italya'da on gün

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan arpaboyuyol Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 26
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 16,484

Etiketler
Ynt: italya'da on gün

Bologna'daki tren istasyonunda ve otelde kredi kartım çalışmayınca bir gece aç uyudum ama öğrendiklerim/hatırladıklarım var:

İlk denenmesi gereken; manyetik alanı bozulmuş olabilir, pos cihazına kartın üzerindeki rakamların girilmesi denenebilir.

Unutulmaması gereken; hesapta para olsa da kredi kartları kesim tarihinden on gün sonra tahsil edilir ve bu on gün içinde içinde kredi kartı hesabında borç bakiyesi olarak kalır.

Benim kartım da iki aylık borç biriktiğinde limit engeline takılabilir ve tren istasyonundaki hiç bir makina kredi kartı kabul etmediği için sıralar uzayabilir :p

İnternet bankacılığı şifresi kontrol edilmeli, hatırlanmalı ancak bloke edilmemelidir :(

Ben, pazar günü sıkıntı yaşadım ve işbankası'na mail atarak çağrı kaydı açtım. Türkiye saati Ptesi öğlen beni aradılar. Mesai saatleri önemli!

Booking.com'a da ingilizce kayıt bıraktım; ertesi akşam baktığımda Türkçe olarak cevap gelmişti. Booking.com, otel ödemeleri konusunda bir rol üstlenmiyor. Ödeme koşulları, karttan çekim, havale vb olasılıklar veya anlaşılan fiyat üzerinden pazarlık (bknz: Milano'da başıma gelenler) tamamen otel ve misafir sorumluluğunda.
 

Ynt: italya'da on gün

Venedik-Milano
6 Temmuz 2011, Çarşamba
12:25

Bilette yazan 8. Vagon arızalı imiş, “9. Vagona geç” dediler. Biletimde yazılı kotluk en son sırada, ortada ve ters yönde idi ben de hoşuma giden bir yere oturdum. Umarım kimse gelip kalkmamı söylemez.

Vagon sanırım 70-80 kişilik ve nerdeyse tamamen doldu. Henüz bana gelen olmadı.

Bindiğim en lüks tren (aynı zamanda da en pahalısı: 35 € ve aktarmasız en uzun yolcuğum olacak: 2 saat 30 dakika). Masa var, klima var, hızlı ve dakik.

Serin oldu ve üzerime penye sweat giydim ama umarım klima diş ağrımı tetiklemez.

Telefonumdaki manuel Google Earth haritama göre, merkez istasyondan sonra başka bir istasyona gitmem gerekiyor. Sanırım arada metro var. Ama otelden de Bergamo’daki havaalanına nasıl giderim, mesafe ne kadardır, hiç fikrim yok. Bergamo havaalanı, Sabiha Gökçen gibi Pegasus modeli havayollarının tercih ettiği ve şehir dışında bir alan diye biliyorum.

Yarın sabah ulaşım ile geçeceği için Milano’da zamanım bugün ile sınırlı olacak gibi duruyor.

Sol taraftaki masada yaşlı bir çift oturuyor. Çantadan sandwichlerini çıkardılar ve ufak bir sofra kurdular. Benim de yanımda kahvaltıdan sakladığım reçelli kruvasanlarım vardı. İlk durakta birini yedim ve gelen giden olmayınca ayaklarımı da uzatıp koltuğa yerleşmeye başladım.

Yol boyunca mısır tarlaları var.

Şehirden ilk ayrılıştaki birbirine yakın duraklar bittikten sonra bilet kontrolü için geldiler. Görevli, yanlış koltuğa oturduğumu ve bilette yazılı koltuğa oturmam gerektiğini söyledi. Burası dolana kadar kalmamın sorun olup olmayacağını sordum ve oturmaya devam ettim. Yan masadaki çift toplanıp yer değiştirdiler.

Verona’da bir durak var. Klasik turlarda bahsedilen göller bölgesi burası olmalı.

Gelecek sefer, Venedik’de karnaval zamanı olan Mart ayında veya daha da erken kışın sisli zamanlarında, kanalda yüzen teknelerin turist değil Venedikli taşıdığı zamanlarda gelmeliyim ve uzun uzun seyretmeliyim…

Venedik’de gondol veya alışveriş için pazarlık yapan turistler de gördüm ama hiç biri ikna edemedi, o kadar çok turist var ki indirime kimse yanaşmıyor sanırım.

