Nasıl Bir Ülkede Yaşıyoruz..

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan JAMES BROWN Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 36
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 6,682
Ynt: Nasıl Bir Ülkede Yaşıyoruz..

Bir bodrolu olarak amaç kardeşimizin (yada rumuzu böyle )aynen katılıyoruz cebimize girmeden alına vergi birde dolaylı olarak aldığımız her şeyde ödediğimiz vergi yuh denecek boyutta
 

Etiketler
Ynt: Nasıl Bir Ülkede Yaşıyoruz..

ben bütün bu sessizliğimizin hala kendimizi tebaa olarak görmemizden kaynaklandığını düsünüyorum..
benzin 10 lira olsun diyen arkadaşa katılıyorum.. gittiği kadar kötüye gitsin vatandaş kendisi isyan etsin.. atatürk devrimleri nasıl hakedilmeyen gelişmeler olduğu için kütür kütür geri gidiyor.. olursa kendi gelişimi ile birşeyler olsun
 

Ynt: Nasıl Bir Ülkede Yaşıyoruz..

zapatista' Alıntı:
ben bütün bu sessizliğimizin hala kendimizi tebaa olarak görmemizden kaynaklandığını düsünüyorum..
benzin 10 lira olsun diyen arkadaşa katılıyorum.. gittiği kadar kötüye gitsin vatandaş kendisi isyan etsin.. atatürk devrimleri nasıl hakedilmeyen gelişmeler olduğu için kütür kütür geri gidiyor.. olursa kendi gelişimi ile birşeyler olsun
Ne yazıkki bu görüşe katılıyorum ... Ulus olarak çalışıp.. savaşıp.. üzerinde gerektiği kadar mücadele edilmeden.. birilerinin bizim adına çok önce yaptığı hatta hediye ettiği çağdaş uygulamaların ömrü kısa oluyor .. sonra yine birileri gelip bunları kısmende olsa elimizden aldığında zaten haketmediğimiz bu değerlerin değerini bilemediğimizden sesimiz çıkmıyor.. yinede tümünü henüz kaybetmedik.. çalışmak için bugün yarından erkendir.
 

Ynt: Nasıl Bir Ülkede Yaşıyoruz..

"Çalışmadan, yorulmadan, öğrenmeden rahat yaşama yolları aramayı alışkanlık haline getirmiş milletler, evvelâ haysiyetlerini daha sonra da istiklâllerini kaybetmeye mahkûmdurlar" Mustafa Kemal Atatürk
 

Ynt: Nasıl Bir Ülkede Yaşıyoruz..

KuruKafa konuyu iyi özetlemiş. Çoğunluk çalışmaz birşey üretmez ise, çalışan azınlık fazla vergi öder. Zaten fazla vergi ödediği ve daha fazlasını ödeyecek gücü olmadığı için de geri kalan doğru dürüst birşey üretmeyen/üretemeyen vatandaşa sosyal devlet sağlamaya yetmez çalışanların ödediği vergi. Bu kadar basit.
 



Ynt: Nasıl Bir Ülkede Yaşıyoruz..

olasiliksiz' Alıntı:
KuruKafa konuyu iyi özetlemiş. Çoğunluk çalışmaz birşey üretmez ise, çalışan azınlık fazla vergi öder. Zaten fazla vergi ödediği ve daha fazlasını ödeyecek gücü olmadığı için de geri kalan doğru dürüst birşey üretmeyen/üretemeyen vatandaşa sosyal devlet sağlamaya yetmez çalışanların ödediği vergi. Bu kadar basit.

Bana bu ulkede dogru duzgun calismiyor dediginiz insanlardan bir ornek verirmisiniz. Tersanelerde asgari ucrete hayatlari pahasina calisan iscilerimiz mi calismayan aylak kesim, yoksa evleriniz, is yerleriniz sicak olsun diye madenlerin bakimsizligini bilerek madene girenler mi? Bankalarda asgari ucretin cok az ustunu alarak calismak zorunda birakilan ve aksama kadar kufur ustune kufur yiyen gise memurlari mi? Yoksa marketlerde kasasinda azicik acik cikinca hirsiz yerine koyulacagini bilen kasiyer mi? Ayaklarinda daha genc yaslarda olusan varislere aldirmadan siniflarda geleceklerimizi yetistiren ogretmenlerimiz mi? Yoksa yillarca ozel sektorde gani gani paralar alabilecekken, idealistsce hic haketmedikleri kadar az bir maasla dirsek curuten akademisyenlerimiz mi?


Ulu onder dogru soylemis. Bu ulkede calismadan yorulmadan koseyi donen ufak bir kesim vardir. Onlar daha cok kazandikca bizler hep daha aza kanaat ederiz. M. Kemal Ataturk'un ugruna cani pahasina savastigi vatani, kesinlikle kabulenilemez diyerek karsi ciktigi manda ve himyecilere birileri gecmiste gozlerinde dolar isaretleri ve agizlarinin suyu akarak peskes cekmistir ve cekmeye devam etmektedir.
 

Ynt: Nasıl Bir Ülkede Yaşıyoruz..

Çalışmakla üretmek aynı şey değil malesef. Hadi vasıfsızlık ayrı bir konu eğitim şart deyip çalıştığı halde üretemeyenleri geçelim, çalışmayandan öyle bir niyeti bile olmayandan da bol bol var. Ben çok gördüm köylerde senede sadece 1 ay belki o kadar bile çalışmadan bütün sene yatıp kahve köşelerinde sürekli hükümet eleştireni. Hadi onlara da razıyız hiç olmazsa senede 1 ay çalışıyorlar diyelim, çalışmadan hiçbirşey üretmeden armut piş ağzıma düş felsefesini benimseyip sürekli hep devlet versin kafasıyla yaşayandan da çok var. Doğuruyorlar 20 tane çocuk salıyorlar sokağa mevlam kayıra. Sonra da bu ne biçim devlet bize ayrımcılık uygulanıyor hakkımız yeniyor devlet nerde diyorlar. Bizim düşüncesiz gazeteciler/politikacılar da gaz veriyor evet öyle diyor. Vatandaş ben ne ürettim ki bu topluma ne emeğim geçti ki karışılığında hizmet bekliyorum diye düşünmüyor. Halbuki devlet oraya doktor götürüyor öğretmen götürüyor. Daha ne yapsın? Adam alışmış armut piş ağzıma düş. Yapmaz tabi. Alıştıranda kabahat. Eskiden başında bir ağası varmış kxçındaki dona kadar veren gereğinde de geri alan, şimdi aynısını devlet yapsın istiyor, kendi ayakları üzerinde nasıl durulur bilmiyor haberi yok.

Doğru bu ülkede çalışmadan hiçbir iş yapmadan bol para kazananlar da var. Onlar da emlak yapıp alıp satıp rantını yiyen kesim. Emlak neden bu kadar rant getiriyor? Çünkü nüfus çok hızlı artıyor. Neden bu kadar hızlı artıyor? Bknz yukarıda yazılı.
 

Ynt: Nasıl Bir Ülkede Yaşıyoruz..

olasiliksiz' Alıntı:
Çalışmakla üretmek aynı şey değil malesef. Hadi vasıfsızlık ayrı bir konu eğitim şart deyip çalıştığı halde üretemeyenleri geçelim, çalışmayandan öyle bir niyeti bile olmayandan da bol bol var. Ben çok gördüm köylerde senede sadece 1 ay belki o kadar bile çalışmadan bütün sene yatıp kahve köşelerinde sürekli hükümet eleştireni. Hadi onlara da razıyız hiç olmazsa senede 1 ay çalışıyorlar diyelim, çalışmadan hiçbirşey üretmeden armut piş ağzıma düş felsefesini benimseyip sürekli hep devlet versin kafasıyla yaşayandan da çok var. Doğuruyorlar 20 tane çocuk salıyorlar sokağa mevlam kayıra. Sonra da bu ne biçim devlet bize ayrımcılık uygulanıyor hakkımız yeniyor devlet nerde diyorlar. Bizim düşüncesiz gazeteciler/politikacılar da gaz veriyor evet öyle diyor. Vatandaş ben ne ürettim ki bu topluma ne emeğim geçti ki karışılığında hizmet bekliyorum diye düşünmüyor. Halbuki devlet oraya doktor götürüyor öğretmen götürüyor. Daha ne yapsın? Adam alışmış armut piş ağzıma düş. Yapmaz tabi. Alıştıranda kabahat. Eskiden başında bir ağası varmış kxçındaki dona kadar veren gereğinde de geri alan, şimdi aynısını devlet yapsın istiyor, kendi ayakları üzerinde nasıl durulur bilmiyor haberi yok.

Doğru bu ülkede çalışmadan hiçbir iş yapmadan bol para kazananlar da var. Onlar da emlak yapıp alıp satıp rantını yiyen kesim. Emlak neden bu kadar rant getiriyor? Çünkü nüfus çok hızlı artıyor. Neden bu kadar hızlı artıyor? Bknz yukarıda yazılı.


bu kafa ve mantık bizim memleketi bu hale getirdi..
üreten sizsiniz, işçiniz amele.. sizin zekanız ve sermayeniz sayesinde sırtınızdan para kazanan sülük zaten onlar dimi?
primlerini ödemeye gerek yok..
zaten ödenenler ve ileride işçiye sağlık, emekli maaşı ve huzurlu bir yaşlılık geçirtecek paraları da kredi olarak üretken iş adamlarına verildi..

yılın 1 ayı tarla ile uğraşıp gerisinde kahvede oturan köylü memleketin geleceğinin ne kadar karanlık olduğunun göstergesi.. ülkede tarım bitti.. gözünüz aydın.. sizin üretken iş adamlarınızın(sermaye sahiplerinin)yurt dışından getirdiği tarım ürünleri ile cebelleşemedi anadolu köylüsü.. şimdi de ete girdiniz..

bunun üzerine bu konuyu takip etmekten vazgeçiyorum..
hepinize saygılar sunarım..
 

Ynt: Nasıl Bir Ülkede Yaşıyoruz..

Biz de isciyiz ameleyiz ama haftada en az 45 saat ortalama 55 saat calisiyoruz sagligimiz bozuluyor. Etrafimiza bakiyoruz hicbir is yapmayanlar hep devletten sikayet ediyor. Hele bizim kadar calissinlar sonra sikayet ederler.
 

Ynt: Nasıl Bir Ülkede Yaşıyoruz..

Sosyal devlet olma yolunda ben çok karamsar değilim, ancak zihniyetin değişmesi gerekiyor. Birkaç örnek vermek istiyorum.

Eşimin dul bir akrabası, yatalak hasta olan annesiyle birlikte kalıyor. Kocasından kalan maaş ile geçinmeye çalışıyorlar. Devlet demişki gel sana hasta annene baktığın için maaş verelim. Maaş bağlanması için hastaneye gidiyor, bakıyor ki, bu sebepten gelen bir yığın insan. Bazıları hastaneye yürüyerek geliyor ve hastane kapısında hemen kendini sedyeye atıp hasta numarası yapıyor.

İkinci örnek bir arkadaşım eşiyle resmi nikah kıymıyor. Sebep eşi babasından kalan maaş alıyormuş evlenince bu maaş kesilecek.

Üçüncü örnek geçenlerde televizyonda seyretmiştim insanlar böbrek hastası diyaliz makinasına bağlı yaşıyor ama maaşları kesilmesin diye tedavi olmayı reddediyor.

Dördüncüsü, bu kış çok soğuk geçti ve bizim oralarda zeytin ağaçları dondu. Devlet demişki gelin donan zeytin ağaçlarınızı tazmin edeyim. Ağacı donan da donmayan da sıraya girmiş.

İşte yukarıda Atatürk'ün bahsettiği halk.

Birde zihniyetin değişmesi gereken ikinci kısım var; Atatürk'ün hedef gösterdiği muasır medeniyetler seviyesine ulaşmak istemeyen, değişime direnen statükocu kesim, onlara girmiyorum.
 



Ynt: Nasıl Bir Ülkede Yaşıyoruz..

melihbozkurt' Alıntı:
Ulu onder dogru soylemis. Bu ulkede calismadan yorulmadan koseyi donen ufak bir kesim vardir. Onlar daha cok kazandikca bizler hep daha aza kanaat ederiz. M. Kemal Ataturk'un ugruna cani pahasina savastigi vatani, kesinlikle kabulenilemez diyerek karsi ciktigi manda ve himyecilere birileri gecmiste gozlerinde dolar isaretleri ve agizlarinin suyu akarak peskes cekmistir ve cekmeye devam etmektedir.

Eskiden böyleydi. Şimdi ise tam tersi.
Malları depolayıp enfilasyonla para kazanan, dolarlarla ve repolarla faizle kazananlar artık yok.
Çalışırsan kazanırsın. Çalışmayan kaybeder. Bunuda kaç kişi ister sorun kendinize.
Çalışıp kazanıyorsan iyi araba alır, km'de 1 lira yakan arabaya biner, milyarlarca vergi verir, başkalarının çenesini yorarsın.
 

Ynt: Nasıl Bir Ülkede Yaşıyoruz..

olasiliksiz' Alıntı:
Çalışmakla üretmek aynı şey değil malesef. Hadi vasıfsızlık ayrı bir konu eğitim şart deyip çalıştığı halde üretemeyenleri geçelim, çalışmayandan öyle bir niyeti bile olmayandan da bol bol var. Ben çok gördüm köylerde senede sadece 1 ay belki o kadar bile çalışmadan bütün sene yatıp kahve köşelerinde sürekli hükümet eleştireni. Hadi onlara da razıyız hiç olmazsa senede 1 ay çalışıyorlar diyelim, çalışmadan hiçbirşey üretmeden armut piş ağzıma düş felsefesini benimseyip sürekli hep devlet versin kafasıyla yaşayandan da çok var. Doğuruyorlar 20 tane çocuk salıyorlar sokağa mevlam kayıra. Sonra da bu ne biçim devlet bize ayrımcılık uygulanıyor hakkımız yeniyor devlet nerde diyorlar. Bizim düşüncesiz gazeteciler/politikacılar da gaz veriyor evet öyle diyor. Vatandaş ben ne ürettim ki bu topluma ne emeğim geçti ki karışılığında hizmet bekliyorum diye düşünmüyor. Halbuki devlet oraya doktor götürüyor öğretmen götürüyor. Daha ne yapsın? Adam alışmış armut piş ağzıma düş. Yapmaz tabi. Alıştıranda kabahat. Eskiden başında bir ağası varmış kxçındaki dona kadar veren gereğinde de geri alan, şimdi aynısını devlet yapsın istiyor, kendi ayakları üzerinde nasıl durulur bilmiyor haberi yok.

Doğru bu ülkede çalışmadan hiçbir iş yapmadan bol para kazananlar da var. Onlar da emlak yapıp alıp satıp rantını yiyen kesim. Emlak neden bu kadar rant getiriyor? Çünkü nüfus çok hızlı artıyor. Neden bu kadar hızlı artıyor? Bknz yukarıda yazılı.

Sonuna kadar katılıyorum .10-15 çocuk yap nasılsa hesine DEVLET para veriyor kelle başı.Elektriği kaçak kullan para ödeme,Gel İstanbul a veya İZMİR BURSA ya GASP et devlet arsalarını ve dik çirkin gecekondularını nasılsa sana hediye edilecek bir süre sonra seçimlerde o arsalar.Sonra Vergisini ödeyen Ülkesi için emek veren biz sıradan insanlar emekli olupta aman bir evim olsun derdine düşsün.Hiç kimse bana "ORADA AŞ İŞ EKMEK YOK" martavalı okumasın lütfen buna inanacak kadar saf değilim.
 

Ynt: Nasıl Bir Ülkede Yaşıyoruz..

olasiliksiz' Alıntı:
Biz de isciyiz ameleyiz ama haftada en az 45 saat ortalama 55 saat calisiyoruz sagligimiz bozuluyor. Etrafimiza bakiyoruz hicbir is yapmayanlar hep devletten sikayet ediyor. Hele bizim kadar calissinlar sonra sikayet ederler.

Zaten sorun burda siz isci iseniz calisansaniz haftada maksimum 35 saat calismaniz gerekir yasal olan budur. Sermaye sahipleri sizi haftada fazladan 20 saat kadar calistirip hem sirtinizdan fazladan para kazaniryorlar hemde ustune ustluk issizlik yaratiyorlar. Siz hala ben calisiyorum calismayanlar var diyorsunuz. Eger siz haftada 35 saat calissaydiniz ne sagliginiz bozulurdu nede keyfiniz kadardi ayrica en az bir kisiye daha is olanagi sunulurdu. Sizin is yerinizde fabrikanizda 100 lerce isci oldugunu dusunurker yaklasik olarak tum ulkedeki is gucu ikiye cikardi.

Ayrica zapatista arkadasima sonuna kadar katiliyorum. Yunanista'nin hali ortada. Ulkedeki tarimi hayvanciligi herseyi avrupa birligi adi altinda bitirdiler. Simdi ise tamam disa bagimli ve borc bataginda bir devlet yaptiktan sonra biz yunanistana borc vermeyiz avrupa birliginden cikaralim diyorlar. Bu en guzel ornektir. Halkimiz uyanmadigi surece maksimum 10 sene icerisinde aynisi Turkiye'ye olacaktir. Karadeniz'de heryer findik bahcesi devlet gurcistan'dan findik aliyor. Butun tarim mamulleri boyledir. Ben ziraat fakultesi mezunuyum. Yapilan sey cok basit. Bize cok ucuza bizim mal edemeyecegimiz fiyatlara tarim urunu sattiyorlar. Devlet mali yurt disinda almayi karli buluyor. Sonra yerli uretici uretmeyi durdurunca disa bagimli hale geldiniz demektir. Iste o anda yerli ureticinin ureteceginin 3-5 kati fiyatlardan size mal satiyorlar. Tarimda boyle, hayvancilikta boyle. Korkarim yakinda marketlerden aldiginiz herseyin fiyati tavan yapacak. Eger gecmiste oldugu gibi devlet yerli ureticiyi desteklese idi bu disa bagimlilik vuku bulmayacakti.
 

Ynt: Nasıl Bir Ülkede Yaşıyoruz..

Ayrıca şu an yapılan tarımda çok vahim tehlikeli bir durum var ve inanın bu gerçek teori filan değil .Karpuz-Kavun-Domates-Salatalık ve sayamadığımız bir çok ürünün Tohumu İsrail den alınıyor.Bu tohumlardan elde edilen gıdalar sadece tek kullanımlık yani örneğin o karpuzdan alınan çekirdeklerden ürün elde edilemiyor.Ben bizzat İsrail ithali olan Karpuz tohumlarını ve ambalajı inceledim.Üzerinde aynen şu yazıyor.Bu tohumları ağzınıza atmayınız hayvanlara vermeyiniz.Zaten karpuz tohumu neredeyse fosforlu yeşil garip bir haldeydi.Sonra bunu eken çiftçilerle konuştum.Şu an hiçbirinin elinde doğal karpuz çekirdeği kalmamış.Yani İsrail veya başka bir ülke tohum ithal etmese belki inanılmaz ama KARPUZ yiyemeyeceğiz.Bu durum Köylünün umurunda değil hatta bu vehametin farkında değiller.Devletimizde değil sanırım halen.Sadece karpuz değil Domates ve diğer ürünlerdede durum bu.O nu geçtim bu tohumlar Laboratuar ortamında hazırlanıp genetiği değiştiriliyor.Sanrım 10 yıl içinde Türkiye de doğal tohum yani çekirdeği toprağa ekilebilip tekrar ürün alınabilecek tohum ve gıda kalmayacak.Bir de bilinçsiz ZİRAİ ilaç kullanımı var kiiii.Buna hiç girmek istemem.Tanıdığım ve çok samimi olduğum biri ZİRAAT ODASIN da çalışıyor.Benim gözümün önünde çiftçi gelip bonibon alır gibi ilaç-hormon v.b. ürünleri alıyor.Ben o arkadaşı uyardığımda ki umursamaz tavırlar karşısında bir daha ne domates ne kavun yiyeceğim şeklinde şeyler söylüyorum ama nafile.YANİ O KADAR ÇOK YANLIŞIMIZ -O KADAR EKSİK YANIMIZ VAR Kİ ...Ne bu başlık yeter nede ansiklopediler.
 

Ynt: Nasıl Bir Ülkede Yaşıyoruz..

dayanamadım....

melih arkadaşıma katılmakla beraber:

."Bu durum Köylünün umurunda değil hatta bu vehametin farkında değiller.Devletimizde değil sanırım halen.Sadece karpuz değil Domates ve diğer ürünlerdede durum bu"

yazan arkadaşım.. size güzel bir haberim var.. köylü durumun farkına varmış-inanamayacaksınız.devletten önce-
ben gazeteciyim.. kars ın doğatepe köyüne gittik kars gravyeri haberi için,, oradakı köylüler eskiden kalma ahırdaki-bodrumdaki nerede ne kadar varsa tohumları toplayıp ekiyor ve çoğaltıyorlar.. ayrıca lüks 4x4 lerle bölgeye tohum toplamaya giden yabancılardan bahsediliyor..onları da jandarmaya şikayet edip gözaltına aldırıyorlar.. anadolu tohumu çok önemli bu toplarlar buzul çağı yaşamadığı için çok değerli..size katılıyorum bu çok ciddi bir durum.. melih arkadaşım daha iyi bilir, petrol sonrası dünya, gıda ile yönetilecek.. tohumlar kısır ve dağıtımını yaparken inanları, devletleri köleleştirecekler..
ama bunun farkına yine "milletin efendisi" köylüler varmış..

bu örneklere bir de şu açıdan bakalım:
tamam millet emekli maaşı için ölmüş annesinin kılığına giriyor, tamam diyalize bağlı kalmaya razı.. ama bunlar hep yukarıdan gelmedi mi?vatandaş eskiden komşusunun açlığını dert etmiyor muydu?
eski türk filmlerindeki mahalle hayatı gerçek değil mi?
vatandaş eğer böyle olduysa onlarca yıldır yöneticilerinin yaptığı sahtekarlıkla haksız zenginliğe ulaşması nedeniyle bozuldu.. vatandaş görüyor.. onun 1000 tane dairesi var ötekinin oğlu memleketin 3 tane yolcu gemisini üç otuza kapatmış.. ne yapsın vatandaş? onlarca yıldır katlandı bir allahın kulu gelip dur demedi.. liberalleri zengin ettik:anap-dyp-chp-dsp şimdi takunyacıları zengin ediyoruz-akp
ve hala hesap sorulmuyor hala aynı tas aynı hamam...
zeytin ağacım dondu diye gidip 200 lira alan köylüye gelene kadar......

hepinize saygılar, sevgiler...
 



Ynt: Nasıl Bir Ülkede Yaşıyoruz..

zapatista' Alıntı:
onlarca yıldır katlandı bir allahın kulu gelip dur demedi.. liberalleri zengin ettik:anap-dyp-chp-dsp şimdi takunyacıları zengin ediyoruz-akp
ve hala hesap sorulmuyor hala aynı tas aynı hamam...
zeytin ağacım dondu diye gidip 200 lira alan köylüye gelene kadar......

Doğru söze ne denir?

Ancak "dinime küfreden bari müslüman olsa" mantığından hareketle çalan çırpana laf söylemek için önce halkın çalmaması gerekiyor.

Ben yukarıda sosyal devlet olma yolunda atılan adımların nasıl suistimal edildiğine örnekler vermek istemiştim.
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
104,109
Mesajlar
1,528,842
Kayıtlı Üye Sayımız
166,839
Kaydolan Son Üyemiz
Planiket

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst