Bitkisel Yağların Dizel Motorlu Tarım Araçlarında Yakıt Olarak Kullanılması

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan lamella Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 67
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 61,824

lamella

Kamp I
Mesajlar
100
Tepkime Puanı
0
Rudolf Diesel, yaklaşık yüz yıl önce, geliştirdiği dizel motorunda yakıt olarak bitkisel yağ kullanmıştı.Ancak sonraki yıllarda fosil yakıtların ucuzlaması ile dizel motorlarda bitkisel yağ kullanımından vazgeçildi. İkinci Dünya Savaşı sırasında, araçlarda bitkisel yağ kullanımı yeniden gündeme geldi, ancak savaştan sonra unutuldu. Bugün iklim değişikliği, fosil yakıtlara alternatif olarak, biyoyakıtları tekrar dünya gündemine taşıdı.
Türkiye'de, Anadolu Güneşi Kooperatifi, dizel motorlu traktör ve diğer tarım araçlarındayakıt olarak bitkisel yağ kullanan bir proje geliştirdi. GEF Küçük Destek Programı (SGP) destekli proje ile, Kırıkkale ve Ankara İl sınırında, Balaban Vadisi'ndeki, Hisarköy'de 50 dekar arazide yetiştirilecek kolza (kanola) bitkisinden elde edilecek 10 ton tohumdan, köyde kurulacak küçük bir pres tesisi ile, 4 ton yağ elde edilecek. Proje ortaklarından, Türk Traktör ile dizel motorların yeni yakıt ile kullanılması performansı ölçülecek, köylerde traktör sahiplerine tanıtılacak ve yerel olanaklarla üretilen bitkisel yağın dizel motorlu araçlarda yakıt olarak kullanılmasına yardımcı olunacak. Proje ile yerelde, atmosfere salınan karbon dioksit miktarında yılda en az 10 ton azalma sağlanması bekleniyor.
 

Etiketler
Ynt: Bitkisel Yağların Dizel Motorlu Tarım Araçlarında Yakıt Olarak Kullanılması

Peki ayçiçek yağının işlenmeksizin yakıt olarak kullanılması konusunda ne düşünüyorsunuz? :smiley:
 

Ynt: Bitkisel Yağların Dizel Motorlu Tarım Araçlarında Yakıt Olarak Kullanılması

Land Rover'ın 300TDI motoru atık ayçiçek yağı ve mazot karışımı ile çalışıyor. Daha bir çok motor bu yakıtla uyum sağlıyormuş. Avrupa'da bir çok kişi tarafından da bir kaç senedir kullanılıyormuş. Türkiye'de de kullanan çok var, gayet de memnun olduklarını söylüyorlar. Tek risk yakıt pompasının arızalanması, bu parçanın arızası LR lerde 250-300 YTL lik bir fatura çıkartıyor. LR'lerde durum bu, diğer araçları detaylı araştırmak lazım.
Size ultra ekonomik seyehat imkanı verecek bu yakıt 3 ölçü atık ayçiçek yağı + 1 ölçü mazottan oluşuyor. Ayçiçek yağını tüm restoranlardan temin edebilirsiniz, yalnız depoya konulmadan önce süzgeçten geçmesi gerekiyor.
Yakıt tüketimi kilometrede 25 kuruştan 7 kuruşa düşüyor! ;)
Tek dezavantajı aracınızın kızartma yağı kokusu yüzünden devamlı karnınızı acıktırması olacaktır.
 

Ynt: Bitkisel Yağların Dizel Motorlu Tarım Araçlarında Yakıt Olarak Kullanılması

Bence yağın kullanımı faydalı ama amatörce 3e 1 ölçekte kullanılması ilk birkaç seferde belki yakıt pompasını arızalandıracaktır ama sonrasında daha ciddi sorunlarda çıkarabilme riskini unutmamak lazım. Sonuçta biri petrol ürünü diğeri bitkisel bir ürün...Motor üreticileri her ne kadar pis-kötü yakıtla çalışabilecek şekilde yapsalarda motoru sürekli bitkisel bir madde ile çalışması, güç üretmesi bence daha pahalı arızalara yol açabilir ileri vadelerde...bitkisel yağla çalışmak için üretilmiş motorlar bence daha faydalı olacaktır.
 

Ynt: Bitkisel Yağların Dizel Motorlu Tarım Araçlarında Yakıt Olarak Kullanılması

Mazotla yağın kimyasal yapısı zaten benzer, bu sebepten araç çalışabiliyor. Biodizel de yağdan yapılıyor ve dizel motorlarda sorunsuz bir şekilde kullanılıyor. İşin aslı kendim kullanmadığım için kesin birşey diyemem yağın mazotla karışım oranı hakkında ben kullanan insanların yalancısıyım :smiley: belki daha profesyonel karışımlar yapanlar da vardır 1 e 4 falan gibi :D
Yakıt pompası bozulursa zaten bir daha kullanmayın :smiley:
 



Ynt: Bitkisel Yağların Dizel Motorlu Tarım Araçlarında Yakıt Olarak Kullanılması

Ekonomimizin düzelmesi için desteklenmesi gereken biodizel neden köstekleniyor ?

Petrol tüketimi konusunda dışa bağımlı olan Türkiye, ihtiyacının yaklaşık % 90 ‘ ını yurt dışından ithal etmektedir. Yani gelirlerimizin büyük bir kısmını petrol üreten ülkelere aktarmaktayız. Bu hem ekonomimize ağır bir darbe vurmakta hem de güçlü ülkeler bu silahı siyasi olarakta bize karşı kullanmaktadırlar.

Ülkemizdeki mazot tüketimi, petrol ürünlerindeki pazarın yaklaşık % 70‘ ini oluşturmaktadır. Rakamlarla ifade etmek gerekirse ; 2006 yılı Ocak-Haziran döneminde toplam benzin tüketimi (95, 98 ve üstü oktanlı kurşunsuz benzinler ile katkılı kurşunsuz benzin), 2005 yılı aynı dönemi ile karşılaştırıldığında yüzde 2 oranında azalarak yaklaşık 1.6 milyon metreküpe gerilemişken 2006 yılının ilk altı aylık döneminde resmi ve kayıtlı motorin tüketimi 2005 yılı aynı dönem tüketimine göre yüzde 9 artarak yaklaşık 6.6 milyon metreküpe ulaşmıştır. Kaçak motorini de hesaba katarsak rakamın çok daha fazla olduğunu rahatça söyleyebiliriz. Kısacası ithal ettiğimiz hampetrolün yaklaşık %55 ‘ i mazot olarak tüketilmektedir.

Biodizel nedir ? Nasıl üretilir ? Avantajları nelerdir ?
MİLYONLARCA DOLAR ÖDEYİP, MAZOT İÇİN HAMPETROL İTHAL ETMEMİZE GEREK YOK !
Evet yanlış okumadınız, mazotla aynı performansı gösteren, çok daha sağlıklı, çevreye zarar vermeyen, ülkemizde üretilebilen bir silah var: BİODİZEL.

Dizel motorlarda yakıt olarak kullanılan ve yenilenebilir biyolojik maddelerden türetilen yakıtlar biodizel olarak adlandırılır. Hayvansal yağlar ile soya fasulyesi, mısır ve ayçiçeği gibi bitkisel ürünlerin yağlarından biodizel yakıt üretiminde faydalanılır. Biodizel saf olarak kullanılabileceği gibi petrolden elde edilen dizel yakıtla karıştırılarak da kullanılabilir.

Yakıt olarak kullanılacak yağlardaki ilk işlem yoğunluğunu azaltmaktır. Yağları alkolle esterleme işlemi alkolün katalizör etkisinden de faydalanmak amacıyla tercih edilmektedir. Bu işlemlerin sonucunda her 100 birim biodizel yakıt elde edilirken 11 birim gliserin ortaya çıkmaktadır. Atık gibi görünen gliserin birçok sanayi alanında kullanılmaktadır. Diğer bir yakıt üretim yöntemi ise Kanola (Avrupa kökenli sarı çiçekli yağlı bir yem bitkisi) tohumlarının soğuk preslenmesidir. Bu yöntemde gliserin yan ürünü ortaya çıkmaz.

Biodizelin üstün özellikleri ve faydaları saymakla bitmiyor.

Çevreci
Mazot egzoz atığının zehirli etkisinin yok olması için gerekli süre 30 gün civarında iken biodizel katkılı yakıtta bu süre yaklaşık üç kat kısalmaktadır, saf biodizel kullanımda ise bu süre sadece 1 gündür.

Sağlıklı
Yanmamış hidrokarbon oranı petrol dizeline göre %90 kanserojen etkisi olan aromatik hidrokarbonlara göre ise %75-90 oranında daha azdır

Performansı üstün
Aracın motor ömrünü uzatır . Zira yağ temelli olduğundan motorun yağlanmasına katkıda bulunur ve aşınmasını azaltır. Petrol-dizelin (mazotun) içindeki kurum, cüruf ve kükürt enjeksiyonların ve yanma sistemlerinin kirlenmesine ve tıkanmasına yol açar. Biodizel kükürt ve diğer safsızlıkları içermediğinden bu problemleri ortadan kaldırır.
Biodizel kullanımı ile motorine yakın özgül yakıt tüketimi, güç ve moment değerleri elde edilirken motor daha az vuruntulu olarak çalışmaktadır.
Jeneratör ve kalorifer yakıtı olarakta rahatça kullanılabilir.

Tarımda canlanma
Ülkemizdeki boş ve geniş tarım alanlarının değerlendirilmesi çiftçimizin yüzünü güldüreceği gibi üretimimizin artmasına da imkan sağlayacaktır.

En önemlisi de dışa bağımlılığa son verecek olması !
Üretimin tamamen yerli olması sebebiyle ithal bağımlılığı ortadan kalkacaktır. Milyonlarca dolarlık dövizimiz devletimizin kasasında kalacağı gibi savaş, ambargo, kriz gibi durumlarda riski azaltacak, dışa bağımlı olmadığımızdan hem askeri hem siyasi olarak güç sağlayacaktır.

Dünyada ve Türkiye’ de Biodizel kullanımı

Gelişmiş bir çok ülkede teşvik edilen biodizel üretimine birkaç örnek verelim. Amerika’da 2000 li yıllarda alternatif yakıt katkı miktarının % 10 seviyesine ve 2010 lu yıllarda ise % 30 düzeyine çıkarılması amaçlanmıştır. Bu amaçla resmi araçlarda % 10 katkılı dizel yakıt kullanımı başlamıştır.

Avrupa Parlamentosu’ nda, petrol ürünü yakıtlara uygulanan yüksek vergilerin % 90’ının biodizel yakıtlara uygulanmaması 1994 Şubatında kabul edilmiştir.

Bazı büyük şehirlerdeki hava kirliliği de biodizel katkılı kullanımı zorunlu hale getirmiştir.

Bu örnekleri çoğaltabiliriz. Japonya ve Kanada da biodizel üretimini her geçen gün arttırmaktadır.

Ve bizim ülkemiz…

Pek çoğumuz akaryakıt istasyonlarında eurodizel diye bir yakıt türü görmüş veya bir yerlerden duymuşuzdur. Kime sorsak eurodizelin ne olduğunu aldığımız cevap hep aynı oldu: “ Katkılı mazot “ fakat o katkının ne olduğunu bilene hiç rastlamadık. Değerli okurlarımız, eurodizel adıyla satılan motorin, içine % 5 biodizel katılmış mazotun ta kendisidir.

Maalesef ülkemizde kullanımı teşvik edilmesi gereken biodizel tam tersi bir uygulamayla tabiri caizse köstekleniyor. Nasıl mı ? 1 litre biodizel yakıttan 65 YKR Özel Tüketim Vergisi alınarak ! Yani hükümetimiz 1.25 YTL civarından satılabilecek olan % 100 yerli malı biodizelin fiyatını vergiler koyarak yurt dışından ithal edilen motorinle hemen hemen aynı fiyata getiriyor. Tabi buna birde büyük petrol şirketlerinin aleyhte kampanyaları eklenince, biodizel üreticileri haklı olarak isyan ediyorlar.
Bugüne kadar bizleri yöneten hükümetlerimiz neden hep dışa bağımlı kalmamız için mücadele ettiler ? Yoksa büyük patronlar tarafından mı hükümetlere dışa bağımlı kalmamız için baskı yapılıyor ? Hepimiz biliriz ki ünlü yabancı markaları genellikle büyük patronlarımız ithal ederler yada Türkiye’ de üretirler. Tabi o markanın aynı kalitede olanını 100 % Türk sermayesi ve Türk malıyla imal eden yatırımcılar büyük patronlarımız için tehlikeli, ırkçı, devrimci, şeriatçı hatta ve hatta vatan hainleridir. Öyle ya… dışa bağımlı olarak yaşamayı istemek en büyük milliyetçiliktir onlar için.

Hatırlayanlar vardır, Tekel 2000 sigarası ilk çıktığında Pazar payının yaklaşık % 50 ‘ sini ele geçirmişti. Marlboro sigarasının satışları bir hayli düşünce büyük patronlarımızdan biri rahatsız olmuştu sonraki gelişmeleri biliyoruz zaten. Önce birkaç ay Tekel 2000 üretilmedi ( bu arada tüketici yeniden Marlboro kullanmaya başladı ) daha sonra da kalitesiz üretim yapıldı ve böylece Marlboro’ nun önü tamamen açılmış oldu.

Aynı oyun bir çok üründe olduğu gibi şimdi de akaryakıt sektöründe mi oynanıyor ? Malumunuz üzere artık petrol diyince akıllara bazı medya patronları geliyor. Acaba hükümetimize sevgili vatansever ! patronlarımız baskı mı yapıyorlar biodizelin Türkiye’ de üretilmemesi için ?

Türkiye gibi bir başka ülke daha var mıdır kendi üreticisini kollamayan, dışa bağımlı kalmak isteyen ?
Burada akıllara şu soru geliyor: Ülkemizi seçilmiş kişiler mi yoksa patronlar mı yönetiyor ?

Bir sonraki sayımızda Biodizel üreticilerinin sıkıntılarını, hükümetten beklentilerini ve başta Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız Hilmi GÜLER olmak üzere tüm yetkili kişilerin düşüncelerini tek tek yayınlayacağız.




erolozturk@haberobjektif.net
 

Ynt: Bitkisel Yağların Dizel Motorlu Tarım Araçlarında Yakıt Olarak Kullanılması

alsında çok eski bir başlık ama geçenlerde bu konu ile ilgili dinlediğim belgesel tarzı bir programda söylenenleri eklemeden duramadım.Konu ile ilgili şunlar söyleniyordu;bio yakıt ile birlikte petrol zengini ülkelerle tarımsal üretimle geçinen ülkeler arasındaki ekonomik farklılıklar azalacak,tarım ülkelerinin refah düzeyi yükselecek,sera gazı etkisinin azalacağı,fosil yakıta bağımlılığın azalacağı gibi artıların yanında,artık tarımsal üretimin büyük çoğunluğunun bio yakıt üretiminde kullanılacağı,gitgide artan dünya nüfusunun ihtiyacı olan yiyecek kaynaklarının bio yakıta gideceği,açlılkla boğuşan ülkelerin sayısının çok daha fazla olacağını belirtiyorlardı.Bence de bio yakıt yerine çok daha farklı alternatif enerji kaynaklarının kullanımı daha mantıklı.Saygılar...
 

Ynt: Bitkisel Yağların Dizel Motorlu Tarım Araçlarında Yakıt Olarak Kullanılması

bi arkadaşıma kanola ekmesini söyledim
arkadaş araştırmış ve buğdaydan daha karlı olmadığını söyledi. yani çiftçiye bir avantajı yok. kazananlar sanırım kanolayı işleyenler. maalesef bu şartlarda çiftçi kolay kolay ekmezler.

ama bu atık yağlarını ekonomiye kazandırmaya teşvik gerekli. hem işe yarıyor hemde kirliliği azaltmış oluyoruz.
 

Ynt: Bitkisel Yağların Dizel Motorlu Tarım Araçlarında Yakıt Olarak Kullanılması

Yaklaşık 4-5 yıl önce Biodizel ülkemizde ilk gündeme geldiği yıllarda yerli bir makina firmasının tanıtım mailleri gelmişti; "kendi biodizel tesisinizi kurun" başlıklı mailde atık yağları kullanrak kendi biodizel yakıtımızı üretebileceğimiz makinaların tanıtımı yapılıyordu. Fiyatları inanılmaz uygundu üretim kapasitesine göre faklı modeller vardı ve litre maliyetleri çok komik rakamlardaydı.
 

Ynt: Bitkisel Yağların Dizel Motorlu Tarım Araçlarında Yakıt Olarak Kullanılması

Biodizel makineleri ile ilgili bayağı araştırma yapmıştım, eğer ki atık yağ tedarik edemiyorsanız çok mantıklı değil, kanola yağının litresi 1.7 ytl + kimyasalı + elektrik ile maliyet 2.2 YTL ye falan geliyor, makinenin kendini amorti etmesi gerektiği de düşünülürse pek de kar etmiyorsunuz bu işten
Ancak atık yağ çıkışı olan büyük restoranlar faydalanabilir, ve 0,8 - 1 YTL civarına mal edebilir biodizeli, böyle bir tesis sahibi değilseniz satışı yasak olduğu için atık yağ kullanamazsınız. Kimyasallarının da bazen bulunamadığını, yolda giderken de belirgin bir kızartma kokusu yaptığını göz önüne almak gerek sanırım :smiley:
 



Ynt: Bitkisel Yağların Dizel Motorlu Tarım Araçlarında Yakıt Olarak Kullanılması

Mert söylediklerine katılıyorum.
Bu konuda ayrıca biyodizel imal edilirken ortaya çıkan gliserinli karışımın bertaraf maliyetlerinin de gözönüne alınması gerekiyor.
Emisyonlar hesaplanırken de yağlı tohumun ekilmesinden itibaren tüm emisyonların kıyaslanması gerekli (bu konu AB komisyonlarında yoğun olarak tartışılıyor).
Diğer taraftan biyodizelin harmanlanması konusunda sadece akaryakıt dağıtım firmaları o da B5 (% 5 biyodizel, %95 motorin) için yetkili.
Son olarak da motorinin en önemli özelliklerinden biri olan CFPP (cold filter plugging point) derecesi açısından biyodizelin sorunları var. Özellikle Ülkemizde, kış şartlarında filtre tıkanmaları yaşanması kaçınılmaz.

Selamlar,

Alper Zümrüt,
 

Ynt: Bitkisel Yağların Dizel Motorlu Tarım Araçlarında Yakıt Olarak Kullanılması

Evet kesinlikle biodizelin kışın kullanımı oldukça sorunlu hatta soğuk iklimlerde imkansız gibi, yağ bazlı bir yakıt olduğu için akışkanlığı hava soğuyunca mazottan daha kötü. Soğuk havalarda motor çok zor ve vuruntulu çalışıyor, bu aşırı vuruntu da motora ciddi şekilde zarar verebilir, ben kendi aracımda her türlü yağ benzeri şeyi yakıt olarak denediğim için biraz tecrübe yaptım :smiley: Şu an yağ katkısı da traktör tarzı araçlarda kullanılıyor ancak o da aşırı vuruntu yapıyor ve mazot pompasında hasara neden olabiliyor. En temizi yine mazot kullanmak, alternatif yakıt halen çok kullanışlı değil, biodizeli nereden güvenle depoya doldurabilirsiniz ki? İstasyonlarda bile ne dümenler dönerken bu ufacık tek pompadan ibaret biodizel istasyonlarına nasıl güveniriz?
 

Ynt: Bitkisel Yağların Dizel Motorlu Tarım Araçlarında Yakıt Olarak Kullanılması

Herseyi bir tarafa birakirsak,biodizel uretimi sebebiyle gida urunleri fiyatlarinda muazzam bir artis yasaniyor. Uretimden cikan biodizelin, piyasa degerinin yuksek olmasi, hammadde olarak kullanilan misir basta olmak uzeri diger gida urunlerinin de fiyatlarini maalesef yukari cekti. Bu durumda, yapilan gida yardimlari ya azaldi yada artan nufusa oranla arttirilmadi. Bircok ulkede aclik bas gosterdi. Afrika'nin durumu malum,senelerdir bilerek ac ve susuz birakiliyorlar. Bunu nihayet Polonya Kardinali dahi bir vaazinda dile getirdi. Bu durumda; sanirim en iyi sonucu, icten yanmali motorlardan vazgecip, elektrikli motorlara donmekle elde edecegiz. Hizdan cok, gelecegimiz icin endiselenirsek, Dunya'nin kirlenmesinin ve kaosa suruklenmesinin de onune gececegiz.
 

Ynt: Bitkisel Yağların Dizel Motorlu Tarım Araçlarında Yakıt Olarak Kullanılması

Mazot değimizde organik madde, ana yapısı kabon hidrojen ve oksijenden oluşuyor. Ancak bazı moleküllerde farklı elemetler örnek olarak kurşun kükürt bulunyor. Doğayı kirleyen bunlar. Hatta yağ kulanımını kükürt içeriği açısında çevreye daha az zaralı olabilceğinide okudum.

Peki bu yağlara alkol eklenerek donması önlenemez mi? Birde yurtdışında hibrid hem yağ hem mazot tankı bulunan veya tek tanklı ama motor yağı göndemeden ısıtan sistemlerde mevcutmuş.
Bitkisel yağ kullanan arkadaşlarda bir sıkıntı oldu mu? Araçları common rail disel mi?
Sunflowersb
 

Ynt: Bitkisel Yağların Dizel Motorlu Tarım Araçlarında Yakıt Olarak Kullanılması

Bio dizel kullanımı bir kıtlığa sebeb olurmu olmaz neden dersek dünyada üretim sorunu değil paylaşım sorunu vardır bence neden dersek dünya üzerinde sadece amerikada dökülen yemek tüm dünyaya yıllarca yeter hanı bir yazıvardı belkı bilirsiniz dünya 10 kişilik bir köy olsa burda uzun uzun yazmıyacağım bio dizel hayatımızı ucuzlatır bakın bu ürünlerin üretimi yağ mısır konola yada ayçiçek gıda olarak kulanılmadığı için genetik olarak yada yüksek verim için hertürlu değişiklik yapılarak üretim artırıla bilir.Birileri bilerek bu işe taş koyuyor bence
 



Ynt: Bitkisel Yağların Dizel Motorlu Tarım Araçlarında Yakıt Olarak Kullanılması

Oldukça eski bir başlık, internette başka birşey ararken karşıma çıktı, ama konuyla çok ilgili olduğum için cevap vermeden geçemeyeceğim.

Öncelikle biyodizel üretimi Türkiye'de baltalanmamıştır, aslında olay tam tersidir. Yani Türkiye ciddi bir kazık yemekten son anda kurtulmuştur. Şöyle ki yukarıda hesabı yapıldığı üzere sıfır yağdan yapıldığında biyodizelin maliyeti litrede 2,2 tl civarındadır. Motorinden ucuza gelmesinin nedeni temelde devletin vergi politikasıdır. Motorinin Tüpraş çıkış fiyatı aslında 50 kuruş civarındadır. Ancak anormal vergi yükü ve dağıtımcı firma + istasyonların karlarıyla bu rakam 3 tl barajına ulaşmaktadır. Buna karşın bir dönem trend halinde kurulan biyodizel tesislerinin kuruluşundaki temel düşünce, biyodizel üretiminden vergi alınmayacağı beklentisidir. Ne varki milyonlarca litre motorin ihtiyacını biyodizel ile karşılamak için milyonlarca litre de atık yağa ihtiyaç duyulacaktır. Biyodizel firmalarının ruhsatlı olarak piyasadan topladıkları 3-5 ton göstermelik yağ ile bu ihtiyaç karşılanamaz. Zaten iş bu noktada tıkanmaktadır. Üretici firmalar yurtdışından vergisiz atık ve sıfır yağ ithal etmek istemiştir. İthal edilecek yağın maliyeti motorinden daha fazladır. Üzerine kimyasal ve üretim gideri de eklenecek, maliyet 2,2 tl civarında olacak böylece üretici firmalar para kazanabilecektir. Ama Türkiye litresini 50 kuruşun altında ithal edebildiği motorinden daha pahalıya atık yağ alacak ve 50 kuruş ödemek yerine 2,2 liraya biyodizel satınalmış olacaktır. Bu hesap anlaşılınca istenen kanunların çıkması engellenmiş, büyük ümitlerle kurulan milyon dolarlık biyodizel tesisleri de hurdaya çıkmıştır.

Türkiye mevcut yapısıyla biyodizellik yağ üretimine de uygun değildir. Biyodizel için yağ bitkisi ekimi nüfusuna oranla büyük araziye sahip Kanada, A.B.D., Avustralya gibi ülkelerde önemli bir seçenek olabilir; ancak Türkiye'nin nüfusuna oranla böyle devasa yüzölçümü yoktur. Türkiye kendi kendini besleyebilen bir ülke değildir. Kanola bitkisi zaten kolza bitkisinin kanadalılar tarafından soğuk iklime uyumlu hale getirilmesi amacıyla genetik mutasyona uğratılmış şeklidir. (Zaten ismi de buradan gelmektedir.) Piyasada ucuz olması sebebiyle çokça satılmaktadır. Ancak insan tüketimi için geliştirilmiş bir yağ değildir, tamamen biyodizel düşünülerek üretilmiştir. İspat edilmiş bir zararı olmamakla birlikte tüketimi tavsiye edilmemektedir, üstelik GDO'ludur.

Araçlarda kaliteli biyodizel kullanılmasının hiçbir sakıncası yoktur. Ama kalitesiz biyodizelde bulunabilecek sabun (üretim esnasında oluşabilmektedir) filtrenizi tıkayarak yolda kalmanıza neden olabilir. (Kamyoncu tanıdığımın başına geldi) Ayrıca biyodizelleşememiiş yağ motorunuza zarar verebilir, metanol kalıntısı (üretimden gelebilir) yakıtın parlama noktasını düşürebilir. (motorinin parlama noktası TSE'ye göre 54°C'nin altında olamaz- piyasada satılan ürünlerde genellikle 70°C civarındadır.) Dizel araçlar parlama riski olmayan yakıtlara göre dizayn edilirler. Depolarında parlayabilecek bir yakıt olması tehlikeli olabilir. Ayrıca yukarıda belirtildiği gibi biyodizelin (özellikle atık yağdan üretilenin) kışın donup filtreyi tıkaması (CFPP) dağ-tepe gezmeyi düşünen arkadaşlarımıza nahoş sürprizler sunabilir.

Dizel aracınızda doğrudan bitkisel yağ kullanmayı kesinlikle düşünmemenizi tavsiye ederim. Bitkisel yağ ve motorin(yada petrol türevli yağlar) benzer yapıda değildir. İkisinin de kaygan olması birbirinin yerinin tutabileceğini göstermez. Bitkisel yağ, bir gliserin molekülüne üç yağ asidinin bağlanmasıyla olulan bir yapıdır. Motorin ve yağlama yağları ise büyük moleküllü hidrokarbon türevlerinden oluşur. Bitkisel yağların yanmasıyla oluşacak kül miktarı motorine oranla daha fazladır, zamanla motorda olumsuzluklara yol açması kesindir. 1980 model turbosuz ve katalitik konvertörsüz kamyonun "herşeyi yakması" sizin dizelinizin de yakacağını göstermez. Yurtdışında doğrudan bitkisel yağı dizelde yakma denemeleri yapıldığını ve başarıldığını internette okumuştum. Ancak yakıtı motora girişte ısıtan (yanlış hatırlamıyorsam) bazı ilaveler lazım; yani motorda bir kısım modifikasyonlar söz konusu. ilgilenenler direkt vegetable oil diye aratabilirler.

Eğer her yakıtımı ucuza getirmek istiyorum derseniz (kim demez ki...) bitkisel yağ yerine adımbaşı "on numara yağ" diye satılan teneke kutuklardaki bazyağlarını alıp deponuza koyabilirsiniz. (ama sadece bazyağ---motoryağı, hidrolik yağı vs. değil. Bazyağ katkısızdır, diğerleri işlevleri gereği katkılar içerir) Burada dikkat edeceğiniz nokta, bazyağın motorine göre çok daha viskoz(kıvamlı) ve donmaya da daha meyilli olmasıdır. (Bitkisel yağ gibi) Deponuzdaki yakıtın viskozitesini çok arttırırsanız bunu enjektörlerden püskürtmek zorlaşacak ve yakıt pompası vs. bozulabilecektir. Yani abartmayın; ben şahsen üçte bir oranına kadar ekledim, hiç bir sorun yaşamadım. Egzozdan siyah duman çıkar falan diye de düşünmeyin, modern dizellerin tamamı katalitik konvertörlü. Bu ünite tam yanmayan hidrokarbonları yakar- aradaki farkı anlayamazsınız. (Piyasadaki hurda kamyonlarda olmadığı yada olupda bilmem kaç milyon kilometre neticesinde işlevini yitirdiği için duman atıyor-motorinle de aynısı olacaktır...)

Ucuz yakıt satan istasyonları da deneyebilirsiniz. Adapazarı ve ötesinde adımbaşı ucuz mazot yazıyor. Kırsal motorin genellikle 2,50-2,70 TL arası satılıyor. Yaz tatilinden dönerken Burdur taraflarında biryerden 2,35 TL'ye depomu doldurmuştum. sorun yaşamadım... Zaten dizel motorda yolda bırakacak kısa vadeli sorunlara yol açan en büyük neden yakıttaki sudur. Çalıştığım şirketteki araçların biri (hyundai accent era) sulu yakıt alması neticesinde yolda kaldı. Neticede 4 enjektör ve komple yakıt filtre tertibatı değişti. Su motorin gibi yağlama yapamadığından enjektörler aşınır. Yakıtın sulu olduğunu anlamak çok kolaydır: Su motorinde çözünmediği için zerrecikler halinde dağılır. Bu yüzden sulu yakıt berraklığını kaybeder, bulanıklaşır. Aşırı sulu yakıt çok sulandırılmış rakıyı andırır. Tabi bunu anlamak için aldığınız yakıtı görebilmeniz gerekir... Motorinde daima bir miktar su bulunur. Bu su zamanla depo içinde durgun vaziyette çöker ve daha ağır olduğu için dipte birikir. Çok uzun süre kullanılmış dizel araçlarda deponun sökülüp temizlenmesi iyi fikirdir. (Eski kamyonlarda bu iş için deponun altında musluk gördüğümü hatırlıyorum.)

Oldukça uzattığım cevabımı çok önemli bir gerçeği açıklayarak bitirmk istiyorum. Araç üreticileri ve yetkili servisler dizel araçlarında eurodizel kullanılmasını şart koşuyorlar. Aksi takdirde aracı garanti dışı bırakıyorlar. Euro dizelin daha üstün olduğunu, kırsal motorinin aracı bozacağını iddia ediyorlar. Bu tamamen gerçekdışı. İki yakıtın TSE'deki limitleri kükürt haricinde tamamen aynı. Kükürt ise kırsal motorinde max. 1000 mg/kg, euro dizelde max. 10 mg/kg limitli. Arada çok fark var diyenlere de hemen belirteyim, ikinci el aldığım aracımda aldığım günden beridir sadece iki kez euro dizel aldım, toplam 37000 km yol yaptım. Üstelik yukarıda anlattığım ucuz mazot ve bazyağ denemelerini de aynı araçta yaptım. Aracım renault clio, hiç sorun yaşamadım. Dahası iki yıl öncesine kadar motorin 7000 satılıyordu.(Evet kükürt 7000 ppm) Motorinlerde kükürdün gün geçtikçe azaltılmasının nedeni hava kirliliğine yol açması. Yoksa dizel teknolojisi iki yılda evrim mi geçirdi? Şu anda üretilen en lüks, en performanslı dizel araçlar rahatlıkla kırsal motorin kullanabilirler. Tabi başka bir nedenden ötürü araç arızalanır ve serviste depodan numune alınıp analize gönderilirse sorgusuz sualsiz garanti dışı bırakılırlar. Ama aracınızın garantisi dolduysa....
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,461
Mesajlar
1,518,221
Kayıtlı Üye Sayımız
172,115
Kaydolan Son Üyemiz
SoundofSilence

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

SON KONULAR



Geri
Üst