Siena’da yaşlı bir amcanın dükkanından bir magnet aldım. 4€ dedi, elimdeki 6 tane 50 centi verdim ve kabul etti, belki de sayamadı bilemiyorum ama aynı magnetten Firenze’de 3€ idi. Hediyelikler her zaman pahalı ve piyasa fiyatında oluyor. Bir arka sokakta ana caddeden daha ucuz oluyor :smiley:

Bu trende yemek yemek veya sadece IDO vapurlarındaki gibi büfeden satış yapan da bir vagon var. Binerken yanından geçmiştim ama sonra çantamı bırakıp tren içinde gezinmedim.

Local trende de, durakta beklerken belediye otobüslerindeki gibi su satmak için vagonları gezen bir amca trene binip inmişti.

Bir hafta oldu ama Roma garında koştururken incittiğim elimin acısı hala geçmedi. Ara ara sancıyor. Çantamı sağ elimle taşıyorum.

İlk sabah, kahvaltıdaki sıcak marmelatlı kruvasandan yaktığım damağımın acısı geçti. Dişime de ters bir lokma ısırmazsam rahat rahat pizza yiyebiliyorum :smiley:

Yeni ayakkabımı alır almaz çıplak ayağıma giyince topuklarım hemen vurmuş ve yara yapmıştım. İlk günler hep topuğumun altına çorap koyarak yükselti yapıp gezdim, son birkaç gündür de yara bandı yeterli oluyordu, birkaç gündür rahatım, yürürken acımayan ayaklar ne kadar da güzel :smiley:

Vatikan’a gittiğim veya Doumo gezeceğim günlerde özellikle kollu tshirt ve pantolon giymeye dikkat ettim ve artık kollarım renk renk oldu, tam turist yanığıyım :smiley:

Tren, Garda isminde bir istasyonda durdu. Disneyland modeli afişler var: “Gardaland magic winter” yazıyor. İlerleyen İtalyancama güvenerek, 4 Aralık – 9 Ocak arası diye anlıyorum (gardaland.it) :smiley:

Bugün, eşyalarımı almak için otele giderken köprünün ayağındaki restoranda tiremisu yedim. Venedik’in tatlısı imiş ama ben farkı anlayamadım açıkçası, güzeldi :smiley:

Henüz hiç makarna yemedim, denk gelmedi. Yürürken acıktığımı hissedince gördüğüm ilk büfeden bir dilim pizza veya calzone yeterli oldu. Calzone, içinde mantar harcı olan kapalı bir börek. En güzeli, Firenze’deki Duoma’nın hemen karşısındaki büfede idi. Kocamandı :smiley:

Yemek bitince de bir külah dondurma :smiley:

Peki, “Panini” ne demek? Büfe camekanlarında gördüm ama sorup da almayı bilemedim :s

Yol boyunca mısır tarlaları başladı, acaba mısıra benzeyen başka bir bitki var mı?

Milano-Bergamo,
07.07.2011, Perşembe

Milano Tren istasyonu gördüğüm en şık istasyon, trenden dış salona gelene kadar çok modern görünüyor, şehre bakan dış salonda da sanki müzeye gelmiş gibi hissedebiliyorsun. Metro için yürüyen merdivenler dışarıda.

Tek biniş 1€, 75 dakika geçerli ve aktarmaya izin veriyor. 24 saat geçerli günlük bilet ise 4€ (Roma’daki günlük bilet sadece o gün için geçerli idi yani geceki son sefere kadar).

6. hissimin beni günlük bilet almam için uyarmasın karşın, Otele gidebilmek için tek binişlik bir bilet aldım.
Metrodan çıktığımda geldiğim caddede biraz başım döndü açıkçası. Göbekten ne tarafa gitmem gerektiğini kestiremedim. Google earth haritama baktım ama biraz sağa biraz sola doğru derken Dante Caddesini buldum. Burası Halaskargazi gibi çok şık bir cadde. Daha caddenin girişinden, hiç bilmediğim bir şehirde ne kadar da doğru bir yerden otel seçtiğimi düşünüyordum :smiley:

Bir gece kalacağım bu otelin fiyatı 65€.

Şehirde diğer şehirlerden farklı, daha şık bir hava var. Belki de, diğer şehirlerde hep Sultanahmet’de dolaşırken bu sefer Nişantaşı’ndayımdır, bilemedim.

Otele gittiğimde, metro aktarması filan derken tam öğleden sonra güneşine denk geldiğimden biraz da caddenin etrafında dolanıp fazladan yürüdüğümden epey bunalmış ve yorulmuştum.

Resepsiyondaki kadın, otelde tadilat olduğunu ve bu sabah benim rezervasyonumu başka bir otele verdiklerini söyledi. “Bana haber vermeliydiniz” diye başlayan carlamama rağmen hiç oralı bile olmayıp elime haritayı tutuşturdu ve “buradan sadece 3 durak ileride, kahvaltı dahil ve ücret de aynı” diye ısrar etti.

Hiçbir yere varamayacağımı anlayınca elimdeki haritayı okumaya çalışarak tekrar istasyona geri döndüm ve bahsettiği otele gittim.

Milano, toplu taşıması gelişmiş modern bir şehir hatta İstanbul’a göre kolay bile olabilir ama bir haftadan fazla zaman geçirdikten, yolculuk yaptıktan ve iklim değiştirdikten sonra insanın sinirleri epey geriliyor.

Kadının bahsettiği oteli buldum ve tüm sinirimi eski filmlerdeki virane otellere benzer reseptiyonda telefonla konuşan, ağzındaki sakız gibi kendi de sıcaktan bayılmak üzere olan iri göğüslü abladan çıkardım.

Ne dediysem alttan aldı ve kendilerine de bu sabah bilgi verildiğini, yapabilecekleri bir şey olmadığını, odamın ikinci katta olduğunu ve asansörün arızalı olduğunu, metro’nun çok rahat olduğunu, 3 durak giderek gezilecek turistik yerlere ulaşabileceğimi (ki zaten oradan gelmişim!) anlattı.

Ne kadar ödeyeceğim sordum, “rezervasyonda 65€ görünüyor” dedi ve ben tekrar kaybettiğim zamandan başlayarak carlayınca “kendisinin de sadece resepsiyonda görevli bir kişi olduğunu ve ancak 50€’ya indirebileceğini” söyledi, “45€ olsun o zaman” dedim. Aslında 30€ desem de razı olacaktı sanki ama bende pek düşünecek moral kalmamıştı açıkçası, yolda kendi kendime biçtiğim ortalama konaklama bedeli olan 45€ rakamını söyleyiverdim.

Çantamı odama taşıdım ve klimayı açtım. Biraz serinleyip kendime geldikten sonra hemen yola çıktım. Saat 16 civarı idi. Kızın verdiği yeni haritada belli yerlerin çalışma saatleri de yazıyordu ve buna göre iki saat içinde kale, üç saat içinde de La Scala kapanacaktı :(

Günlük metro bileti alarak Milano turuma başladım. Bu durak aynı zamanda da local bir tren istasyonu ve tramwayların da çok olduğu bir nokta. Karşıdan karşıya geçerken önümden geçen bir tramwayın üzerinde 1878 yılı yazılı idi.

Kale bahçesinde gezdim ama müzesi kapanmıştı.
Duoma’da gezerken de katedralin kapanış saati gelmişti ve içerdeki son ziyaretçilerin de çıkması ile görevliler kapıları kapattılar.

AVM içinden geçerek La Scala’yı görmek için yeni bir meydana geldiğimde geç kalmıştım ve akşamki gösteri için gelen şık seyirciler etraftaki turistlerin arasından seçilmeye başlamıştı.

Yüksek bir Leonardo heykeli olan küçük parkta biraz oturdum, etrafı seyrettim. Mesai saati sonu da olduğu için cadde epey kalabalıklaşmıştı.

AVM etrafından dolanarak kaleyi katedrale bağlayan Dante caddesinin diğer tarafına geçtim.

İtalya’da gördüğüm en gerçek süpermarketten bir kutu doğranmış meyve (ananas, mango, kivi ve kara üzüm) ve iki şişe su aldım.

Az ilerideki kilisenin merdivenlerinde meyvemi yedim. Böyle doğranıp paketlenmiş meyvelerin adı “macedonia”. Biraz da dinlendikten sonra havanın kararmasına kadar dolanmaya devam ettim.

Hava karardığında saat 22’yi geçiyordu.

Katedrali ve AVM fotoğraflarımı çekmek için tripodumu kurdum. Ne çok sivrisinek var. İlk kez bu kadar iri gözleri olan bir cins sivrisinek gördüm ve ısırdıklarını bu kadar net hissettim. O kadar ki ısırmalarından canım acıyordu ve sürekli zıplıyordum. Birkaç fotoğraf çekecek kadar dayanabileceğimi düşünüp önce meydan, sonra AVM ve kale derken bir saate yakın oyalandım.

Otele dönünce iki tane alerji hapı içerim diye kendimi teselli etsem de otele döndüğümde tüm kollarım ve bacaklarım kıpkırmızı idi. O kadar yorgundum ki ertesi sabah tekrar Dante’ye gidip dönüp eşyalarımı alıp havaalanı yolunu tutacak halim yoktu. Ne kadar planlasam da vaktim de olmayacağını bildiğimden çantamı dönüş için son kez topladım ve banyodan sonra normalde günde bir tane içilmesi gereken alerji hapından iki tane içerek uyudum.

Sabah uyandığımda bacaklarım şort giyilemeyecek kadar şişmişti.

İlacın da etkisi ile deliksiz bir uyku sonrası dinlenmiştim.

Son sabahımdaki kahvaltı, en güzel kahvaltılarımdan birisi idi.

Milano’da gezilecek fazla turistik bir yer yok ama güzel bir şehir ve kaldığım otel de vakit sınırım olmasa idi gayet uygundu denebilir.

Bahsettiğim şehir merkezindeki istasyona ve ters yöndeki ana istasyona üçer durak ve 15 dakika. Metro durakları, Roma’nın aksine aydınlık ve temiz.

Metro vagonlarında askılık yok, herkesin boyu yeterince uzun :smiley:

Metrodan inince, yukarı çıkmadan gişeden shuttle biletimi aldım (9,90 €)
Shuttle biletleri metro içindeki gişelerde de otobüs beklerken durakta da satılıyor.

Havaalanı için shuttle durakları, metrodan çıkınca gar bahçesinin sağ tarafında kalıyor. Taksi de tercih edilen bir alternatif ve taksi sırası hemen garın önündeki otobüs durağı gibi direklerin arasındaki kalabalık.

Milano için üç farklı havaalanı var ve bilet alırken dikkat etmek gerek. Bergamo, şehrin dışında ve tur şirketleri veya Pegasus tarzı havayollarının tercih ettiği bir havaalanı.

Shuttle için de farklı alternatifler varmış. İlk gördüğüm otobüs dolunca arkadakine yöneldim ama elimdeki bileti gören görevli, “bu otobüs farklı, elindeki bilet için öndekini beklemelisin” dedi. O şirketin bileti de 10€ idi ve her iki firma da üç tane alınca indirim yapıyor.

Birkaç dakika sonra yeni bir otobüs geldi ve çift katlı otobüsün üst katında en öne oturdum. Ben otobüse binerken yağmur da tiselemeye başlamıştı.

Camdan etrafı seyrediyorum: insanlar bavulları ile geliyorlar, yol soruyorlar, haritaya bakıyorlar. Ne kadar farklı insanlar aynı yoldan geçiyor, ne kadar farklı çantaları var. Çek çek çantalar her zaman en kullanışlı modelmiş. İlk kez taşınan bir çanta tercih ettim ve pişmanım :smiley:

Gerçi tripodumu içine saklayıp uçağın bagajında kırılmasın diye bu çantamı seçmiştim ama çekçek çantamı da deneseydim keşke diye düşünüyorum.

Kahvaltıdan sonra bir hap daha içmiştim ve bulutlu havanın da etkisi ile gözlerim kapanmak üzere.

Yolculuk yaklaşık bir saat sürecek.

Saat 14:20 uçağı için 11:15’de check-in masasının önündeyim. İlk kez bu kadar erken havaalanındayım.

Bergamo alanında, yurt içi ve yurt dışı farklılığı yok. Girişteki ekranlarda uçağınızı bulup hangi dekse gitmeniz gerektiğine bakıyorsunuz ve oklardan da deksi kolayca buluyorsunuz.

Muhtemelen iki saat sonra açılacak olan deskin önündeki kalabalık ve karmaşa dönüş yolunda olduğumu hatırlattı.

Bir banka yayılıp etrafı seyrederek zaman geçirdim. Roma’dan ayrılalı Türkçe duymamıştım ve Pazar günü, Bologna’daki otelde, internet ile uğraşırken TV’deki Türkiye-Rusya basketbol maçını da İtalyanca izlemiştim.

Döndüğümde booking.com’dan baktığımda, kaldığım otel için önerilen fiyat da 45€ idi.
 


