Senaryo bu ya,
Antoff gezisinden sonra ekip yavuzun defenderle dönüş yolun başlar,
Dede: Yavuz kaleriförü nerde bunun,
Yavuz: Abi açık ya ,sen bakma cama ,arada yuvarlak şeklinde camı sil.
Onur : abi ses gelmiyor teypten nnnııınnnn naraaaaaa,
Yavuz: 200 watlık pionerr taktım ,ama araç dikkati dağıtmasın motorda arıza varsa belli olsun diye sesi içeri alıyor,o yüzden çok duyamıyorsunuz,İngiliz düşünmüş,
Onur: Abi benim çonçonlar dondu,
yavuz: ingiliz düşünmüş,dışarı ve içeri sıcaklık farkı olursa hasta olursun ,bak dışarısı -20 araç -19
Kerim: Dede doğru sür şu mereti az daha boynun kırılıyordu,
Yavuz :İngiliz düşünmüş ,araç yaylanıp altını sürtmesin diye yaylar sert.
Kerim: Fındık fıstık paketleri sarsıntıtan düştü bulamıyorum ,
Cihan: Bulamazsın benimde elimden şişe düştü en son yolda gördüm.
Yavuz: ingiliz düşünmüş ,ağır parkurlara girince araca su tutuyorsun ,deliklerden su aşşa akıyor,
Cihan :baba şişede aktı öyleyse yola ama şişe olarak.
Kerim : rampayı iyi çıkıyoruz ha ,araba ne tangırdıyor,
yavuz : Km 40 gösteriyor ama lastiklerden ,bak GPS 45 gösteriyor.elektrik sistemide çöktü zaten artık hiç bir şey göstermiyor.
Dede: yavuz ayağım ıslandı yaaa,
Yavuz : ha tamam debriyaj merkezi,İngiliz düşünmüş akıyorsa yağ vardır,akmıyorsa sağa yanaş yağ ekleyelim.
2 gün sonra afyon dolayları,
onur; yavuz abi kerim araçtan kendini attı,kendimi nehre atacağım diye bağırıyordu,ayaklarım donmuş tutmaya gidemiyorum,
Yavuz :ilk defa arazi şeysine bindi ya ondandır.
;D ;D ;D ;D ;D ;D ;D ;D ;D ;D ;D ;D ;D ;D ;D ;D ;D ;D ;D ;D ;D ;D