Sulağankaya zirvesi bir süreden beri planladığımız ve Şubat ayı içerisinde gerçekleştiremediğimiz bir tırmanıştı. İlk çıkışını Ömer Tüzel, Ingrid Reuber, ilk kış çıkışını ise Ertuğrul Melikoğlu ve Tunç Fındık yapmıştı. Rotanın bahar mevsiminde bilinen çıkışı yoktu ve dolayısı ile tırmanış koşullarını tam kestiremiyorduk. Bu yazıyı, ara bir mevsimde tırmanılabilecek zevkli, çok zor olmayan ama teknik bir rota arayan dağcılara referans olması amacıyla hazırladık. Bu kapsamıyla, Tunç'un daha önce GİT'te çıkan tırmanış raporuna ek bilgiler vermeye çalışacağız.
Ekibimiz Serhan Poçan, Mustafa Cihan, Bora Maviş, Elif Eylem Koç ve Cem Baytok'tan oluşuyordu. Güzeller Kuzey Duvarı'nın (2900mt.) dibindeki kamp yerine, gece 04:00'de başlayan bir yürüyüş ile dört saatte ulaştık. Sıyırmalık vadisinin girişinden itibaren kar başladı ve sürekli olarak sert karda kramponla yürünüldü. Gün boyu çanak içerisindeki hava sıcaklığı 30 dereceye kadar yükseldi ve kar aşırı şekilde yumuşadı.
Tırmanışa gece 02:00'de kalkıp, 04:00'te başlamayı planlamış olsak dahi, hepimiz uyuyakalınca 05:00'te uyanıp, aceleyle 06:15'te başladık. Teknik malzeme olarak, herkeste teknik bir kazma, iki 9 mm. ip, 7 sikke ve iniş malzemeleri bulunuyordu.
Dağın batı yüzündeki Şeytan Rampası üzerinden tırmanışa geçtik. Şeytan rampası, başlarda 6-7 metre genişliğinde, en dar noktasında 1 metre genişliğinde olan, dışa eğimli, güneye doğru yaklaşık 70 derecelik bir açıyla batı duvarında yükselen 300 metrelik bir kulvar. Tırmanış sırasında kulvarın tamamı kar doluydu. Kulvarın orta noktasındaki mağaranın ağzı ise neredeyse kapanmıştı. Yazın bu mağaranın 6-7 metre yüksekliğinde bir girişi olduğunu biliyorduk.
Saat 07:00'de önden Serhan ve Bora, bir on dakika g eriden de bizler rampada tırmanışa başladık. Tırmanışın yaklaşık ilk üç ip boyunu oluşturan bölümünü emniyetsiz tırmandık. Mağaranın yaklaşık 50 metre kadar üzerinde ilk istasyon kuruldu. Burada Serhan lider giderek, yaklaşık on metre ileride, tırmanış yolunu tıkayan bir kar kornişini yıkarak ve birkaç metrelik bir iki kaya etabını da geçerek bir sonraki istasyon noktasına ulaştı. Bu geçişteki zorluk III dereceyi aşmıyordu. Bu aşamadan sonra tüm ekip, Bora önde ilk ipe ve arkada bizlere uzanan diğer ipe bağlı olarak tırmanışa geçti. Bizler de ikinci ipe üç eşit parçada pürsik ile bağlanmış olarak tırmanışa devam ettik. Bora'nın istasyona varmasını takiben, Serhan ikinci ip boyuna devam etti. Bizler de bu arada ikinci istasyona varmıştık. Sonraki ip boyu da aynı mantıkla devam etti. Rampanın emniyetli tırmanışı iki ip boyu sürdü, Son ipte de tırmanış III dereceyi aşmıyordu. Saat 09:00'da dağın güney yüzündeki traverse başlarken, güneşin ilk ışıkları da rampanın üst tarafına vurmaya başlamıştı.
Yaklaşık 1.5 saatte zirve sırtına kadar 400 metrelik bir traversi tırmandık. Burada özellikle ilk 150 metrelik bölüm, en az 70 derecelik eğimdeki bir yüzey geçişiydi ve dönüşte oldukça yumuşadığı için riskliydi. Zirve sırtına geçişte 4-5 metrelik III derece zorlukta bir kulvarı sağa tırmandıktan sonra buradan zirve sırtına 4-5 metrelik bir kılçık üzerinden belden emniyetle bir geçiş yaptık. İkinci zirveye yaklaşık saat 11:00'de varmıştık. Burada, daha doğudaki üçüncü ve daha yüksek olan noktaya devam etmeksizin dönüşe geçtik.
Dönüş rotası olarak aynı yolu kullandık. Kılçık geçişi yaptığımız noktada yine belden emniyetle dördümüz, 55 metrelik bir ip inişi yaparak kar kulvarına ulaştık. Emniyeti alan Serhan ise, ipten kocaman bir baba yaparak tehlikeli kılçığı aşarak yanımıza ulaştı.
Rampadan inişte, mağaraya kadar çığ riski nedeni ile ip inişi yaptık. Bu inişlerde yalnızca kırdığımız dikey kornişten geçerken sikke bırakıldı, diğer inişler belden emniyetle gerçekleştirildi. Mağara d an sonra, rotanın başına kadar, yüzümüz kara dönük bir şekilde inişi tamamladık. Saat 16:00'da kampa varmıştık.