Ynt: italya'da on gün

İtalyanca öğrendiklerim:

- İngilizce bilmedikleri efsane değil gerçek :smiley: ingilizce sorular, göçmenlere veya gençlere sorulabilir, gerçi her halikarda yardım ediyorlar; sıcakkanlılar :smiley:

- Sağlık hizmetleri ücretsizmiş, döndükten sonra tesadüfen öğrendim

- Otobüs, “bus” diye yazılıp Türkçe olduğu gibi okunuyor, “bas” deyince garip garip suratınıza bakıyorlar
- “Centrale” için de benzer durum söz konusu: “cintirale” diye okumak gerek

- Grazie: teşekkürler

- mi scusi : “Excuse me”den daha kolay geldi bana :smiley:

- Ciao: Selam (“hoşça kal” veya “bay bay” demek sanırdım ama "selam" demekmiş ve hem söze başlarken hem de bitirirken kullanılıyor)

- Arrivederci: hoşçakal
 




Ynt: italya'da on gün

selam,
baştan sona büyük keyifle okudum, teşekkürler..
2 hafta sonra italyada olucaz ve venedik floransa ve roma planımız var.. annem aktif olarak resim sanatıyla ilgileniyor ve bana en az 2 resim müzesi gezmek istediğini söyledi... öyle 2 müze olacakki herşeye değecek.. çünkü belkide ilk ve son yurtdışı gezisi... (yaşlı oldukları için yola gelemiyorlar) sırf onlar için araç kiralıyorum... yazılarınızdan okuduğum kadarıyla floransada uffizi kesinlikle olmalı.. 2.si sizce venediktemi romadamı olmalı.. en ünlü ressamların en bol şekilde resimlerinin sergilendiği müze yada galeri hangileridir.. cevabınız için şimdiden teşekkürler...
 


Ynt: italya'da on gün

Merhaba,

Beğeni için teşekkürler. Bloğa gelen ziyaretlerin peşine takılıp ben de tekrar tekrar yazılarımı okuyor, eksiklerimi ve hatalarımı buluyorum; ilk fırsatta düzenleyeceğim :smiley:

Resim ile pek ilgilenmediğim ve kısa zamanımı daha çok sokakta geçirmek istediğimden fazla galeri gezmedim. Ama dediğin gibi Uffizzi bu moddaki beni bile etkiledi; resim tamamen ayrı bir dünya ve Floransa da öyle :smiley:

Venedik'de bienal zamanına mı denk geldim hatırlamıyorum ama açık kapılar hep bir modern sanat veya resim-heykel sergilerine çıkıyordu; alternatifler araştırılabilir.

Sanırım sorunun cevabı bende değil :(
Google'ın bir uygulaması var, belki faydası olur. Seçtiğin eserlerle kendi müzeni de oluşturabiliyormuşsun.

http://www.googleartproject.com/collection/uffizi-gallery

Şimdiden iyi yolculuklar, cevabı bulursan paylaşır mısın?
 

Ynt: italya'da on gün

ACCADEMIA CARRARA bergamo

Gallerie dell'Accademia venedikFlorence
Galleria degli UffiziGalleria dell'AccademiaRomaMusei Capitolini palazzo dei conservatori capitoline picture gallery
Galleria Nazionale d'Arte Moderna (National Gallery of Modern Art) will be sure to please, since visitors will discover pieces by Cézanne, Monet, Pollock, Rodin and Van Gogh
Doria Pamphili GalleryAddress: Piazza Collegio Romano, 2, Rome
Tel: +39 (0) 6 6797 323
With around 400 paintings dating from the 15th to 18th century, the Doria Pamphili Gallery includes work from artists Caravaggio, Tiziano and Bellini. There is also a large portrait of Pope Innocent X Pamphili by Velazquez.
Open: daily - 10:00 to 17:00
Admission: charge
National Gallery of Modern Art (Galleria Nazionale d'Arte Moderna - GNAM)Address: Viale delle Belle Arti, 131, Rome
Tel: +39 (0) 6 322 981
The National Gallery of Modern Art, or Galleria Nazionale d'Arte Moderna is a huge, white building and contains one of Italy's leading collections of modern art, dating from the 19th and 20th centuries, including a Dadaist collection.
Open: daily - 09:00 to 19:00
Admission: charge
Address: Piazza del Campidoglio, Rome
Tel: +39 (0) 6 6710 2071 Bunları buldum, çokta anlamam resimden, teşekkürler ilginize..
 




Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,456
Mesajlar
1,518,150
Kayıtlı Üye Sayımız
172,110
Kaydolan Son Üyemiz
Bukrek

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst