Ynt: Bisikletle Gökçeada (Konaklamalı)
Geçtiğimiz sene yapmak istediğim geziyi bu sene tek başıma gerçekleştirdim. Üstüne Bozcaada, Çanakkale ve Truva da ekledim. Sıcaklar sebebiyle biraz yorucu ama çok eğlenceli oldu. Keşke vaktim olsaydı da Gelibolu'yu tekrar gezip Bozcaada'da bir gün daha fazla kalabilseydim. Kısaca yorumlamak gerekirse:
- Çanakkale - Truva arası yol birkaç tane ciddi yokuş içeriyor. Ben gereksiz ağırlığımı il merkezinde bırakıp Truva'ya gittiğim için çok zorlanmadım ama heybelerim yanımda olsaydı biliyorum ki o yokuşları çıkamayacaktım. Dönüş yolunda rüzgar karşıdan gelmeye başladı. Bazı yerlerde zorlandım.
- Bozcaada son derece düzlük bir yer. Hiç zorluk yaşamadan her yerini gezebildim. Sadece akvaryum koyuna giden yol biraz virajlı ve inişli çıkışlı ama mesafe kısa olduğu için sorun olmuyor. Diğer her yer dümdüz. Şansıma güçlü bir rüzgarla da karşılaşmadan rahatça gezdim. Ada inanılmaz güzel. En uçtaki rüzgar gülleri de mutlaka yakından görülmeli. Bu uçtaki ormanlık alan kamp yapmak için mükemmel bir yer. Fakat lütfen ateş yakmayın! 2 günde adanın her ücra köşesi gezilebiliyor. Göztepe, tabya (yeni kale), Tuzburnu tarafındaki koylar vs hepsi gezilebiliyor.
- Gökçeada çok engebeli. Bir çok kez bisikleti elime alıp çıkarttım. Rüzgarlar da sıkıntı yaşatabiliyor. Ama gezmekten çok büyük zevk aldım. 3 günde adanın her köyünü ve ulaşılabilen koyunu gördüm. Sadece kuruduğunu söyledikleri için şelaleye 14 km gidiş dönüş yol yapmak istemedim.
- Eceabat ve Kabatepe arası yol dümdüz. Giderken rüzgarı arkama alıp ışık hızıyla Kabatepe'ye vardım. Dönüş yolumda karşımdan öyle bir rüzgar geliyordu ki çok düşük viteslerde gitmek zorunda kaldım. Düz bir yolda bu kadar yavaş ilerlemek acı vericiydi
Fotoğraflarım bolca var ama onları buraya yüklemek zor oluyor. Facebook'a koyduklarımdan birkaç örnek buraya ekliyorum, tadımlık olsun
Bozcaada
Gökçeada
Çanakkale & Truva & Kilitbahir
Konaklama & Ben
Bu arada bisikletimi Ankara'dan Çanakkale'ye Kamil Koç firması ile götürüp getirdim. Giderken muavin söylene söylene kabul etti. Önce diğer bavulları görmeden alamayız dediler. Müşteri hizmetlerini aramaya kalınca da bilet almışsınız madem taşıyacağız mecbur diye isteksizce bisikleti koydular. Dönüşte muavin hiç sorun çıkarmadan hallederiz abi merak etme dedi, sağolsun. Ama Bursa'da başka bir muavin geldi onun yerine. Ben bisikletimi Ankara'da indirirken adam dönüp bisiklet yasak kardeşim alamazsın böyle niye getirmişler bunu diyerek bana çıkıştı. Her şey olmuş bitmiş, muavin hesap soruyor! Ben de müşteri hizmetlerine telefon edip sorduğumu, demonte edilmiş bisikleti taşıdıklarını teyit ettiğimi söyledim. Bisikletimi de demonte vaziyette bagaja koymuştum. Adam böyle olmaz, taşımıyoruz biz bisiklet diyerek ısrarcı oldu. Cevap vermedim, bisikletimi toplayıp gittim. Bu işe bir çözüm bulunmalı artık...