Bizim kişi başı 10 kg fazlamız vardı. Ruslar bir türlü indirim yapmadılar ve sonuçta kişi başı 20 €, toplamda 60 € ekstra yük ücreti ödemek zorunda kaldık. Ağırlık yapan eşyaları yine üzerimizealdık ve plastik ayakkabıları ayaklarımıza giydik. Yoksa en az 3-4 kg daha fazlamız çıkacaktı.
Nihayet eşyalarımızı helikoptere yükledik. Vekalkış zamanı…. Maida Adyr’ dan Khan Tengri Kuzey ana kampı helikopterletam olarak 25 dk sürüyor. 25 dk sonunda Kuzey Inylchek buzulu üzerinde yeralan TienShan Travel’in ana kampına vardık. Hava kapalıydı. Khan Tengri pek görünmüyordu. Ana kamp sorumlusu Mişok isimli bir Kırgız. Oldukçasıcak kanlı ve güler yüzlü. Ana kampta çalışan toplam 4 kişibulunuyordu. 2 mutfak elemanı, kamp müdürü ve onun abisi Saşa. Ayrıca biz kampa geldiğimizde İngiliz, Polonyalı ve Ukrayna’lı ekipler vardı.İngiliz ekip zirve tırmanışı için yola çıkmak üzereydi.
Ana kampta Mişok ile kısa bir konuşmanın ardından çadırımızı kurup yerleşmeye başladık. Ekibin durumu oldukça iyi durumdaydı. Heyecanlı ve istekliydik. 2 gün boyunca ana kampta kalacak ve daha sonra uyum tırmanışı için harekete geçecektik. Bu sırada yüksekliğe uyum için bol bol yürüyüşler yapıp, iyi beslenmeye dikkat ettik. Ana kamp günleri genelde yat, uyu, yemek ye, çay iç, gez, muhabbet etdüzeninde geçiyor. Ana kampta tırmanıştaki planımızı ve stratejimizi belirlemek içinde ara sıra kendi aramızda toplantılar yaptık. Hangi gıdaları yukarıya çıkaracağımızı, kaç adet kartuş çıkaracağımızı, v.s planladık. Uyum tırmanışı ve zirve tırmanışı için ayrı ayrı gıdaları ayırdık. Yukarıya malzeme taşıyacak ve 5900 m. çadırda bırakıp inecektik. Uyum tırmanışında 5900 m ye kadar çıkacak sonra geri inecek iki gün ana kampta toparlandıktan sonra zirve tırmanışına başlayacaktık.
Ana kamp (4200 m) UYUM TIRMANIŞI
Uyum tırmanışı için hazırlıklarımız ıtamamlayarak 5 Ağustos sabahı erkenden yola çıktık. Ana kamptan Kuzey Inylchek buzulu geçmek 1 saat sürüyor. Kuzey Inylchek buzulu içinde çatlaklar, dereler barındıran bir buzul. Bu yüzden rotanın girişine kadar geçmek zaman alıyor. Ana kamptan 1. kampa varmamız 5 saat sürdü. Yukarıya malzeme taşıdığımız için çantalarımızın ağırlığı hatırı sayılır düzeyde idi. 1. kamp ince bir sırt hattı üzerine kurulmuş bir kamp yeri. Kalabalık durumlarda kamp yeri bulmak sorun olabilir. Ama biz çok kalabalık olamadığı için iyi bir çadır yeri bulduk ve yerleştik.
Zirve rotasını kısaca tarif etmek gerekirse;Ana kamptan sonra Kuzey Inylchek buzulunu geçip Khan Tengri’ nin hemen yanındaki zirve olan Çapayev’ in kuzey yüzünün sol tarafındaki buzul yüzeyinden rotaya giriyorsunuz. 1. kampa varana kadar 1-2 adet çatlaktan geçiyorsunuz ve çatlağın başladığı yerden sabit hat da başlıyor. Daha sonra sabit hat zirveye kadar devam ediyor. 1. kamptan sonra yine aynı şekilde Çapayev’in sol tarafındaki sırt hattını takip ederek 2. kampa çıkıyorsunuz.
Eğimler 50 ila 85 derece arası değişiyor.
Kamp 1 (4600 m)
Khan Tengri kuzey rotasındaki en büyük zorluk çokfazla kaya etabı olması. Özellikle 1. kamp - 2. kamp ve 2.kamp - 3. kamp arası çok fazla miktarda mix etap var. Zirve kısmı ise zaten sürekli mix,kar-buz etapları içeriyor. 2.kamptan sonra 3. kampa varmak için Çapayev zirvesine çıkmak zorunda kalıyorsunuz. (6130 m ) Yine 3.kampa çıkmak için bir çok kaya etabını geçmek zorundasınız. 3. kampa ulaşmak için 6130 mlik Çapayev zirvesine çıkıyorsunuz ve daha sonra irtifa kaybederek 5900 mdeki Çapayev ile Khan Tengri arasındaki boyun olan 3. kampa varıyorsunuz.
1. kampta 1 gece kaldıktan sonra ertesi gün (6Ağustos) 2. kampa çıkmak için harekete geçtik. Hava oldukça iyiydi. 1.kampile 2 kamp arası 8 saat sürdü. 1.kamp - 2.kamp arası dinlenmek için yeryok. Sürekli dik çıkmak durumundasınız. Çanta sürekli sırtınızda kalmak zorunda oluyor. 2.kamp alanı Çapayev zirvesinin 500 m altında kalan küçük bir düzlükte yer alıyor. Burada kamp alanı olarak oldukça fazla yer var. 2. kampa ulaştığımızda bir çok milletten çok sayıda dağcı vardı. Havanın iyi olmasını değerlendirerek çadırlarının dışında yemek yiyip çay içiyorlardı. Tabi biz yorgunduk ve daha çadır kurmamız gerekiyordu. 8 saatlik dik ve yüklü tırmanış normal olarak bizi oldukça yormuştu. Çadırımızı kurduk ve yerleştik. Bol bol sıvı aldık,yemeğimizi yedik ve dinlenmeye çekildik. Yarın 5900 kampına çıkmak yorucu olacaktı.
Kamp 2 (5600 m)
Ertesi gün erkenden kalktık. Hava beklediğimizin aksine berbatı. Gece yarısı hava bozmuş, kar başlamış ve yağmaya devam ediyordu. 3. kampa çıkmak isteyen bir çok grup çıkmaktan vazgeçmişti.Tabi ki bizde vazgeçtik. Bu arada ben 2. kampta biraz rahatsızlık geçirdim.Sanırım üzerimi yeteri kadar giymeden çadır dışında biraz fazla vakit geçirdim. Bu yüzden de soğuk aldım. Havanın kötü olmasını değerlendirerek toparlanmam gerekiyordu. Bol bol sıvı içtim ama pek bir şey yiyemedim. Ertesi gün hava yine kötüydü. Pek açacak gibi görünmüyordu.Bir karar vermemiz gerekiyordu. Uyum tırmanışını 5600 de noktalamaya kararverdik. Çadırı 5600 de bırakacak ve geri dönecektik. Rahatsızlığımı üzerimden henüz atamamıştım. Ama inmek durumundaydım. Çadırda bırakacağımız eşyaları ayarladık, çadırı iyice gerdik ve ana kampa doğru inişe geçtik. 2.kamptan ana kampa varmamız 4 saat sürdü. Tabi bu 4 saat bana 8 saat gibi geldi.Rahatsızlığımdan dolayı çok halsizdim. Ama önümde dinlenip toparlanacağım 2 gün bulunuyordu. Ana kampa varır varmaz yemek yiyip dinlenmeye çekildik. Bu arada kamptaki diğer milletten dağcılarla ve anakamptaki çalışanlar ile muhabbetler iyice ilerlemişti. Kamptaki tüm ekipler artık zirve tırmanışına çıkmak üzere hazırlıklara başlamışlardı.Ana kamptaki 2 gün boyunca bol bol yemek yedik ve sıvı aldık . İrtifanın azalması toparlanmamı hızlandırdı ve artık eski halime dönmüştüm.Zirve tırmanışı için bizde hazırlıklarımızı ana kamptaki 2 gün boyunca tamamladık ve beklemeye koyulduk. Artık hedef zirveydi.
ZİRVE TIRMANIŞI
11 Ağustos 2008 de ana kamptan zirve tırmanışıiçin ayrıldık. Uyum tırmanışı sırasında 5 saatte ulaştığımız 1.kampa bu defa 3 saate ulaştık. Ekibin fiziksel ve mental durumu en üstdüzeyde idi. 1. kampa vardığımızda hava kapamıştı ve daha da bozacak gibi duruyordu. Ama biz beklediğimizden çok daha erken varmıştık.Durumumuzun çok iyi olması ve 1. kampa erken varmamızı değerlendirerek hiç beklemeden 2. kampa devam etme kararı aldık. Böylece 1 gün kazanmış olacaktık. Ekipte hiçbir sorun yoktu. 2. kampa doğru yükselmeye başladıktan 1 saat sonra şiddetli bir tipi başladı. Rota üzerinde bir çok dağcı vardı. Tipi başlayınca rota üzerindeki dağcı sayısında yarıyarıya azalma oldu. Bir çoğu geri 1. kampa geri döndü. Biz tipi altında tırmanışımıza devam ettik. Tipiye rağmen durumumuz ve moralimiz çokiyiydi. Hava şartları nedeniyle 2. kampa ulaşmamız 6,5 saat sürdü. Khan Tengri kuzey rotası sürekli olarak dik ve mix tırmanış içeriyor. Bu yüzden kamplar arası tırmanışlar genelde yorucu oluyor. Kuzeyrotasını zor kılan en büyük etkenlerden biride kaya etaplarının çok fazla olması. Ayaklarınız ve kramponlarınız gerçekten yıpranıyor.
Kaya etapları çok olduğu içinde sağlam ve bilindik bir krampon kullanmanızı tavsiye ederim. En çok Grivel ve Salewa marka kramponlar kullanılıyor. Kamp 2ye vardığımızda çadırımız hazır bizi bekliyordu. Biraz çevre düzenlemesi yaptıktan sonra çadıra yerleştik ve tabi ki bol sıvı alarak yemeğimizi yedik. Artık sıra dinlenmeye gelmişti. Hemen tulumlarımıza çekildik.
Ertesi gün bizi yine kötü hava karşıladı. Hava berbattı. Bu şartlar altında 5900 m’ deki 3. kampa çıkmamız imkansızdı. Kötü havadan dolayı daha üç gün burada bekleyeceğimizi bilmiyorduk. Tırmanış süreleri biten bir İngiliz ekipten havanın 5 gün kötü olacağını öğrendik. Önümüzdeki üç gün fırtına ve tipi içinde geçti. Bu süre zarfında zamanımızın çoğu çadır içinde geçti.Yüksek irtifada en önemli noktalardan biride beslemedir. Bizde mümkün olduğunca düzenli beslenmeye ve yemek planımıza sağdık kalmaya çalışıyorduk. Ayrıca bol sıvı almaya özen gösteriyorduk. Üç gün 5600m de beklemek bu bizim için gecikme demekti. Yemek malzemelerimiz azalmaya başlamıştı. Biraz kısıtlamaya gitmemiz gerekiyordu. 4. gün nihayet hava açtı ve biz hemen hazırlanarak 3. kampa tırmanışa geçtik. 2. kamp ile 3.kamp arası uzun ve yorucu. Mix ve dik etaplar oldukça fazla. Ayrıca birde 6130 m’ lik Çapayev zirvesine çıkmaz zorundasınız.Yani irtifa kazanıp tekrar 200 m irtifa azaltıyorsunuz. 3. kampa çıkmamız 8 saat sürdü.
Kamp 3 (5900 m)
8 saatlik tırmanış bizi oldukça yormuştu. O gün erkenden çayımızı içip, yemeğimizi yedik ve yatık. Eğer dinlenebilirsek saat 02:00 gibi kalkıp zirveye gitmeyi planlamıştık. Ama biz yorgunluktan istediğimiz saatte kalkamamıştık. Ertesi gün hava nispeten iyiydi.İçimizden “keşke” kelimelerini geçirmeye başlamıştık. Ama ilerleyen saatlerde hava daha bozdu ve kapadı. Artık ertesi günkü havanın iyi olmasını bekleyerek yattık.
