Bizim Zamanımızı Özledim

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan lamella Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 12
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 2,375

lamella

Kamp I
Mesajlar
100
Tepkime Puanı
0
kimin yazdığını bulamadığım hoş bir makaleyi paylaşmak istiyrm. bnm değildir alıntıdır belirtmekte fayda var :smiley: aynı keyifle okuyacağınızı düşünüyrm...selam ile...


Benim çocukluğumda annelerimiz çalışmazdı.
Okuldan eve geldiğimde boynumdaki anahtarla kapıyı hiç açmadım.
Hatta babanım bile anahtarı yoktu. Annem evimizin bir parçası gibiydi, hep evdeydi. Heryere birlikte giderdik, zaten öyle çok da gidilecek bir yer yoktu ki.

En büyük eğlencemiz sokaklarda oynamaktı. Sokakta oynamak diye bir kavram vardı yani.
Cafelerde, alış veriş merkezlerinde buluşmazdık.
Okula arkadaşlarımızla gider, birlikte çıkar, oynaya, zıplaya yürüyerek gelirdik. Servis falan yoktu. Ayakkabılarımız eskirdi.
Hatta öyle olurdu ki; çantalarımızı kaldırımlara koyar oyuna bile dalardık.
Annelerimiz bu durumu bildiklerinden kardeşlerimizle bizlere ekmek arası bir şeyler hazırlar gönderirdi.
Mahallemizdeki teyzeler annemiz gibiydi. Susayınca girer evlerine su içerdik. Ya da pencereden bir sürahi bir bardak uzatır, hepimiz aynı bardaktan kana kana içerdik. Kısacacı evine girip gelen ( ki sadece çişi gelen giderdi evine ) elinde mutlaka yiyecekle dönerdi. Anneleri o arada çocuğuna verdiği şeyden bizlere de gönderirdi. Bu bazen bir kurabiye bazen bir meyve olurdu.
Cebimizde harçlığımız olduğunda düşmesin diye çıkarır çantamızın üstüne koyar oyun bitince geri alırdık. Çok garip ama kimse almazdı. Sokaklarımız evimiz kadar güvenli idi.
Düşünce kaldırılır, kavga edince barıştılırdık. Polisler gelmezdi kavgalarımıza, zabıtlar tutulmazdı.
Sonra kavgalarımız da öyle ustura, falçata ile olmaz, onlar nedir bilmezdik bile, asla kanla falan da bitmezdi, en fazla saçlarımızdan çeker, hayvan adları sayar, tekme atar, yine oyuna dalardık.
Birbirimizin suyundan içer, elmasına diş atardık. Misket oynamaktan parmaklarımız kanar yine de mikrop kapmazdık.
Azar işitip, acillere taşınmazdık. Düşerdik ekmek çiğner basarlardı alnımıza, oyuna devam ederdik. Röntgenlere, ultrasonlara girmezdik.

Ben bizim çocukluğumuzu çok özledim.
Sokaklarımız ruhsuzlaştı sanki. Komşumu tanımıyorum ama evinin camında, temizliğe gelen kadını haftada bir görür kolay gelsin der konuşurum. Onun dışında orada kim oturur hiç bilmem.
Evimizi kendimiz temizlerdik, kapı silmece ; bilmem kaç kuruş hepimizin elinde bezler güle oynaya bitirirdik işleri.
Evlerimiz var içinde yaşayan yok. Parklarımız var içinde oynayan çocuk yok.
Ama her yıl sökülüp yenilenen kaldırımlar, lüks binalar, ışıl ışıl vitrinler, girip çıkan yapay insanlar...
Ruh yok, buz gibi buz, bu biz değiliz..

Tahta iskemlelerimiz de oturan yaşlılarımız, onlara dede, nene diye hatırını soran çocuklarımız yok oldu.

Ben kapılarında ' vale ' lerin, ' bady ' lerin beklediği yerlerden hep korkmuş çekinmişimdir.
Kapısını çarparak örtüyor diye çocuğuna kızıp, taksidini bitiremediği arabanın anahtarını, hiç tanımadığı birine vermek ters gelir bana.
Benim değildir bu kültür. Ne ruhuma, ne kültürüme ne de cüzdanıma hitap eder.
Nedir bunlar?
Reklamlarla desteklenen beyni, ruhu ele geçirilmiş insanlar olduk.
Birbirimize yabancı, yalnızlıklarımızla yaşar olduk.
İyi de neden böyle olduk ?
Biz mi istemiştik?

Her toplum haketiği gibi yönetilir derler ya, hakettiği gibide yaşar diyelim mi ?
 

