Balkanlar 43 Gün (sofya-belgrad-bosna-dubrovnik-üsküp-selanik)

[/url][/IMG]
http://2.bp.blogspot.com/--tk-_6w8C5I/UOCT-7_dIEI/AAAAAAAAF44/adXd2ki0zC0/s1600/Adsız.png

haritadaki sarı kısım sırp cumhuriyeti.mavi kısım bosna hersek federasyonu. toplamı bosna ve hersek

çok güzel bir gezi olmuş. keyifle takip ediyorum.

bir not:
genelde bosna yı karayolu ile ziyaret eden türkler sınırda bu tip davranışlarla karşılaşıyorlar.
bunun sebebi bosna hersek devletinin içinde ayrı bir sırp cumhuriyeti var.(dayton anlaşması ile ilgili karışık durumlar)
Sırbistan ve karadağ dan giriş yaptığınızda bosna ve hersek e giriyorsunuz ama ülke içindeki diğer cumhuriyet olan sırp tarafından giriyorsunuz. ve memurlar sırp. ve genelde bosna sırpları Sırbistan sırplarına göre çok daha fanatik kişiler.
Hırvatistan sınırından girersenizde , bosna hersek ülkesi içindeki bosna federasyonu sınırlarından giriş yapıyorsunuz ve bihaç tarafı hariş memurlar hırvattır.

biraz karışık bir durum sadece karşılaştığınız tavır Boşnaklarla ilgili değil demek için bunları yazdım.
Boşnaklar bizi çok sever ve bizkardeşiz der.

KOTOR devam...

Kotor konumu itibariyle göle benzeyen bir iç deniz, muhteşem yerler



Kotor OLD CİTY küçük bir Dubrovnik sanki .. Sarp ve Dik bir kayalığa yaslanmış kale. Deniz tarafından başlayan SUR'lar dik kayalık tepelerin üzerine kadar uzanıyor.


Yukarıdaki fotografta görülen tepeler Kalenin devamı niteliğinde,
Karavanımıza dönüp hazırladığımız yemeği yiyip biraz dinlendikten sonra akşam gezisine çıktık, kalenin gece aydınlatması cok guzel yapılmış.
Sahil (kordon) boyunda lüks yatlar ve günlük tur yatları var. Bir alışveriş merkezine girdik, tüm mallar italyan malı.

Kullanım suyumuz azalmıştı, karavanı park ettiğimiz yerin yanında bulunan benzin istasyonundan doldurmak için izin istediğimizde 5 euro istediler, tabiki vermedik. Türkiyede olduğu gibi her yerde çeşme bulmak buralarda zor. Yarın Budva ya doğru giderken su bulacağımızı umut ediyoruz.



Sabahleyin güzel bir güne uyandık, kahvaltımızı yaptıktan sonra Şehirde bir tur attıktan sonra yola koyulduk. Hemen Kotor çıkışında bir benzin istasyonunda hem suyumuzu doldurduk hemde atık su depolarımızı boşalttık. ücretsiz diyede belirteyim.

KARADAĞ ... BUDVA

18.Eylül 2015 saat 11 civarında vardığımız Budva tam bir tatil bölgesi, şehirde yaklaşık 2 saat karavanla dolaştık, konaklamaya uygun bir yer göremedik. Aslında niyetimiz şehir gezmesi değil biraz güneşlenmek, biraz denizden yararlanmak niyetiyle şehir dışına yöneldik. hemen 5-6 km ileride BECİCİ denilen bölgede bir kaç karavanında park etmiş olduğu sahilde ücretsiz bir yerde konaklama kararı aldık. Aşağıda koordinatları mevcut.




Fazla zaman kaybetmeden şemsiyemizi ve katlanır şezlongumuzu alıp sahile yerleştik, çok güzel bir deniz, pırıl pırıl ve tertemiz. güzel bir gün geçirdik.
2 gün Cumartesi yine plajdayız, sabahtan itibaren kalabalıklaşmaya başladı. eşimle birlikte insanları izliyoruz, hemen hemen hiç kısa boyluyu bırak orta boylu erkek ve kız yok. Eşim duşa gittiğinde benden yardım istemek zorunda kaldı, çümkü duş vanalarına zıpladığı halde ulaşamıyor.
Öğleye doğru tüm boş alan araçlarla doldu, hiç bir görevli olmadığı halde sanki park çizgileri varmış gibi başkalarını engellemeden düzenli bir şekilde park etmeleri dikkatimizi çekti. Tüm günü denizde geçirdik, Cafe den aldığımız internet şifresiyle günlük haberleşmelerimizi yaptık ve hava durumunda yarın için yağmur görünmesi biraz keyfimizi kaçırdı. bir kaç gün kalmayı düşünüyorduk ama yarın için yola çıkma kararı vererek geceledik.



Hava beklediğimiz gibi çıktı, Pazar sabahına kapalı ve hafif çiseleyen bir havada yola çıktık.

KARADAĞ ... Kolaşin

Güzergahımızı Budvadan Çetinje, Podgorisa ve Kolaşin olarak belirledik.



Budvadan çıktıktan sonra Karadağın yukarılarına tırmandıkca muhteşem manzaralar keyfine vardık. Aşağıdaki resimde Budva nın tepeden görünümü.


Karadağın bir diğer ünlü Tüneller gecidiyle yola devam ediyoruz. Kısa ve sık tüneller serisi.



Çetinje ufak bir yerleşim merkezi araçla dolaştık çoğu sokaklar tadilat nedeniyle kapalı, biraz gezdikten sonra yola devam edip Podgorisaya vardık. Karadağın başkenti, gezi yorumlarında görülmeye değer bir şeyler olmadığı belirtiliyordu, havanında kasvetli olmasını dikkate alıp Kolaşine devam etmeye karar verdik.

Kolaşin Kayınpederimin memleketi olması nedeniyle mümkünse orada kalmayı planlıyoruz.

KARADAĞ ... KOLAŞİN

Bol tünelli yollardan Kolaşine vardık hava yağmurlu ve sisli, Eylül ayı olmasına rağmen her yer yeşil, sanki bahar. Nufusu 3000 civarında olan bir belde, bölge kayak turizmi merkezi, ne yazıkki hiç boşnak kalmamış. Eşimin babasının memleketinde sorup soruşturacağımız kimseler yok. Küçük meydanında yağmur altında biraz yürüyüp bir kaç resim çektikten sonra BİJELO POLJE (AKOVA şehri) ne devam ettik.

KARADAĞ ... AKOVA (Bijelo Polje)

Bijelo Polje (Akova) aynı zamanda şu anda yaşamakta olduğumuz Burhaniye ile kardeş şehir. Önceki belediye başkanımız Fikret AKOVA bu bölgeden göç eden boşnaklardan, Akova soyadını almışlar.

Şehir nufusunun %35'i nin Müslüman Boşnak olduğunu söyleyelim. Şehir dağlar arasında uzayan nehrin iki yakasına ince uzun sıralanmış. Her zaman yaptığımız gibi araçla şehrin sokaklarında dolaştıktan sonra aşağıda resimde işaretli sol alt köşedeki noktada konakladık. Merkeze uzaklığı 800 metre kadar. Yürüyerek merkeze indik, havanın yağmurlu ve soğuk olması nedeniyle olsa gerek Pazar olmasına rağmen cafeler boş, ortalarda kimsecikler yok gibi. Araçla gezerken gördüğümüz Cami ve mezarlığa doğru yürüdük. Camide yoğun bir kalabalık var, cenaze namazı için toplanmışlar. (aşağıda kırmızı kare ile işaretli alan.

Merkezde bir kaç fotograf çekip karavana geri döndük. Havanın güzel olduğu zamanda gelseydik nehir kenarında gezilecek çok güzel yerler vardı.



Karavanı aşağıda kırmızı ile gösterdiğim yere parketmiştik, şehrin her yerini yürüyerek dolaştık, sonra dönüp yemeğimizi hazırlayıp TV de haberlerii izleyip günün yorgunluğuyla erken yattık. Konakladığımız yolun karşısında cafe-bar türünde bir yer var, müzik eşliğinde eğlence gırla. Gece yarısı saat 01:30 civarında Karavanın çamına birileri tıklatıyor, kalkıp şoför tarafındaki yan camın gölgeliğini cıkardım dışarıda birisi sırpca birşeyler söylüyor. Camı 4 parmak kadar araladım "Türko Parking 5 euro" diyormuş, cafeyi işaret edip burası benim diyor anladığım kadarıyla. No parking diyerek çıkacağımızı belirtince söylenerek yolun karşısındaki cafeye doğru gitti. bende ön camdaki gölgeliği indirip hareket ettim. merkeze yakın yerde tadilat halindeki caminin önüne park edip uykuya devam.
Güne yağmurla uyandık hedef Novi Pazar (Yeni Pazar)...

Güzel bir gezi ve güzel bir sunum olmuş. Tesekkürler.

Güzel bir gezi yapmışsınız. Konaklanan yerlerin koordinatlarını da verirseniz karavancılar için daha kullanışlı olur diye düşünüyprum.

Dostum güzel bir gezi olmuş, ayrıca anlatımlarınız da bir edebiyatçıyı veya gezi rehberini aratmayacak derecede akıcı ve anlaşılır nitelikte güzel paylaşımlarınız için teşekkürler. Ancak gezinin geri kalan kısmını da merakla beklemekteyim bizi daha fazla bekletmeyin. Selamlar

ybasay' Alıntı:

Dostum güzel bir gezi olmuş, ayrıca anlatımlarınız da bir edebiyatçıyı veya gezi rehberini aratmayacak derecede akıcı ve anlaşılır nitelikte güzel paylaşımlarınız için teşekkürler. Ancak gezinin geri kalan kısmını da merakla beklemekteyim bizi daha fazla bekletmeyin. Selamlar

Genişletmek için tıkla ...

Sayın ybasay

haklısınız devam etmem gerekirdi, özenerek yazmaya detaylı bilgi vermeyi amaçlamıştır. Elimde olmayan nedenlerle ara vermek zorunda kaldım.
14 aralıkta 2 ay sürecek yeni biz geziye çıkıyorum dönüşte (Şubat-2017) yazıyı tamamlamaya calışacağım.
Saygılarımla,

Sayın belka takipteyim. Yeni turunuzda iyi eğlenceler dilerim hayırlı kazasız belasız yolculuklar dilerim. İnşallah önümüzdeki yıl bende emekli olup bir karavan almayı düşünüyorum tecrübeleriniz ve anlatımlarınız faydalı olacaktır bana. Hayırlı günler iyi gezmeler dilerim.

Bol gezmeler...

Güzel ve aynı rotayı gezmeyi düşünebilecekler için faydalı anlatımınz için teşekkürler. Devamını merakla bekliyor olacağız. Yenin seyehatinizin keyif içerisinde geçmesini dilerim.

Merhaba Karavancı Dostlar,

Bir türlü tamamlayamadığım gezi yazısına kaldığım yerden bitirmek üzere başladım.

Nerde kalmıştık.....

NOVİ PAZAR ...... YENİ PAZAR

Biyole Polye (Akova)'da yaşadığımız tatsız geceki park isteme ücreti sonrasında yağmurlu bir sabahta yola çıktık.
Yine virajlı ve bol tünelli yollar, diğer taraftan yağmur ve sis her yeri kaplamış. Ama yinede manzara muhteşem , iç içe geçmiş ormanlı dağlar ve derin bir vadiyi yarıp geçen upuzun nehir.

NOVİ PAZAR devam.
21-09-2015
Karadağ dan Sırbistana sorunsuz geçiş yaptık. bu bölgede hemen her geçtiğimiz köyde cami görmek mümkün. Karavanımızla şehirde bir tur attıktan sonra meydana yakın şehrin ortasından geçen nehrin kenarında açık bir alana park ettik.
Yoğun bir müslüman nufusa sahip şehir şu ana kadar gördüğümüz en geri kalmış balkan şehri. Her yerde rastladığımız cafelerin aksine erkeklerin istilasındaki kahvehaneler her yerde. Sokaklar başörtülü kadınlar ve sakallı-sarıklı İşid tipli erkekler dolaşıyor. şehrin old city tabir edilen bölgesi çok eski dükkanlar hayal kırıklığına uğradık desek yeridir.
Trafiğe kapalı cadde üzerinde Boşnak mantısı yapan küçük bir cafeye girdik. Gerçek boşnak mantısı yedik gerçekten güzeldi. 2 santimlik küp şeklinde tek tek hazırlanmış kıymalı börekler yanında ayrandan biraz koyu yoğurt ile servis yapılıyor. Mantıyı sayı ile istiyorsun.
Şehir sokaklarında ve mahalle aralarında dolaştıktan sonra küçük bir kale kalıntıları ve bir parkı gezip aracımıza geri döndük. Serin bir gecenin sonunda sabah uyandığımızda park ettiğimiz nehrin kenarındaki sokakta pazar kurulmaya başladığını görünce Priştinaya doğru hareket etmeye karar verdik.

PRİŞTİNA 22-09-2015

Yeni pazardan yola çıktık Kosova sınırı yakınlarında bir markette durup elimizde kalan son sırp paraları ile 8 adet 2.5 litrelik biralardan aldık. 2.5 litre bira tl olarak 5 liraya denk geliyor.
Sınıra vardık Sırp tarafında birşey yok sadece Kosova sınırı var. Sırplar Kosovayı tanımadıklarından sınır koymamışlar. sonuç itibariyle Sırbistana girişimiz var ama çıkışımız pasaporta işlenmedi. Sınırda bir diğer süpriz araç için tüm avrupada geçerli yeşil sigorta Kosovada geçmiyor. 15 Euro karşılığı kosova için 15 günlük sigortamızı yaptırarak giriş yapıyoruz.
İlk hedefimiz eşimin annesinin doğduğu evi bulmak. Bilgilerimiz Mazgit köyü ile sınırlı.



Köyü bulup içerisinde bir kaç tur attık, bir kaç kişiye sormaya çalıştık bir sonuca ulaşamadık. Eşimin annesinin amcasının oğlu yogoslavya döneminde burada yaşadığını biliyoruz bosna savaşı sonrası ilişkiler kopmuş. Araştırmamız sonuç vermedi. Köy yakınlarında Sultan Murat türbesi ve müzesi var, girip gezerken görevli Muammer bey ile tanıştık. Yüz yıllar önce bölgeye yerleşen Türklerden olduklarını ailede sadece Türkçe konuşulduğu anlattı. Annesi ve kardeşleriyle tanıştık, bu arada derdimizi anlattık, bize mesaisinin 6 da bittiğini sonra birlikte köye gidip araştırma yapmaya yardım edebileceğini söyledi. Kendisine teşekkür ettik, sonuç alamazsak akşam 6 civarı geliriz diyip Mazgite döndük.