Peç'in ana meydanı olan Szechenyi ter'de bulunan Kasım Paşa Cami ise, katolik kilisesine çevrilmiş Kasım Paşa Cami büyük bir yapı. Meydana hakim yüksek bir yere kurulmuş. Gazi Kasım Paşa Cami 1543 1546 yıllarında yapılmış. Yapıldığı yerde bulunan, Aziz Bartalan kilisesinin duvar malzemeleri de kullanılarak inşa edilmiş. Caminin minaresi 1766 yılında Cizvitler tarafından yıktırılmış. Günümüzde halen kilise olarak kullanılıyor. Macarlar kubbenin üzerindeki hilali de korumuşlar böylelikle ilginç bir görüntü ortaya çıkmış, hilal ve haç bir araya gelmiş. Ben dışında fotoğraf çekerken Nermin binaya girip kamerayla çekim yaptı. Normalde 400Ft'e giriliyormuş ama kimse bir şey sormamış.
Peç'te Osmanlılar döneminde çok sayıda hamam inşa edilmiş. Evliya Çelebi seyahatnamesinde Kasım Bey, Ferhat Paşa ve Memi Paşa hamamından bahseder. Günümüze sadece Memi Paşa Hamamının kalıntıları ulaşmış. Memi Paşa hamamı 1880 yılında tamamen yıkılmış. 1963 yılında yapılan arkeolojik çalışmalarla yeniden ortaya çıkarılmış. Göbek taşı dahil birçok ayrıntı ortaya çıkmış.
Pec 1543 ile 1686 yılları arasında 143 yıl boyunca Osmanlı egemenliğinde kalmış. Burada çok sayıda Osmanlı izine rastlıyoruz. Osmanlı döneminde burası “Peçuy” olarak anılıyormuş. Macarlar Osmanlı eserlerini sahiplenmiş, korumuş ve ortaya çıkartmışlar.
Yakovalı Hasan Cami, Peç'te orijinal minaresiyle birlikte sağlam kalan tek cami imiş. Rakoczi Sokağı No 2'de yer alıyor. Giriş kişi başı 700HUF. Sadece gurup olarak girilebiliyormuş. Rehberli olarak dolaştırıyorlarmış. Cami rehberli olarak nasıl ziyaret edilirmiş pek anlamadık, biz de binayı dışarıdan inceliyoruz.
Merkezi biraz dolaşmış olduk. Aracı park ettiğimiz yer Yakovalı Hasan Paşa Camisine yakın. Burada daha gezilebilecek bir çok yer var. Bazilika, Aguston meydanında duvarında cami duvarı ve pencere kalıntısı bulunan Katolik kilisesi, Bektaşi tekkesi harabesi gibi yapılar var. Daha müzeleri de saymadım. Peç'i biraz daha geniş bir vakit ayırarak gezmek lazım. Biz ise daha fazla vakit ayıramıyoruz. Küheylan'a dönüyoruz.
Macaristanda'ki son hedefimiz olan Mohaç'a doğru gidiyoruz. Dümdüz bir ovada yol alıyoruz. Genel olarak tarım yapılıyor. Mohaç ovası bereketli, genel olarak mısır tarlaları var.
Mohaç şehir merkezine ulaşınca güneye doğru yöneldik. Mohaç küçük bir yerleşim, Mohaç'ın merkezine uğramaya vakit ayıramıyoruz. Macaristan'daki son uğrak yerimiz olacak, Mohaç parkına gidiyoruz. Parka giden yol güzel, ağaçlı bir yol.
Macarlar, tarihten hatırladığımız, Mohaç meydan muharebesinin geçtiği yerde bir anıt park oluşturmuşlar. [GPS204]. Burasının adı Siklos Mohacs olarak geriçor. Daha detaylı bilgi için www.siklos-mohacs.hu adresini kullanabilirsiniz. Parkın girişinde kişi başı 550Forint karşılığında bilet kesiyorlar. Forintimiz olmadığından avro olarak ödedik. 1100Ft karşılığı 4.23€ aldılar. 1 avro 260 Forint ediyor.
Parkta ilk olarak müze olarak kullanılan giriş bölümü var. Burada Mohaç savaşı ile ilgili bilgiler var. Osmanlı ve Macar askeri üniformaları da sergileniyor.