Zirvenin çiçekleri
Ayten SERİN 4 Eylül 2010
[attachment=1]
‘Türkiye’nin 120 Alpin Bitkisi’ kitabı dağların 1500-2000 metresinden yukarısındaki bitki zenginliğini gösteriyor
Alpin bölgeler hem su döngüsünü düzenlemek için önemli hem de Türkiye’de endemik bitkilerin en yoğun olduğu bölgelerden. Bu irtifada doğa, her yeri ağaçlarla kaplı bir ormana kıyasla çok daha farklı bir görünüme sahip. Bir ormandaki tek tip ağaç görünümü yerine önünüze çalı, su kaynağı, kayalık gibi farklı dokular çıkabiliyor.
Biyoloji Profesörü Gürcan Güleryüz (48) 1981’den beri Uludağ Alpin Bölgesi bitkileri üzerine çalışıyor. Güleryüz, çalışmalarını özellikle yaz aylarında yapabildiklerini söylüyor: “Alpin kuşakta iklim koşulları çok zorlu, bu kuşak yılın altı ayını kar örtüsü altında geçiriyor. Sonbahar ve ilk bahar dönemlerinde gece donları vardır, o da bölgedeki yaşamı çok zorlar. Ama ilkbahardan sonra bitkilerin gelişim periyodu yaşanıyor. Bu bölgede en belirleyici unsur iklimdir, UV ışını da daha fazladır. Bitkilerin çiçek renkleri bu zararlı etkiyi azaltmak için çok canlıdır. Temmuz ayı canlı yoğunluğunun en yüksek olduğu dönem. Ağustosa doğru bitkiler yaşlanmaya başlıyor, olgunluk dönemine geçiyor. Uludağ’da 110 kadar endemik bitki var, 30 kadarı Uludağ endemiği. Bunların da yüzde 60’ı Alpin bölgede.”
YUKARISI GİDERSE AŞAĞISI DA GİDER
Güleryüz Türkiye’de Alpin bölgeler üzerindeki en büyük tehdidin turizm olduğu görüşünde: “Uludağ ve Erciyes’le ilgili kayak turizmi planlamaları var. Bunun yanında bir de hayvan otlatma tehdidi vardı ama 2001 ekonomik krizinden beri hayvancılık Uludağ’da azaldı. Kaçkarlar gibi diğer bölgelerde hala otlatma baskısı var. Yine de turizmin yanında otlatma baskısı devede kulak kalır. Alpin bölgeler önemli bir su kaynağı, bitkiler de bu suyun döngüsünü sağlar. Yukarıyı kirletirseniz doğrudan aşağıyı da etkilersiniz. Yani Uludağ’ı koruyamadığınız zaman ne aşağıdaki Ulubat Gölü’nü ne İznik Gölü’nü koruyabilirsiniz. Çünkü yukardaki bir olumsuzluk aşağıyı etkiler.”
ÜCRETSİZ KİTAP
Türkiye’nin 120 alpin Bitkisi kitabı Sema Atay, Gürcan Güleryüz, Canan Orhun, Özcan Seçmen ve Cem Vural tarafından hazırlandı. Fotoğraflar Gürcan Güleryüz, Nihat Karakaya, Özcan Seçmen ve Cem Vural’a ait. Kitapta sadece en çok görülen 120 bitkiye yer verildi ama ekip, aslında tüm alpin bitkilerin sayısının 1500 kadar olduğunu belirtiyor. Kitap gönüllü çevre korumacıların iletişim ağı olan ÖBANET projesi kapsamında, Hollanda Dışişleri Bakanlığı Matra Programının katkısıyla 3 bin adet basıldı. Özellikle dağcıların faydalanması için üniversitelerin dağcılık kulüplerine, derneklere gönderildi. Ücretsiz dağıtılan kitaba internet ortamında obanettr.net/images/pdf/alpinbitkiler.pdf adresinden de ulaşılabiliyor.
ALPİN KUŞAK NERESİDİR
Ekvator bölgesinde alpin kuşağı 3000-3500 metrelerin üstü iken kutuplara gidildikçe kuşağın irtifası 800-1000 metrelere düşüyor. İskoçya’da 1000 metre, İsviçre Alplerinde 2000 metre, Batı Himalaya dağlarında ise 3700 metreden başlıyor. Türkiye’deyse Alpin kuşak 1500 metreden başlıyor, bölgelere göre değişiklik gösteriyor. Denizli’de bulunan Bozdağ’da 1500 metrede yarı alpin kuşak başlarken Uludağ’da alpin kuşak 1800-1900 metrede karşımıza çıkıyor. Daha genel bir tanım ise ağaçlara göre yapılıyor. Ağaçlar belli bir rakımın üzerinde yaşayamaz. Ağaçların küme hali kaybolduktan sonra başlayan bölgeye alpin kuşak deniyor. Alpin kuşağın daha yukarısında kar ve buzla kaplı bölgeye ise nival bölge deniyor.
KİTAPTAN ÇİÇEKLER
Anemona Albana - Kafkas Anemonu/ Dağlalesi
Yaklaşık 20 santim kadar boylanan çok yıllık bir bitki. Yaprakları tüysü parçalı, loplar şeritsi, dikdörtgensi ve uzun ipeksi tüylü. Çiçek taç yapraklarının dış kısmı da sık ipeksi tüylü. Çan şeklinde çiçekleri tek ve aşağıya sarkık. Genellikle Anadolu’nun iç kesimlerinde 2200-4200 metre arasındaki volkanik kayalar ve yamaçlarda yetişiyor. Haziran ayında çiçekleniyor.
Cirsium lappaceum - Köygöçüren
Yaklaşık 120 santime kadar boylanan çok yıllık bir bitki. Gövdesi bolca dallanıyor. Kuzey Anadolu ve Doğu Anadolu’ya geçiş bölümlerinde 500-3000 metre arasında kireçtaşı kayalıkları taşlık alanlar ve bayırlarda yetişiyor. Temmuz-Eylül aylarında çiçekleniyor.
Digitalis ferruginea - Yüksükotu/ Arıyuvası
Yaklaşık 1 metreye boylanan iki veya çok yıllık bitki. Gövdesi genellikle dallanmaz, yaprakları dikdörtgensi-mızraksı. Genellikle tüysüz ya da yaprakaltı seyrek tüylü bir bitki. Toros Dağlarının doğusu hariç, kıyı kesimlerinde ve çoğunlukla Kuzey Anadolu’da deniz seviyesi ile 2700 metreye kadar olan orman açıklıkları, kayalık yamaçlar ve yol kenarlarında yetişiyor. Haziran-eylül aylarında çiçekleniyor.
Linum olympicum -Uludağ keteni
Uludağ’a endemik çok yıllık bitki. Gövdesi çok dallı, alt kısmı toprak üzerine yatık. Çiçekli gövdeleri ince, sürünücü veya tabandan meyilli olarak yükseliyor. 800-2400 metre arasındaki yamaçlarda orman kenarları kireçtaşı kayalıkları ve taşlıkları üzerinde yetişiyor. Haziran- Ağustos aylarında çiçekleniyor.
Scorzonera pygmaea - Cüce yemlik/iskorçina
Yaklaşık 11 santime kadar boylanan endemik çok yıllık bir bitki. Kökleri kalın ve silindirik, gövdesi yastık şeklinde kümeler oluşturuyor. Yaprakları ince uzun ve seyrek tüylü. Kuzeybatı ve Güneybatı Anadolu’da 1600-2500 metre arasında kireçtaşı kayalıkları üzerinde yetişiyor. Haziran -Ağustos aylarında çiçekleniyor.
Silene argaea- Erciyes nakılı
Yaklaşık 10 santime kadar boylanan endemik çok yıllık bir bitki. Yatık gövdeleri küme şeklinde bir arada bulunuyor. Taban yaprakları çok dar ve eliptik. İç Anadolu’da 3000 metre civarında yetişiyor. Ağustos ayında çiçekleniyor.
Silene falcata- Nakıl/ Yapışkanotu/ Salkım çiçeği
Yaklaşık 25 santime kadar boylanan çok yıllık bitki. Gövdesi dik, ipeksi salgı tüyleriyle kaplı. Taban yaprakları orak gibi kıvrık, sert ve keskin uçlu üstteki yapraklarıysa mızraksı. Kuzeybatı ve Batı Anadolu’da 2000-2500 metre arasında taşlık yamaçlarda yetişiyor. Temmuz-eylül aylarında çiçekleniyor.
**********************************************************************************************
Hürriyet'ten alıntıdır.
http://www.hurriyet.com.tr/cumartesi/15706663.asp?gid=66
Cavid Sezen
Ayten SERİN 4 Eylül 2010
[attachment=1]
‘Türkiye’nin 120 Alpin Bitkisi’ kitabı dağların 1500-2000 metresinden yukarısındaki bitki zenginliğini gösteriyor
Alpin bölgeler hem su döngüsünü düzenlemek için önemli hem de Türkiye’de endemik bitkilerin en yoğun olduğu bölgelerden. Bu irtifada doğa, her yeri ağaçlarla kaplı bir ormana kıyasla çok daha farklı bir görünüme sahip. Bir ormandaki tek tip ağaç görünümü yerine önünüze çalı, su kaynağı, kayalık gibi farklı dokular çıkabiliyor.
Biyoloji Profesörü Gürcan Güleryüz (48) 1981’den beri Uludağ Alpin Bölgesi bitkileri üzerine çalışıyor. Güleryüz, çalışmalarını özellikle yaz aylarında yapabildiklerini söylüyor: “Alpin kuşakta iklim koşulları çok zorlu, bu kuşak yılın altı ayını kar örtüsü altında geçiriyor. Sonbahar ve ilk bahar dönemlerinde gece donları vardır, o da bölgedeki yaşamı çok zorlar. Ama ilkbahardan sonra bitkilerin gelişim periyodu yaşanıyor. Bu bölgede en belirleyici unsur iklimdir, UV ışını da daha fazladır. Bitkilerin çiçek renkleri bu zararlı etkiyi azaltmak için çok canlıdır. Temmuz ayı canlı yoğunluğunun en yüksek olduğu dönem. Ağustosa doğru bitkiler yaşlanmaya başlıyor, olgunluk dönemine geçiyor. Uludağ’da 110 kadar endemik bitki var, 30 kadarı Uludağ endemiği. Bunların da yüzde 60’ı Alpin bölgede.”
YUKARISI GİDERSE AŞAĞISI DA GİDER
Güleryüz Türkiye’de Alpin bölgeler üzerindeki en büyük tehdidin turizm olduğu görüşünde: “Uludağ ve Erciyes’le ilgili kayak turizmi planlamaları var. Bunun yanında bir de hayvan otlatma tehdidi vardı ama 2001 ekonomik krizinden beri hayvancılık Uludağ’da azaldı. Kaçkarlar gibi diğer bölgelerde hala otlatma baskısı var. Yine de turizmin yanında otlatma baskısı devede kulak kalır. Alpin bölgeler önemli bir su kaynağı, bitkiler de bu suyun döngüsünü sağlar. Yukarıyı kirletirseniz doğrudan aşağıyı da etkilersiniz. Yani Uludağ’ı koruyamadığınız zaman ne aşağıdaki Ulubat Gölü’nü ne İznik Gölü’nü koruyabilirsiniz. Çünkü yukardaki bir olumsuzluk aşağıyı etkiler.”
ÜCRETSİZ KİTAP
Türkiye’nin 120 alpin Bitkisi kitabı Sema Atay, Gürcan Güleryüz, Canan Orhun, Özcan Seçmen ve Cem Vural tarafından hazırlandı. Fotoğraflar Gürcan Güleryüz, Nihat Karakaya, Özcan Seçmen ve Cem Vural’a ait. Kitapta sadece en çok görülen 120 bitkiye yer verildi ama ekip, aslında tüm alpin bitkilerin sayısının 1500 kadar olduğunu belirtiyor. Kitap gönüllü çevre korumacıların iletişim ağı olan ÖBANET projesi kapsamında, Hollanda Dışişleri Bakanlığı Matra Programının katkısıyla 3 bin adet basıldı. Özellikle dağcıların faydalanması için üniversitelerin dağcılık kulüplerine, derneklere gönderildi. Ücretsiz dağıtılan kitaba internet ortamında obanettr.net/images/pdf/alpinbitkiler.pdf adresinden de ulaşılabiliyor.
ALPİN KUŞAK NERESİDİR
Ekvator bölgesinde alpin kuşağı 3000-3500 metrelerin üstü iken kutuplara gidildikçe kuşağın irtifası 800-1000 metrelere düşüyor. İskoçya’da 1000 metre, İsviçre Alplerinde 2000 metre, Batı Himalaya dağlarında ise 3700 metreden başlıyor. Türkiye’deyse Alpin kuşak 1500 metreden başlıyor, bölgelere göre değişiklik gösteriyor. Denizli’de bulunan Bozdağ’da 1500 metrede yarı alpin kuşak başlarken Uludağ’da alpin kuşak 1800-1900 metrede karşımıza çıkıyor. Daha genel bir tanım ise ağaçlara göre yapılıyor. Ağaçlar belli bir rakımın üzerinde yaşayamaz. Ağaçların küme hali kaybolduktan sonra başlayan bölgeye alpin kuşak deniyor. Alpin kuşağın daha yukarısında kar ve buzla kaplı bölgeye ise nival bölge deniyor.
KİTAPTAN ÇİÇEKLER
Anemona Albana - Kafkas Anemonu/ Dağlalesi
Yaklaşık 20 santim kadar boylanan çok yıllık bir bitki. Yaprakları tüysü parçalı, loplar şeritsi, dikdörtgensi ve uzun ipeksi tüylü. Çiçek taç yapraklarının dış kısmı da sık ipeksi tüylü. Çan şeklinde çiçekleri tek ve aşağıya sarkık. Genellikle Anadolu’nun iç kesimlerinde 2200-4200 metre arasındaki volkanik kayalar ve yamaçlarda yetişiyor. Haziran ayında çiçekleniyor.
Cirsium lappaceum - Köygöçüren
Yaklaşık 120 santime kadar boylanan çok yıllık bir bitki. Gövdesi bolca dallanıyor. Kuzey Anadolu ve Doğu Anadolu’ya geçiş bölümlerinde 500-3000 metre arasında kireçtaşı kayalıkları taşlık alanlar ve bayırlarda yetişiyor. Temmuz-Eylül aylarında çiçekleniyor.
Digitalis ferruginea - Yüksükotu/ Arıyuvası
Yaklaşık 1 metreye boylanan iki veya çok yıllık bitki. Gövdesi genellikle dallanmaz, yaprakları dikdörtgensi-mızraksı. Genellikle tüysüz ya da yaprakaltı seyrek tüylü bir bitki. Toros Dağlarının doğusu hariç, kıyı kesimlerinde ve çoğunlukla Kuzey Anadolu’da deniz seviyesi ile 2700 metreye kadar olan orman açıklıkları, kayalık yamaçlar ve yol kenarlarında yetişiyor. Haziran-eylül aylarında çiçekleniyor.
Linum olympicum -Uludağ keteni
Uludağ’a endemik çok yıllık bitki. Gövdesi çok dallı, alt kısmı toprak üzerine yatık. Çiçekli gövdeleri ince, sürünücü veya tabandan meyilli olarak yükseliyor. 800-2400 metre arasındaki yamaçlarda orman kenarları kireçtaşı kayalıkları ve taşlıkları üzerinde yetişiyor. Haziran- Ağustos aylarında çiçekleniyor.
Scorzonera pygmaea - Cüce yemlik/iskorçina
Yaklaşık 11 santime kadar boylanan endemik çok yıllık bir bitki. Kökleri kalın ve silindirik, gövdesi yastık şeklinde kümeler oluşturuyor. Yaprakları ince uzun ve seyrek tüylü. Kuzeybatı ve Güneybatı Anadolu’da 1600-2500 metre arasında kireçtaşı kayalıkları üzerinde yetişiyor. Haziran -Ağustos aylarında çiçekleniyor.
Silene argaea- Erciyes nakılı
Yaklaşık 10 santime kadar boylanan endemik çok yıllık bir bitki. Yatık gövdeleri küme şeklinde bir arada bulunuyor. Taban yaprakları çok dar ve eliptik. İç Anadolu’da 3000 metre civarında yetişiyor. Ağustos ayında çiçekleniyor.
Silene falcata- Nakıl/ Yapışkanotu/ Salkım çiçeği
Yaklaşık 25 santime kadar boylanan çok yıllık bitki. Gövdesi dik, ipeksi salgı tüyleriyle kaplı. Taban yaprakları orak gibi kıvrık, sert ve keskin uçlu üstteki yapraklarıysa mızraksı. Kuzeybatı ve Batı Anadolu’da 2000-2500 metre arasında taşlık yamaçlarda yetişiyor. Temmuz-eylül aylarında çiçekleniyor.
**********************************************************************************************
Hürriyet'ten alıntıdır.
http://www.hurriyet.com.tr/cumartesi/15706663.asp?gid=66
Cavid Sezen