Merhabalar biz sağ salim döneli 10 gün kadar oldu ve ancak fırsat bulabildim çok güzel ve eğlenceli bir tatil oldu bizim için.
Özellikle çocuklar okadar mutlu oldularki döndüğümüzden beri karavanda yiyelim karavanda yapalım karavanda uyuyalım diyorlar, özellikle hemen karavandan inince yeşile ayak basmak ve oyun oynayabilecekleri biryerde zaman geçirmek onları çok mutlu etti. Geç saatlere kadar yatmayıp karavanın etrafında özgürce oynamak etraflarında genelde çocukların olması onlar için ayrıca bir mutluluktu.
Tabi karavan parklarından çıkıp dolaşmak ta bizim için ayrı bir mutluluk ve heyecandı.
Her 2-3 günde bir yer değiştirip yeni bir ülke yeni bir kamp alanın beklentisi bizi hep heyecanlandırıyordu.
Yolculuğumuz boyunca 2 sorun ile karşılaştık, ilk sorunumuzu benim karavan tecrübem olmadığından dolayı gidiş yolunda yaşadık.
Sırbistandan çıkıp Macaristana girmek için ara yolda santim satim ilerlerken Rus plakalı lüks bir jipe karavanın arka tarafını vurdum ve sağ aynasını kırdım.
Aslında ben macaristanın kapılarına ulaşan çizgilere girdiğimde o hala sırp çizgilerinde kalmış bir süre üst üste ilerleyen 2 şerit çizgisinin ortasında adeta bizimkilerden yol dileniyordu ama tabi bizimkiler araya parmak giremeyecek kadar yakın gittikleri için öyle bekliyordu.
Gurbetçiler çok zalimdi kimseye yol vermiyor herkesin önüne geçmeye çalışıyorlardı belki 1000 den fazla gurbetçiyle yan yana 3 gümrük kapısında yavaş yavaş yol aldık ama inanın 5 tanesi hariç ne kimse selam verdi ne el salladı.
Neyse diyecek bişey yok geçtiğimiz her gümrük kapılarında inanın avrupalı sürücüler okadar nazik ve anlayışlıydıki bizimkiler nasıl uyum sağlayamamış anlayamadım, korna seslerini duyunca olayın gerçekleştiğini farkettim ve kaza yerine ulaştım tabi uzunluğa alışmam bu olaydan sonra gerçekleşti bir musubet oluşunca artık uzun araç olduğumu kavradım.
Rusla konuşmaya başladık daha doğrusu tartışmaya başladık o kendinin haklıolduğunu söyleyip sırp şeritlerini gösteriyor bense aynı tavırla Macar şeritlerini,
15-20 dk sonra baktık anlaşamayacağız polis çağıralım moduna geçtik bu seferde sen çağır ben çağırmam sen çağır tartışiması cıktı,
anladıkki ikimizinde polisle uğraşmaya niyeti yok hasar tespiti ve ödeme konusuna geçtik o benden 200 euro istiyor ben 100 veririm diyorum uzun süren müzakereler sonunda 130 a kadar indi, ben 100 euro da diretince ozaman polis çağıralım deyip tekrar sırp tarafına doğru gitti.
Ortalık sakinleşip ben yalnız kalınca genelde meraklı olan ve hanımlarını arabaların sırada ilerlemesi için direksiyona oturtup kendileri sürekli birbirlerinin arabasına gidip gelen çocuklarını gezdiren ama bu sefer o sıkışık alanda 2 mt yakınıma bile gelmeyen türklerden 2 tanesi yanıma geldi,
geçmiş olsun kardeş deyip olanı biteni sordu 130 istedi bende 100 dedim polis bulmaya gitti deyince keşke verseydin buralarda polisle uğraşmak zordur deyip bana yolculuğum boyunca yapılabilecek en güzel iyiliği yapmış oldular.
