behicefe
Zirve
“Yapımı tamamlanan Yortanlı Barajı’nda su tutulmaya başlandığında Allianoi’ye veda edeceğiz…” Bu sözler, Ege’nin Zeugma’sı olarak tanımlanan Allianoi’yi kurtarmak için artık süre kalmadığını, üstelik bu eşsiz antik kentin önümüzdeki yıl yapılacak yerel seçimlere kurban edildiğini iddia eden Allianoi Kazısı Bilimsel Heyet Başkanı Yard. Doç. Dr. Ahmet Yaraş’a ait.
Geçtiğimiz günlerde antik hamamlardaki suyun boşaltılma yöntemiyle başlayan tartışmaları da bahane edip Yaraş’a “Allianoi’de son durum nedir?” diye sordum. Yanıt; “Allianoi’ye veda zamanı yakın” oldu. “Yortanlı Barajı’na karşıydık. Ama engelleyemedik. Projelerimizi reddettiler. Şimdi de antik kentte hoyratça çalışmalar yapılıyor. Allianoi’yi baraja rağmen kurtarabilirdik. İzin vermediler. Oradaki taşlara gâvur eseri diye bakanlar Allianoi’yi oy uğruna tekrar toprağa gömecekler…” oldu.
Yıllar önceydi. İncir ağaçlarını, zeytin ağaçlarını, kimi yerde yolu ortadan ikiye bölen dik yamaçları seyrede seyrede, Bergama’daki kazı çalışmaları süren, 1800 yıllık bir antik termal merkeze ulaşmıştım. Tam da o gün, kazı alanında sevinç ve gurur dolu kahkahalar yankılanıyor, gencecik insanlar tüm dikkatlerini tek bir noktaya vermiş nerdeyse soluk almadan çalışmaları izliyorlardı. Zira kazı zemininin metrelerce altında, hamam bölümünde ‘su perisi’ heykeline ulaşılmıştı o gün. Mermerden oyulmuş mükemmel durumdaki kadın heykeli nefesimizi kesiyor, kucağında tuttuğu kocaman istiridyeyi büyük bir cömertlikle bize uzatıyordu sanki. Uçsuz bucaksız ovada “Nymphe; su perisi bu” diye coşkuyla haykıran genç kazı başkanının heyecandan ve gururdan sesi titriyordu.
O günlerin kazı başkanı, şimdinin Allianoi Kazısı Bilimsel Heyet Başkanı, Yardımcı Doçent Dr. Ahmet Yaraş’la yıllar sonra konuşurken sesi yine titriyordu. O günlerin mutlu heyecanı çoktan yerini isyana, kırgınlığa ve kızgınlığa bırakmıştı: “2007’de olduğu gibi 2008’de de kazı sezonunda Allianoi’de çalışma yapmamız, Kültür ve Turizm Bakanlığı bürokratları tarafından engellendi. Allianoi’yi ortaya çıkaran bilimsel heyete ören yerinde değil kazı yapmak, bilimsel çalışma izni bile verilmiyor. Bilimsel heyetle görüşme yapmıyorlar. Geçtiğimiz günlerde, kimselere hissettirmeden antik suyolu tahrip edildi. İnşaat makineleri kazı alanında dolaşıyor. ” Bir solukta söyledikleri bunlardı.
HER ŞEY SEÇİM KAZANMAK İÇİN
Peki ama neden? Gerçekten yapılabilecek hiç bir şey kalmadı mı? Yard. Doç. Dr. Ahmet Yaraş’ın yanıtı şöyle: “Ne yazık ki Allianoi için sona gelindi. Bilimsel heyetimizle diyalog kurmayarak bizi cezalandırıyorlar. Cezamızı da Allianoi konusunu yurtdışındaki mercilere götürdüğümüz için verdiler. Koruma Kurulu, Allianoi konulu toplantılara devam ediyor, toplantılara katılmak için defalarca başvuru yaptım ama hiç çağrılmadım. Gönderdiğim yazılara da yanıt alamıyorum. Zaten, ne yazık ki yöreyi su altında bırakacak olan proje de onayladı.”