5900 kampı tam boyunda yer aldığı için çok rüzgar alan bir kamp yeri. Özellikle yoğun olarak güney yüzünden gelen şiddetli rüzgarlara maruz kalıyor. Biz beş gün boyunca bu rüzgarlarla uğraşmak zorunda kalacağımızı tahmin etmemiştik. Tam beş gün boyunca genelde şiddetli rüzgarın altında, fırtınada havanın düzelmesini bekledik. Bu zaman zarfında çadırımızın patlamaması için bol bol dua ettiğimizi söyleyebilirim. Khan Tengri’ye gidecek arkadaşlara tavsiyem, eğer giderseniz kesinlikle dayanıklı ve sağlam çadırlar ile gidin. Özellikle 5900 deki 3. kamp gerçekten çok şiddetli rüzgar alıyor. 5900 de beş gün boyunca çok stresli zamanlar geçirdik. Ayrıca kar yağmasa bile genelde esen sert rüzgar çadırın etrafını ve havalandırma pencerelerini kar ile dolduruyor. İki üç saatte bir zorunlu olarak dışarıya çıkarak çadırın çevresini açmak zorunda kalıyorsunuz. Sabahları kalktığınızda ise çadır neredeyse gömülmüş durumda oluyor. 5900 m de beş gün beklemek ise tam bir işkence. 4 m2 lik çadırda çok fazla bir alternatifiniz olmuyor. Konuş, çay iç, çadır bagajlarına destek koy, çadırın çevresini temizle, uyu ve fırtınayı dinle. Ciddi anlamda tam bir psikolojik savaş veriyorduk. Dağcılıkta işin yarısını psikolojik hazırlık oluşturur. Bizde psikolojik olarak çok iyi savaşıyorduk. Moralimizi üst düzeyde tutmaya çalışıyorduk. Genel olarak baktığımızda durumumuz çok iyiydi. 5900 m kampı diğer kamplara nazaran daha sakin ve boş idi. Çünkü burada kalmak sorunlu zaman geçirmek demekti.Kendimizi bilinen bir gerçekle yüz yüze gelmek üzere hissediyorduk. Dağ izin vermediği sürece zirveye çıkmak imkansızdı. Ama biz de pes etmek istemiyorduk. En sonuna kadar şansımızı zorlayacaktık.
En büyük sorunumuz yiyecek stokumuzun bitmek üzere olmasıydı. Çok ciddi bir yemek planı yapmamıza rağmen yinede zor duruma düşebilirdik. Çünkü 5600 de üç gün, 5900 de beş gün beklemiştik.Kötü hava yüzünden planda olmayan 5-6 günlük gecikme olmuştu. Yemek malzemesi işini zirve tırmanışından vazgeçip geri dönen başka dağcılardan gıda malzemeleri alarak çözdük. Beş günü neredeyse çadırın içinde geçirdik. Sadece acil ihtiyaçlarımız ve fırtınadan dolayı gömülen çadırı açmak için dışarıya çıkıyorduk. Tek yaptığımız beklemek, beklemek ve
beklemekti.
Artık bir karar almamız gerekiyordu. Maksimum bekleme tarihi olarak 21 Ağustos’u belirledik. 21 Ağustos’ a kadar hava düzelmez ise geri dönecektik. Zaten yanımızdaki gıda malzemelerimizde ancak yeterdi.19 Ağustos’ ta saat 01:00 da havaya bakmak için çadırın fermuarını araladık. Kar yağıyordu ama bulutların içinden ay da gözüküyordu.Rüzgar etkisini azaltmıştı. Hızlıca tulumlarımızdan çıktık ve hazırlandık. Kişi başı 1 lt. su hazırladıktan sonra çadırdan çıktık.Hava çok soğuktu. Kar etkisini iyice azaltmış ve bulutlar dağılmaya başlamıştı. Khan Tengri zirve sırtını net olarak görebiliyorduk. Hava okadar soğuktu ki çadırdan çıktıktan 5 dakika sonra ayaklarımız uyuşmaya başlamıştı. (Özellikle Benim ve Hüseyin’ in) Çadırın içinde ayaklara tek çorap mı,iki çorap mı giysek ikilemini yaşadık. Sonuç olarak iki çorabın ayağı sıkacağına karar verip tek ama kalın bir çorap giyerek plastik botları giymeye karar vermiştim. Ama net olan bir şey vardı, ayaklarım çok üşüyordu.Eldivensiz bir şey yapmak imkansızdı. Kramponlarımızı takmak neredeyse. Hiç iz yoktu beş günde yaklaşık olarak 1 metre kadar kar yağmıştı. Yol almak çok ağır ve zor oluyordu. 5900 m kampından zirve sırtına bağlanmak gözüktüğünden uzun sürüyor. Aralarda 5900m kampından gözükmeyen sırt hatları var. Ayrıca kar çok yağdığı için kayalık etaplar tehlikeli sürprizler sunabiliyor. Kayalık etaplara gelene kadar hava aydınlanmıştı. Artık sabit hatlara gireceğimiz yerlere gelmiştik. 3.kamp ile zirve arası % 80 oranında mix tırmanış içeriyor.Çok hızlı yol alamıyorsunuz. Bazı noktalardaki sabit hatlar gerçekten çok kötü ve güvensiz. Bu yüzden sabit hatlara güvenmeden çıkmak zorundasınız. Jumar bazı ipleri çok zor tutuyor. Neredeyse hiç mola vermeden 7 saat kadar tırmandık.Tırmanışa başladıktan 2 saat kadar sonra çok şiddetli bir rüzgar zirve sırtını dövmeye başladı. Rüzgar bizi oldukça yıpratmaya başlamıştı. Ayrıca havanın ısısınıda oldukça düşürüyordu. Yukarılarda bizden 1 gün önce 6400 m kampına tırmanan rus dağcılar vardı. Rus dağcıların rehberi 6400 m kampında bekliyordu. Yanına ulaştığımızda çat pat İngilizcesi ile bize zirve için geç kaldığımızı, çok sert bir rüzgar olduğunu yarına devam etmemizi söyledi. Geceyi kendi çadırlarında geçirebileceğimizi söyledi.6400 m de kısa bir karar verme sürecinden sonra geceyi 6400 m deki 4. kamp yerinde rus dağcıların çadırında geçirmeye karar verdik. 6400 m deki 4.kampa çıkmamız 7 saat sürmüştü. 6400 m kampı çok küçük bir kamp yeri. İki çadır yan yana sığmayabilir. İki tarafı uçurumlar ile çevrilibir yer. Ayrıca tam sırtta yer aldığı için çok miktarda rüzgar alıyor.
Rusların çadırında geçireceğimiz gecenin uzun ve sıkıcı bir gece olacağını biliyorduk. Çünkü küçük bir çadırda 7 kişi kalmak zorunda idik. Rus dağcılardan iki tanesi ciddi şekilde ayaklarını dondurmuştu. Kalabalık olan çadırda tedavi etmeye çalışıyorlardı. Ayak parmakları gerçektende çok kötü donmuştu. Sabahakadar oturur şekilde ve kısıtlı hareket etme imkanlarıyla beklememiz gerekiyordu. Oflaya puflaya sabahı nasıl edeceğimizi düşünüyorduk. Rus dağcıların rehberi tam o sırada dışarıda yaptığı patates püresini önümüze koydu. Çok acıkmıştık ve püreyi afiyetle yedik. Yarınki tırmanış için enerjimizi almıştık. Saatler geçmek bilmedi. Neredeyse hiç uyumamıştık ve nihayet dayanamayarak 20 Ağustos sabahı saat 05:00 da kendimizi çadırdan dışarı attık. Rüzgar durmuştu ama hava çok soğuktu.Ayaklarımız tekrar buz kesmişti. Kısa bir kahvaltı ve su ısıtma molasından sonra 6400 m deki 4. kamptan ayrıldık.Önümüzde rus rehber son sürat tırmanmaya başladı ve kısa bir sürede farkı açtı. Rotada bizden başka tırmanan gözükmüyordu. Ama 5900 kampından çok erken saatlerde yola çıkan 1-2 dağcı biraz aşağılarda gözüküyordu. Artık zirveye adım adım yaklaşmaya başlamıştık. Mix kaya etapları bitmiş,zirve öncesindeki son kar-buz etabını çıkıyorduk.Arkadan gelen dağcılarda arayı iyice kapatmış ve bize yaklaşıyordu. Bazı yerlerde etapları tek tek geçmek zorunda olduğumuz için vakit kaybetmiştik.Çok dik olan kaya etaplarında ipler hep aynı emniyet noktalarına bağlı bulunuyor. Acil bir durumda bu emniyet noktalarının birden fazla kişinin ağırlığını taşıması çok zor. Bu yüzden bir iki yerde iplere tek tek girerek ilerlemek gerekiyor. Buda arkadan gelenlerin bize yetişmesini sağlamıştı. Son etabı da geçmiştik ve atık zirvedeydik. Hava çok güzeldi. Havada bulut yoktu. Ama rüzgarlı ve soğuktu. Bir çok 7000 lik dağ gözüküyordu. Karşımızda Popeda dağı bütün ihtişamıyla duruyordu. Zirvede kulübümüze karşı görevlerimizi yerine getirerek resim ve video çektik. Zirvede hava çok rüzgarlı olduğu için çok fazla duramadık. 6400 m deki 4. kamptan zirve 6,5 saat sürdü. Saat 13:30 da zirveye ulaştık. Her şey çok güzeldi. Hiç birimizde bir sorun yoktu. 10-15 dakikalık bir zirve molasından sonra dönüşe geçtik. 5 saat sonra 5900 m deki 3. kampa vardık ve çadıra girerek birbirimizi tebrik ettik.Ama henüz tırmanış bitmemişti. Yarın ana kampa inecektik ve o zaman kutlamayı hak edecektik.
Ertesi gün 5900 deki çadırımızı toplayarak 2.kampa yola çıktık. Önümüzde yine 6130 m lik Çapayev zirvesi vardı. Bu defa Çapayev zirvesinde daha fazla vakit geçirdik ve kulübümüzün flamasıyla fotoğraflar çektik. Sonra dikkatlice inişimizi sürdürdük.İnişte bir çok yerde ip inişi yapıyorsunuz. İp inişi yapmakta zaman kazandırıyor. 2. kampa geldiğimizde orada bıraktığımız çadırımızı toplamak oldukça zamanımızı aldı. Kara gömülmüştü ve karda donmuştu.Çadırı toplamamız yaklaşık 2 saat kadar zamanımızı aldı.Toparlandıktan sonra 4 saatte ana kampa indik ve ana kampta kamp ekibi tarafından karşılandık. Artık tebrikleri kabul etme zamanı gelmişti. Anakampa tıka basa yemek yedik ve kısa bir kutlamadan sonra uyuma çekildik.Yarına ana kamptan ayrılarak Bişkek’ e dönüşe geçecektik.
Ertesi gün saat 12:00 gibi helikopterimiz geldi ve Maida Adyr’ e doğru havalandık. Maida Adyr’ a iner inmez Karakol şehrine gitmek üzere kamyon minibüs tarzı bir araca bindik. Kırgızların GAZ 66 dedikleri bir araç. Bu araç ile Karakol’ a gitmek için 200 € para istediler. Araçta bizden başka dağcılarda vardı. Toplamda 8 dağcı idik ve kişi başı 25 € verdik. Karakol şehrine varınca araç değiştirerek 2400com’ a Bişkek’ e gitmek için araç kiraladık. ( 1 $ = 34 com / 1 € = 54com )Dönüşte tırmanışın başında tanıştığımız ve kamplarda karşılaştıkça birlikte vakit geçirdiğimiz İngiliz Dominic’ te bizimle beraberdi. Bu yüzden tüm masraflar dörde bölüyorduk. Bişkek’ e vardığımızda Alma-Ata otelde kaldık. Pazarlık yaparak 55 $ olan gecelik ücreti 30 $ a indirdik. Gideceklere belirteyim iyi bir otel ve müdürü deTürkçe bilen biri. Bir günlük Bişkek gezimizin artından artık ülkemize dönüş zamanımız gelmişti.
Hedefimize ulaşmış ve mutlu bir şekilde uçağımıza bindik ve artık tanıdık o güzel topraklarda idik. Ekip arkadaşlarımı tekrar kutluyor ve tebrik ediyorum.
Hedefimize ulaşmıştık. Hedefimize ulaşmamızda bize yardımcı olan maddi manevi destek veren herkese, kulübümüze, tüm üyelerimize, genel başkanımız Orhan Kozan’ a, özverili çalışmalarından dolayı Oğuz Kaan Şenol’a ve tüm şube başkanları ve il temsilcilerimize sonsuz teşekkür ederiz.
Zirve Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübünde bulunmaktan gurur duyuyoruz.
Herkese teşekkür ederiz.
Burak GÜRER
Zirve Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü
Gaziantep Şb.Bşk.
Raportör
