musyshen
Ana Kamp
- Mesajlar
- 21
- Tepkime Puanı
- 10
Herkese merhaba;
Yaklaşık 4 yıldır 88 model bir Defender sahibiyim ve bu süre içerisinde defenderle ilgili yaşadığım sorunlarla ilgili ne kadar araştırma yapsam da bir net bilgi bulamadığım zamanlar oldu. Bu yüzden yaşadığım sorunları ve çözümlerini, bazen de hatıralarını sizlerle paylaşarak, benzer sorunları yaşayanlara fikir vermesi açısından başlıklar açarak yazacağım .
İlk konu da fren sorunum olsun.
Ben bolu merkez de yaşıyorum. Bunu belirtmemin sebebi oto sanayi ve parça tedariki açısından önemli. Çünkü aracımın hemen hemen hiçbir parçasını maalesef Boluda bulamıyorum.
neyse konumuza gelelim.
88 model defenderimle mutlu mutlu yaşarken, amanda benim arabam. Hanimiş benim aslanım diye severken başıma gelen durum beni çok üzdü.
bir gün işten çıkmış eve gidiyordum. Dönel kavşağa geldiğimde ilginç bir şekilde frene bastım ve fren boşa çıktı. Pedal sona indi ve frenler tutmadı. Neredeyse kaza yapıyordum. Hemen vitesi küçültüp, aracı yavaşlattım ve el freni ile durdurdum.
Motorun sesi ile kalp atışımın ses seviyesi neredeyse aynı seviyeye geldi. Bi 5 dakika dinlenip kendime geldikten sonra aracın etrafını gezdim ve arka taraftan hidrolik aktığını gördüm.
Yavaş yavaş sanayiye geldim. Akşam üstü dükkanı kapatmaya hazırlanan tanıdık bir ustaya götürdüm
Usta baktı ve arka fren merkezine giden boru basınçla tabiri caizse patladığını söyledi. Tabi fren hidroliğini boşaltmış. Usta araba kalsın yarın bakalım dedi.
bıraktım arabayı otobüsle eve gittim. Bir yandan da düşünüyorum. bolu sanayisinde parça bulmak ayrı dert, ustalık ayrı dert.napacaz şimdi diye. (işini iyi yapan ustalar var onları tenzih ederim ama geneli böyle)
Neyse, ertesi gün fren merkezi ve hidrolik hostumlarını değiştirince sorunun düzeleceğini söyleyen ustaya güvenerek ankaradan fren merkezi ve hortum siparişini verdik ertesi gün geldi ve araca taktık. Hazır açmışken ustanın verdiği tavsiye üzerine arka balataları değiştirmedik halk tabiriyle çaktırdık. Yani balataların üstü çıkartıldı ve yeniden yenisi takıldı. kampanaları sildirdik. Balata ve kampanaları yerine taktık. Herşey yolunda gibi görünüyor, hidrolik eksilmiyordu. Frenler de az biraz tutuyordu. Ustanın balatalar bir iki güne alışır, yeniden fren ayarı yaparız ve taş gibi olur demesi üzerine aracı aldım.
Fakat 4 gün geçmesine rağmen frenler tutmuyor. Fren pedalı garip tepkiler veriyordu.tekrar gittim. Havasını aldık bir kaç farklı şekilde (4 adet fren hidroliği aldım hepsi bitti). Maalesef çözüme ulaşamadık. Sorun hala devam ediyordu.
Fren fedalına ilk basışta az tutuyor, tekrar basınca biraz daha iyi tutuyor, üçüncü basışta daha iyi tutuyor. Freni bırakınca tekrar eski haline dönüyor hızlı hızlı pompalayarak 3. Basışta tutuyor.
Gezmediğim usta, fikir almadığım kişi kalmadı. Bir çoğu westinghouse ve fren ana merkezinin arızalı olduğunu söyledi. Bazıları da balatalar bitik dedi.
Fakat fren hortumu patlayıncaya kadar böyle bir sorun yoktu ve bence başka bir sorun vardı. Yani fren merkezinden veya westinghouse dan kaynaklanmaması gerektiğini düşünüyordum.
Belki 1 yıl böyle bir yandan çözüm aradım bir yandan yavaş yavaş bindim araca. Ta ki muayenesi yaklaşıncaya kadar.
Artık bir çözüm bulmam lazımdı ve başladım telefonla Ankara, İstanbul konuşmaya. Tabi herkesin işi var ya da müsait değil. Telefonda bir soruna çözüm üretmek mecburiyetindede değiller. Derken sonunda bir usta dedi ki. Arka balataları değiştirirken kampana silindi mi? Evet dedim. Kampanalar yeni mi eski mi dedi? Eski dedim.
Sorun kampanalarda balatalar doldurmuyor dedi. Ama fren ayarı yapıyoruz dedim. kampanaları ve balataları değiştir. sorun çözülecek güven bana dedi.
Dedim ki kendi kendime olum herkesten bi ses çıktı bi çoğunu yaptın. Belki doğrudur dedim.
Hemen Kampanaları ve balataları sipariş verdim ve ertesi gün düzce sanayiye gittim ve başka bir usta ile değiştirdik. Söktüğümüzde farkettik ki balataları ayar mekanizmasına bağlı çubuklar birer tarafta yok. Balatalar ters takılmış ve ayarı yaptığımızı zannederken meğer yapamıyormuşuz. Ayar mekanizmasına balatayı olması gerektiği ölçüde kampayana yaklaştırmıyormuş.
Ve bu şekilde belki 10 ustanın elinden geçti bu balatalar. Kimse mi farketmedi ya da hepsi yanlış mı biliyordu. Aman Allahım kafamda deli sorular...
Hemen yeni kampana ve balataları taktık. Fren ayarını yaptık. Hidroliği doldurduk.
Sonuç mu? mükemmel! Frenlerim tutmaya başladı.
Çok şükür sonuca ulaşmıştım ve muayeneden de tek seferde geçtik.
Sorun çözülmüştü ama, bu sonuca ulaşıncaya kadar harcanan para, zaman, emek vs bu arada çektiğim zorluklar, bir yandan çözüme bir türlü ulaşamamış olmanın verdiği bir moral bozukluğu ile geçen neredeyse 14 ay. Öte yandan kazanılan tecrübe, deneyim ise benim yanıma kar kaldı. En azından balataları kendim değiştirebilirim artık
Bu basit gibi görünen fakat zor geçen süreç beni fazlasıyla yordu. Arabadan soğuma noktasına geldim. Hatta satmayı bile düşündüm.
Ama şimdi bakıyorum da iyi ki pes etmemişim, iyi ki satmamışım. Gerçekten aracımı seviyorum.
Umarım kimse böyle bir durum yaşamaz ve çaresiz kalmaz. Amacım sadece yaşadığım sorunları ve edindiğim tecrübeleri paylaşarak başkalarının faydalanması.
Kalın sağlıcakla
Herkese iyi, arızasız, kazasız belasız günler dilerim.
Yaklaşık 4 yıldır 88 model bir Defender sahibiyim ve bu süre içerisinde defenderle ilgili yaşadığım sorunlarla ilgili ne kadar araştırma yapsam da bir net bilgi bulamadığım zamanlar oldu. Bu yüzden yaşadığım sorunları ve çözümlerini, bazen de hatıralarını sizlerle paylaşarak, benzer sorunları yaşayanlara fikir vermesi açısından başlıklar açarak yazacağım .
İlk konu da fren sorunum olsun.
Ben bolu merkez de yaşıyorum. Bunu belirtmemin sebebi oto sanayi ve parça tedariki açısından önemli. Çünkü aracımın hemen hemen hiçbir parçasını maalesef Boluda bulamıyorum.
neyse konumuza gelelim.
88 model defenderimle mutlu mutlu yaşarken, amanda benim arabam. Hanimiş benim aslanım diye severken başıma gelen durum beni çok üzdü.
bir gün işten çıkmış eve gidiyordum. Dönel kavşağa geldiğimde ilginç bir şekilde frene bastım ve fren boşa çıktı. Pedal sona indi ve frenler tutmadı. Neredeyse kaza yapıyordum. Hemen vitesi küçültüp, aracı yavaşlattım ve el freni ile durdurdum.
Motorun sesi ile kalp atışımın ses seviyesi neredeyse aynı seviyeye geldi. Bi 5 dakika dinlenip kendime geldikten sonra aracın etrafını gezdim ve arka taraftan hidrolik aktığını gördüm.
Yavaş yavaş sanayiye geldim. Akşam üstü dükkanı kapatmaya hazırlanan tanıdık bir ustaya götürdüm
Usta baktı ve arka fren merkezine giden boru basınçla tabiri caizse patladığını söyledi. Tabi fren hidroliğini boşaltmış. Usta araba kalsın yarın bakalım dedi.
bıraktım arabayı otobüsle eve gittim. Bir yandan da düşünüyorum. bolu sanayisinde parça bulmak ayrı dert, ustalık ayrı dert.napacaz şimdi diye. (işini iyi yapan ustalar var onları tenzih ederim ama geneli böyle)
Neyse, ertesi gün fren merkezi ve hidrolik hostumlarını değiştirince sorunun düzeleceğini söyleyen ustaya güvenerek ankaradan fren merkezi ve hortum siparişini verdik ertesi gün geldi ve araca taktık. Hazır açmışken ustanın verdiği tavsiye üzerine arka balataları değiştirmedik halk tabiriyle çaktırdık. Yani balataların üstü çıkartıldı ve yeniden yenisi takıldı. kampanaları sildirdik. Balata ve kampanaları yerine taktık. Herşey yolunda gibi görünüyor, hidrolik eksilmiyordu. Frenler de az biraz tutuyordu. Ustanın balatalar bir iki güne alışır, yeniden fren ayarı yaparız ve taş gibi olur demesi üzerine aracı aldım.
Fakat 4 gün geçmesine rağmen frenler tutmuyor. Fren pedalı garip tepkiler veriyordu.tekrar gittim. Havasını aldık bir kaç farklı şekilde (4 adet fren hidroliği aldım hepsi bitti). Maalesef çözüme ulaşamadık. Sorun hala devam ediyordu.
Fren fedalına ilk basışta az tutuyor, tekrar basınca biraz daha iyi tutuyor, üçüncü basışta daha iyi tutuyor. Freni bırakınca tekrar eski haline dönüyor hızlı hızlı pompalayarak 3. Basışta tutuyor.
Gezmediğim usta, fikir almadığım kişi kalmadı. Bir çoğu westinghouse ve fren ana merkezinin arızalı olduğunu söyledi. Bazıları da balatalar bitik dedi.
Fakat fren hortumu patlayıncaya kadar böyle bir sorun yoktu ve bence başka bir sorun vardı. Yani fren merkezinden veya westinghouse dan kaynaklanmaması gerektiğini düşünüyordum.
Belki 1 yıl böyle bir yandan çözüm aradım bir yandan yavaş yavaş bindim araca. Ta ki muayenesi yaklaşıncaya kadar.
Artık bir çözüm bulmam lazımdı ve başladım telefonla Ankara, İstanbul konuşmaya. Tabi herkesin işi var ya da müsait değil. Telefonda bir soruna çözüm üretmek mecburiyetindede değiller. Derken sonunda bir usta dedi ki. Arka balataları değiştirirken kampana silindi mi? Evet dedim. Kampanalar yeni mi eski mi dedi? Eski dedim.
Sorun kampanalarda balatalar doldurmuyor dedi. Ama fren ayarı yapıyoruz dedim. kampanaları ve balataları değiştir. sorun çözülecek güven bana dedi.
Dedim ki kendi kendime olum herkesten bi ses çıktı bi çoğunu yaptın. Belki doğrudur dedim.
Hemen Kampanaları ve balataları sipariş verdim ve ertesi gün düzce sanayiye gittim ve başka bir usta ile değiştirdik. Söktüğümüzde farkettik ki balataları ayar mekanizmasına bağlı çubuklar birer tarafta yok. Balatalar ters takılmış ve ayarı yaptığımızı zannederken meğer yapamıyormuşuz. Ayar mekanizmasına balatayı olması gerektiği ölçüde kampayana yaklaştırmıyormuş.
Ve bu şekilde belki 10 ustanın elinden geçti bu balatalar. Kimse mi farketmedi ya da hepsi yanlış mı biliyordu. Aman Allahım kafamda deli sorular...
Hemen yeni kampana ve balataları taktık. Fren ayarını yaptık. Hidroliği doldurduk.
Sonuç mu? mükemmel! Frenlerim tutmaya başladı.
Çok şükür sonuca ulaşmıştım ve muayeneden de tek seferde geçtik.
Sorun çözülmüştü ama, bu sonuca ulaşıncaya kadar harcanan para, zaman, emek vs bu arada çektiğim zorluklar, bir yandan çözüme bir türlü ulaşamamış olmanın verdiği bir moral bozukluğu ile geçen neredeyse 14 ay. Öte yandan kazanılan tecrübe, deneyim ise benim yanıma kar kaldı. En azından balataları kendim değiştirebilirim artık
Bu basit gibi görünen fakat zor geçen süreç beni fazlasıyla yordu. Arabadan soğuma noktasına geldim. Hatta satmayı bile düşündüm.
Ama şimdi bakıyorum da iyi ki pes etmemişim, iyi ki satmamışım. Gerçekten aracımı seviyorum.
Umarım kimse böyle bir durum yaşamaz ve çaresiz kalmaz. Amacım sadece yaşadığım sorunları ve edindiğim tecrübeleri paylaşarak başkalarının faydalanması.
Kalın sağlıcakla
Herkese iyi, arızasız, kazasız belasız günler dilerim.
