Ynt: İstanbul da Etkinlik Yok mu?
[table][tr][td]BOZO' Alıntı:
Selamlar
Bütün yazı anlatım çok güzel
Son bölüm hırpalayıcı haşin;
Ben oralarda yaşayamam !
15 - 20 senedir ben de aynı dertten muzdarip ve perişanım.
Av yapmaya giderdim hafta sonları arkadaşlarla göz yaşlarıyla ugurlandım, göz yaşlarıyla karşılandım av olayı bitti
Scuba dalışı yapıyordum 1994 yılında bir arkadaşım dalışta rahmetli oldu o da bitti
yaptığım diğer sporlar kulüp çalışması gerektiriyordu onlara zaten izin verilmedi ve bitti
Dag bayır gezelim bari yazlıktayken gidelim dedim işte çocuklar işte falan işte filan yani sessiz sakin hayat yok orda yaşanmaz dendi o da bitti
O zaman bir jeep alıcam arabayı sen kullan zaten şehir içi trafik beni bozuyor dedim tamam dendi tam jeep 'i alıyorum işte şu ihtiyaç işte ne kadar bencilsin o da bitti
Gömeç Karaagaç ta yazlığım var asoss ve hasan bogulduya gecen yaz çıkabildik ama bol miktarda alibey adası kipa burhaniye ayvalık yani hep kalabalık
Arabaya bin avm torbalarla alış veriş bu torbalarla alınanların çöpe atılışı ve yüklendiğim kilolar dogadan habersiz yetiştidiğimiz çocuklar gittikçe obezleşen bir nesil
Cana can katan bütün yaşam kaynaklarının ter temiz havanın ve huzurun bulunduğu yerlerin yaşanamazlığı !
Kararımı verdim yaşanacak yeri bulmak için ben oralarda yaşayamam diyene sormak lazım hafta içi hafta sonu fark etmez eşime sorucam Kadıköye 200- 250 km. mesafede en yaşanmaz yer neresi diye ve rotamı planlıycam, en azından bir doğa yürüyüşü bir temiz hava almak için.
Saygılar.
Satırlarınızı, yaşamışlık duygusu ile okudum.
Tüm satırların ne anlamla yazıldığını kavrayanları görmek ne güzel.
Şüphesiz ki bunca satır, sadece kişisel tatmin için yazılmıyor.
Yazılış sebebi şudur; "geçtiğimiz yollara, dönüş için, takipeden için işaret bırakmak. Track kaydı."
Aynı yol kolay ulaşılsın, dönüş yolu kolay erişilsin. Temel amaçlar bunlar.
Bir de "her evde pişen aşın" aslında tüm evlerde tekrar tekrar pişirilip yenmesi gerçeğinin altının çizilmesidir.
Bir de gündelik zevk ve uğraşlardan makro hedefler, ulusal hedefler çıkarılmasıdır.
O ulusal hedefler şunlardır;
- Ülkemiz çok güzel, çok zengin.
- Ülkemize sahipçıkabilmek için, çalışmalı ve anlamalıyız.
- Akılı ve sürekli adımlar atmalıyız.
- Zenginliği işlemeli, kirletmemeli, sahip çıkmalıyız.
Yani çöpümüzü toplayıp, tasnifleyip, (recycle) geri dönüşüme hazırlamalıyız.
Yemeli içmeli ve fakat israf etmemeliyiz.
Yerken yanımızdakini de düşünmeliyiz...
gibi binlerce iyiniyet.
Taaa çocukluğumuzdan başlayan, ahlakî, dinsel öğütler, terbiyeler, gelenek, görenek, töre...
Bir de şu tabii;
Bu topralar üzerinde yaşayan 72 milyonun yarısı hayatın başında. 16 milyon ilköğretim üyesi, 8 milyon belki okul öncesi, 8 milyon belki lisans öğrencisi, üretim arafesinde.
Yani 72 milyonun yarısı çalışıp diğer yarısına bakıyor, eğitiyor, örnek oluyor.
Bizler ikinci yarıdakiler, ilk yarıdakilere örnek olurken
onlara yaşama zevki
çalışma aşkı ve sebebi
iyi icra edilecek meslekler yaratmalıyız.
İşte bu pencereden bakınca,
gezi
offroad
inroad
turizm
kültür ve tarih
arkeoloji
tabiat
flora
büyük önem kazanıyor.
Sözün özü geçtiğimiz mekanlarda en az beş yeni kış sporları merkezi,
turizm merkezi,
doğa sporları alanlarını barındıracak zengin kültür içerikli alanları bir gün içerisinde geçiverdik.
O zenginlikler orada bozulmadan duruyor,
yatırım bekliyor.
Akıllı yatırım, çevreyi bozmayan. Tahrip etmeyen.
Ve eşlerimiz bu keşiflere "soğuk".
Yani analarımız.
Peki ne yapmalıyız ?
Şunu;
offroad'u sadece bir "çamur muhabbeti" görmeyen ama erişilmesi zor mekanlara ulaşma aracıda olarak görmek.
Bu alana eşlerimizi kazanmak.
Yani bizlerle birlikte onlara doğada bir sosyal çevre bir medeniyet ortamı sağlamak.
Nasıl mı becereceğiz ?
Yazarak, konuşarak, hard offroadlar yanında soft offroadlarda kültürlerimizi kaynaştırarak.
Sürecek...