Ynt: Mali - Nijer... Timbuktu Hayali
Bir yerden başlayıp bu geziyi baştan sonra anlatmalıyım, herkesten önce kendime

Geleli 8 gün oldu. Hala toparlanamadım. Dönüş yolculuğu 41 saat sürmüştü, filmlerden çıkma bir dönüştü, hepsini tek tek anlatacağım

ilk günlerde yol yorgunluğu, ezginlik, hava değişimi gibi şeyler söyledik, bugün sıtma teşhisi konuldu

nurtopu gibi bir sıtmam var, sıtma dediğiniz de biraz daha ağır geçen bir grip gibi işte

inanılmaz bir halsizlik, ateş-titreme ve terleme nöbetleri, sıtmanın özeti. Tedavisi ise, ilaçların yanısıra kuvvetli beslenmek ve dinlenmek. Ben ofiste geçirmeyi tercih ediyorum bu dönemi, kendimi en iyi hissettiğim yerde.
Biz kurak mevsimde gitmiş olmamız ve sivrisinekle çok az temas etmiş olmamıza rağmen, ordakilerin de dediği gibi öyle ya da böyle almışız mikrobu. Orda yaşayan beyazlar için rutin, eczanelerden bir kaç değişik türü olan malaria ilacı alıp kullanıyor ve atlatıyorlar, griple aynı muameleyi görüyor, ağır geçen ve ölümle sonuçlanan sıtma vakaları ise, biraz bünyenin zayıflığı, geç teşhis, yetersiz bakım ve ilaç almama gibi unsurların birleşmesi neticesinde yaşanan ağırlaşmış vakalarda görünüyor, elbetteki çok hafife almamak lazım ama aşırı derecede abartılacak bir süreç de değil, doktorum sakin sakin izliyor süreci. Şunu da eklemek lazım, gezi öncesinde ve gezi boyunca her gün tetradox tabletleri aldık, bunların nispeten koruyucu etkisi olduğu ama sıtmaya kesin önlem olmadığını zaten biliyorduk, ispatlanmış oldu. Gezi boyunca sinekkovan spreyler kullandık, uzun kollu gömlekler giyindik ve sineğin en az olduğu mevsimde oradaydık, ama bunların hiç birisi önlem değil, orta afrikada bulunup da sıtma mikrobunu almamak nerdeyse imkansız, son olarak, her sıtma mikrobu alan sıtma hastalığı atlatıyor anlamına da gelmiyor, kuluçka dönemi tamamlanmadan bir şekilde hastalık bastırılabiliyor, iradi ya da gayriiradi..
Sıtmanın en kötü yanı, eklemlerinizde tahammül edilmez bir halsizlik yaşatıyor oluşu.. yazıya son vermek durumundayım, asıl haber ise, ekip kenya-tanzanya seferini planlamış, istanbul -nairobi, nairobi-mombasa uçuşlarının rezervasyonları bile yapılmış

)) bir an önce kendimi toparlayıp bu uçuşa yetişmem gerekiyor

her şey yolunda gider de bu seferi de gerçekleştirebilirsek, sürü geçişleri başladığı günlerde masai mara da olup olan biteni izleyebileceğiz. Afrika için tasarladığım iki ana rotanın birini gerçekleştirmenin hemen ertesinde ikincisini planlayabilmek hayal ötesi idi, şimdi olabilir uzaklıkta. En yakın arkadaşımın dediği gibi, tüm bunları istanbuldan uzaklaşabilme cesaretini toplama adına yapıyorum belki, kimisinin aksine, 100 km ileriye de gitsem, ben gidip geldikçe geride bıraktığımdan daha azını hatırlıyor, daha azını arıyorum, istanbul azalıyor bende sanırım, bu da istanbuldan temelli gidebilme gücünü toplama süreci belki de emin değilim ama kenya-tanzanya rotası da gerçekleşirse, afrika kıtasına olan ilgimi büyük ölçüde tatmin etmiş olacağımı düşünüyorum.. hayırlısı