Sormadan edemiyorum: “Peki siz alternatif bir proje sunamadınız mı Allianoi’yi kurtarabilmek için?” Yaraş, “İki ayrı proje önerildi” diyor ve ekliyor: “İlk projenin temeli şuydu: Allianoi, barajın gölet alanının tam ortasında kalıyor. Su toplanmaya başladığı an, Allianoi’un su altında kalması kaçınılmaz. Önerdiğimiz alternatif projede set yapıldığı takdirde Doğu ve Batı’da ana kayaya kadar inilerek geçirimsiz tabakaya beton enjekte edilecekti. Perde duvarları ile kuşaklama yöntemiyle Allianoi’un su altında kalması önlenebilecek bir tünel aracılığı ile de baraj gölet alanına su verilmesi sağlanabilecekti. Ancak, öneri pahalı bulundu, dikkate alınmadı.” Yaraş 2006 yılında ikinci proje önerisi olarak kurtarma kazısı yapmayı önerdiklerini ve bunun için AB’den 3 milyon Avro’luk bir maddi destek sözü aldıklarını söylüyor ve ekliyor “Buna da izin verilmedi. Oysa bu kurtarma kazısını yapabilseydik, şu anda yüzde 20’si kazılabilmiş olan Allianoi’de çok şey kurtarılabilecektik. Allianoi, önümüzdeki yıl yapılacak yerel seçimlere kurban ediliyor ne yazık ki…”
“Bugün itibariyle Allianoi’de neler yaşanıyor?” diye soracak olursanız; durum şu: Birkaç gün önce bir mahkeme heyeti giderek bölgede tespit çalışması yaptı. Dere yatağında, kepçeyle yapılmış olan tahribat, büyük ve küçük havuzlardaki suların durumu, bilirkişi tarafından incelendi. Bölgedeki suyun çekilmesi için kepçeyle kanal kazıldığı tutanağa geçirildi ki Bergama Müzesi yetkilileri bu işlem için pompa kullanıldığını söylemişti.
Allianoi’nin havuzlarında daha önce sıcak kaplıca suyu ve yoğun su buharı vardı. Ancak durum artık çok farklı... Sıcak sudan eser kalmadığı gibi havuzda soğuk su bulunuyor. Sıcak sular ise dışarıda dere yatağında akıyor. Bergama Belediyesi’ne ait kepçe ve kamyonlar, tam da tarihi köprünün dibinden sürekli kum çekiyor. Ve Allianoi’yi kurtarmak için her yolu deneyenler, tespit raporunu alır almaz cezai ve hukuksal yola başvurmaya hazırlanıyor.
Geçtiğimiz günlerde antik hamamlardaki suyun boşaltılma yöntemiyle başlayan tartışmaları da bahane edip Yaraş’a “Allianoi’de son durum nedir?” diye sordum. Yanıt; “Allianoi’ye veda zamanı yakın” oldu. “Yortanlı Barajı’na karşıydık. Ama engelleyemedik. Projelerimizi reddettiler. Şimdi de antik kentte hoyratça çalışmalar yapılıyor. Allianoi’yi baraja rağmen kurtarabilirdik. İzin vermediler. Oradaki taşlara gâvur eseri diye bakanlar Allianoi’yi oy uğruna tekrar toprağa gömecekler…” oldu.
Yıllar önceydi. İncir ağaçlarını, zeytin ağaçlarını, kimi yerde yolu ortadan ikiye bölen dik yamaçları seyrede seyrede, Bergama’daki kazı çalışmaları süren, 1800 yıllık bir antik termal merkeze ulaşmıştım. Tam da o gün, kazı alanında sevinç ve gurur dolu kahkahalar yankılanıyor, gencecik insanlar tüm dikkatlerini tek bir noktaya vermiş nerdeyse soluk almadan çalışmaları izliyorlardı. Zira kazı zemininin metrelerce altında, hamam bölümünde ‘su perisi’ heykeline ulaşılmıştı o gün. Mermerden oyulmuş mükemmel durumdaki kadın heykeli nefesimizi kesiyor, kucağında tuttuğu kocaman istiridyeyi büyük bir cömertlikle bize uzatıyordu sanki. Uçsuz bucaksız ovada “Nymphe; su perisi bu” diye coşkuyla haykıran genç kazı başkanının heyecandan ve gururdan sesi titriyordu.