Etiketler
Ynt: Bizim Zamanımızı Özledim

Çok beğendim. Teşekkür ederiz. Her paragrafı okurken küçüklüğüm aklıma geldi. Eskiye döndük sanki.
Bu arada biz küçükken msn Türkçesi de yoktu. Benim yerine "bnm" istiyorum yerine "istiyrm" da yazmazdık. ;D
 

Ynt: Bizim Zamanımızı Daha İyi

Aslında yazının büyük bir bölümünekatılmıyorum ve bence sende eski zamanlarda olmayı istemezdin.
Birkaç Örnek:
Tüp,Yağ ve hatta ekmek kuyrukları,
Toplumun büyük bölümü cahil okur yazar sayısı çok az,
İnsanlar rahatlıkla Bilgisizlikleri yüzünden sömürülüyor,
Toprak ağaları,
Güçlünün zayıfı ezdiği ve cahil insanların bana dokunmayan yılan mantığı ile ezilen insanlar,
TV sayesinde şimdi 8 yaşındaki çocuklar bile bilinçli,
Vesaire-Vesaire
Bu örnekleri saatlerce sıralayabilirim yaşadığın zamanın kıymetini bil inan şimdi daha iyiyyiz o zamanın hep iyiyönleri söylenir ama gerçekler böyle diil İNAN
 

Ynt: Bizim Zamanımız Daha İyi

Aslında yazının büyük bir bölümüne katılmıyorum ve bence sende eski zamanlarda olmayı istemezdin.
Birkaç Örnek:
Tüp,Yağ ve hatta ekmek kuyrukları,
Toplumun büyük bölümü cahil okur yazar sayısı çok az,
İnsanlar rahatlıkla Bilgisizlikleri yüzünden sömürülüyor,
Toprak ağaları,
Güçlünün zayıfı ezdiği ve cahil insanların bana dokunmayan yılan mantığı ile ezilen insanlar,
TV sayesinde şimdi 8 yaşındaki çocuklar bile bilinçli istersen kandırmayı dene,
Vesaire-Vesaire
Bu örnekleri saatlerce sıralayabilirim yaşadığın zamanın kıymetini bil inan şimdi daha iyiyyiz o zamanın hep iyiyönleri söylenir ama gerçekler böyle diil İNAN
 




Ynt: Bizim Zamanımızı Özledim

elma portakal mevzusu dilki insan objektif olarak bakmalı olaylara bir dönem içerisindeki iyi ve kötü unsurlar vardır siz sadece iyi olanı görmek istiyorsunuz ben fikrimi belirttim elbetteki eski zamanlarım muhteşem yönleri vadı ama kötü ve sıkıntılı yönleri daha fazlaydı.
Geçmiş zaman olurki hayali cihan değer mevzusu diilki bu...
 

Ynt: Bizim Zamanımızı Özledim

işte en acı tarafta oya tüp yoktu yağ yoktu benzin yoktu şimdi varda ne oluyor bunların olması için insanlığımızı mı kaybedelim günümüzde bir mahallede cenaze oldumu kimsenin kimseden haberi olmuyor ne evladın ne komşuların aynı apartmandaki komşuların bile evet benzin var yağ var tüp var ve hatta ozaman sayamayacağım bir çok şey var bunlar tabiki olacak ama bunların yüzünden toplumsal değerlerimizden neden vazgeçıyor yada biz farkında olmadan birileri bize bunu neden yapıyor bunu düşünmeliyiz bence yukardakı yazıda anlatılan bence bu yoksa yağ bal meselesi değil
 

Ynt: Bizim Zamanımızı Özledim

bence de mesele birbiriyle oldukça ilişkili gibi geliyor. o dönemlerde maddi yokluk manevi paylaşımı artırmıştı belki de. uzaklıklar paranın pahalılanmasıyla başladı gibi. bu makalede anlatılan devirlerde, lise mezunu olmak başvurduğunuz her kurumda üst düzey yönetici olmaya yeterdi bu sebepten bir çok insan aynı seviyede gelire sahipti ve bununla eşsonuçlu olarak da aynı yaşam limitlerine sahiiptiler. günümüzde bir şirkette üst düzey yönetici olmak için, ü. bitirmek en az 2 yabancı dil bilmek, mutlaka yurtdışında kısa da olsa bir eğitim görmüş olmak, bir kaç bilgisayar programına hakim olmak, personel yönetimi ve işletmeye hakim olmak ve yanında presantable olmak gerekiyor. yani kazanılan paranın pahası arttı. o alde sosyal görüşler, yaşam limitler göçe başladı ve nihayetinde birbirinden oldukça uzak hayatlar kuruldu. buna toplumun bütün kuruluşları eşlik etti. kolejler açıldı, iyi gelirliler çocuklarını kolejlerde okuttular, kolejliler mahalle mekteplerinde okuyanlarla konuşacak birşey bulamadı hatta oynamaya tenezzül etmedi. horozlu şeker satan mahalle bakkalları yerini promosyonlu alışveriş hizmeti sunan, müşteri servisli hipermarketlere bıraktı. ne oldu o zamanın çocuğuna, arkadaşı bilgisayarının başında sınıf arkadaşlarıyla chat yapıyor, tipitip aldığı bakkal amcanın kapısı kapalı, komşu teyze de çalışıyor...o da kapattı kapısını mecburen.

