Pilsner Urquell
Yeni Üye
- Mesajlar
- 10
- Tepkime Puanı
- 0
Viyana.. Her binası ayrı bir sanat eseri bu küçük, şirin şehrin..
Halam ile birlikte Viyana'ya vardığımızda öğlen saatleriydi. Havaalanından direk otelimize gittik. Otelimiz merkezden bayağı uzakta, Gutheil Schoder Gasse tramvay durağının yakınlarındaydı. Odamıza yerleştikten sonra gezimiz resmen başlamıştı ve ilk durağımız Belvedere Sarayı'ydı. Sarayın mimarisi muhteşem, bahçesi de bambaşka bir güzellikte. Oradan Schonbrunn Sarayı'na geçtik. Biraz dolaşıp gördükten sonra kafesinde Melange'ımızı içtik. Buradan da ayrılıp aslında hayatın döndüğü yere, Stephansplatz'a gittik. Burası Viyana'nın İstiklal Caddesi. Her türlü mağaza, restaurant ve kafeyi bu caddenin üzerinde bulabildik. Acıktığımızı hissettiğimizde Hotel Sacher'e doğru giderken bir ara sokakta Türk dönerci bulduk. Dönerci kapalıydı ve camda bir not vardı. Biz de hemen yanındaki Mc Donalds'tan Big Mac menülerimizi aldık ve afiyetle yedik..
Daha sonra Karlsplatz'a doğru yürümeye. Yol üzerinde bir kafeye girdik. Gitmeden önce yapılacakları araştırırken ismini neredeyse her yerde gördüğüm Apfelstrudel'i denemek istedim ve birer tane ondan birer tane de Melange söyledik. Evet tadı hoştu, hamuru ağızda eriyordu ancak abartıldığı kadar da olmadığını düşünüyorum. Ama melange için aynı şeyi söyleyemeyeceğim..
Cafedeki muhabbetten zamanın nasıl geçtiğini anlamadık. Saat geç olmuştu ve Karlsplatz'dan otelimize gitmek üzere tramvayımıza bindik. Otelimize gittiğimizde otelin en alt katındaki bara girdim. Televizyonda buz hokeyi maçı vardı. Ben de buz gibi iki adet Zipfer ve yanında patates cipsi ile bu maçın keyfini çıkardım.
Maç bittiğinde, yorgunluğun da etkisiyle gün benim için bitmişti ve güzel bir uyku.. 
Halam ile birlikte Viyana'ya vardığımızda öğlen saatleriydi. Havaalanından direk otelimize gittik. Otelimiz merkezden bayağı uzakta, Gutheil Schoder Gasse tramvay durağının yakınlarındaydı. Odamıza yerleştikten sonra gezimiz resmen başlamıştı ve ilk durağımız Belvedere Sarayı'ydı. Sarayın mimarisi muhteşem, bahçesi de bambaşka bir güzellikte. Oradan Schonbrunn Sarayı'na geçtik. Biraz dolaşıp gördükten sonra kafesinde Melange'ımızı içtik. Buradan da ayrılıp aslında hayatın döndüğü yere, Stephansplatz'a gittik. Burası Viyana'nın İstiklal Caddesi. Her türlü mağaza, restaurant ve kafeyi bu caddenin üzerinde bulabildik. Acıktığımızı hissettiğimizde Hotel Sacher'e doğru giderken bir ara sokakta Türk dönerci bulduk. Dönerci kapalıydı ve camda bir not vardı. Biz de hemen yanındaki Mc Donalds'tan Big Mac menülerimizi aldık ve afiyetle yedik..

