SEVAL
www.sevalduban.com
Önce Akdeniz’de görülen kahverengi denizanaları Çanakkale Boğazı, Şarköy ve İzmit Körfezi’nden sonra İstanbul sahillerini de “kuşattı”.
Bacak uzunlukları 1.5 metreye kadar ulaşabilen denizanalarının zehirli olduğu ve “dokunulmaması” gerektiği belirtildi. Kaşıntı ve yanmaya yol açan temas sonrası bölgen deniz suyu ile yıkanması gerekiyor.
Çayır çimende keneler, denizlerimizde denizanaları...
Anlaşılan bu yıl tatilcilere rahat yok…
Mavi ve kırmızı renklilerinden sonra şimdi de kahverengi bir gövdeye sahip denizanaları denizlerimizde hızla artmaya başladı. Kısa bir süre önce Akdeniz, Ege ve Çanakkale Boğazı’nda görülen bu denizanaları artık Marmara Denizi’ni de kuşatmış durumda.
[attachment=1]
Kahverengi gövdeli denizanalarının ‘Pusula denizanası’ olarak da bilindiğini belirten uzmanlar, bu türün Atlantik Okyanusu, Akdeniz ve İngiltere’nin Batı ve Güney kıyılarında yaşadığını, Marmara Denizi’ne ise gemilerin balast suları ile gelmiş olabileceğini söylüyor.
TATLI SU İLE YIKAMAYIN
Yaşadıkları bölgelere göre boyları, renkleri ve zehir şiddetleri değişen denizanaları ile temastan sakınmak gerekiyor. İnsan vücudunu etkileyebilecek toksik etki yaratan denizanaları ile temas halinde kızarıklık, yanma ve kaşıntı oluşuyor.
Böyle bir durumda denizanası ile temas eden bölgenin kesinlikle tatlı su ile temizlenmeye çalışılmaması ve çıplak elle dokunulmaması gerekiyor. “Nötralize” işlemi için deniz suyu ile yıkanması ve ilk müdahalenin ardından en yakın bir sağlık kuruluşuna gidilmesi öneriliyor.
[attachment=2]
ÖLDÜRÜCÜ ETKİSİ YOK
Bu arada Türkiye'deki sayılı deniz anası (meduz) uzmanlarından biri olan İstanbul Üniversitesi (İÜ) Su Ürünleri Fakültesi Deniz Biyolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Melek İşinibilir Okyar, Marmara'da görülen denizanalarının öldürücü etki taşımadığını söyledi.
Dr. Okyar, şu bilgiyi verdi: "Bu tür, Marmara Denizi'nde ilk defa Erdek Körfezi'nde Ağustos-Eylül 2000 tarihinde kayıt edilmiştir. O tarihten beri Marmara Denizi'nde özellikle kıyısal alanlarda genelde az sayıda gözlemlenmektedir. İnsanlara temas ettiklerinde öldürecek veya tıbbi yardım gerektirecek kadar etkili zehirleri yoktur.
[attachment=3]
ANESTOL POMAD SÜRÜN
Deniz anasının değdiği yerde biraz acı veren, kaşınan isilikler oluşur. Temas edilen yere hiç bir şekilde tatlı su değdirilmemelidir. Tatlı su ve duş, zehrin daha aktif bir duruma gelmesini sağlar. Temas eden bölgeyi deniz suyu ile yıkadıktan sonra alkol dökülür. İlk tedaviden sonra yanma ve kaşıntıyı almak için Anastol ve benzeri merhemler kullanılabilir.''
Bu guruptan ayrı bir türün, Pasifiklerde yaşadığını ve gerçekten zehirli olduğunu, temas halinde insanları hastanelik edebildiğini veya öldürebildiğini anlatan Dr. Okyar, bunun Türkiye deniz sularında olmadığını vurguladı.
Kaynak: DenizHaber.com
Bacak uzunlukları 1.5 metreye kadar ulaşabilen denizanalarının zehirli olduğu ve “dokunulmaması” gerektiği belirtildi. Kaşıntı ve yanmaya yol açan temas sonrası bölgen deniz suyu ile yıkanması gerekiyor.
Çayır çimende keneler, denizlerimizde denizanaları...
Anlaşılan bu yıl tatilcilere rahat yok…
Mavi ve kırmızı renklilerinden sonra şimdi de kahverengi bir gövdeye sahip denizanaları denizlerimizde hızla artmaya başladı. Kısa bir süre önce Akdeniz, Ege ve Çanakkale Boğazı’nda görülen bu denizanaları artık Marmara Denizi’ni de kuşatmış durumda.
[attachment=1]
Kahverengi gövdeli denizanalarının ‘Pusula denizanası’ olarak da bilindiğini belirten uzmanlar, bu türün Atlantik Okyanusu, Akdeniz ve İngiltere’nin Batı ve Güney kıyılarında yaşadığını, Marmara Denizi’ne ise gemilerin balast suları ile gelmiş olabileceğini söylüyor.
TATLI SU İLE YIKAMAYIN
Yaşadıkları bölgelere göre boyları, renkleri ve zehir şiddetleri değişen denizanaları ile temastan sakınmak gerekiyor. İnsan vücudunu etkileyebilecek toksik etki yaratan denizanaları ile temas halinde kızarıklık, yanma ve kaşıntı oluşuyor.
Böyle bir durumda denizanası ile temas eden bölgenin kesinlikle tatlı su ile temizlenmeye çalışılmaması ve çıplak elle dokunulmaması gerekiyor. “Nötralize” işlemi için deniz suyu ile yıkanması ve ilk müdahalenin ardından en yakın bir sağlık kuruluşuna gidilmesi öneriliyor.
[attachment=2]
ÖLDÜRÜCÜ ETKİSİ YOK
Bu arada Türkiye'deki sayılı deniz anası (meduz) uzmanlarından biri olan İstanbul Üniversitesi (İÜ) Su Ürünleri Fakültesi Deniz Biyolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Melek İşinibilir Okyar, Marmara'da görülen denizanalarının öldürücü etki taşımadığını söyledi.
Dr. Okyar, şu bilgiyi verdi: "Bu tür, Marmara Denizi'nde ilk defa Erdek Körfezi'nde Ağustos-Eylül 2000 tarihinde kayıt edilmiştir. O tarihten beri Marmara Denizi'nde özellikle kıyısal alanlarda genelde az sayıda gözlemlenmektedir. İnsanlara temas ettiklerinde öldürecek veya tıbbi yardım gerektirecek kadar etkili zehirleri yoktur.
[attachment=3]
ANESTOL POMAD SÜRÜN
Deniz anasının değdiği yerde biraz acı veren, kaşınan isilikler oluşur. Temas edilen yere hiç bir şekilde tatlı su değdirilmemelidir. Tatlı su ve duş, zehrin daha aktif bir duruma gelmesini sağlar. Temas eden bölgeyi deniz suyu ile yıkadıktan sonra alkol dökülür. İlk tedaviden sonra yanma ve kaşıntıyı almak için Anastol ve benzeri merhemler kullanılabilir.''
Bu guruptan ayrı bir türün, Pasifiklerde yaşadığını ve gerçekten zehirli olduğunu, temas halinde insanları hastanelik edebildiğini veya öldürebildiğini anlatan Dr. Okyar, bunun Türkiye deniz sularında olmadığını vurguladı.
Kaynak: DenizHaber.com