Eve dönerken "demek ki trafik kazaları böyle oluyormuş" dedirten cinsten büyük bir kaza atlattım, size onu anlatacağım
Caddebostan'daki işyerimden eve dönerken birkaç alternatif yol var ama en kısası Göztepe Köprüsünden Örnek Mahallesi'ne dönerek Soyak Yenişehir yönüne gitmek oluyor. Fakat İstanbul'da en kötü, en kafasız, en görgüsüz ne kadar sürücü varsa bu yolu kullanıyor diyebilirim. Trafik kuralları yerine orman kuralları kullanılıyor. Üstelik yolun bir de yaya trafiğinin pek olmadığı ve refüj marifetiyle en azından herkesin şeridinde seyretmek zorunda olduğu bir bölümü var ki bu bölümde de Allah ne verdiyse gazlıyoruz (ben de dahil)
İşte bu bölümde gazlamış giderken (bu da benim kusurum) farları yanmayan, oldukça uzuuun İSKİ ye ait bir sulama tankeri, yol üzerindeki kavşağa soldan, olanca hızıyla girdi...Önce benim şeridime, dönemeyince de yan şeride daldı. Çok dalgın olduğum ve farları yanmadığı için onu ancak dönüşünü tamamlamak üzereyken farkettim. Çarpmamak için aniden sola kırınca da direksiyon hakimiyetini kaybettim. Üstüste bir sürü "s" yaparak ve bu arada sağıma geçmiş bulunan tankere tekrar çarpma tehlikesi atlatarak sonunda toplamayı başardım.
Ve bütün bunları bomboş yolda 10 sn. beklemek yerine "o gelene kadar ben geçerim nasılsa" diye düşünen, hız-yaklaşma mesafesi hesabı yapamayan ve araç kullanmayı Allah vergisi bir yetenek zanneden bir arkadaş yüzünden yaşadık ki zaten çok ucuz atlatmış bulunuyoruz...
10 yıldır aktif sürücüyüm ne bukadar zor durumda kaldığımı ne de bu kadar korktuğumu hatırlamıyorum...
Kendisini ilerde durdurdum ve şikayetçi olacağımı söyleyip Yenişehir Karakolu'na götürmek istedim. Ama "çok özür dilerim, haklısın eşeklik ettim, farların yanmadığını da sonradan farkettim ama bu duyulursa işimden olurum, ne olur bırak gideyim" diye yalvarınca dayanamadım, bıraktım :-\
Ama şu an doğru yapmadığımı düşünüyorum
Evet belki işinden olacaktı ama bundan sonra daha dikkatli de olacaktı...
Şimdiyse belki evine varır varmaz unutmuştur bile yaşadıklarını, yaşattıklarını...