Tecrübe Satın Aldık ( Ege - Akdeniz Gezisi)

[ibrahim.yeter@gmail.com]

Merhaba,
8 Agustos 2013 tarihinde Ege ve Akdeniz kiyilarini gezerek tatil yapmak uzere iki arkadas yola ciktik... Hedefimiz tum sahillerde herhangi bir program yapmadan, kampinglerde konaklamak olamiyorsa bagimsiz cadir kurmak o da olmuyorsa aracta konaklayarak yola devam etmekti...

Bugun 12 Agustos 2013. bu tarihe kadar ilk defa kamping denebilecek standartlarda bir kamping de kaliyoruz... (Kas Kamping)

Seyahatimizin bu gune kadar ki detaylarini, gelecekte bu bolgede gezecekler icin paylasmak istedik...

Tura 8 Agustos aksamustu 19:00 gibi İstanbul'dan basladik.
İlk hedefimiz Bursa'da kamp yapmakti fakat Bursa'da Misi Kamp acildi mi diye biraz arastirdik Tesisi aradik ama bilgi alamadik...

Yolda "İznik" tabelasi aklimizi celdi ve gole saptik... Gecenin o saatinde herhangi bir kamp bulamayacagimizi bildigimiz ve internetten arastirmalarimizda da bir kampinge rastlamadigimiz icin sahilde gol kiyisinda aracta konakladik.. Cok da keyifliydi.. Sabah gol manzarasinda kahvalti yaptik...

 

[ibrahim.yeter@gmail.com]

Ertesi gun İzmir'e dogru yola ciktik. Hedefimiz Foca'ydi ama yolda Seferihisar'a girmeye karar verdik. Ardindan Urla'yi gezdik. Aksama dogru Alacati ve Cesmeyi gezdik.. Yol bizi Cesme'den sonra daha batiya Ciftlikkoy'e surukledi.. Cok sirin ve sakin bir ege sahil kasabasinda bulduk kendimizi.. Mutlaka ugrayin... Cok begeneceksiniz... Saat gec olmustu.. Aracimizi limana cektik ve sabaha kadar suren tatli bir ruzgar ve dalga esliginde aracta konakladik... O kadar keyifliydi ki deliksiz uyumusuz..

Sabah yine limanda kendimize mukemmel bir kahvalti sofrasi hazirladik.. Ardindan tekrar Alacati'ya gittik uzun uzun gezdik ve sonra yola koyulduk...

 

[ibrahim.yeter@gmail.com]

Yeni hedefimiz Milas, İkiztepe koyunde bir dost ziyareti.... Sora sora koyun yol ayrimini bulduk (tabela yok) ve saptik.. O andan itibaren hayatimizda yeni bir sayfa acildi diyebilirim... İkiztepe koyu bir cok kez tv haberlerine konu olmus ama bizim haberimiz yoktu.. surpriz oldu...

İkiztepe koyu, Milas'a gelmeden bir dagin zirvesinde... Bir yoruk koyu, tek gecim kaynagi zeytincilik... Garip ama guzel olan bu koyun halkinin gelenek gorenekleri ve yasam bicimlerini hala koruyor olmalari ve hepsinin ayri ayri saf ve temiz kalabilmeleriydi...(Koy, Bodrum'a yaklasik 30 dakika uzaklikta) Koyde kapali devre bir yasam var... Evlilikler sadece koy icinden yapiliyor ve sadece erkekler, askerlik icin, koyu bir sureligine terk ediyor.. Bir de buyuk hastaliklarda sehir hastenesine gidiyorlar.. Buyuk sehirlere goc yok... İnternet henuz her evde yok.. Degisik hos bir aksanlari var... Ozellikle kadinlarin cok farkli yoresel bir kiyafetleri var. Dugunler 5 gun suruyor... Evler cok ozenilmis bir mimariye sahip... Neredeyse tum koy fanatik duzeyinde koyu Galatasarayli... Bu dunyaya disaridan gelmis ve dejenere edebilecek tek sey televizyon...

Koyde gecirdigimiz 3 saat bizim icin cok anlamli.. Yepyeni dostluklar edindik.. muthis el degmemis bir doga ve el degmemis insanlar tanidik... Bu koyu mutlaka gormeli, koy kahvesinde sohbet etmelisiniz.

Aksam hava kararmak uzereyken dostlarla vedalasip koyden ayrildik...

 

[ibrahim.yeter@gmail.com]

Yeni hefimiz Gocek, burada hem kamp konaklamasi yapmak, hem de koylari yat turlari ile bir kac gun gezmek istiyoruz... Bir arkadasimiz "Gocek'in en iyi kaptani Nejdet kaptan" diye bir referans verdi..

