orsaalabanda
Zirve
- Mesajlar
- 3,490
- Tepkime Puanı
- 71
Bu bölgeye ilk konaklamalı gezimizde soğuk ve uykusuz geçen gecemizden dolayı oldukça sıkıntılı anlar yaşamıştık. Bu kez tedbirliyiz. En azından herkesin kendine ait uyku tulumu var. Kalın kazaklarımız, montlarımız, yün çoraplarımız ve hatta kışlık berelerimiz bile var. Yiyecek-içecek stoğumuz evimizdeki buzdolabını kıskandıracak ölçülerde.. Gazetelerimiz, kitaplarımız, yedek giysilerimiz, kızımızın evcilik takımları bile yanımızda..Daha ne olsun dedik ve vurduk kendimizi Uludağ'ın virajlı yollarına..
Aşağıda günlük güneşlik olan hava, yükselmeye başlayıp bulutların içine girince yerini ürpertici bir serinliğe bıraktı. Eyvah dedik Uludağ yaptı yine yapacağını. Ama yılmak yok.. Bu kez azimliyiz.
Çobankaya mevkiine oteller bölgesinden ''Bakacak'' istikametine doğru 3-4 km.lik bir yolla ulaşılıyor. Yol eskiden stabilizeydi. Şimdi çok güzel bir asfalt yapmışlar.
Sarıalan ve Çobankaya Uludağ milli parkının resmi kamp alanları. Her ikisinde de çadır ve karavan konaklaması için uygun alanlar ve ayrıca Kızılay'a ait bungalovlar bulunuyor. Bungalovlar gecelik kişi başı 50 TL. tam pansiyon yemek dahil. Çocuklar için de yarı ücret alıyorlar. Bungalovlar içinde iki kişilik bir yatak ve küçük bir dolaptan ibaret. Duş/wc ortak kullanım alanında. Bize biraz pahalı geldi. Sarıalan daha aşağılarda teleferiğin ulaştığı son noktada bulunuyor. Teleferikle günübirlik gelenlerin, arap turistlerin ve et-mangal türü restaurantların işgalinde bulunan bu bölge bizim için cazip değil.
Çadır ve karavan ücretleri günlük elektrik hariç 6 TL. İstenirse elektrik alınabilir ancak ortalıkta pano falan yok. Elektriği direklerden kablolarla çekiyorlar. 2-3 günlük konaklama için elektrik vermek istemeyebilirler.
Çobankaya rakımı 1750 m. olan geniş bir plato. Çobankaya platosundan zirvetepe nin görünüşü.
[attachment=1]
Daha önce yayınlamıştım ama genel manzara ve bitki örtüsü olarak fikir vermesi açısından, ilk gelişimizdeki kamp yerimiz.
[attachment=2]
Bölgeye isimini veren çobankaya
[attachment=3]
Her ziyaretçinin yaptığı gibi çobankaya nın tepesine tırmanmaktan kendimizi alıkoyamadık. Arkamızda karları hala erimemiş olan zirvetepe
[attachment=4]
İkinci kampımızda bu çobankaya başıma öyle bir dert oldu ki, apartman çocuğu durumlarından çıkıp hafiften dağ keçisi moduna geçen küçük kızımız büyüyünce dağcı olmaya karar verdi. Her gün başımın etini yedi ve günde iki kez tepesine tırmanmak zorunda kaldık.
Çobankayadan kamp alanının genel görüntüsü
[attachment=5]
Aşağıda günlük güneşlik olan hava, yükselmeye başlayıp bulutların içine girince yerini ürpertici bir serinliğe bıraktı. Eyvah dedik Uludağ yaptı yine yapacağını. Ama yılmak yok.. Bu kez azimliyiz.
Çobankaya mevkiine oteller bölgesinden ''Bakacak'' istikametine doğru 3-4 km.lik bir yolla ulaşılıyor. Yol eskiden stabilizeydi. Şimdi çok güzel bir asfalt yapmışlar.
Sarıalan ve Çobankaya Uludağ milli parkının resmi kamp alanları. Her ikisinde de çadır ve karavan konaklaması için uygun alanlar ve ayrıca Kızılay'a ait bungalovlar bulunuyor. Bungalovlar gecelik kişi başı 50 TL. tam pansiyon yemek dahil. Çocuklar için de yarı ücret alıyorlar. Bungalovlar içinde iki kişilik bir yatak ve küçük bir dolaptan ibaret. Duş/wc ortak kullanım alanında. Bize biraz pahalı geldi. Sarıalan daha aşağılarda teleferiğin ulaştığı son noktada bulunuyor. Teleferikle günübirlik gelenlerin, arap turistlerin ve et-mangal türü restaurantların işgalinde bulunan bu bölge bizim için cazip değil.
Çadır ve karavan ücretleri günlük elektrik hariç 6 TL. İstenirse elektrik alınabilir ancak ortalıkta pano falan yok. Elektriği direklerden kablolarla çekiyorlar. 2-3 günlük konaklama için elektrik vermek istemeyebilirler.
Çobankaya rakımı 1750 m. olan geniş bir plato. Çobankaya platosundan zirvetepe nin görünüşü.
[attachment=1]
Daha önce yayınlamıştım ama genel manzara ve bitki örtüsü olarak fikir vermesi açısından, ilk gelişimizdeki kamp yerimiz.
[attachment=2]
Bölgeye isimini veren çobankaya
[attachment=3]
Her ziyaretçinin yaptığı gibi çobankaya nın tepesine tırmanmaktan kendimizi alıkoyamadık. Arkamızda karları hala erimemiş olan zirvetepe
[attachment=4]
İkinci kampımızda bu çobankaya başıma öyle bir dert oldu ki, apartman çocuğu durumlarından çıkıp hafiften dağ keçisi moduna geçen küçük kızımız büyüyünce dağcı olmaya karar verdi. Her gün başımın etini yedi ve günde iki kez tepesine tırmanmak zorunda kaldık.
Çobankayadan kamp alanının genel görüntüsü
[attachment=5]

