Türkiyemden İl İl Memleket Övgüleri

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan loganrory Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 5
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 2,284

loganrory

Kamp III
Mesajlar
559
Tepkime Puanı
34
Web
www.gezginsandalet.com
ESKİŞEHİRLİ OLMAK...
İner inmez otogarında özlemişsen soğuğunu bu kentin. Rüzgar sana, sen rüzgara üflemişsen sigaranın dumanını.
Varmak için şehrine, şehrinin merkezine, merkez artık her neyin merkezsiyse senin için,
Binmişsen yeni teknoloji ürünü ulaşım araçlarına tüm teknolojiye rağmen halen yanından geçerken kısa sürelide olsa tebessüm ettiriyorsa dudaklarına.. Kılıç Lunapark...
Duvarlarında ki reklamlara dayanarak isim veriyorsan apartmanlara hala. Üstgeçit dediğinde aklına tek bir yer geliyorsa şayet. Aydın Arat.Yılmaz Büyükerşen senin için bir belediye başkanından öte bir isimse. Ne kadar modernleşse de hala bizim mahalledenmişsin yahu gel bakalım diyebiliyorsan birilerine.
Hatta ona birden kanın kaynıyorsa ister istemez.
Dur! Deyip eve beraber dönmeyi teklif ediyorsan aniden.
Dolaşmışsan tozlu topraklı yollarında Odun Pazarının.
Her defasında iç geçirmişsen ahşap evlerine.
Eskişehir dendiğinde Kızılcıklı diye başlıyorsan söze yabancılara. Deniz olamadan da Adalara sahipsen.
İlk kız-erkek arkadaşını öpmüşsen ara sokaklarında Adaların. Ağaç olmadığından değil sırf kıyamadığından apartman duvarlarına yazmışsan sevdiğinin baş harfini. En imkansız aşkı yaşayıp, her köşe başında hatırasını bulabiliyorsan paramparça kalbinin.
30 dakikaysa senin için en uzak mesafe, yine de dünyanın en uzak yeri oluyorsa bazen bir kaldırım taşıyla diğerinin arası.
Hiç eksikliği hissetmemişsen denizin Porsuktan dolayı. Bir gün temizlenir umuduyla beklediysen ömrünce.
Her daim kötü gözlerle bakıp onlara yinede sende illa ki bir kere gitmişsen yamacında ki çimenlere.
Futbol dendiğinde Kahpe Bizans diyerek inadına
Eskişehir Sporu savunmuşsan. Göremediğin 70'lerden bahsetmişsen herkese ballandıra, ballandıra.
Hiçbir takımın şampiyonluk sevinci yaşamasına izin verilmediğine gizli, gizli destek veriyorsan. Yolları kapatmışsan her galibiyette. Bu takım şampiyon olsa iktidar değişir be diyorsan.
Sevmesen de Mithat Körleri takdir ediyorsan yaptıklarını. Sevmesen de eşlik etmeden duramadığın tek şarkısı varsa.

Mersinliden fazla tantuni, İstanbulludan fazla döner yemişsen ama yinede çiğböreğin tadını değişmiyorsan hiç birine. Nesi meşhur dendiğinde Lüle taşı dışında bir şeyler sayabiliyorsan. İçip, içip nara atmışsan İsmet İnönüde. En ucuz bira nerede bilmene rağmen. Arkadaş hatrına 222'de kazık yiyorsan. Buralı olmasa da bir çoğu her öğrenciyi Eskişehirli sayıyorsan. Hiç dolamasada hektar olarak Türkiye'nin en büyük barı bizde diye böbürleniyorsan.

Titanik Cafenin daha kaç yıl açık kalacağını düşünüyorsan her önünden geçişinde. Onur İşkembeye gidip mercimek içenlere kızıyorsan. Çok ucuza yemek yediğini fark edip artan parayla kazı kazan oynamak için can atıyorsan.
Her düşüncedeki gencin aynı masada oturabildiğini görüp. Gelecek için umutlanıyorsan.

Adres sorulduğunda elinle koymuş gibi tarif edip birde uzaktan takip ediyorsan doğru mu gidiyor diye.
Arkadan eline koluna dokunanın kapkaççı değil de şaka yapan bir arkadaşın olma ihtimalinin daha yüksek olduğunu biliyorsan.
Bahar şenliklerini iple çekip sonrada rock konserlerinde arkadaşlarınla kafayı çekiyorsan gizli, gizli.

Piknik denince fidanlık. Fidanlık denince uzun eşek geliyorsa aklına. Yaşına başına bakmadan, oynarım be diyorsan. Balık tutmuşsan Musa Özünde.
İzmirli kadar iyi biliyorsan rakı -balık ikilisinin uyumunu. Deniz kenarındakilerin ömrünce yiyemeyeceği sadece iyi atladığını bildikleri sazanı afiyetle indirmişsen midene defalarca.
Yağmurdan sonra toprak kokusu alabiliyorsan hala. Kar yağışı senin için çok sıradan gözükse de.
Kasım ayında beklemeye başlıyorsan dört gözle yollarını. Geceleri çıkıp bembeyaz bir şehrin üstünde yürürken hem keyif alıp hem canın acıyorsa.
Ne zaman eriyecek bunlar diye sızlanmıyorsan.

En fazla bir hafta sonra burnunda tütüyorsa cıvıl, cıvıl akşamları. Kopamıyorsan bir türlü Doktorların ara sokaklarından. Ne yana dönsen tanıdık biri varsa karşında. Hepsine tek, tek durup selam veriyorsan eğer,ve her 5 dakikada bir geçen uçaklara tepkisiz kalabiliyorsan,uzak kaldığında uçak sesini özlüyorsan..

ESKİŞEHİRLİ olmak budur...
Alıntıdır
 

Etiketler
Ynt: Türkiyemden İl İl Memleket Övgüleri

İZMİRLİ OLMAK
“Körfez Kokusu” nedir biliyorsanız.
35 ve 35,5 kavramları size bir şey ifade ediyorsa,
“Boyoz” kelimesi size bir şeyler hatırlatıyorsa,
“Arapsaçı”,”Turpotu”, “Dalagan”, “İstifno”,” Ebegümeci”, “Denizbörülcesi” nedir, biliyorsanız, ,
Gördüğünüz her gökdeleni Hilton’la kıyaslıyorsanız,
Sıcakkanlıysanız,
Paraşüt kulesinden atladıysanız,
Hiçbirzaman biryere geç kalma korkusu yaşamadıysanız
Nisan-Ekim ayları arasında hafta sonlarını Seferihisar,Çeşme,Mordoğan,Karaburun, Gümüldür, Kuşadası, Dikili, Foça’da geçiriyorsanız,
Çocukken Kemeraltında kaybolduysanız
Babanız”Biz çocukken Konak’ta denize girerdik” hikayeleri anlatıyorsa
Bir kere bile YKM önünde buluşup sinemaya gittiyseniz
Montrö ve Lozan size avrupa şehirlerini hatırlatıyorsa
Evinize enfazla 100 m. Uzaklıkta bir Tansaş mağazası varsa
Başka bir şehire gittiğinizde o şehirde yaşayanlara acıyorsanız
Uzakta iken “Ahh şimdi İzmirde olsaydım” diyorsanız
İzmirli olmak budur.
Alıntıdır
 

Ynt: Türkiyemden İl İl Memleket Övgüleri

ÇANAKKALELİ OLMAK
Çanakkale’de huzur bir kuşun kanadında…
Canınız mı sıkıldı? Kederlendiniz mi? Hiç dert değil. Hemen kendinizi dışarıya atın. Hele hava güneşli ise, düşünmeyin bile. Bir an önce sokağa çıkın. Yürümeye başlayın.
Ayaklarınız sizi mutlaka Kordon’a sürükleyecektir. Şöyle bir denize bakın. Bir sürü şey göreceksiniz. Geçen gemiler, balıkçı kayıkları, tekneler… Her biri sizi sizden alıp başka bir yere götürecektir. Kordon’daki restaurant ve çay bahçeleri çağrılarıyla sizi yürümekten vazgeçirip caydırmazsa, arabalı vapura binmeyi düşünebilirsiniz. İçeriye girmeyin, güvertede oturun. Vapurla yarışan martıların süzülen kanadında hissedin kendinizi. Uçuyormuşçasına… Denizin köpük köpük sularına dalın isterseniz. Ağzınızda bir balıkla tekrar uçarak. Rakkase kıvraklığında… Süzülün gökyüzünde. Ruhunuz yıkansın, hafifleyin. Gözlerinizi kapatın güneşe doğru, sıcaklığını hissedin. Denizin dalgalarını yalayan yosun kokulu lodos rüzgarları serinletsin sizi. Derin bir nefes alın. Havada süzülen bir martı gibi hayata kanat çırpın o an. Bırakın savrulsun saçlarınız özgürce rüzgarda. O gün kendiniz için yaşayın sadece. Gülümseyin hayata ve tüm yaşananlara. İsterseniz hiç inmeden geri dönün vapurunuzla. Çok değil, bir çıtır simit, sıcak bir çay keyfiyle tamamlayın geri dönüşünüzü... Tüm sıkıntılara güle güle …
Bir de boğazdan bir gemi seçin kendinize. Her görüşünüzde “İşte benim gemim!” diyebileceğiniz. İsterseniz tüm gemiler sizin olsun. Yeter ki rahatlayın, sıkıntılarınızı atın. Tüm büyüler bozulsun. Siz huzura erin. “Akşama ne pişireyim?” diye hiç düşünmeyin. Balıkçıdan biraz mevsim balığı, manavdan bir deste marul… İste akşam yemeği ! Kolay ve sağlıklı.
İşte budur! Çanakkale’de yaşamak…
Ülkemizin bu nimetinden yararlanın. Güzelliğini yaşayın. Takılıp kalmayın köhne düşüncelere. Çıkın evlerinizden dışarı!
Atalarımızın yüzyıllar önce uzak kıtalardan gelerek tanıştığı bu deniz, bu güzel boğaz, tarihte yaşanan tüm entrikalara rağmen halâ bizim.
Anadolu’dan Rumeli’ye geçmek için 1354’lerde buralara gelmişler. O dönemin şartlarında yaratıcılıklarını kullanarak manda derisinden sal yapmışlar. Bu sallarla Boğaz’ı geçmeyi başarmış atalarımız. Bizanslılara karşı savaşmışlar. Şehitler vermişler. Rivayete göre, Bayraktar Dede burada, karnını keserek derisinin içine bayrağı saklamış ve kan kaybından öylece şehit olmuş. Bu güzel vatan uğruna. Denizleri birbirine bağlayan Boğaz, herzaman stratejisini korumuş.
Kim bilir ne gemiler geçti bu Boğaz’dan? Troya yelkenlilerinden, Fatih’in kadırgalarına kadar. Fatihin kadırgalarından, İngiliz dretnotlarına kadar. Kim bilir, ne yürekler mutlu oldu burada? Kim bilir ne yürekler dağlandı istemeden? Ne tarihler yaşandı, ne devirler bitti.
Şimdi ise yüklü ticaret gemileri ve beyaz kuğu gibi aşk gemileri… Hele yaz akşamlarında geçişleri; ışıl ışıl, pırıl pırıl… Tam seyirlik.
Tarihi ile, doğası ile insanları büyüleyen şehir. Çağdaş yaşantısı ile bir kültür şehri olmaya aday bir şehir.
Bana göre emekliler yerleşkesi. Mutlu insanlar şehri !
Toprağının altı bir güzel, üstü bir başka güzel!
Alıntıdır.
 

Ynt: Türkiyemden İl İl Memleket Övgüleri

BURSALI OLMAK
Uludag'da kayak yapıp, İnkaya'da meyve salatası, Mudanya'da balık yemeye gitmek, Zafer Plaza'nın kalabalığına,
adliye arkasinın özenti ama eğlenceli gençliğine, Çaçaron'una, Hamamlarına,
Aralıkta güneş açan Haziranda kar yağan değişken havasına, insanına, otobüs çilesine, meridyenine, iskender kebabına aşık olmak, demektir.
Bursa'lı olmak, Sadece Bursa'da doğmuş olmak demek değildir.
Bursayı sevmek, Bursa'ya öyle yada böyle yolu düşenlerin, orada yaşayanların da hissettiği bir duygudur. Bursa’nın garip bir çekimi, büyüsü vardır,,,,

Bir kere gelen bir daha kopamaz bu şehirden. Çok göç alsa da, Bursa'ya yerleşenler kendilerini Bursalı hissederler...
Denize, dağa, kara, yeşile, kestane şekerine, şeftaliye, Koza Hana, Pirinçhana ve bunun gibi birçok güzellige sahip olmak,
Altıparmak ve Heykel'i özlemektir, Bursalı olmak... Çanakkale Savaşı'nda en çok şehit vermiş bir memleketin evlatları olmaktır.
Bir yönüyle her ne kadar dalga geçilse de "Bursalı olmak" bu ülkede, diğer herhangi bir ilin hemşehrisi olmaktan çok daha gurur vericidir.
İskender dönerini doyasıya yiyebilmek, Uludağ da keyif çıkarabilme ayrıcalığına sahip olmak, tarihle iç içe yaşamak, bütün olmak güzelliklerle buluşmak demektir.
Konuşurken;
“Yepyeni” değil, “yepisyeni” demektir.
Misket veya bilye değil, “Cilli” demektir.
Çay “koymak “ değil, çay “dökmek” demektir.

Kışları Uludağ'a, yazları Mudanya veya Kumla'ya gitmektir.
Gemlik'e doğru denizi görmektir.
Sokaklarda, caddelerde buz gibi suları olan çeşmelerden su içmektir.
Heykel'e çıkmaktır.
"Atın hangi ayağı havada?" diye sormaktır.
Akmerkez dendiğinde Asmerkez'i çağrıştırmaktır.
”Bukart “ sahibi olmaktır.
Tekstil ve otomotiv cennetinde yaşamaktır.
Özdilek'te su böreği yemektir.
Kültürpark'a gitmektir.
Başka şehirlere giderken kestane şekeri götürmektir.
Kozahan, Pirinçhan, Yeşil, Hünkar, Tophane bahçelerinde çay ve nargile içmektir.
Trafik sıkıştığında Bursa'ya yaklaştığını anlamaktır.
Sütaş'ın günlük sütlerinden içmektir.
Gerçek iskender kebabını yemektir.
Hayatında en az bir kez Bursa'nın ufak tefek taşları eşliğinde folklör oynamaktır.
Kaliteli bıçakların nerede bulunduğu bilmektir.
”Bur-sa-lı-sın” diyenleri umursamamaktır.
Çok modern, çok büyük, çok gelişmiş olmasa da Bursa'nın büyülü bir şehir olduğunu bilip vazgeçememektir.

Uludağ yolunda bira içmektir.
Arap şükrü'de rakı balıktır.
Teleferikten korkmamaktır.
Teksas deyince Amerika'yı değil Bursaspor'u hatırlamaktır.
Kısacası Bursalı olmak; gurur duymaktır.

Bursa’ lı olmak Kaplicalara, hamamlara gitmektir.
Dön Ankara tarafına İnegöl de Oylat’ ı sorup, şöyle gerine-gerine bir hamam sefası çekmektir. Rahatlayamadın mı? Bir de masaj yapılmasını istemektir....
Dönüş yolunda İnegöl den geçip, köfte yemek, Kemalpaşada peynir tatlısı yemektir.
Alıntıdır...
 





Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
104,013
Mesajlar
1,527,262
Kayıtlı Üye Sayımız
166,760
Kaydolan Son Üyemiz
Stronger

Çevrimiçi üyeler

SON KONULAR



Geri
Üst