Balabancık-Evreşe-Gelibolu

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan gezmen Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 3
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 9,647

gezmen

Karavan Yönetim
Mesajlar
4,757
Tepkime Puanı
78
Yer
Akhisar
Merhaba,

Belki biraz geç ama daha önce okumamışlar için.

Cavid Sezen


Hürriyet
Cuma
Evreşe yolları dar değil
23 Kasım 2007
Ersin KALKAN
Hem sonbaharın içinden geçmek, hem çok eski köylere gitmek, hem Evreşe yolları dar mı değil mi diye yerinde inceleme yapmak, hem de tarihin içinde dolaşmak istiyorsanız bu hafta bizim rotamızı izlemelisiniz. İstanbul'dan Tekirdağ yönünde yola çıktıktan bir buçuk saat kadar sonra ulaşacağınız bu güzergahta sizi sürprizler bekliyor.

Sislerin içinde kaybolmuş meşe ormanları, sarıdan kızıla dönen milyonlarca yaprağın güneşle, ışıkla oynadığı köşe kapmaca, toprak yolların kauçuk etkisi, dünyanın en güzel Mevlevihanesi, balıkların fink attığı bir körfezde Marmara'nın en güzel balık lokantaları. Söz konusu rotayı Chevrel Traher adında bir İngiliz'den öğrendik. Onunla birlikte aştık ormanları. Ve onun gözünden baktık doğaya ve tarihe.

Birkaç hafta önce, English Gardens'in patronu, bahçe ve tarla bitkileri uzmanı, botanikçi Chevrel Traher ile Çanakkale'deki Ömercan Çiftliği'ne doğru yola çıktık. Tekirdağ'dan çıkıp 50 kilometre kadar yol aldıktan sonra Şarköy yol ayrımına geldik. Traher, bu noktada arabayı kenara çekip "Sizi farklı bir rotadan götürmek istiyorum" diyerek, Şarköy tabelalarını gösterdi. "Koru Dağları'nın altından Evreşe'ye oradan da Saroz Ovası'na ulaşacağız" dedi.

Kıvrıla büküle denize doğru ilerleyen Şarköy yoluna girip iki kilometre kadar devam ettikten sonra sağda Balabancık tabelasını gördük. Yağmur sonrası ıslanmış ve yer yer çamur çukurları oluşmuş stabilize yoldan fazla bir zorluk çekmeden Balabancık köyüne ulaştık. Aslında burası 2100 nüfuslu bir belde. Trakya'nın birçok yerleşim alanında olduğu gibi buranın ahalisi de okuma - yazmaya düşkün. Malkara ilçesine bağlı eski bir yerleşim alanı. Mübadele öncesinde de nüfusun çoğu Türklerden oluşuyormuş. Rumlarla Türklerin barış ve huzur içinde yaşadığı güzel kasabalardan biriymiş burası. Hálá da öyle. Balabancık yakınlarındaki Ahievren ve Yörük köylerinin adından da anlaşılacağı gibi bu bölge 1402'den beri Saruhanlı Beyliği sınırları içinde yaşayan yörüklerin yerleştiği bir alan. Ayrıca yine aynı dönemde Ankara ve Çankırı civarından ahi toplulukları da buraya göç edip kasabada yeni bir hayata başlamışlar. Sağda solda, tek tük de olsa eski soylu mimarisinin izlerini görmek mümkün. Eski evler, Arnavut kaldırımı döşeli dar sokaklar zarafetini koruyor. http://preview.hurriyet.com.tr/preview/image.aspx?picid=4492144

Ve Çimendere'ye doğru harekete geçtik. 520 nüfuslu küçük bir köy burası. Altyapısı sağlam köylerden biri Çimendere. Balabancık'tan buraya gelen ve köyden Evreşe'ye kadar uzanan yol, yer yer bozulmuş ve çözülmüş olsa da asfalt kaplı.

Artık Tekirdağ il sınırlarından çıkıp Çanakkale'ye doğru ilerliyoruz. Sırada Yülüce köyü var. Gelibolu ilçesine bağlı olan bu köyde yaşayanların büyük bir bölümü 1935'te Bulgaristan Razgatlı bölgesinden buraya göç etmiş. Köyde eskiden Rumlarla Türkler birlikte yaşamış. Mezar taşlarındaki kitabelerden 320 ila 500 yıl öncesinde Yülüce'de Türklerin yaşamış olduğunu anlıyoruz. Köye vardığınızda sokak aralarına girmeli ve eski evlerle deve hanlarını mutlaka görmelisiniz. Osmanlı döneminde Ege bölgesinden gelen ve İstanbul'a odun taşıyan kervancıların konakladığı hanlara, deve hanları adı veriliyor. 710 nüfuslu köyden çıkıp kuzeye doğru yönelince Koru Dağları'nın içinde buluyorsunuz kendinizi. Bu dağlarda genellikle çam ağaçları var. Ama etekleri meşelerle kaplı.

YOLU MANDALAR DARALTIRMIŞ

Artık Evreşe'deyiz. Geçmişi antik Aphrdisi kentine kadar uzanıyor. Latin dilinde, Aphrodisi şeklinde okunuyor. Ki bu da, eskiden Evreşe bölgesinde tanrıça Afrodit'e adanmış bir tapınak ve bu tapınağın çevresinde bir yerleşim alanı olduğuna işaret ediyor. Kuruluş tarihi tam olarak bilinmeyen antik kentten toprak üstünde hemen hemen hiçbir kalıntı görünmüyor. Ama söz konu alandan hálá büst parçaları ve Roma dönemi sikkeleri bulunabiliyor. Evreşe'nin içinde de geçmişten çok anı kalmış.

Türküde olduğu gibi Evreşe yolları dar değil. Hatta, Gelibolu Yarımadası'ndaki kasabaların tümünden daha geniş. Etrafı sulak ovalarla çevrili olan bu şirin kasabada bundan 10-15 sene öncesine kadar binlerce manda bulunurdu. Yüksek yağ oranı barındıran lezzetli sütü, yoğurt ve peynir yapımında kullanılan mandalar, sabah saatlerinde otlamaya giderken yolları daraltır, beldenin trafiği kilitlenirdi. Akşam saatlerinde dönüşe geçtiklerinde de aynı olay yaşanırdı. "Evreşe yolları dar / bana bakma benim yarim var" türküsünün, yolları sabah akşam daraltan mandalardan çıktığı rivayet ediliyor.

Evreşe'den çıktığınızda her yanından sular akan bir ovada çeltik tarlalarıyla karşılaşırsınız. Türkiye'deki yerli pirincin büyük bir bölümü İpsala'ya kadar giden ve kuzeyde Meriç havsasına kadar uzanan sulak ovalarda yetişiyor.

Gelibolu Mevlevihanesi'ne varıyoruz. Traher'le konuşurken kapının ana binanın uzağında yapılmış olmasının garibime gittiğini söyledim. Hemen cevabını verdi: "Antik kültürlerde ve daha sonra Bizans ve Osmanlı'da, kötü ruhların tıpkı domuzlar gibi boyunsuz ve manevra yeteneklerinin zayıf olduğu düşünülürdü. Bu yüzden, yüksek duvarlarla tahkim edilmiş tapınakların bahçe kapıları asimetrik bir biçimde, kötü ruhlar geldiğinde doğrudan ibadethaneye girmeyecekleri bir şekilde uzakta inşa edilirdi."

BU KASABA TAZE BALIKLARIYLA ÜNLÜ

Bu mevsimde Çanakkale Boğazı ve Ege'den taze taze tutulup Gelibolu limanına getirilen balıkların tadına doyum olmaz. Bu kasaba, balık lokantalarıyla ünlü. İlçe girişindeki Hamzakoy'da, Hamzakoy Otel ve Restoran var. Limanın içinde de İlhan, Yelkenci, İmren, Sahil ve Boğaz lokantaları uzanıyor. Eğer geleneksel Türk yemeği istiyorsanız, şehir içinde Trakya mutfağı açısından zengin, 50 çeşit yemeği olan Osmanlı Restaurant'a gitmelisiniz.

BARİ SON KERPİÇ EVLERİ KURTARIN

Chevrel Traher, "Türkler maalesef kurdukları uygarlığı son 40 yıl içinde kaybetmeye başladılar" diyor. "Burası nemli bir atmosfere sahip. Bakın beton evlere, içleri her zaman terlidir. Bu evlerde yaşayanların çoğu romatizmalıdır. Kerpiç ve harman tuğlasından yapılmış eski evlerde yaşamını sürdürenlere bakın, göreceksiniz ki hiçbirinde eklem problemi yok. Çünkü, yüzyıllar içinde oluşan deneyimlerle kurmuşlar bu eski evleri insanlar. Beton, iyi kullanılmadığı zaman insanlığın sonunu getirir. Bütün dünyada aynı problem var. Ama Türkiye, eski köylerini, kasabalarını, şehirlerini beton ejderhaya teslim etmiş durumda. Oysa küçük bir müdahaleyle gelenek devam eder, yeni nesilleriniz de zarif, sağlıklı ve güzel evlerde oturmayı sürdürürdü. Bari şu son kalan yapıları kurtarmak için harekete geçelim...

