Ynt: Thames-Trader ve NAFD
Balum TASİŞ'den bahsedince aklıma eski forumda yazdığım Trader'in hikayesi geldi. ;D ( 29.06.2006 )
Arkadaşlar;dün bu aracı TASİŞ'den teslim aldık.Yeşilköy gümrükte gerekli formaliteler tamamlandı,bedeli ödendi,belgeleri tamamlandı ve 11.00 de başladığımız işlem saat 15.30 da tamamlandı.Ben bu arada aracı köye nasıl götürecem diye düşünürken ve bir çekici ile pazarlık ederken ordan birisi yanıma yaklaşıp''Abi bu araç aslında faal,geleli zaten 2 ay oldu ama aküsü boş marşı yok ''vs vs dedi.Ben zaten köyden mitsubishi kamyonetimi getirtmiştim.Gelirken mazot ve takviye kablolarını da getirmişti.Neyse bir şekilde takviye ile aracı çalıştırdık.Bu arada da saat 4 olmadan,yani kamyon yasağı başlamadan yola çıkmak istiyoruz.Ya bismillah deyip direksiyona geçtim,motor ritmik çalışıyor,yalnız çok ufak bir ayrıntı araçta hiç fren yok.

Fren pedalına bastığım anda ayağım döşemeden dışarı çıkıyor.Tabii orada toplanan çok bilenler ''usta bu araç gitmez'' demeye başladılar.Bende mitsubishi kamyoneti kullanan bizim şöföre ''Ali sen önden gideceksin,çarparsam sana çarpayım'' dedim.Benim Galloperi de şirketten gelen diğer şöför Veli'ye verdim.Ben de arazöz direksiyonunda Ya Allah,Bismillah yola koyulduk.Bir ara kendi kendime güldüm.Ulan dedim ,önde Ali,arkada Veli,ortada da bizim deli.Allahtan çocuklar beni tanıdıklarından birşey demiyorlar.Vukuatlarımı biliyorlar.Bir tek şeye üzüldüm.Can yoktu,önemli bir işi vardı,aslında tam onluk bir macera idi.Yol macerasını başka sefer anlatırım.
Pardon,unuttum,aracın el freni biraz tutuyordu!!
Sağ salim Arnavutköy'e vardık.Beni arazöz de gören sevgili Cezmi Ustam gülmeye başladı,ancak asla şaşırmadı,çünkü Riva'dan devirdaim pompasız Unimog'uyla gelen Nadir Abisini iyi tanıyordu