Ynt: Amatör Frekanslarda Roger Beep / ANI Kod'u kullanımı
Selamlar
Öncelikle hassasiyetiniz için teşekkür ederim. 76-77 li yıllarda deniz kıyısında bulduğum Rus imali lambalı bir verici ile başladı merakım, TRAC mecmualarını su gibi okuyarak ilk lambalı vericimi yaptım, kısa dalgadan müzik yayınlıyordum. Ne SWR metre, ne wattmetre nede frekans metrem vardı, telsizin çıkış akortunu floresan lamba ile yapıyordum hatta bazen öyle oluyorduki odanın içine yaydığı enterferanstan kaset teybimin devri değişiyordu
Neyse uzatmayayım o zamanlar yürürlükte olan 3222 sayılı kanun nedeni ile iş Erzurum askeri mahkemesine kadar gitti, neredeyse casuslukla suçlandım.
Yıllar geçti, transistörlü cihazlarla ve değişik modülasyon türleri ile karşılaştım ve merakım tavan yaptı. Yapı olarak yaratmayı severim, onarımdan da anlarım fakat yeni birşeyi meydana getirmek, özelliklede olmaz dedileni denemek hala kışkırtır beni.
Lisans almadan önce kaçak olarak 11 metre bandında 116 AT 105 çağrı adı ile SSB üzerinden 86 ülke ile teyidli kontak kurdum. O zamanlar adı TGM olan ilgili kurum yarım dalga, 5/8 antenleri şehir içinde çok güçlü harmonik üretmesinden dolayı HAKLI olarak yasakladı. Bende kullanıcılara antenlerini çöpe atmamalarını, bunların legal olan çeyrek dalgaya dönüştürülerek kullanılabileceğini, isteyene anten kesme ölçülerini hesaplayabileceğimi 11 kanaldan anonsla duyurdum. Ve ne yazıkki yine mahkemelik oldum. TGM yayınladığı genelgeye muhalefetten dolayı beni mahkemeye vermiş, neyse hakim beni kamuya yararlı bir iş yaptığımdan dolayı haklı buldu da beraat ettim. Fakat adamların bana ne kadar kini olmuş ki 3 yıl sınavlarda başarılı olduğum halde dosyamdaki "amatör olması sakıncalıdır" yazısından dolayı lisansımı alamadım.
Lisansı aldıktan sonra SMPS güç kaynakları, SSTV, VHF, UHF röle ve anten konularında epey çalışmalarım oldu. Geceleri çeşitli illerden arkadaşlar la sabahlara kadar süren araştırma ve geliştirme konulu sohbetlerimiz oluyordu. Ben 20 metre bandında Cubical Quad antenimi, TA6C çağrı adlı arkadaşımda 3.5 MHz de Delta Loop anteni yaparak mükemmel sonuçlar aldık. Biz bunları şehir içinde apartmanların çatılarında yaptık üstelik. O zaman kadar arkadaşlar ya vertikal yada yagi antenler kullanırken biz yaptığımız antenlerin aynı eleman sayısında çok daha verimli çalıştığını ispat ettik.
Sonraları bu lisanları omo kutusundan çıkar gibi dağıtmaya başladılar ve kalite çok düştü. Araştırma ve geliştirme çalışmaları derseniz amatör telsizci sayısına orantılarsanız vasatında altında. Şimdiki telsiz sohbetleri düğün-dernek, hal-hatır sorma, cuma hangi camiye gidilecek sohbetleri gibi amatörlükle uzaktan yakından alakası olmayan konular üzerinde yoğunlaşmış durumda.
İş o seviyeye geldiki bazı sivri zekalı "amatör" arkadaşlarımız işi neredeyse devletin kurulu sivil bir gücü gibi algılamaya başladılar. Sivil savunmaya yardım ederken üniforma benzeri kıyafetlerimiz olmasını isteyenimi ararsın, sokaklarda eline el telzisi alıp siyah gözlükler takarak polis triplerine yatanlarımı. Hatta bir aralar amatörlere emniyetten bir kanal tahsis edilerek gönüllü muhbirlik yapabileceğimizi öneren beyinsizler bile oldu.
Yardım bir gönül işidir, elbette organize ve disiplinli bir şekilde, tüm dünyada deneyimler sonucu elde edilen taktikler ve kurallar dahilinde yapılmalıdır buna diyeceğim yok ama siz tutupta tüm radyo amatörleri adına devletten gönüllülük" adı altında bir takım yarı resmi görevler talep ederseniz bunun radyo amatörlüğü ile bir alakası yoktur. O kadar meraklı isen bunu başka ad altında gerçekleştir, Radyo Amatörlüğünü buna bulaştırma.
Bu tip adamlar genelde emekliliği gelmiş, bir şekilde kendini önemli sayan, yıllarca yaşadığı ortamdan çeşitli sebeblerden dolayı uzaklaşmış, kendisini bir köşeye atılmış hisseden kompleksli insanlar diye düşünüyorum ben. Radyo amatörlüğünün ana temeli elektronik ve haberleşme teknikleri, atmosferik ve manyetik etkenler alanında araştırma ve geliştirme çalışmaları yapmaktır. İkinci sırada ülkesini tanıtmak, yeni dostlar edinmek, çeşitli yarışmalara katılmaktır. Bunun ötesinde herşey amatörlük ruhunun tamamen dışındadır.
Elinde teknik ekipmanın, konu üzerinde uzmanlığın varsa afet durumlarında gider valiliğe başvuru yaparsın valilik seni yönlendirir, ulaşımını, barınacağın yeri ayarlar adam gibi çalışır dönersin.
Sözü şuraya getireceğim, kalite o kada düştü ki sizin karşılaştığınız olay çok normal geliyor bana. Bir kaç sene önce bu forumda "radyo amatörü" olan bir arkadaş elindeki VHF el telsizi ile arabasındaki CB telsizi ile nasıl haberleşebileceğini sormuştu. Arkadaşa nasıl "radyo amatörü" olduğunu sordum, aklım almıyor bir türlü. 27 MHz amplitüd modülasyonu nerde, 144 MHz frekans modülasyonu nerede? Bu arkadaş teknik sınavı nasıl kazanmış hala anlayabilmiş değilim. İş uzadı moderatörler postları sildi. Bu yüzden bu foruma yaklaşık 2 sene uğramadım.
Hatalar görmezden gelinmemeli asla, aksi takdirde seviye yerlerde sürülür sizin yaşadığınız durumdaki gibi.
Sağlıcakla kalın.
Selamlar
Öncelikle hassasiyetiniz için teşekkür ederim. 76-77 li yıllarda deniz kıyısında bulduğum Rus imali lambalı bir verici ile başladı merakım, TRAC mecmualarını su gibi okuyarak ilk lambalı vericimi yaptım, kısa dalgadan müzik yayınlıyordum. Ne SWR metre, ne wattmetre nede frekans metrem vardı, telsizin çıkış akortunu floresan lamba ile yapıyordum hatta bazen öyle oluyorduki odanın içine yaydığı enterferanstan kaset teybimin devri değişiyordu
Yıllar geçti, transistörlü cihazlarla ve değişik modülasyon türleri ile karşılaştım ve merakım tavan yaptı. Yapı olarak yaratmayı severim, onarımdan da anlarım fakat yeni birşeyi meydana getirmek, özelliklede olmaz dedileni denemek hala kışkırtır beni.
Lisans almadan önce kaçak olarak 11 metre bandında 116 AT 105 çağrı adı ile SSB üzerinden 86 ülke ile teyidli kontak kurdum. O zamanlar adı TGM olan ilgili kurum yarım dalga, 5/8 antenleri şehir içinde çok güçlü harmonik üretmesinden dolayı HAKLI olarak yasakladı. Bende kullanıcılara antenlerini çöpe atmamalarını, bunların legal olan çeyrek dalgaya dönüştürülerek kullanılabileceğini, isteyene anten kesme ölçülerini hesaplayabileceğimi 11 kanaldan anonsla duyurdum. Ve ne yazıkki yine mahkemelik oldum. TGM yayınladığı genelgeye muhalefetten dolayı beni mahkemeye vermiş, neyse hakim beni kamuya yararlı bir iş yaptığımdan dolayı haklı buldu da beraat ettim. Fakat adamların bana ne kadar kini olmuş ki 3 yıl sınavlarda başarılı olduğum halde dosyamdaki "amatör olması sakıncalıdır" yazısından dolayı lisansımı alamadım.
Lisansı aldıktan sonra SMPS güç kaynakları, SSTV, VHF, UHF röle ve anten konularında epey çalışmalarım oldu. Geceleri çeşitli illerden arkadaşlar la sabahlara kadar süren araştırma ve geliştirme konulu sohbetlerimiz oluyordu. Ben 20 metre bandında Cubical Quad antenimi, TA6C çağrı adlı arkadaşımda 3.5 MHz de Delta Loop anteni yaparak mükemmel sonuçlar aldık. Biz bunları şehir içinde apartmanların çatılarında yaptık üstelik. O zaman kadar arkadaşlar ya vertikal yada yagi antenler kullanırken biz yaptığımız antenlerin aynı eleman sayısında çok daha verimli çalıştığını ispat ettik.
Sonraları bu lisanları omo kutusundan çıkar gibi dağıtmaya başladılar ve kalite çok düştü. Araştırma ve geliştirme çalışmaları derseniz amatör telsizci sayısına orantılarsanız vasatında altında. Şimdiki telsiz sohbetleri düğün-dernek, hal-hatır sorma, cuma hangi camiye gidilecek sohbetleri gibi amatörlükle uzaktan yakından alakası olmayan konular üzerinde yoğunlaşmış durumda.
İş o seviyeye geldiki bazı sivri zekalı "amatör" arkadaşlarımız işi neredeyse devletin kurulu sivil bir gücü gibi algılamaya başladılar. Sivil savunmaya yardım ederken üniforma benzeri kıyafetlerimiz olmasını isteyenimi ararsın, sokaklarda eline el telzisi alıp siyah gözlükler takarak polis triplerine yatanlarımı. Hatta bir aralar amatörlere emniyetten bir kanal tahsis edilerek gönüllü muhbirlik yapabileceğimizi öneren beyinsizler bile oldu.
Yardım bir gönül işidir, elbette organize ve disiplinli bir şekilde, tüm dünyada deneyimler sonucu elde edilen taktikler ve kurallar dahilinde yapılmalıdır buna diyeceğim yok ama siz tutupta tüm radyo amatörleri adına devletten gönüllülük" adı altında bir takım yarı resmi görevler talep ederseniz bunun radyo amatörlüğü ile bir alakası yoktur. O kadar meraklı isen bunu başka ad altında gerçekleştir, Radyo Amatörlüğünü buna bulaştırma.
Bu tip adamlar genelde emekliliği gelmiş, bir şekilde kendini önemli sayan, yıllarca yaşadığı ortamdan çeşitli sebeblerden dolayı uzaklaşmış, kendisini bir köşeye atılmış hisseden kompleksli insanlar diye düşünüyorum ben. Radyo amatörlüğünün ana temeli elektronik ve haberleşme teknikleri, atmosferik ve manyetik etkenler alanında araştırma ve geliştirme çalışmaları yapmaktır. İkinci sırada ülkesini tanıtmak, yeni dostlar edinmek, çeşitli yarışmalara katılmaktır. Bunun ötesinde herşey amatörlük ruhunun tamamen dışındadır.
Elinde teknik ekipmanın, konu üzerinde uzmanlığın varsa afet durumlarında gider valiliğe başvuru yaparsın valilik seni yönlendirir, ulaşımını, barınacağın yeri ayarlar adam gibi çalışır dönersin.
Sözü şuraya getireceğim, kalite o kada düştü ki sizin karşılaştığınız olay çok normal geliyor bana. Bir kaç sene önce bu forumda "radyo amatörü" olan bir arkadaş elindeki VHF el telsizi ile arabasındaki CB telsizi ile nasıl haberleşebileceğini sormuştu. Arkadaşa nasıl "radyo amatörü" olduğunu sordum, aklım almıyor bir türlü. 27 MHz amplitüd modülasyonu nerde, 144 MHz frekans modülasyonu nerede? Bu arkadaş teknik sınavı nasıl kazanmış hala anlayabilmiş değilim. İş uzadı moderatörler postları sildi. Bu yüzden bu foruma yaklaşık 2 sene uğramadım.
Hatalar görmezden gelinmemeli asla, aksi takdirde seviye yerlerde sürülür sizin yaşadığınız durumdaki gibi.
Sağlıcakla kalın.