İlk kez bu sene başladığımız çekme karavanla tatil maceramızda ummadığımız derecede nefis bir yaz tatili yaşadık.Gittiğimiz yer,İnbükü'nün bitişiği olan Çubucak orman kampıydı. İnbükü'ne araba ile bir keşif gezisi yaptık ve "iyi ki çekme karavanla buraya gelmemişiz" dedirten bozuk ,topraktan çok kayalık yolu görünce Çubucakta kaldığımıza şükrettik...Ancak Çubucakta kaldığımız günler artmağa başlayınca aklımız İnbükü'ne daha çok takılmağa başladı..Çünkü Çubucak, alan olarak çok çok geniş olduğundan kalabalık da o nispette arttı , buna oranla gürültü pisliği de arttı..Kamptan pek çok kişi (teknesi olanlar) soluğu İnbükü , Çökertme ve Selimiye'de aldılar..Buraları daha sonra biz de bir dostun şişme botu ile ziyaret ettik ve gerçekten çok sevdik..
Aklımın takıldığı ve öğrenmek istediğim şey şu İnbükü'nde: Kampın ortasından azmak yani tatlı su deresi akıyor..Bu nedenle sivrisinek sorunu olmazmı acaba ?..
Diğer konu , bu yaz ilk kez orman idaresi Çubucakta olduğu gibi İnbükü'nde de temiz su ve kanalizasyon tesisatı oluşturmuştu..Karavanlar için bulunmaz bir nimet bu , medeniyetin ta kendisi..Tuvaletleri görmeyi akıl edemedik..Ancak arkadaşın anlattığına göre orman idaresi seneye bu konuya iyice el atmalı..Atmalı da nasıl halledecek derdi ben de bilmiyorum..Sanki Çubucak'ta ki aynı derdi çözebildilermi?...HAYIR elbette..Biraz içimizde olmalı bu terbiye.
Ben çekme karavan , motokaravan arasında tercih yapamayan ve karavan edinmek isteyenlere bir tavsiyede bulunmak isterim...
Her 2 tip aracın birbirinden üstün özellikleri var ancak hiçbir üstünlük size "hah. işte bu özelliğinden dolayı karavan/motokaravan almamı sağladı" dedirtmez.
Çekme karavanla daha geniş bir iç alana sahip olursunuz , ebat elverdikçe yayılırsınız...Yetmedi , karavanın dışına yayılırsınız.Ama çekme karavanla daima sabit bir yerde tatil yapmak zorunda kalırsınız...Senede 3 ay ve her ay başka bir beldede kamp yapmayı kafaya koyduysanız , toparlan-yayıl , toparlan-yayıl, toparlan-yayıl işi sizi rahatsız etmiyorsa sorun yok..O zaman motokaravana ihtiyacınız yoktur...Çekme karavan edinin...Böylece mutfak..vs. alışverişleri veya çevre gezintileri için de arabanız size kalmış olur...Ama yakıt gideriniz min. %25-30 daha fazla olur..Her yere park edememe gibi bir riskiniz olur.Her yola dalamama gibi riskiniz olur...vs. bunlar önemli faktörlerdir...Motokaravana göre çok daha ucuza mal olur.
Motokaravan edinmek isteyenler, daha dar bir alana sığmayı göze almalılar...Daha az eşya ile daha çok gezip daha çok yer görmeyi düşünüyorsanız ve arkanızda tekne römorku dahi çekmeyi düşünüyorsanız motokaravan alın denebilir..Yakıt tasarrufunuz olacağı kesin.."Acaba şu topraklı taşlı yola girebilirmiyim" demezsiniz...Eğer aracınız alkovenli ise mutlaka bir de motosikletiniz var demektir...Ama bu da sadece en çok 2 kişiye hizmet demektir , kalabalıksanız al işte bir sorun daha..Kaldığınız yerde yayıldıysanız yakında ki çok güzel bir yere gitmeyi unutun..ya da onca eşyayı toplayıp motokaravana tıkın ve düşün yola...Hangisi daha mantıklı kararı siz verin.
Görüldüğü gibi her 2 tip aracın da birbirini açık ara bastıracak üstünlükleri yok..Tercih nasıl tatil yapacağınıza kalıyor....Geze geze tatil yapacaksanız az eşyayı hedef alıp motokaravana yöneleceksiniz...Gittiğiniz yerde uzun kalıp kaldığınız yerin tam tadını çıkarmayı düşlüyorsanız çekme karavan tercih edeceksiniz.
Çekme karavanın Marmaris civarında bir avantajını daha ben de bu sene gördüm..Karavanı orada köylüye emanet edip , kaldığınız şehire dertsiz sorunsuz dönebilirsiniz.
Ben de bu sene böyle yaptım. Seneliği 110 TL den köylüye emanet ettim ve İstanbula döndüm...Senelik emanet parası ne ilave mazot ne de feribot parasının karşılığı bile değil..
Şimdi hedefimde şişme bot ve 15HP bir motor var..Seneye kısmet ya Çubucak'a , ya da İnbükü'ne..Zaman gösterecek.
Hoşça kalın.