Töre, Kadın, Şiddet ve Adam !...

Anadolu'nun orta vilayetlerinden bir köyde, yavaş yavaş güneş batmaya, hava kararmaya başlar.

Karanlık iyice çöker köyün üzerine.

Evlerden birinde bir kadın ve adam, yatma hazırlığı yapmaktadır.

Erken yatıp yarın sabaha, güneş ışığına erken uyanılacaktır.

Adam üzerini değiştirir, yatağına yönelir.

Evin penceresinden karanlık bahçeye vuran ışıkta, ağaçların arasında bir gölge belirir.

Kadın pencereden dışarı bakar ve gülümser.

Kadının sevgilisi bahçededir...

Tam sözleştikleri gibi, sözleştikleri saatte ve yerde adam onu beklemektedir.

Kadın, kocasının uyumasından emin olunca, sessizce yataktan kalkar, üstünü giyer...

Ve pencereden aşağıya atlar.

Başka bir adam için, kadın, kocasını terk eder.

Ynt: Töre, Kadın, Şiddet ve Adam !...

Koşarlar iki sevgili... kaçıyorlar.

Tarlaları, ovaları aşarlar...

Anadolu'da bir köy, nasıl koşmasınlar ki.

Arkalarından onları kovalayacak onca şey vardır.

Namus belası, töre cinayetleri, yoksulluk, cefa, korku.

Arkalarında bunlar varken nasıl durabilirler.

Köyden uzaklaştıklarına iyice emin olunca, soluklanmak için dururlar.

Kadın, duraksamayı fırsat bilip nefes nefese der ki:

"Evden çıktığımdan beri, ayakkabımın içinde bir şey var, beni rahatsız ediyor".

Çıkartıp bakar ki... Ayakkabısının içinde bir tomar para!!!

Ynt: Töre, Kadın, Şiddet ve Adam !...

Kocası her şeyin farkında.

Biliyor ki gidecek;

"Beni terk edecek ama bunca yıl çorbasını içtim, çamaşırlarımı yıkadı, ütüledi. Bana emeği geçti".

Yaban elde "muhtaç" olmasın diye !!! O yoksul köylü;

Bütün parasını, başka bir adam için kendisini terk eden karısının, giderek kendinden uzaklaşan adımlarını attığı ayakkabısının içine koyar.


O güzel insanı,

O onurlu davranışı sergileyen,

O terk edilen adamı,

Hepiniz tanıyorsunuz...

Ynt: Töre, Kadın, Şiddet ve Adam !...

Çünkü o;

Bir dizesinde bize yürekten seslendiği gibi,

Uzun ince bir yoldaydı ve gidiyordu gündüz gece...



Şimdi sorarım size;

Bu memlekete, töre cinayetleri, kadına karşı uygulanan şiddet mi yakışır yoksa,

Aşık Veysel gibi hayatında hiç kitap okumasa, okuyamasa bile...

Kitap gibi hayat yaşayan adamlar mı yakışır?



Sunay Akın'dan dinlediğim bu olağanüstü hikaye, okumayı sevenlerle paylaşılmak üzere gönderilmiştir. Yeşim Balaca

Ynt: Töre, Kadın, Şiddet ve Adam !...

Etkileyici ve düşündürücü !!!

Ynt: Töre, Kadın, Şiddet ve Adam !...

Olağan üstü bir hikaye zevkle okudum paylaşım için teşekkürler.

Ynt: Töre, Kadın, Şiddet ve Adam !...

mustafa abi ellerine sağlık çok etkileyiciydi.

Ynt: Töre, Kadın, Şiddet ve Adam !...

Bu Sunay Akın tam bir hazine,onu dinlerken insan kendinden geçiyor

Ynt: Töre, Kadın, Şiddet ve Adam !...

paylaşım için teşekkür ederim...MÜKEMMELLL

Ynt: Töre, Kadın, Şiddet ve Adam !...

rahmetli babam geldi aklıma birden gecenin bu vaktinde
neydi konu ?

Kitap gibi hayat yaşayan adamlar mı yakışır?

evet babam da (doğum 1925 ölüm 2000) böyle hiç okumamış tı ama yıllarca ondan duyduğum söz oğlum ben istanbul teknik üniversitesinin arka kapısından mezun oldum derdi
ne demek istiyordu
yani yıllardır beyazıttan eminönüne işyerine yürürken ( o yıllarda üniversitenin içinden geçmek serbestti ) geçermiş
hiç bir tahsili olmayan bu adam benim babam. bir gün osmanlı eseri olan tarihi handa bulunan işyerinde oranın odabaşısının (eminönü belediye başkanı ile anlaşmışlar) sorgusuz sulasiz acil burayı boşaltıcaksın ikazı karşısında şaşırır bütün kiracılar korku ile boşaltılır.
tabii babam hariç sonuna kadar direnir bu TAHSİLSİZ insan tarihi eser talan edilmesin diye kelleyi koltuğa alır gazetelere manşet olur makatına silah dayanır ama asla vazgeçmez iş mahkemeilk olur maddi durumu zayıf olduğu halde (uzun ama ben kısa geçiyorum) sonunda belediye başkanının suç almasını sağlamış mış dememe bakmayın olaya ben bizzat şahidim suç giyen başkan derhal düşüyor görevden yerine gelen yeni belediye başkanı babamı tebrik edip ona sirkeci civarında yol üstünde bir işyeri gösterip ödülllendirecekken babamın cevabı şu oluyor ben nokta kadar menfaatlere virgül gibi eğilmem diyor bırakın teklifi kabul etmeyi yıllarını verdiği eminönüyü ceketini alıp toptan terk ediyor işte o hayatında hiç okumamış ama istanbul teknik üniversitesine defarlarca girmiş içinden geçmiş ve insan sarrafı olmuş bu cahil adam dürüstlüğü ve adam gibi mert birazda sert bu adam benim rahmetli BABAM . mevlam cümlemizin gelmiş geçmişlerine rahmet ve mağfiret eylesin inş.

konuyu bir daha hatırlıyalım


Aşık Veysel gibi hayatında hiç kitap okumasa, okuyamasa bile...

Kitap gibi hayat yaşayan adamlar mı yakışır?

MEN DAKKA DUKKA = ÇALMA KAPYI ÇALARLAR KAPINI veya EDEN BULUR demektir

MK51 mustafa bey tşkler ve saygılarım ile

Ynt: Töre, Kadın, Şiddet ve Adam !...

abi öncelikle babanızın allah mekanını cennet eylesin inşallah.
çok iyi bir örnek.

Ynt: Töre, Kadın, Şiddet ve Adam !...

mustafacım amin ecmain.

Ynt: Töre, Kadın, Şiddet ve Adam !...

paylasım için teşekürler gercekten çok düşündürücü bir hikaye

Ynt: Töre, Kadın, Şiddet ve Adam !...

Mustafa abi.gercekten cok etkilendim.paylaşım için teşekkürler.

Ynt: Töre, Kadın, Şiddet ve Adam !...

Mustafa bey, gözlerimizi nemlendiren bir hikayeydi teşekkürler paylaşımınız için.
Bu kadar töre cinayeti yaşanan bir ülkede sevmenin anlamı konusunda tekrar düşünmeyi sağlayabilir belki.