Pilsner Urquell
Yeni Üye
- Mesajlar
- 10
- Tepkime Puanı
- 0
Tarihin en ufak izlerini dahi taşımaya devam eden harika şehir Prag.. Sözlerime, gitmek isteyenlere kesinlikle tavsiye ettiğimi bildirerek başlamak istiyorum ve anlatmaya geçiyorum..
Öncelikle şehrin az da olsa kötü yönleri var ve bunlarla başlamak istiyorum. İnsanları neredeyse hiç İngilizce bilmiyor ve çok soğuk, benciller. İngilizce yer sorunca "no no" diyen ablamız ile başladık, where is metro station? diye soracakken where is dediğimizde kafasını çeviren yerli, Tchibo'da kahve içerken kapatıyoruz diyip bizi dışarı atan çalışanı, aynı şekilde ekmek almaya markete girmişken kapıyı gösteren güvenlik ve daha nicelerini gördük.. Meyve-sebze kültürleri inanılmaz derecede zayıf, doğru düzgün bir şey bulamadık.. Koskoca Prag'da 1 tane pastane bulduk bir ara sokakta. Şehrin büyük bir bölümü ateist. Kiliseler sadece konserler ve evlilik törenlerinde ilgi görüyormuş. Exchange yaparken kazık yememek için çokk dikkatli olmak lazım. Bazı yerlerde ücret yazılı olan tabela mavi oluyor. Onlarda kurlar minimum-maximum diye ayrılıyor ve minimumdan hesaplıyorlar. Orada, ilk kez para bozdurduğumuz için 25,- eden 1 euroyu 16,- ya bozdurarak bayağı bir kazık yedik. Neyse ki bozdurduğumuz küçük meblağ 10 Euro'ydu ve daha sonra normal kurdan bozdurduk. Dikkat edilmesi gereken şey, girip önce ne kadar diye sorulması ve o andaki kurun hesap makinesine yazılmasının istenmesi. Kötü yönleri böyle.
Bu kadar iç kararttığım yeter diyip olumlu yönlerine geçeyim..
İlk önce biraları muhteşem, harika, fevkaladenin fevkinde..
Fiyatları da inanılmaz makul.. Sırasıyla Pilsner Urquell, Staraprommen, Gambrinus'un Excellent'ı ve Breznak'ı tavsiye ediyorum. Pankrac metro istasyonunda inince karşınıza çıkan alışveriş merkezindeki fiyatlara göre, Pilsner 26,- diğerleri 16,- a satılıyor. Sudan ucuz diyeceğim çünkü gerçekten sudan ucuzlar.. Bir diğer olumlu yönü Mc Donald's, KFC gibi fast-food mekanların burada bol miktarda bulunması. Eğer Mc Donald's'a giderseniz yukarıda görülen menülere siparişi vermeden önce çok dikkatli bakın ve avantajlı paketlerin olduğunu erkenden farkedin. Ketçap ve mayonez ekstraya giriyor. Tanesi 5-,. Ayrıca yemek demişken KFC'de bulunan Crunch'lı Krushers (milkshake) kesinlikle deneyin pişman olmazsınız. Karl's Brigde'den karşıya geçin, altını üstüne getirin şehrin, en ıssız sokaklarına bile girin. Şahsen ben öyle yaptım..
Ekstra tur olarak Karlovy Vary'e gittik. Harika bir yer. Kesinlikle ve kesinlikle görülmesi ve gitmişken Becherovka isimli içkisinin denenmesi gereken bir yer. Bilmem kaç metre yukarıya kadar su fışkırtan doğal yer altı kaynağını görmeniz ve her biri farklı hastalıklara iyi gelen kaynak sularının görülmesi ve denenmesi gerektiği kesin.
Şimdi de sizlere metrosundan bahsedeyim.(Diğer ulaşım yollarını kullanmadık) Yeşil, sarı ve kırmızı olarak 3 farklı metro hattı var. Biletler ucuz sayılabilir. (18-, Tek Yön) Müstek ve Museum istasyonları en hareketli yerlere çıkıyor.
Kısaca toplayıp özetlemek gerekirse çok beğendim burayı. En kısa zamanda bir kez daha gitmeyi düşünüyorum. Hee unutmadan, dönerken valize biraları depolayın, Free-Shop'tan ekstradan çok uygun fiyata Becherovka ve 4lü cam şişede Pilsner Urquell'lerden alın. Ne kadar çok alırsanız o kadar kar.. Bitince üzülüyor insan, tıpkı yazım gibi..
)
Bu arada orada çok dinlediğim için bu şarkıyı dinlediğimde orası aklıma geliyor.. İyi dinlemeler..
http://www.youtube.com/watch?v=037uSAIahho
Öncelikle şehrin az da olsa kötü yönleri var ve bunlarla başlamak istiyorum. İnsanları neredeyse hiç İngilizce bilmiyor ve çok soğuk, benciller. İngilizce yer sorunca "no no" diyen ablamız ile başladık, where is metro station? diye soracakken where is dediğimizde kafasını çeviren yerli, Tchibo'da kahve içerken kapatıyoruz diyip bizi dışarı atan çalışanı, aynı şekilde ekmek almaya markete girmişken kapıyı gösteren güvenlik ve daha nicelerini gördük.. Meyve-sebze kültürleri inanılmaz derecede zayıf, doğru düzgün bir şey bulamadık.. Koskoca Prag'da 1 tane pastane bulduk bir ara sokakta. Şehrin büyük bir bölümü ateist. Kiliseler sadece konserler ve evlilik törenlerinde ilgi görüyormuş. Exchange yaparken kazık yememek için çokk dikkatli olmak lazım. Bazı yerlerde ücret yazılı olan tabela mavi oluyor. Onlarda kurlar minimum-maximum diye ayrılıyor ve minimumdan hesaplıyorlar. Orada, ilk kez para bozdurduğumuz için 25,- eden 1 euroyu 16,- ya bozdurarak bayağı bir kazık yedik. Neyse ki bozdurduğumuz küçük meblağ 10 Euro'ydu ve daha sonra normal kurdan bozdurduk. Dikkat edilmesi gereken şey, girip önce ne kadar diye sorulması ve o andaki kurun hesap makinesine yazılmasının istenmesi. Kötü yönleri böyle.
Bu kadar iç kararttığım yeter diyip olumlu yönlerine geçeyim..
Şimdi de sizlere metrosundan bahsedeyim.(Diğer ulaşım yollarını kullanmadık) Yeşil, sarı ve kırmızı olarak 3 farklı metro hattı var. Biletler ucuz sayılabilir. (18-, Tek Yön) Müstek ve Museum istasyonları en hareketli yerlere çıkıyor.
Kısaca toplayıp özetlemek gerekirse çok beğendim burayı. En kısa zamanda bir kez daha gitmeyi düşünüyorum. Hee unutmadan, dönerken valize biraları depolayın, Free-Shop'tan ekstradan çok uygun fiyata Becherovka ve 4lü cam şişede Pilsner Urquell'lerden alın. Ne kadar çok alırsanız o kadar kar.. Bitince üzülüyor insan, tıpkı yazım gibi..
Bu arada orada çok dinlediğim için bu şarkıyı dinlediğimde orası aklıma geliyor.. İyi dinlemeler..
http://www.youtube.com/watch?v=037uSAIahho