Gocek'e vardigimizda aksam saatleriydi... Kamp arayisina basladik.. iki oneml koy var.. Gunluklu ve Katranci.. İnternetteki bilgilere gore Gunluklu koyunda kamp imkani var.. Ama durum oyle degil... 5 sene once koy kamp turizmine kapatilmis ve sadece gunubirlik misafir aliyor... Katranci koyunda sansimizi denemek istedik.... Katranci koyunda kamp alani var fakat full dolu.. Gorevlinin soyledigine gore 500-1000 arasi cadir varmis...

Konaklamak icin tekrar Gocek'e geri donduk ve sahilde yat limani manzarali bir yer bulup aracta konaklamaya karar verdik ama ne mumkun.. Akdeniz'e indikce hava daha da isindi ve aracta iki kisi uyyuyabilmek imkansizlasti... Matlarimizi alip kumsala gitmeye karar verdik. Gunun en dogru karari oldugunu soyleyebilirim..

Sabah yine sahilde yat limani manzarasi esliginde uzun bir kahvalti yaptik ve daha onceden sozlestigimiz yat kaptanindan haber beklemeye basladik. Yatlarin tumu bayram nedeniyle dolu.. Bizim icin iki kisilik yer acilmasi ihtimali vardi ve saat 10:00 a kadar kaptandan haber bekledik... O gun aramadigi gibi bir sonraki gun icin yaptigimiz rezervasyonu da musteri yogunlugundan netlestiremedigini telefonda bize soyleyince, is ahlakindan nasibini almamis biriyle karsi karsiya oldugumuzu anladik ve gunu daha iyi degerlendirmek icin Saklikent Kanyonuna gitmeye karar verdik... (İstanbul'dan arkadaslarimizin tavsiyesi olan Nejdet Kaptan'a organizasyonsuzlugu nedeniyle kizginligimiz hala devam ediyor.. Sayesinde Gocek'i hep sevimsiz hatirlayacagiz)

 

[notdream]

Çok güzel vakit geçirmişsiniz çok imrendim. Tebrik ederim.

 

[NXTRAİL52]

görsel de olsaydı sizinle beraber biz de gezerdik...her ne kadar o bölgeden yeni dönmüş olsam da aklım hala oralarda..

 

[ibrahim.yeter@gmail.com]

Çok güzel vakit geçirmişsiniz çok imrendim. Tebrik ederim.

Tesekkurler, gercekten guzel vakit geciriyoruz.. (gezi henuz bitmis de degil)

 

[ibrahim.yeter@gmail.com]

görsel de olsaydı sizinle beraber biz de gezerdik...her ne kadar o bölgeden yeni dönmüş olsam da aklım hala oralarda..

Haklisiniz gorsel henuz koyamadik cunku yoldayiz ve ipad den yaziyoruz.. Fotograf yuklemeyi beceremedik.. Normal bir bilgisayara ulasinca fotograflari yukleyecegiz..

 

[ibrahim.yeter@gmail.com]

Saklilent Kanyonunu cok duymus fakat bu gune kadar bir turlu gidememistik.. Gocek Nejdet Kaptan kazasi bize bu firsati verdi.. Bayram ve tatilin de etkisi sanirim saklikent kanyonu ana baba gunu gibiydi.. Bilet alip turnikeden gecmek icin bile sira bekledik.. biz daha once giden arkadaslarimizdan dolayi tedbirliydik fakat vatandasimiz genellikle cok tedbirsiz gelmis.. Kanyona gideceklere onerilerimiz...Yaninizda mutlaka mayo-sort, su icinde de giyilebilecek bir treking ayakkabisi olsun.. Kanyon once buz gibi bir kaynak suyunun ihtisamli akisiyla basliyor.. (bu su Patara'ya kadar giden bir nehri olusturuyor) daha sonra kanyonun derinliklerine indikce su azaliyor ama hic bitmiyor.. Biz kanyonun 4/3 une kadar gittik ama diger ucuna ulasamadik cunku giderek daralan ve gunes almayan bir noktaya geliyorsunuz ve etap zorlasiyor.. Gidenlerden duydugumuza gore kanyonun sonunda kucuk bir selale varmis..

Kanyon gezisi ortalama 2-3 saat suruyor ve muhtemelen acikiyorsunuz.. Cikista nehir kenarinda ayaklarinizi suya sokup serinleyerek yemek yiyebileceginiz platformlar yapmislar.. Keyifli.. Birseyler icip yemek yiyebilirsiniz.. hava cok sicak olmasina karsin kanyonun ve suyun etkisiyle ve tatli bir ruzgar esliginde nehir kenarinda saatlerce oturduk.. Bu arada nehirde rafting yapanlari seyredip eglendik ve birden kendimizi rafting yapanlarin arasinda bulduk İlk rafting denememize ragmen zorlanmadik.. Parkur hic sert degil.. Hemen hemen herkes yapabilir... Rafting parkurunun son noktasinda camur banyosu yapmayi unutmayin... (Nehrin yataginda belli bolgelerde biriken ince kumlu bir camur var.. Kanyondan geliyor.. Cilde cok faydali oldugu soyleniyor..) Camur banyosundan sonra nehirde temizlenip gelen aracla baslangic noktasina yani saklikente geri donuyorsunuz.. Kisa, orta ve uzun parkurlardan birini secebilirsiniz.. Biz kisa parkuru sectik. (Yaklasik 5 km, 25 TL)

Bu arada rafting hocamizdan kamp yeri sorusturduk cunku bulamazsak Gocek'e donmek zorunda kalacaktik ve Gocek cok sicakti.. Saklikent'te yemek yedigimiz tesiste kamp yapilabiliyormus.. Bu fikir bize iyi geldi ve nehir manzarali bir yer secip kamp kurduk.. (Çadır başına 15 TL alıyorlar) O gece nehir sesiyle uyku gezinin en iyi uykusuydu diyebilirim..

Sabah gunes kanyonun zirvesinden 07:00 gibi cadirin icindeydi.. Kalktik ve yine nehir kenarinda kahvalti yaptik, buz gibi nehir suyunda dus aldik ve dinlendik..

Bu arada nehirde rafting yaparken de karsilastigimiz bir cift den bahsetmek istiyorum.. Sanirim kendilerini cevreye adamis 40-50 yaslarinda bir cift her iki gun de dikkatimizi cekti.. Bu cift her gun ise gider gibi motorsikletleriyle nehrin sig kismina gelip kanyona gelen ziyaretcilerin attigi pet siseleri, dusurdukeleri terlikleri topluyorlar.. Her gun yaklasik 2-3 cuval plastik topladiklari soyleniyor.. bu insanlara cevreye katkilarindan dolayi tesekkur borcumuz var bence...

Oglene dogru tum rafting firmalari nehre akin edince bizim konforumuz bozuldu ve 14:00 gibi nehri takip edek ara yollardan Fethiye'ye dogru yola ciktik... Yolda nehrin sig kisimlarindan cesaret alip offroad yapmaya karar verdik ve yaklasik 1-2 km su icinde gittik.. Cok keyifliydi..
(Hedefimiz Kas)

 

[notdream]

Yani son yazinizi okudum ve aglamamak icin kendimi zor tutuyorum. Istanbulun neminde calismak izdirap oldu oralar ekim ayinda nasil olur acaba cunku ekimde izin alabilecegiz dizi cekimlerinden dolayi cok yogunuz su anda?

turn your DREAMS into REALITY

 

[ibrahim.yeter@gmail.com]

Yani son yazinizi okudum ve aglamamak icin kendimi zor tutuyorum. Istanbulun neminde calismak izdirap oldu oralar ekim ayinda nasil olur acaba cunku ekimde izin alabilecegiz dizi cekimlerinden dolayi cok yogunuz su anda?

turn your DREAMS into REALITY

Saklıkent Kanyon için ekim ayı uzgünüm ama biraz soguk olabilir. Daha doğrusu kamp yapılır ve keyifle gezilebilir ama kanyonun içi ve nehir suyu çok soğuk olacağından bu tadı vermeyebilir. Şu anda nehir suyu sıcaklığı tahminen 5 derece civarında...

Ekim gibi tatil yapacaksanız size Kaş'ı tavsiye ediyorum.. Biz şimdi Kaş'tayız ve öğlen vakti zeytin ağaçlarının gölgesinde oturmak ve uyumak dışında hiç birşey yapılamıyor...

 

[ibrahim.yeter@gmail.com]

İznik fotoğraflarımız...

 

[ibrahim.yeter@gmail.com]

Ertesi gun İzmir'e dogru yola ciktik. Hedefimiz Foca'ydi ama yolda Seferihisar'a girmeye karar verdik. Ardindan Urla'yi gezdik. Aksama dogru Alacati ve Cesmeyi gezdik.. Yol bizi Cesme'den sonra daha batiya Ciftlikkoy'e surukledi.. Cok sirin ve sakin bir ege sahil kasabasinda bulduk kendimizi.. Mutlaka ugrayin... Cok begeneceksiniz... Saat gec olmustu.. Aracimizi limana cektik ve sabaha kadar suren tatli bir ruzgar ve dalga esliginde aracta konakladik... O kadar keyifliydi ki deliksiz uyumusuz..

Sabah yine limanda kendimize mukemmel bir kahvalti sofrasi hazirladik.. Ardindan tekrar Alacati'ya gittik uzun uzun gezdik ve sonra yola koyulduk...

 

[ibrahim.yeter@gmail.com]

Yeni hedefimiz Milas, İkiztepe koyunde bir dost ziyareti.... Sora sora koyun yol ayrimini bulduk (tabela yok) ve saptik.. O andan itibaren hayatimizda yeni bir sayfa acildi diyebilirim... İkiztepe koyu bir cok kez tv haberlerine konu olmus ama bizim haberimiz yoktu.. surpriz oldu...

İkiztepe koyu, Milas'a gelmeden bir dagin zirvesinde... Bir yoruk koyu, tek gecim kaynagi zeytincilik... Garip ama guzel olan bu koyun halkinin gelenek gorenekleri ve yasam bicimlerini hala koruyor olmalari ve hepsinin ayri ayri saf ve temiz kalabilmeleriydi...(Koy, Bodrum'a yaklasik 30 dakika uzaklikta) Koyde kapali devre bir yasam var... Evlilikler sadece koy icinden yapiliyor ve sadece erkekler, askerlik icin, koyu bir sureligine terk ediyor.. Bir de buyuk hastaliklarda sehir hastenesine gidiyorlar.. Buyuk sehirlere goc yok... İnternet henuz her evde yok.. Degisik hos bir aksanlari var... Ozellikle kadinlarin cok farkli yoresel bir kiyafetleri var. Dugunler 5 gun suruyor... Evler cok ozenilmis bir mimariye sahip... Neredeyse tum koy fanatik duzeyinde koyu Galatasarayli... Bu dunyaya disaridan gelmis ve dejenere edebilecek tek sey televizyon...

Koyde gecirdigimiz 3 saat bizim icin cok anlamli.. Yepyeni dostluklar edindik.. muthis el degmemis bir doga ve el degmemis insanlar tanidik... Bu koyu mutlaka gormeli, koy kahvesinde sohbet etmelisiniz.

Aksam hava kararmak uzereyken dostlarla vedalasip koyden ayrildik...

 

[ibrahim.yeter@gmail.com]

Yeni hefimiz Gocek, burada hem kamp konaklamasi yapmak, hem de koylari yat turlari ile bir kac gun gezmek istiyoruz... Bir arkadasimiz "Gocek'in en iyi kaptani Nejdet kaptan" diye bir referans verdi..

Gocek'e vardigimizda aksam saatleriydi... Kamp arayisina basladik.. iki oneml koy var.. Gunluklu ve Katranci.. İnternetteki bilgilere gore Gunluklu koyunda kamp imkani var.. Ama durum oyle degil... 5 sene once koy kamp turizmine kapatilmis ve sadece gunubirlik misafir aliyor... Katranci koyunda sansimizi denemek istedik.... Katranci koyunda kamp alani var fakat full dolu.. Gorevlinin soyledigine gore 500-1000 arasi cadir varmis...

Konaklamak icin tekrar Gocek'e geri donduk ve sahilde yat limani manzarali bir yer bulup aracta konaklamaya karar verdik ama ne mumkun.. Akdeniz'e indikce hava daha da isindi ve aracta iki kisi uyyuyabilmek imkansizlasti... Matlarimizi alip kumsala gitmeye karar verdik. Gunun en dogru karari oldugunu soyleyebilirim..

Sabah yine sahilde yat limani manzarasi esliginde uzun bir kahvalti yaptik ve daha onceden sozlestigimiz yat kaptanindan haber beklemeye basladik. Yatlarin tumu bayram nedeniyle dolu.. Bizim icin iki kisilik yer acilmasi ihtimali vardi ve saat 10:00 a kadar kaptandan haber bekledik... O gun aramadigi gibi bir sonraki gun icin yaptigimiz rezervasyonu da musteri yogunlugundan netlestiremedigini telefonda bize soyleyince, is ahlakindan nasibini almamis biriyle karsi karsiya oldugumuzu anladik ve gunu daha iyi degerlendirmek icin Saklikent Kanyonuna gitmeye karar verdik... (İstanbul'dan arkadaslarimizin tavsiyesi olan Nejdet Kaptan'a organizasyonsuzlugu nedeniyle kizginligimiz hala devam ediyor.. Sayesinde Gocek'i hep sevimsiz hatirlayacagiz)

 

[frombird]

Güzel,zevkli bir gezi ve bir o kadar da anlatım güzelliği,daha ne olsun.