ATATÜRK Köşesi - 10 Kasım 2010

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan atiladi Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 24
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 5,748

atiladi

Zirve
Mesajlar
4,684
Tepkime Puanı
166
Yer
İstanbul
Bizlere emanet ettiğin Türkiye Cumhuriyeti, bazılarına rağmen, hala dimdik ayakda, rahat uyu Atam..Sana minnettarız...

ataturk+anitkabir.jpg
 

Etiketler
Ynt: ATATÜRK Köşesi - 10 Kasım 2010

[attachment=1]

SENİ ÖZLÜYORUZ...

19%20may%C4%B1s[1].jpg
 

Ynt: ATATÜRK Köşesi - 10 Kasım 2010

Büyük devrimciyi saygıyla selamlıyorum...

Cavid Sezen
 

Ynt: ATATÜRK Köşesi - 10 Kasım 2010

Atam, Biz emanetine ihanet etmedik... Edenlerlede daima savaşacağız....Rahat uyu...

Birgül-Şeref
 





Ynt: ATATÜRK Köşesi - 10 Kasım 2010

Saygıyla anıyor ve çok özlüyoruz.
Hala seni anlamayanlar var maalesef, ama biz açtığın yolda, senin ışığınla ilerliyoruz.
 

Ynt: ATATÜRK Köşesi - 10 Kasım 2010

Tüm haininiliklere rağmen senin emanetini yaşatmak için savaşacağız.
 

Ynt: ATATÜRK Köşesi - 10 Kasım 2010



O'nu, anlamak, sevmek ve saymak üzerine Trakya 2000 gazetesi için yazdığım geçmişten bir köşe yazım. Zamanıdır düşüncesiyle...


HEM DE UTANMADAN AĞLARIM ARKADAŞ !..

Ulusal bayramların ardından ve entelektüel utanç yaşamadan Cumhuriyet torunu olmak…
Bana göre milliyetçilik ve yurt severlik uygun zeminde ve doğru kullanılarak birleştirildiğinde birbirine güç veren iki farklı aidiyet duygusudur. Dikkat farklıdırlar !..
Şurası kesin ki,gerek eğitim sürecimde,gerekse içinde yetiştiğim ailemde ve yakın çevremde bir yurtsever olarak yetiştirildim. Ve kendimi öyle de hissederim.
Milliyetçilik duygularım ise hiçbir zaman azgın ırkçılık boyutlarına ulaşmasa da,yabana atılır cinsten değildi... Ama kendime ,höst ve geri!...demesini öğrendim.
Zira,Şelomo Moşkatel,İzak Franko,Yani Aslanoğlu,Yenal Suci,Hristo Anastasyadis gibi daha nice azınlıklarla birlikte geçen çocukluk ve gençlik dönemimin, farklı ötekilere saygı kültürü ve yine gerek ailemden almış olduğum “ insanlıkçılık” terbiyesi , milliyetçiliğin ancak çok gerekli ve zorunlu hallerde dışa vurulması gereken bir iç enerji ve gizli bir iç güç olarak kalması gerekliğinin sınırlarını çizdiği gibi, kendimi dünya vatandaşı hissedebilecek esnekliği kazanmamı da sağladı. Zira aldığım terbiyede her zaman asıl olan insan ve insanlıktı.
Dini motifler aile büyüklerimizde güçlü olmakla birlikte, içsel,vicdani bir yolculuk ve olgunlukla,yaratanı ve yaratılışı gerçekten kavrayabilmenin endişeli gayretiyle ve samimi şükran arzusuyla,sükunet içinde idrâk ederek ibadet boyutunda yaşanırdı.
Dolayısıyla din benim için,zurnanın zart dediği gibi,aklın sorgulamasına cevap bulamayan aklın, cart dediği yerde, inanç arayışının imana dönüştüğü, içsel, soyut ve nev-i şahsına münhasır olan, ulvî , kutsal, med cezir olayıdır.
İşte bu nedenlerle milliyetçiliğin de, dindarlığın da ulu orta her fırsatta reklamı yapılacak,ipliği pazara çıkarılacak ve ayağa düşürülecek değerler olmadığını düşünürüm.
Bana aktarılan,yaşatılan ve halen içimde yaşattığım Mustafa Kemal Atatürk sevgisi ve saygısı ise,bugünün teknolojisinde sanki bilgisayar disketine yüklenirmiş gibi yapılan okul sıralarındaki propagandanın etkisinden değildir.
Neyse ki evimiz kitaplığında bulunan yasaklı kitapların okunmasının bize yasaklı olmaması sayesinde ve düşünülerek,sorgulanarak,karşılaştırılarak ve nihayet, bu, gerçekten tarihi ve gerçek liderin hakkını teslim ederek yaşadığım bir sevgi ve saygıdır.
Yine çok şükür ki,koltuklarındaki rehavetlerini sürdürebilmek için sanal Atatürkçülük ve Kemalistlik şemsiyelerinin ardına saklanan , onu gerçekten anlamaya asla niyetleri olmayan ve onun tüm ilkelerinin ve söylediklerinin üzerinde, değişebilirlik ve değiştirebilirlik ifadesini taşıyan devrimcilik ilkesinden kaçarak “durağanlığa” sığınan zevattan olmadığım için,devrimin, insan ve toplum zihinsel evriminin içinde yer aldığına inanırım. Onlarla karıştırılmamak için de yine yersiz,zamansız ATATÜRK ve cülük gösterisi yapmam. Öyle Atatürk hiç olmadı, cülüğünü de ben hiç yaşamadım.
Cumhuriyetin seksen yılının,elli yılını canlı olarak yaşadığıma göre,ben kimim ve kendimi nasıl hissediyorum,nasıl bir Cumhuriyet torunuyum sorusuna verilecek yanıtta, Atatürk ve Cumhuriyet çok önemli bir pay sahibidir. Çeşitli propaganda yöntemleriyle yıkanmış olmasına rağmen,BEYNİM yine de “ben kimim?..” sorusunu soracak kadar bilimsel şüphecilikten,akıldan ve gerçeklikten yana ise,yani ÖZGÜRRR!!! ise,Cumhuriyetin “demokrasi” ile bütünleşmesine engel olan zihniyete karşın ,yine de Mustafa Kemal Atatürk ve onu gerçekten anlayan, onun kurduğu Cumhuriyetin,demokrasinin önünü açtığını bilen Cumhuriyet çocukları sayesindedir.
Atatürk ve Cumhuriyeti sorgulayarak sevebilmek, Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhuriyetin çağdaş eseri ve bana ve bize sağladığı ÖZGÜRLÜKTÜR!!!
Sevgili Mustafa Kemal Atatürk’e,onu gerçekten anlayan Cumhuriyet çocuklarına, muhakkak tam demokrat ve tam laik Cumhuriyete selam olsun.
Selam olsun AB’de evrensellik üyesinin simgesi olarak dalgalanacak bayrağımıza.
Seni kıskananlar çatlasın EY KOCA ATATÜRK .Seviyorum işte,var mı diyeceğiniz!?
Yaşasın tam demokrat ve tam laik Cumhuriyetimiz!!!
Atatürk ’de,Cumhuriyet de beni ağlatır. Hem de utanmadan ağlarım arkadaş!..
 

Ynt: ATATÜRK Köşesi - 10 Kasım 2010



Unutmadık...Unutmayacağız...Unutturmayacağız...


[attachment=1]

RÜZGAR

Unutmad?k,unutmayaca??z.jpg
 



Ynt: ATATÜRK Köşesi - 10 Kasım 2010

Babası öldü.

Yetim büyüdü.

Üvey evlat oldu.
Tutuklandı.
Hapse atıldı.
Sürüldü.
İşsiz kaldı.
Şöyle yazıyordu o sıkıntılı günlerde kaleme aldığı günlüğüne;

'Harcamalarım
fazla değil, zira gelirim hep az.'
Hastalandı, böbreklerinden.
Vuruldu, göğsünden.
Mesleğinden atıldı.
İdama çarptırıldı.
Kardeşleri öldü.
Çocuğu olmadı.
Boşandı.
Karaciğeri iflas etti.

Evet...


Mustafa Kemal Atatürk bu...

Evladı olmayan bir yetimin, duygularını anlatın...

Anlatın ki, o yetimin, evlatlarımıza bıraktığı hediyenin kıymetini anlasın evlatlarımız.

Cumhuriyet, çocuklara anlatıldığı gibi, folklorik bir müsamere coşkusundan
ibaret değil çünkü...



Anlatın ki, kökeninde barınan derin hüznü kavrasınlar.

İşte liste yukarıda.


Kısacık ömründe bir insanın başına ne felaket gelebilirse gelmiş...



Bunu anlatın...


Direnen, teslim olmayan ruhu anlatın ..

Korkmasınlar engellerden.
Korkmasınlar yalnız kalmaktan.

Korkmasınlar işsizlikten...
Korkmasınlar parasızlıktan.
Korkmasınlar alçaklardan.
Korkmasınlar doğrulardan.

Yürek dediğin...
Sadece organ değil
Bunu anlayın !!!








Bir Anı ...

İzmir kurtulmuş, çok tatlı bir yorgunluk, Ankara'ya hareket edecekler...
Trene binerler ve kompartımana çekilirler. Ertesi gün, yaveri, Atatürk'ün
kompartımanının kapısını çalar. Atatürk, yorgun, bitkin bir halde kravatını
yıkamaktadır. Yaveri; 'Paşam bu ne hal, hiç uyumadınız herhalde, niye
böylesiniz?' der. 'Çocuk, kompartımanıma yastıkla battaniye koymayı
unutmuşsunuz. Kolumu yastık yaptım ağrıdı. Setremi yastık
yaptım üşüdüm. Uyumadım kalktım' der. Yaveri; 'Aman paşam! Birimize haber verseydiniz. Hemen size bir yastıkla battaniye getirirdik' der ve bir ülke kurtarmaktan dönen komutan tarihi bir cevap verir; 'Geç fark ettim. Hepiniz en az benim kadar yorgundunuz, hiçbirinize kıyamadım. Önemli olan benim uyumam degil, milletimin rahat uyumasi ..'




ATAMIZ SAYESİNDE ÖYLE RAHAT UYUYORUZ Kİ;



HALA UYANAMADIK !!!
 

Ynt: ATATÜRK Köşesi - 10 Kasım 2010

SEVGİYLE, SAYGIYLA ve ÖZLEMLE Anıyoruz, daima İZİNDEYİZ Sevgili ATAM

[attachment=1]

Ata 023.jpg
 







Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
104,091
Mesajlar
1,528,557
Kayıtlı Üye Sayımız
166,829
Kaydolan Son Üyemiz
Lukes

SON KONULAR



Geri
Üst