Çekme karavana ruhsat çıkartmadığım aklıma geliverdi birden, çocuklarla daha fazla beklemekte istemedim çünkü ne sırbistandayız ne macaristanda ortalık zaten arabadan geçilmiyor polis gelirmi, nerden gelir, nezaman gelir bilinmezdi Rus 2 kere sırp birkere macar tarfına müzakereler sırasında zaten gitmiş ve boş dönmüştü o yüzden gidip eşine söyledim tamam ben size 130 euro vereceğim eşinizi çağırırmısınız diye, kızda gitti sırp tarafına doğru buldu ve geldiler 130 euroyu verip sıramıza devam ettik.
2. sorunumuzuda dönüş yolunda yine sırbistanda otoyol çıkışında yaşadık.
Polis durdurdu ama haklı olduğu için durdurdu 80-90 km hzıla geniş yollarda ve sadece gündüz yolculuk ettiğimden bizim küçükler yolculuk sırasında sıkılmasınlar ve yolculuk zulüme dönüşmesin diye araç içinde hareket etmelerine müsade ediyordum,
polis bana 3 tane emniyet kemeri yazacağını söyledi tutarını sordum 100 eurodan 300 euro dedi hemen cüzdana elimi attım şimdi ödesem birşeyler yapabilirmisiniz dedim ne yapacağım dedi yanıttan yüz bulamadığım ve konuya giremediğim için 1 tanesini yazın dedim olmaz dedi, yanımda 10 euro nakit vardı genelde kartla alışveriş yapıyordum ve yanımıza aldığımız nakit 700 eurodan sadece o kalmıştı, o ceza çok ben yavaşladığım için kemeri açtı falan diyorum ama tabi adamlar için laf salatasından başka bişey değil.
Baktım durum ciddi adımı ehliyet nomu falan yazmaya başladı kağıda, sonra tekrar şansımı denemek için laf olsun diye atm varsa yakınlarda hemen çekip gelirim birini hemen ödeyim yada bişeyler yapalım dedim, sen söyle ne yalım deyince ışığı gördüm direk 50 euro dedim oda sade ve temiz bir şekilde tamam dedi.
atm yi tarif etti ilerde görünen benzinliğin içinde var galiba git ordan çek geri gel karşı şeritten ben seni bu şeride alacağım dedi,
biskletim var gidip geleyim dedim olmaz yasak dedi anlayışla karşıladım yasak sa yasaktır.
Bizde huy vardır ya pazarlığın üstüne pazarlık yaparızya, neyse 15 euro çektim bu arada 15 euro tutarında sırp parasıydı pompacılara sordum ederi kadar çektim geldim yolu kapattı geçtim tekrar o şeride parkedip girdim içeriye 15 euroyu uzattım, bu ne dedi param bitmiş daha türkiyeye döneceğim daha fazla çekemem istersen yaz ama başka veremem dedim okadar muhabbetimiz sohbetimiz oldu sadece o an çıkarttı gözlüğünü sanırım bana böyle yapacağını bilseydim hiç bu muhabbete girmez geçirir gönderirdim demek istedi, tamam ver o cebindeki 10 euroyu da al evrakları git dedi.
Ordanda öyle ayrıldım.
Karavana bizim gümrük dahil kimse evrak sormadı, dönüş yolunda macar gümrük memuresi genç bir bayandan başka, onada bizim ülkemizde limit altında kaldığı için çıkartmadım dedim tabiki cevap olarak olmaz dedi,
baktım olay çirkinleşecek bende girerken burda kimse benden böyle birşey istemdi bu şekilde giremezsin deselerdi geri dönerdim deyince haklısın der gibi bir tavırla bakarak evraklarımı uzatıp iyi yolculuklar dedi.
Yeşil sigorta işine gelince erken yaptırdığım için 15 gün sigortasız kaldım,
Sigortam pariste bitti pazar günü vardığım için ilk gün biraz ürkek dolaştım gezerken gördüğüm bir sigorta şirketinin konumunu kaydettim ve sonraki gün gittim, biz yapmıyoruz dediler hatta tavırlarından ve birbirleriyle anlamsız bakışarak yaptıkları konuşmadan ne olduğunu bile anlayamadıkları kanısına vardım, beni tarif ettikleri başka bir sirkete yolladılar.