AVCILAR VE KEÇİLER BÜYÜK DERT

Orman sınırına vardığımızda Chevrel Traher'ın çok sevdiğini söylediği bir çoban çeşmesinin başında durduk. Yerde av tüfeklerinden oraya buraya saçılmış çok sayıda fişek kovanı vardı. Traher, kovanları ve araziyi göstererek şunları anlattı bize: "Dikkat ettiyseniz bu kadar güzel bir yerde tek bir kuş sesi bile yok. Kontrolsüz avlanma neticesinde avcılar kanatlı ve kanatsız tüm mahlukları yok etmişler burada. Avcıların yanında en büyük dert keçiler. Dağın eteklerindeki bu topraklardaki bitki örtüsü bulunduğumuz yerin tipik bir geçiş arazisi olduğunu gösteriyor. Keçilerin körpe fidanları yemeyi sürdürmesi halinde 15-20 yıl sonra bölgenin çölleşeceği kesin".
 

Etiketler
Ynt: Balabancık-Evreşe-Gelibolu

Evreşeliyim banada sorarlar hep -Evreşenin yolları gerçekten darmı? diye. verdiğin cevap da belirttiğiniz gibi çoğu bildiğin yollardan geniştir derim... Evreşe sakindir,huzur vardır ama tarihi eser bakımından pek pay alamamıştır ne önceki medeniyetlerden nede osmanlı zamanından.kasabanın çoğunu göçmenler olşturmaktadır üst mahallesinde de çingenelere özel mahalleleri vardır dıştan göç almaz daha çok göc veren bir kadabadır nitekim nüfusu 2000 lere kadar düşmüş köy olup olmama mucadalesi an meselesi gibi.

Paylaşımlarınız için teşekkürler
Erdoğan PEKCAN
 

Ynt: Balabancık-Evreşe-Gelibolu

Erdoğan Bey,

Aslında Evreşe Kasabası merkezli bir Evreşe İlçesi kurularak, kurulması çoktan gerekli olan Keşan İline bağlanmalıdır. Evreşe, tarımsal olanakları ve Saros Körfezinin turizme elverişliliği nedeniyle ilçe olmayı hak eden güzel bir yurt köşesidir.

Önümüzdeki nisan-mayıs aylarında, yapmayı tasarladığım Biga Yarımadası ve Trakya Turu sırasında, bu rotayı görmek isterim. Bu arada sizce Hıdrellezi nerede yaşayayım? Ben, Edirne Kakava'yı düşünüyorum ama sanki çok medyatik oldu gibime geliyor. Bir arkadaş da böyle diyor. Trakya'nın her tarafında çok güzel kutlandığını biliyorum. Eh artık, bir dallığa dalacağız biz de.

Cavid Sezen
 

Ynt: Balabancık-Evreşe-Gelibolu

Evreşe Saroz körfezinin tam ucundadır fakat yeterli yatırım sağlanmadığı için saroz tatilcilerin sadece kasaplarını kullandığı bir kasaba inşallah ileride dedikleriniz olur Keşana bağlanma konusu dışında çünkü buna sanıldığı kadar gerek yok diye düşünüyorum...

diğer konu da ise;

Valla Kakava deyince aklıma direk şenlikleri geldi şenlikleride güzel oluyor bende tavsiye ederim ama siz başka bi yer daha öğrenmek/gitmek istiyorsanız bu konuda pek yardımcı olamayacağım Hıdrellez hemen hemen her köyde her mahallede ateşlerle şenliklerle kutlanıyor ama bunlar genelde mahalle mahalle olduğu için yabancılık hissedibilirsiniz Kakava bence daha iyi belediye bile destekliyordu Kakava daki şenlikleri...
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
104,927
Mesajlar
1,531,752
Kayıtlı Üye Sayımız
166,950
Kaydolan Son Üyemiz
blizzard22

Çevrimiçi üyeler



Geri
Üst