Çığ riski dışında, beş kişinin yazın karşılaşabileceği tırmanış koşullarına göre daha rahat koşullarda yaklaşık 10 saat süren, zevkli bir tırmanış gerçekleştirildi.
Cem Baytok
Ekibimiz Serhan Poçan, Mustafa Cihan, Bora Maviş, Elif Eylem Koç ve Cem Baytok'tan oluşuyordu. Güzeller Kuzey Duvarı'nın (2900mt.) dibindeki kamp yerine, gece 04:00'de başlayan bir yürüyüş ile dört saatte ulaştık. Sıyırmalık vadisinin girişinden itibaren kar başladı ve sürekli olarak sert karda kramponla yürünüldü. Gün boyu çanak içerisindeki hava sıcaklığı 30 dereceye kadar yükseldi ve kar aşırı şekilde yumuşadı.
Tırmanışa gece 02:00'de kalkıp, 04:00'te başlamayı planlamış olsak dahi, hepimiz uyuyakalınca 05:00'te uyanıp, aceleyle 06:15'te başladık. Teknik malzeme olarak, herkeste teknik bir kazma, iki 9 mm. ip, 7 sikke ve iniş malzemeleri bulunuyordu.
Dağın batı yüzündeki Şeytan Rampası üzerinden tırmanışa geçtik. Şeytan rampası, başlarda 6-7 metre genişliğinde, en dar noktasında 1 metre genişliğinde olan, dışa eğimli, güneye doğru yaklaşık 70 derecelik bir açıyla batı duvarında yükselen 300 metrelik bir kulvar. Tırmanış sırasında kulvarın tamamı kar doluydu. Kulvarın orta noktasındaki mağaranın ağzı ise neredeyse kapanmıştı. Yazın bu mağaranın 6-7 metre yüksekliğinde bir girişi olduğunu biliyorduk.
Saat 07:00'de önden Serhan ve Bora, bir on dakika g eriden de bizler rampada tırmanışa başladık. Tırmanışın yaklaşık ilk üç ip boyunu oluşturan bölümünü emniyetsiz tırmandık. Mağaranın yaklaşık 50 metre kadar üzerinde ilk istasyon kuruldu. Burada Serhan lider giderek, yaklaşık on metre ileride, tırmanış yolunu tıkayan bir kar kornişini yıkarak ve birkaç metrelik bir iki kaya etabını da geçerek bir sonraki istasyon noktasına ulaştı. Bu geçişteki zorluk III dereceyi aşmıyordu. Bu aşamadan sonra tüm ekip, Bora önde ilk ipe ve arkada bizlere uzanan diğer ipe bağlı olarak tırmanışa geçti. Bizler de ikinci ipe üç eşit parçada pürsik ile bağlanmış olarak tırmanışa devam ettik. Bora'nın istasyona varmasını takiben, Serhan ikinci ip boyuna devam etti. Bizler de bu arada ikinci istasyona varmıştık. Sonraki ip boyu da aynı mantıkla devam etti. Rampanın emniyetli tırmanışı iki ip boyu sürdü, Son ipte de tırmanış III dereceyi aşmıyordu. Saat 09:00'da dağın güney yüzündeki traverse başlarken, güneşin ilk ışıkları da rampanın üst tarafına vurmaya başlamıştı.
Yaklaşık 1.5 saatte zirve sırtına kadar 400 metrelik bir traversi tırmandık. Burada özellikle ilk 150 metrelik bölüm, en az 70 derecelik eğimdeki bir yüzey geçişiydi ve dönüşte oldukça yumuşadığı için riskliydi. Zirve sırtına geçişte 4-5 metrelik III derece zorlukta bir kulvarı sağa tırmandıktan sonra buradan zirve sırtına 4-5 metrelik bir kılçık üzerinden belden emniyetle bir geçiş yaptık. İkinci zirveye yaklaşık saat 11:00'de varmıştık. Burada, daha doğudaki üçüncü ve daha yüksek olan noktaya devam etmeksizin dönüşe geçtik.
Dönüş rotası olarak aynı yolu kullandık. Kılçık geçişi yaptığımız noktada yine belden emniyetle dördümüz, 55 metrelik bir ip inişi yaparak kar kulvarına ulaştık. Emniyeti alan Serhan ise, ipten kocaman bir baba yaparak tehlikeli kılçığı aşarak yanımıza ulaştı.
Rampadan inişte, mağaraya kadar çığ riski nedeni ile ip inişi yaptık. Bu inişlerde yalnızca kırdığımız dikey kornişten geçerken sikke bırakıldı, diğer inişler belden emniyetle gerçekleştirildi. Mağara d an sonra, rotanın başına kadar, yüzümüz kara dönük bir şekilde inişi tamamladık. Saat 16:00'da kampa varmıştık.
Çığ riski dışında, beş kişinin yazın karşılaşabileceği tırmanış koşullarına göre daha rahat koşullarda yaklaşık 10 saat süren, zevkli bir tırmanış gerçekleştirildi.
Cem Baytok