bu makaleyi okuduğumda cidden derinden sarsıldım, bilakis her şeye rağmen ilişkilerime sahip çıkmayı düstur edinirim. fakat 14 katlı bir apartmanın 13.katında yaşıyrm ve alt kattaki komşumun adını bilmiyrm. hatta 60 daireli bu apartmanda 4 daireden başka kimseyi tanımıyrm ki bu kastettiğim 4 daireden birisi yan diğeri de karşı dairedir. geçen gün karşı apartmanın kapısına cenaze arabası yanaştığını, tesadüfen camdan bakmıyor olsam göremeyecektim ki hala o cenazenin ardından okuduğum fatihayı gönderdiğim meftanın adını bilmiyrm. eşim her sabah evden çıkıyor, kimseyle karşılaşmadan asansöre biniyor, yine kimseyle karşılaşmadan arabasının kapısını kapatıyor, cep telefonunu açıp işine gidiyor. iş yerine vardığında otoarka arabasını çekiyor, yine asansörle ofisine çıkıyor pek kimseyle karşılaşmadan ve telefonla bir çok görüşmeler yapıp yine arabasına binip asansörle evine çıkıyor. teknoloji hayatımızı çok kolaylaştırdı evet; evet büyük şehirlerde elhamdülillah varlık içindeyiz. ama korkarım ki çok yalnızız...

bu yalnızlığın etrafımızı kuşatmasına müsade etmek istemiyrm dostlar. ve hepinize gönülden slmlarımı gönderiyrm. inşallah bir gün bir yerde bir acı kahveyi paylaşmak ümidiyle...
 

Ynt: Bizim Zamanımızı Özledim

yazdıklarında haklısın amaartık toplum okadar güvenlidiil issanlar mecburen kendilerini tecrit etmek zorunda bırakılıyor yaşanılan her zamanın iyi ve kötüsü olacaktır ben polyannacılık oynayalım demiyorum ama yaşadığımız zamanın kıymetini bilmeliyiz bizleri örnek al ismimizi kim olduğumuzu cinsiyetleri bile umursamadan burada rahatça bir konu üzerinde tartışabiliyoruz bence bu çok önemli bir gelişimdir hepimiz için elbette bizden götürdükleri vardır ama getirilerini de yabana atmamalı hem sosyalleşmekte bizlerin elinde bizler istersek ailemiz veya akraba,komşularla daha iyi ilişkiler kurabiliri bu bizim tembelliğimiz 54 daireli bir sitedeyim 5 yıl önce aldım geldiğimde insanlar birbirleri ile kavgalı ve selamı bile esirgerlerdimzor oldu ama şu an sitede oturanlar birbirleri ni tanıyor ve ilgileniyorlar tüm site sakinlerini ismen biliyorum ve tümüde beni bilir eğer ilgi uyandırmak istiyorsan ilgilenmelisin üşenmemeli ve yılmamalısın.
 

Ynt: Bizim Zamanımızı Özledim

Çok güzel bir yazı, katılmamak ta elde değil. Paylaşım için teşekkürler...
 




Ynt: Bizim Zamanımızı Özledim

güzel yazı bir örnekte benden babam 78 yaşında düşünün nelerin değişimine tanık oldu
giresundan istanbula 16 günde gelmiş şu an uçakla gidersen 2-5 saat sonra oradasın
bazen takılıyorum ( baba biraz daha para biriktireyim uzaya tatile göndericem seni söz) diye
düşünün son yıllarda dahada hızla değişti ve değişmeye devam ediyor dünya ve her şey
 


SON KONULAR - FORUM

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,916
Mesajlar
1,525,610
Kayıtlı Üye Sayımız
166,693
Kaydolan Son Üyemiz
caglacinarm

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst