Bilimsel Bahisler (Uzun Şimdi Vakfı)

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan SDC Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 2
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 4,069

SDC

Zirve
Mesajlar
2,513
Tepkime Puanı
5
Yer
İstanbul
At yarışları, futbol maçları, şans oyunları derken bahis sürekli yaşamımızıniçinde. Oynansa da oynamasa da sonuçları merak edilen karşılaşmalar, yarışmalar ve oyunlardan para kazanıp köşeyi dönme düşüncesi hep var.
Tüm bu alışılagelmiş bahis oynama biçimlerinin dışında birçok bilim insanının, araştırmacının ya da teknoloji alanında söz sahibi kimsenin de birbiriyle gelecekte olabilecek bilimsel yenilik ve olgular için bahse tutuştuğunu düşünmüş müydünüz?
Hatta bunun için bir vakıf kurulduğunu ve İnternet üzerinden bir öngörüde bulunabileceği ya da var olan öngörüler üzerine bahse girebileceğinizi?
Ancak bir konuda sizi uyaralım. Bu siteler üzerinden oynayacağınız bahislerden para kazanmayı ummayın. Daha çok gelecekte olacak bir olay ya da olguyu bilmeniz, öngörme yetiniz ve haklı çıkmanız size yetmeli; çünkü bir bahsi kazandığınızda üzerine bahse girilen para sizin seçeceğinizbir vakfa ya da derneğe bağışlanıyor. Sizin anlayacağınız bilim insanları para kazanmanın değil giriştikleri bu bahislerin gelirlerini toplumsal amaçlar için kullanmanın bir yolunu bulmuşlar. Tek dertleriyse birbirlerinden daha akıllı olduklarını bir de bu yolla göstermek!
Uzun Şimdi Vakfı’nın (Long Now Foundation) İnternet sitesinde öngörülerde bulunup, bahis oynayabilirsiniz.
Üzerine tahmin yapacağınız ve iddiaya koyacağınız durumun oluşması için en az iki yıllık bir süre belirlenmiş, iki yıldan önce gerçekleşecek öngörüler sayfada yer almıyor. Ancak öngörünüzün olacağı zaman konusunda bir sınırlama getirilmemiş: Yüzyıl ya da bin yıl ötesi için öngörüde bulunabilir ya da var olan öngörüler üzerine bahse girebilirsiniz.
Öngörünün ve bahsin konusu toplumsal ya da bilimsel açıdan önemli olmalıdır. Toplumun yapısını, yaşayış biçimini etkileyecek, değiştirecek ya da bilimsel açıdan bir yeniliğin ya da bir keşfin bulunması gibi örnekler olabilir.
Konu ciddi olabileceği gibi saçma ve ilginç de olabilir.
Öngörüde bulunanlar ya da bir öngörünün yanında ya da karşısında yer alanlar, öngörülerinin konusunun ne açıdan önemli olduğu ve neden kendilerinin haklı çıkacağı üzerine bir açıklama yapmak zorundalar. Bunun amacı burada yer alan öngörülerin kuru birer tahmin olmasını önlemek ve öngörüde bulunan kişilerin dünyanın nasıl ilerleyeceği üzerine bir kuram ortaya atmasını sağlamak olarak düşünülebilir.
Bahse girilen öngörüler sonuçlandığında da ortaya konan savın gerçeklikle ne kadar ve nasıl örtüştüğü üzerine bir inceleme yapılıyor.
Amaç bir öngörünün nasıl oluştuğunu ve o zamanki toplumsal düşünce biçimini incelemek olarak görülebilir.
Bir öngörünüzü yayınlatmak istediğinizde bunun için 50 dolar veriyorsunuz. Öngörünüz gerçekleşeceği zamana kadar sayfada kalıyor ve bunun üzerine yapılan tartışma ve düşünceler de sayfada yer alıyor. Bahis oynamak istiyorsanız, sayfaya üye olmanız gerekiyor.
Üyelik bedava ancak tek bir bahis oynama hakkınız var. Adınız ve seçiminiz o öngörünün ayrılmaz bir parçası haline geleceği için gerçek adınızla üye olmanız bekleniyor. İleride düşüncenizi ve oyunuzu değiştiremeyeceğiniz için hangi tarafı seçeceğiniz konusunda iyice düşünmelisiniz. Sahte adla kullanılan oylar kayıtlardan çıkarılıyor ve o kişinin sayfayı kullanmasının önüne geçilmeye çalışılacağı bildiriliyor.
Üye olduktan sonra istediğiniz öngörüyle ilgili düşüncelerinizi paylaşabilir ve öteki kullanıcılarla konu üzerinde tartışabilirsiniz. Bu tartışma listeleri siteyi ziyaret eden herkese açık.
Bu tartışmaların, gelecekte olacak olgu ve olaylar üzerine günümüzdeki düşünce biçimi ve yapısı hakkında, ileride tarihsel bir kayıt oluşturacağı açık. Aslında tüm bunlar büyük çocukların çalıştıkları ya da ilgilendikleri konular üzerine iddiaya girmeleri olarak tanımlanabilir.
Herhangi bir öngörü bir bahis olabilir. Bunun için bir öngörünün karşısına başka bir öngörüyle çıkmalı ve gerekçeler sunulmalıdır. Ancak bu karşı öngörü, ilk öngörüde bulunan tarafından kabul edilmedikçe bir bahis oluşmuyor. Bahsin oluşması için her iki tarafında bahse konu olan para üzerinde anlaşması gerekiyor.
Vakfın İnternet sayfasında bir bahse yatırılabilecek en düşük para 200 dolar olarak belirlenmiş. Ancak üst sınır konusunda bir sınırlama yok. Söz konusu para Vakfa yapılan bir bağış olarak kabul ediliyor ve bahis oluştuğunda para vergileriyle birlikte Vakfa ödeniyor. Para uzun vadeli bir yatırım olarak değerlendiriliyor ve buradan elde edilen faizlerin yarısıyla vakfın harcamaları karşılanırken bahsin son bulmasıyla birlikte geri kalan faiz bahis parasıyla birlikte bahsi kazanan kişinin seçtiği bir vakıf ya da derneğe ödeniyor.
Burada girilen bahisler, kazanmak ya da kaybetmek üzerine kurulu. Beraberlik diye bir seçenek yok. Bahsi sonlandıracak olgu ya da olayın oluşmasıyla (veya sürenin bitmesiyle) birlikte kimin kazandığı konusundaki karar bahse tutuşan tarafların -eğer hayattalarsa- anlaşmasıyla veriliyor. Anlaşma sağlanamazsa, kararı Vakıf veriyor. Sonuç herkese açıklanıyor ve tartışmaya açılıyor.
Parayı alacak olan vakıf ya da dernek, Uzun Şimdi Vakfı’nın ABD’de olmasından dolayı ABD Gelirler Dairesi tarafından onaylanmış olmalı. Ancak yabancı vakıf ya da dernekler de seçilebiliyor. Kazanan kişinin seçtiği dernek ya da vakıf ortadan kalkmışsa ya da etkinlikleri belirgin bir şekilde değişmişse kazanan kişi başka bir derneği seçebiliyor. Eğer kazanan taraf artık yaşamıyorsa, Uzun Şimdi Vakfı o kişinin amaçları doğrultusunda bir başka vakfı ya da derneği seçerek paranın onlara devredilmesini sağlıyor. Tüm bu anlatılanlardan bu İnternet sayfasında tutuşulan bahislerin kumar amacı gütmediği, toplumsal bir yarar sağlamak için yapıldığı izlenimine varılıyor. İnternet sitesindeki tartışmalardan birini yakından incelemek için 2003’te yapılmış bir öngörüyü seçtik. Öngörü şöyle:
“2060 yılında dünya nüfusu günümüzdekinden (2003) daha az olacaktır.”
Uzun Şimdi Vakfı kurucularından Kevin Kelly’nin ortaya attığı bu öngörü henüz bir bahse dönüşmemiş. Sitedeki listede bu konu üzerine 447 kişi görüş bildirmiş. Bunların 202’si Kelly’nin görüşüne katılıyor; 245 kişi de karşıt görüşte. Bir de bu bahsin çok ortada olduğunu ve her iki tarafın da kazanabileceğini düşünenler bulunuyor. Kelly öngörüsünün arkasındaki nedenleri şu şekilde sıralıyor:
“Büyük ailelerden küçük ailelere geçilmesinin en önemli nedenleri iletişim teknolojisi ve eğitimdir. Bunlar yerlerine oturdukça doğum oranlarının düşüşü demografi uzmanlarının beklentilerinden daha erken gerçekleşir; ve bunlar daha kalıcıdır. Dünyanın nüfus tahmini üzerine yapılan hesaplar küreselleşmenin temel rolünü işin içine katmıyor. Dünya nüfusu en üst düzeyine resmi öngörülerden çok daha önce ulaşacak ve sonra hızlı bir düşüşe geçecektir.”
Bu öngörü üzerine yapılan tartışmalar nüfus artışı ve azalışı üzerine yoğunlaşıyor. Ama toplumsal olaylar ve olguların yanında teknolojik gelişmelerin, doğa olaylarının ve dünyayı etkisi altına alan ya da alması beklenen birtakım hareketlerin de bu öngörüde etkili olacağı konusunda da hararetli tartışmalar var.
Kelly’nin düşüncelerini paylaşanların ileri sürdüğü nedenler arasında küresel ısınma nedeniyle ortaya çıkacak uluslararası bir salgın, bu salgının 96 saat içinde birçok yere yayılabileceği, nükleer ya da biyolojik savaşlar, doğal afetler, gıda, enerji ve su gibi kaynakların azalması nedeniyle oluşacak krizler de var. Öte yandan karşı çıkanlar da eğitim ve refahın artması nedeniyle nüfusun gelişmelerin daha çok insana yaşam olanağı sağladığını ve yaşam kalitesinin artması nedeniyle insan ömrünün uzadığını, doğurganlığın düşmeyeceğini, Çin’de nüfus artışına karşı alınan önlemlerinin bir işe yaramadığını ve Çin’de nüfusun hâlâ artmayı sürdürdüğünü ve uzun vadeli planlama yapabilen bir tür olmadığımız gibi kimi karşı düşünceler ileri sürüyor.
Tüm bu tartışmaların ortasında Kelly, Birleşmiş Milletler’in (BM) 2300 yılındaki dünya nüfusu üzerine hazırlanan raporuna gönderme yapıyor.
BM’nin raporunda dört senaryo oluşturulmuş. Bunlardan ilkinde küresel doğum oranı ölüm oranının biraz üstünde. Öteki iki senaryo artış olmayan bir öngörüde bulunurken son senaryo nüfusun azalması üzerine kurulu. BM’nin raporundaki bu son senaryoya göre 2075’te nüfus şimdikinden (2003) daha az olacak. Raporda doğum oranı 1,85’e indikten sonra yeniden bir yükselişin başlayacağı ileri sürülüyor. Kelly bu artışı ortaya çıkarabilecek toplumsal herhangi bir değişimin olmayacağını ileri sürerek öngörüsünde hâlâ haklı olduğunu söylüyor. Kelly’nin bu iddialarına başarılı demograf Joel Cohen’in Science dergisinde yayımlanan makalesiyle karşılık verilmiş. Makalede 2050’de dünya nüfusunun 2-4 milyar artacağı ve bu artışta uluslararası göç ve değişen aile yapısının etkili olacağı belirtiliyor. Her iki tarafın da güvendiği ve öne sürdüğü güçlü dayanakları bulunuyor. Bu öngörüye ilişkin farklı düşünenlerde var. Onlar bu öngörünün iyi niyetli bir görüş olduğunu, nüfusun azalmasının tüm insanlık için yararlı olacağını ancak öngörüde kimin kaybedip kimin kazanacağı konusunda işin ucunun açık olduğunu hatta çok küçük bir farkla sonuçlanacağını söylüyorlar.
Bu bilimsel öngörüleri ileri sürenler ve bahse tutuşan kişiler kendi konularında başarılı bilim insanları ya da şirket yöneticileri. Bu aslında çok da şaşırtıcı değil, çünkü her bilim insanının ve özellikle de teknolojiyle uğraşan kişilerin dünyanın gidişatı konusunda bir öngörüsü olması beklenir. Vakfın İnternet sayfasında da çeşitli konularda bahislere tutuşmuş, değişik öngörülerde bulunmuş birçok bilim insanı ve şirket yöneticisi görülüyor.
İnternet tarayıcısı Firefox’u geliştiren Mozilla Vakfı kurucularından Mitchell Kapor, optik karakter tanımlama ve konuşma teknolojileri üzerine olan çalışmalarıyla bilinen Ray Kurzweil, dünyanın en zengin insanlarından biri olan borsacı Warren Buffett, modern klasik müzik ve elektronik müziğin öncülerinden olan yapımcı, müzisyen Brian Eno gibi adların bu İnternet sitesinde bahse giriştiğini ve hatta bazıların kazandığını söyleyebiliriz.
Sitede öngörüde bulunmuş iki Türk girişimci de görülüyor. Bilgisayar sektöründe çalışan ve ABD’de yaşayan bu girişimcilerden biri Emre Sokullu. Sokullu “2050’ye kadar dünya üzerinde en azından bir ototrofik kişinin yaşayacağını” öne sürüyor. Onun öngörüsünün dayanağı şöyle:
“Beslenme alışkanlıkları değişiyor. Birçok vejetaryen bunu inançları doğrultusunda seçmiştir. Yaşamın ne kadar değerli olduğunu biliyorlar ve hayvanları öldürmek istemiyorlar. Teknolojimiz hayvanları öldürmeden yaşamamıza olanak sağlıyor. Tadı neredeyse et gibi olan ve besin değerleri etle aynı vejetaryen yiyecekler üretebiliyoruz. Zaman içinde yemek için hayvan öldürmenin kölelik ve sömürgecilikten bir farkı olmadığını göreceğiz ve geçmişimizden utanç duyacağız. Bundan sonraki adım ototrofik olmak olacak. Bitkileri öldürmenin de günah olduğunu anlayacağız! Teknoloji buna elverdikçe bitkiler gibi bedenlerimize klorofil enjekte etmeye başlayacağız ve tıpkı bitkiler gibi güneş enerjisini kullanarak enerji üreteceğiz. Bu bize hiçbir şeyi öldürmeden yaşama olanağı sağlayacak; bu da harika olacak” diyor. Üstüne üstlük bu öngörüsünü başka bir iddiayla da tamamlıyor, Sokullu: “Eğer hiç kimse olmazsa, benim böyle olacağımı bilin.”
Henüz bir bahse girilmemiş olsa da 75 kişinin tartıştığı bu ilginç öngörü üzerine Emre Sokullu’nun tarafını tutan yalnızca beş kişi var. Geri kalan 70 kişi bunun olanaksız olduğunu düşünüyor.
İkinci Türk Barış Karadoğan’ın öngörüsüyse daha farklı. O, 2036’ya kadar ABD’de en az bir kişinin 150 kişinin babası olacağını” ileri sürüyor.
Sitedeki bahisler aslında çok da büyük paralar üzerinden oynanmıyor. 200-400 dolar üzerinden oynanan birçok bahis var. 1000-2000 dolarlık bahislerde görülüyor. En büyük bahsi 1.000.000 dolarla dünyanın en zengin adamlarından Warren Buffett oynamış durumda.
Gelecek konusunda aslında tüm devletlerin, şirketlerin hatta bireyler olarak bizlerin birtakım öngörülerde bulunmamız ve onlara göre bir konum almamız yaşamın gereklerinden biri. Devletler ya da kurumlar birçok analiz yaparak politika geliştiriyor ve plan yapıyorsa da gelecek belirsizliğini hâlâ koruyor. Aslında tüm bu öngörüde bulunma ve bahis oynamanın temelinde de bu belirsizlik var. Bilimsel konulardaki bu tartışma ve bahislerin büyük bilim insanları ve şirket yöneticileri arasında bile olması da insanın kendisini haklı çıkarma isteğinin bir yansıması olarak değerlendirilmeli. Sonuç itibariyle “ben kazandım, daha iyi tahmin ettim” demenin mutluluğu bir başka.
Yoksa, değil mi?

DÜŞLENEN GELİŞME EVET DİYEN HAYIR DİYEN OYNANAN TUTAR
2029’a kadar bir bilgisayar ya da robot, turing testini geçmiş olacak. Ray Kurzweil Mitchell Kapor 20.000 $
2030’da yolcu uçakları pilotsuz uçuyor olacak. Craig Mundie Eric Schmidt 2000 $
2012’de Rusya dünyanın yazılım sektörü lideri olacak. Ester Dyson Bill Campbell 10.000 $
Günün birinde evrenin genişlemesi duracak. Danny Hillis Nathan Mhyrvold 5000 $
2050’ye kadar uzaydan ilk zeki yaşam sinyallerini almış olacağız. Paul Hawken Henüz Yok 2000 $
2000 doğumlu en az bir kişi 2150’de hâlâ yaşıyor olacak. Peter Schwartz Melody Haller 2000 $
2020’ye kadar “Her Şeyin Kuramı” Nobel Fizik Ödülü’nü alacak. Henüz Yok John Horgan 2000 $
2012’de yazılım şirketlerinin kârının çoğu, cezalardan gelecek. Henüz Yok Marc S. Sokol 2000 $
2020’de Ay’a yolculuk biletleri ilgilenen herkese satılıyor olacak. Hemant Sharma Henüz Yok 3000 $


BİLİM VE TEKNİK
Aralık 2008
 

Etiketler

Ynt: Bilimsel Bahisler (Uzun Şimdi Vakfı)

Verilen kaynak bu : http://www.longbets.org

Katılmayı düşünüyor musunuz ?
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,438
Mesajlar
1,517,945
Kayıtlı Üye Sayımız
172,090
Kaydolan Son Üyemiz
senarif1

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst