ahmetnuray
Ana Kamp
BEYİN FIRTINASI
[attachment=1]
Sizin,benim,hepimizin ihtiyacı olan gerçek duygular.Tüm insanlığın kaybetmek üzere olduğu,duyguların sahte bir atmosfere büründüğü bir zaman dilimindeyiz. Kaba tabirde -Pisliğe bulaşmadan yaşamaya mecbur olduğumuz bir zaman dilimi.-İnsanlık,sanki çıldırmışçasına dolu dizgin kendini tüketmekle meşkul. Çoğunluk birbirini kandırmakla zaman harcıyor.Kendilerini mutsuz ederken,hayata pozitif bakmak isteyenleri de kendi mutsuzluk girdabına çekiyor.Her şeyin karşılığını para ile ödemeniz bekleniyor. bilgiyi bile para ile satılan bu devirde mutluluğu kendi kobuğunda yaşayan insanlar yaşayabiliyor.Ancak negatif kitlelerin içinde yaşamaya mecbur olan insanlar,kendilerini eğitebilirse,Pozitif Yaşam felsefesi ile yaşantılarıını sürdürebilirse,kuantumda GÜÇ KALKANI olarak adlandırdığımız bir çeşit enerjiyi kullanabilirler,Foton enerji olarak adlandırılan foton zerreciklerini beynimiz üretebiliyor.Binlerce seneden beri insanoğlunun kullanmış olduğu bir teknik. Günümüzde modern teknolojinin uzantıları olarak, bir çok yeni teknik ortaya attılar. Ancak bir çok tekniğin binlerce sene evvel zaten uygulandığı biliniyor. Sadece yeni bir ad, yeni bir kulup takıldı. Bardak yine eski su içtiğimiz bardak. Pozitif enerjiyi yönlendiren, kullanan kişiler her zaman için negatif enerjinin yaratmış olduğu olumsuz vibrasyondan kendilerini koruma mekanizmasına sahiptirler. Beyin öyle bir saf enerji kütlesine sahiptir ki, kullandıkça işlevsel gücü artar. Son günlerde yapılan bilimsel araştırmalara göre, beyin dalgalarının %0,01' ini ancak kullanabiliyoruz. IQ ve EQ arasındaki iletişimin gittikçe uzaklaştığı maddesel yaşam tarzında beyin enerjisini yeteri kadar kullanamıyoruz. Ancak bazılarımız IQ' u aşırı derecede kullanırken, bazılarımız da EQ ' nun sınırlarını zorlamaya devam ediyorlar.
Birirbirinden ayrılmayan iki enerji kütlesinin ortak hareketiyle, gelişmesi gereken beyin hücrelerini maalesef geliştiremiyoruz. Var olanı kullanamıyoruz. Bize bahşedilen saf enerjiyi mezara kadar götürüyoruz. Peki bunun sorumlusu kim? Tabii ki İnsan oğlunun ta kendisi. Gelin biraz muziplik yapalım isterseniz.
Derler ya! -Kendim ettim, kendim buldum. Gül gibi sararıp soldum.- İşin esprisi bir yana, gülü dalından koparırsan solar. Kişiyi ait olduğu değerlerden uzaklaştırırsan yozlaşır. Aslını inkar eder hale gelir. Enerji üretme merkezi olan beyin, dumura uğramışcasına yerinde sayar durur. Öyle ise bu var olan enerjiyi kullanmak, yönlendirmek, işlevsel hale gtirmek biz İnsanoğluna kalmıştır.
Bundan sonraki buluşmamızda yazıya kaldığımız yerden devam ederiz.
Saygılarımla,
Kuantum Düşünce Grubu Başkanı
Ahmet Nuray
www.ahmetnuray.com sitesinde benzer makaleleri bulabilirsiniz.
[attachment=1]
Sizin,benim,hepimizin ihtiyacı olan gerçek duygular.Tüm insanlığın kaybetmek üzere olduğu,duyguların sahte bir atmosfere büründüğü bir zaman dilimindeyiz. Kaba tabirde -Pisliğe bulaşmadan yaşamaya mecbur olduğumuz bir zaman dilimi.-İnsanlık,sanki çıldırmışçasına dolu dizgin kendini tüketmekle meşkul. Çoğunluk birbirini kandırmakla zaman harcıyor.Kendilerini mutsuz ederken,hayata pozitif bakmak isteyenleri de kendi mutsuzluk girdabına çekiyor.Her şeyin karşılığını para ile ödemeniz bekleniyor. bilgiyi bile para ile satılan bu devirde mutluluğu kendi kobuğunda yaşayan insanlar yaşayabiliyor.Ancak negatif kitlelerin içinde yaşamaya mecbur olan insanlar,kendilerini eğitebilirse,Pozitif Yaşam felsefesi ile yaşantılarıını sürdürebilirse,kuantumda GÜÇ KALKANI olarak adlandırdığımız bir çeşit enerjiyi kullanabilirler,Foton enerji olarak adlandırılan foton zerreciklerini beynimiz üretebiliyor.Binlerce seneden beri insanoğlunun kullanmış olduğu bir teknik. Günümüzde modern teknolojinin uzantıları olarak, bir çok yeni teknik ortaya attılar. Ancak bir çok tekniğin binlerce sene evvel zaten uygulandığı biliniyor. Sadece yeni bir ad, yeni bir kulup takıldı. Bardak yine eski su içtiğimiz bardak. Pozitif enerjiyi yönlendiren, kullanan kişiler her zaman için negatif enerjinin yaratmış olduğu olumsuz vibrasyondan kendilerini koruma mekanizmasına sahiptirler. Beyin öyle bir saf enerji kütlesine sahiptir ki, kullandıkça işlevsel gücü artar. Son günlerde yapılan bilimsel araştırmalara göre, beyin dalgalarının %0,01' ini ancak kullanabiliyoruz. IQ ve EQ arasındaki iletişimin gittikçe uzaklaştığı maddesel yaşam tarzında beyin enerjisini yeteri kadar kullanamıyoruz. Ancak bazılarımız IQ' u aşırı derecede kullanırken, bazılarımız da EQ ' nun sınırlarını zorlamaya devam ediyorlar.
Birirbirinden ayrılmayan iki enerji kütlesinin ortak hareketiyle, gelişmesi gereken beyin hücrelerini maalesef geliştiremiyoruz. Var olanı kullanamıyoruz. Bize bahşedilen saf enerjiyi mezara kadar götürüyoruz. Peki bunun sorumlusu kim? Tabii ki İnsan oğlunun ta kendisi. Gelin biraz muziplik yapalım isterseniz.
Derler ya! -Kendim ettim, kendim buldum. Gül gibi sararıp soldum.- İşin esprisi bir yana, gülü dalından koparırsan solar. Kişiyi ait olduğu değerlerden uzaklaştırırsan yozlaşır. Aslını inkar eder hale gelir. Enerji üretme merkezi olan beyin, dumura uğramışcasına yerinde sayar durur. Öyle ise bu var olan enerjiyi kullanmak, yönlendirmek, işlevsel hale gtirmek biz İnsanoğluna kalmıştır.
Bundan sonraki buluşmamızda yazıya kaldığımız yerden devam ederiz.
Saygılarımla,
Kuantum Düşünce Grubu Başkanı
Ahmet Nuray
www.ahmetnuray.com sitesinde benzer makaleleri bulabilirsiniz.