Oraya giderken 2 yere daha rastgelip oralara da sordum ama sonuç alamadım yapılacak birşey yoktu beni yakalayan polise lütfen bana yaptırabileceğim bir yer tarif edin deyip mağduru oynayacak kaderime razı olacaktım, ama aracı daha da dikkatli kullanmak zorunda olduğumun farkındaydım,
velhasıl bir kaç gün sonra sigortacı aramayıda bıraktı gözlerim, sadece giderken soran bulgarlar bile dönerken sormadı.
Gümrüklerde sorulan tek soru karavanın plakası aynı mı benimde verdiğim cevap hep evet.
Beni aramadılar bile sadece karavanı merak edip içine baktılar mobilyalara falan dokunuyorlar alıcı gözüyle inceliyorlardı yan sıradaki memurların bile hoşuna gitmis ve bakmaya gelenler oluyordu tıpkı gümrük gibi her karavan parkına girdiğimde adeta hayat duruyor herkes gülen gözlerle bizi ve karavanı inceliyordu ben arabayı parkedip içinden bizim küçükler çıkınca hemen çocukları sevmeye yanımıza gelenler hep aynı soruyu soruyordu nerelisiniz karavan nerde yapılmış.
Etrafmızdaki insanlar hep cana yakın ve sohbet etmek için uğraşan insanlardı etrafıma baktığımda görebiliyordum bazen, bizi inceliyorlardı geneli orta yaş üstüydü bize bakıp bakıp sohbet ediyorlardı ama yüzlerinden ve sürekli bizim kızlara bişeyler vermek sevmek istemelerinden iyi niyetle sohbet ettikleri belliydi,
Biz 2 yada 3 günden fazla kalmadığımız için karavanın önüne fazla bişey cıkartmıyorduk tenteyede hiç ihtiyacımız olmadı genelde hep gölge yerlerdi yada hava kapalıydı yada güneşli saatlerde biz şehirde geziyorduk ama bize masamızı kullanın koltukları kullanın diyorlardı sürekli.
Fransa ve macaristan hariç her karavan parkının tuvaletleri ve duşları okadar güzel ve temizdi ki bizimkiler karavandaki tuvalet ve duşu nadiren kullandı,
Macaristanda 2 farklı yerde kaldık ve ikiside küçük ve yetersizdi, Fransada ise erkek bayan ayrımı yoktu ve okadar temiz değildi el yıkama lavabosunun yanına pisuvar koymuşlar ve normal birşey gibi kullanılıyordu, kızlar hiç umursamıyor biri tuvaletini yaparken geçip duşa gidiyor yada el yıkamaya geliyordu 2 gün Pariste kamta kaldık 2 gün Bordeauxta 2 side kadın erkek ayrımı konusunda öyleydi ama Bordeaux parise göre daha temizdi tuvalet konusunda hadi altı açık yarım kapalı kabinleri geçtimde pisuvar olayı bize tersti.
Başkada aklıma gelen bişeyler yok şimdilik otoyollarda Fransa ve İtalya resmen beni soydu tüm gişeleri otomatik yapmışlar ve beni hep 3.sınıf araç olarak fiyatlandırdı girdikten sonra tekrar gişeden bilet almayı düşündüm ama bu seferde yanlış anlaşılır zaten ortalıkta derdini anlatacağın kimseler görünmüyor sonradan başıma iş çıkmasın dedim ve ne çıkarsa ödedim Fransa toplamda 236 euro kadar İtalya 103 eur ödedim.
Genel olarak kurallara ve düzene uyduğun sürece insanların haklarına saygılı davranıp onlar gibi sakin ve güler yüzlü olduğun sürece okadar güvenli ve güzel yerlerki her yerin ayrı ayrı kendine has özelliklerine güzelliklerine veya düzenine hayran kaldık umarım birgün isteyen herkes yapar bu geziyi 27 günde 10 ülke 11.235 km gezdik yorgunluk elbette oldu ama değdi hepimiz mutlu olduk resimleri yüklerken aklıma gelen enteresan olayları veya yaşadığımız ilginç şeyleri yazacağım