O günlerin kazı başkanı, şimdinin Allianoi Kazısı Bilimsel Heyet Başkanı, Yardımcı Doçent Dr. Ahmet Yaraş’la yıllar sonra konuşurken sesi yine titriyordu. O günlerin mutlu heyecanı çoktan yerini isyana, kırgınlığa ve kızgınlığa bırakmıştı: “2007’de olduğu gibi 2008’de de kazı sezonunda Allianoi’de çalışma yapmamız, Kültür ve Turizm Bakanlığı bürokratları tarafından engellendi. Allianoi’yi ortaya çıkaran bilimsel heyete ören yerinde değil kazı yapmak, bilimsel çalışma izni bile verilmiyor. Bilimsel heyetle görüşme yapmıyorlar. Geçtiğimiz günlerde, kimselere hissettirmeden antik suyolu tahrip edildi. İnşaat makineleri kazı alanında dolaşıyor. ” Bir solukta söyledikleri bunlardı.
HER ŞEY SEÇİM KAZANMAK İÇİN
Peki ama neden? Gerçekten yapılabilecek hiç bir şey kalmadı mı? Yard. Doç. Dr. Ahmet Yaraş’ın yanıtı şöyle: “Ne yazık ki Allianoi için sona gelindi. Bilimsel heyetimizle diyalog kurmayarak bizi cezalandırıyorlar. Cezamızı da Allianoi konusunu yurtdışındaki mercilere götürdüğümüz için verdiler. Koruma Kurulu, Allianoi konulu toplantılara devam ediyor, toplantılara katılmak için defalarca başvuru yaptım ama hiç çağrılmadım. Gönderdiğim yazılara da yanıt alamıyorum. Zaten, ne yazık ki yöreyi su altında bırakacak olan proje de onayladı.”
Sormadan edemiyorum: “Peki siz alternatif bir proje sunamadınız mı Allianoi’yi kurtarabilmek için?” Yaraş, “İki ayrı proje önerildi” diyor ve ekliyor: “İlk projenin temeli şuydu: Allianoi, barajın gölet alanının tam ortasında kalıyor. Su toplanmaya başladığı an, Allianoi’un su altında kalması kaçınılmaz. Önerdiğimiz alternatif projede set yapıldığı takdirde Doğu ve Batı’da ana kayaya kadar inilerek geçirimsiz tabakaya beton enjekte edilecekti. Perde duvarları ile kuşaklama yöntemiyle Allianoi’un su altında kalması önlenebilecek bir tünel aracılığı ile de baraj gölet alanına su verilmesi sağlanabilecekti. Ancak, öneri pahalı bulundu, dikkate alınmadı.” Yaraş 2006 yılında ikinci proje önerisi olarak kurtarma kazısı yapmayı önerdiklerini ve bunun için AB’den 3 milyon Avro’luk bir maddi destek sözü aldıklarını söylüyor ve ekliyor “Buna da izin verilmedi. Oysa bu kurtarma kazısını yapabilseydik, şu anda yüzde 20’si kazılabilmiş olan Allianoi’de çok şey kurtarılabilecektik. Allianoi, önümüzdeki yıl yapılacak yerel seçimlere kurban ediliyor ne yazık ki…”
“Bugün itibariyle Allianoi’de neler yaşanıyor?” diye soracak olursanız; durum şu: Birkaç gün önce bir mahkeme heyeti giderek bölgede tespit çalışması yaptı. Dere yatağında, kepçeyle yapılmış olan tahribat, büyük ve küçük havuzlardaki suların durumu, bilirkişi tarafından incelendi. Bölgedeki suyun çekilmesi için kepçeyle kanal kazıldığı tutanağa geçirildi ki Bergama Müzesi yetkilileri bu işlem için pompa kullanıldığını söylemişti.
Allianoi’nin havuzlarında daha önce sıcak kaplıca suyu ve yoğun su buharı vardı. Ancak durum artık çok farklı... Sıcak sudan eser kalmadığı gibi havuzda soğuk su bulunuyor. Sıcak sular ise dışarıda dere yatağında akıyor. Bergama Belediyesi’ne ait kepçe ve kamyonlar, tam da tarihi köprünün dibinden sürekli kum çekiyor. Ve Allianoi’yi kurtarmak için her yolu deneyenler, tespit raporunu alır almaz cezai ve hukuksal yola başvurmaya hazırlanıyor.