Vi̇etnam - Kamboçya - Tayland Gezi̇si̇

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan k_akkus Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 1
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 1,531

k_akkus

Ana Kamp
Mesajlar
61
Tepkime Puanı
98
Yaş
70
Yer
YALOVA
Web
kadirtaskin.blogspot.com.tr
3- VİETNAM’dan KAMBOÇYA’ya
(Ho Chi Mihn’den Punom Pen’e)

Vietnam başkenti Ho Che Minh’den Kamboçya’nın başkenti Punom Penh’e otobüsle gitmeye karar verdik. İnternette bu yolculuğun Giant Ibis veya Sinh Tourist firmalarıyla yapılmasını öneriyorlardı. Biraz pahalı bile olsa bu firmaları tercih edin diyorlardı.
Aklımızda bu uyarılar olmasına karşın dolaşırken rastladığımız “DANH DANH EXPRES BUS” firmasından bilet aldık. Otobüsün yataklı olması tercih sebebimizdi.
Sabah 05.15’te otobüsün kalkacağı yere gitmek için otelden ayrıldık. Etraf kalabalık. Kaldırımlara oturmuş kahvaltı edenler, bir şeyler içenler var. Otelin karşısındaki bar hala kapanmamış, müzik sesi geliyor. Otobüsün kalkacağı yerin karşısında park var. Sabahın o saatinde parkta iki kadın tenis oynuyor. Az ileride bir grup kadın sabah sporu yapıyor. Park içinde yürüyüş yapanlar var. Ho Chi Mihn için ‘24 saat yaşayan şehir’ diyorlardı. Haklıymışlar. Ortalık cıvıl cıvıl. Taksiler, motosikletler, yayalar…

Otobüsümüz geliyor. İki yanda çift katlı yedi, arkada da beş olmak üzere 38 yataklı koltuk var. Koltuklar boydan boya yatıyor. Saat 06.15’te hareket ediyoruz. Çok konforlu olmasa da keyifli bir yolculuk yapıyoruz. Klimalar (her zamanki gibi) sonuna kadar açık. Mont, battaniye… sırt çantasında ne varsa üzerimize örtüyoruz. Otobüste internet de var.
İki buçuk saat sonra sınıra vardık. Muavin pasaportları toplayarak Vietnam pasaport polisine verdi. Çıkış işlemi yapıldıktan sonra tek tek isim okuyarak dağıttı. Otobüse binerek Kamboçya sınırına geldik. Kamboçya polisi tek tek yüzümüze bakarak pasaportları topladı. Tekrar otobüse bindik, sınırdan geçip içerlere doğru gittik. Kaptan bir yerde mola verdi. Aklım pasaportlarda. Onlar sınırda kaldı, biz içeri girdik. Yarım saat kadar yemek ve ihtiyaç molası ardından otobüsle tekrar sınıra gittik. Yol kenarında muavin elinde pasaportlarla bekliyordu. Kamboçya’ya giriş damgası vurulmuş pasaportlarımızı alıp Punom Pen’e doğru yola devam ettik.

Sınırdan Punom Pen yaklaşık 6 saat sürdü. Çok kaliteli bir yol değil. Zaten beklemiyorduk kaliteli olmasını. Otobüsten iner inmez etrafınızı tuk-tuk şoförleri sarıyor. Sıkı bir pazarlık sonucu anlaşarak otelimize doğru yola çıkıyoruz.

Biz bu gezide Ho Chi Mihn hariç önceden otel rezervasyonu yapmadık. Nerede ne kadar kalacağımızı önceden planlamadık. Yeni bir kente gideceğimiz gün booking.com üzerinden bir günlük rezervasyon yaptık. Eğer oteli beğenirsek kalmaya devam ettik. Otelleri de genelde gece hayatının yoğun olduğu bölgelerin yakınlarında seçtik.

Punom Pen’de Nawin Palace Guesthouse’da kaldık. 178. Sokak üzerindeki bu otelin geceliği 14 dolar. (2 kişi) Beklentiyi yüksek tutmayanlar için uygun.

Punom pen Tonle Sap Nehri kenarına kurulmuş. Tonle Sap Nehri ile Mekong nehri burada birleşiyor.
NEHR FOTO

Başkentte nehrin kenarından uzanan cadde “Sisowath Quay Bulvarı”. Bulvar kuzeyde “Royal Palace Park” tan başlıyor. 1,3 km devam ediyor. Punom Pen Night Market’e geliyor. Gece herkes nehir kenarında. Gayet iyi ışıklandırılmış bu bölgede oturanlar, yürüyüş yapanlar, çalıp söyleyenler var. Bol miktarda da satıcı. Çeşit çeşit yemekten biraya, gazlı içeceklerden tropikal meyvelere kadar ne ararsanız var. Gece 9.00’dan sonra az da olsa hayat kadınları dolaşıyor.
Bulvarın kuzey ucunda “Night Market” var. Burası 17:00’den 23:00’a kadar hizmet vermektedir.
Her çeşit giysi, ayakkabı, ipek, hediyelik eşya, saat, şapka vb. satılıyor. Gece marketinin bir bölümü de yeme içme alanı olarak ayrılmış. İster masada isterseniz yere serilmiş kilim ve yastıklar üzerinde Kamboçya lezzetlerinin tadına bakabilirsiniz.
GECE MARKET 1

Bulvar üzerinde “Le Cube Hotel” in olduğu sokak 136. Sokak. Bu sokakta barlar ve eğlence yerleri var. Her barın önünde 6-7 kadın oturmuş sizi içeri davet ediyor. Bar kapıları kapalı. İçeride ne var görünmüyor. Kadınların davetine icabet etmediğimiz için de içerilerde neler olduğunu öğrenemedik.
Nehirde tekne turları da düzenleniyor. Bir saatlik tekne turu 4000 riel (5 dolar) Fiyata bir bira dahil. Tur sırasında teknede içecek servisi yapılıyor.
Geceyi tekne turu ile sonlandırıyoruz.

Bu gün ''Killing Fields - Ölüm Tarlaları'' na gideceğiz. Kişi başı 10 dolara otelden bir tuk-tuk kiralıyoruz. Ölüm tarlaları merkeze 15 km. kadar. Bir saate yakın sürüyor. Giriş yabancılara 6 dolar. Yerlilerden ücret almıyorlar. Ücrete dahil, Türkçe hariç on dilde sesli rehber veriyorlar. Boynuna asıp kulaklığını da takıyorsun. Gezdiğin yerin numarasını yazınca o yer hakkında bilgi veriyor.

(Çıkışta dikkat ettik elimizde iki bilet vardı. Biri giriş için 3 dolar, diğeri sesli rehber için 3 dolar. Eğer yabancı diliniz yoksa sesli rehber parası vermeden de girilebilir diye düşündük. Sormakta yarar var.)

Oldukça hüzünlü bir alan. Herkes sessizce dolaşıyor. Tam ortadaki kulenin içi öldürülenlerin kafataslarıyla dolu.

Kamboçya’da Pol Pot önderliğindeki Kızıl Kmer rejimi, 1975 ve 1979 yılları arasında 3.5 milyona yakın insanın hayatına mal oldu.

1975’te iktidara gelen Pol Pot, ütopik bir tarım ülkesi kurma çabalarına girişti. Şehirleri boşalttı, parayı kullanımdan kaldırdı, dine ve özel mülkiyete savaş açtı, kırsal kesimde kollektif çiftlikler kurdurdu.

Kamboçya halkı üzerinde yapılan bu radikal toplumsal deney, milyonlarca Kamboçyalının hayatına mal oldu.

Pol Pot, çiftçileri güçlendirmek için kapitalist sistemin tüm unsurlarını yok etmeyi yıllar önce kafasına koymuştu. İktidara geldikten birkaç gün sonra Kızıl Kmerler Amerikalıların şehri bomba yağmuruna tutacağını bahane göstererek halkın hiçbir eşya almadan şehri terk etmelerini ve şehir dışındaki tarlalara gitmeleri gerektiğini anons etti. Ve anonslardan kısa bir süre sonra başkent Phnom Pehn'de neredeyse tek bir insan dahi kalmamıştı.

Pol Pot hedeflediği sistem için harekete geçti. Gazete ve dergiler kapatıldı. Aydın ve entelektüel kabul edilenler içinde sayısız insan öldürüldü. Din adamları, profesörler, gazeteciler, yazarlar, diplomatlar, öğretmenler… Eli kalem tutan herkesi ağır işkencelere maruz kaldı. Kırsal bölgelere gönderilenler tarlalarda çalışmaya zorlandı. Pirinç tarlaları adeta ölüm tarlalarına dönüştü. Kamboçya'da 3.5 milyona yakın insan katledildi. (Nüfus 8 milyon) Bugün o insanların kafatasları ''Ölüm Tarlaları'' olarak bilinen Choeung Ek müzesinde bulunuyor. Bu müzede 9000'den fazla kafatası bulunuyor. Müzede kafataslarının yanı sıra insan kemikleri de bulunuyor. Hatta bugün bile müzede yürüdüğünüz toprağın altından insan kemikleri çıkıyor. Choeung Ek müzesinde çocuklara ait toplu mezarlar da var. Çocuklar önce ağaçlara çarpa çarpa dövülüyor, ardından ateş edilerek öldürülüyordu. Müzede aynı zamanda katledilen insanların toprağın altından çıkarılan kıyafetlerinin kumaş parçaları da sergileniyor.” Ölüm Tarlaları'da Katliam - Sayfa 18

DSC 0124

DSC 0147

Ölüm tarlalarından sonra Tuol Sleng Soykırım Müzesi’ne gidiyoruz. Buraya giriş ücreti 5 dolar. Eğer sesli rehber alırsanız 5 dolar da onun için ödüyorsunuz.
Tuol Sleng Soykırım Müzesi, okul binası olarak 1962’de inşa edilmiş. 1975-1979 yılları arasında Khmer Rouge rejimi tarafından işletilen bir sorgulama ve imha merkezi olarak kullanılmış. S-21 olarak da bilinen Güvenlik Ofisi 21’deki, 17.000’den fazla kişi Choeyng Ek’teki imha kampına götürülerek idam edilmiştir.
S-21, zulüm görenlerin ve öldürülenlerin anısına 1979’un sonunda Tuol Sleng Müzesi’ne dönüştürülmüş. Müzede; mahkûm kadın, erkek ve çocukların işkence görmeden önce ve sonrasına ait fotoğrafları yer almaktadır. ‘Her birinin yüzündeki korkuyu bugün dahi hissetmek mümkün.’ Duvarlara asılmış olan siyah beyaz fotoğraflar, devrilmiş yataklar ve işkence aletleri burada yaşanan zulmü gözler önüne sermektedir.
DSC 0225
DSC 0228
Moralimiz iyice bozuluyor. Bu kadar yakın tarihte bu kadar zulüm nasıl yapılır? Uluslararası birçok kuruluş var. Bunlar niçin müdahale etmezler? Niçin? Niçin? Niçin?

Şehre dönünce Sisowath Quay Bulvarı ile 144. Sokağın kesiştiği köşedeki New Corner Restaurant’a oturuyoruz. Dün gece de buradaydık. Hem ekonomik hem de yemekleri lezzetli. Bira eşliğinde bir şeyler atıştırıp kendimize geliyoruz.
Bu arada, eğer tuk tukla bir yerlere gidecekseniz hava sıcak, üşümeyiz demeyin. Yol aldığınız sürece esen rüzgar hasta edebilir. Önleminizi alın.
Ertesi gün otelimizin hemen arkasındaki Punom Pen Kraliyet Sarayı’nı gezdik. Ziyaretçilerin uğrak yeri olan saray görülmesi gereken yerlerden biri.
Bu gün hava kapalı yakıcı güneş yok. Bakına bakına Wat Phnom tapınağına kadar yürüdük. Bir tepenin üzerine kurulmuş olan bu tapınak oldukça gösterişli. Etrafı kalabalık.

“Tapınak 600 yıllık tarihi boyunca birçok stil ve yapının bir karışımını yansıtmaktadır. Wat Phonom için anlatılan yapılış hikayelerinden birine göre; Penh adında zengin bir kadın, Tonle Sap Nehri üzerinde yüzen bir ağacın içinde dört bronz Buda heykel bulunduğunu görür. Penh; çevredeki komşularla birlikte, Budaları korumak için bir tapınak inşa etmeye karar verir. İnşa edilen tapınağın içerisinde Leydi Penh’e adanan küçük bir tapınak da bulunmaktadır. Ana girişin doğusundaki merdivenler, Hinduizm ve Budizm’in efsanevi yılanları olan nagalar ve aslanlar tarafından korunmaktadır. Tapınakta, büyük bir bronz Buda heykeli ve Buda’nın hikayesinin anlatıldığı duvar resimleri yer almaktadır. Punom Pen’de bulunan en yüksek ve en önemli Budist tapınağıdır. Tapınak, sabah 07:00’den akşam 18:30’a kadar açıktır. Giriş ücreti 1 dolardır.” Bir Zamanlar Asya’nın İncisi Olan Punom Pen’e Ne Zaman Gidilir?


4. Bölüm Siem Reap gezi notları:
 

Etiketler

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,438
Mesajlar
1,517,945
Kayıtlı Üye Sayımız
172,090
Kaydolan Son Üyemiz
senarif1

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst