Hikayenin Sonu (pino Karavan Bizi Nasıl Delirtti!)

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan trek71 Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 211
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 126,073

trek71

Özgürsen, Varsın!
Mesajlar
505
Tepkime Puanı
245
Telsiz Çağrı Kodu
TA2OBY
Merhaba,

İlk defa karavan alımına dair deneyimler başlıklı yazımızın/sohbetin sonunu ayrıca bir başlık altına almayı uygun gördüm.
Hikayeyi bilmeyenler için 1. sezon linki aşağıda:

http://www.gezenbilir.com/index.php?topic=97307.0

Şimdi ise 2. sezona geçelim :smiley:
 

Etiketler
Ynt: Hikayenin Sonu (pino Karavan Bizi Nasıl Delirtti!)

Öncelikle güzel haber:

Bugün itibariyle ruhsatımızı çıkarttık. Temmuz'da bir kampta tanışıp Pino'nun kronik sorunları üzerine sohbet ettiğimiz bir dostumuz 10 kere git-gel yaparak Emniyet Müdürlüğü'nde Pino'yu bir firma olarak tanıttırdığı için bizim işlemler oldukça kısa sürdü. Trafik Tescil'de Tip Onay Belgesine bakınca biraz gülümsedi polisler; nedenini tam anlayamadım ama amir "Bu firma profesyonel değil; şu tip onayı bir inceleyin dedi" memura..Normalde tip onayın bir ek sayfası daha varmış; o eksikmiş; biz de tam "işimiz olmayacak galiba" derken mesai bitimine 15dk kala ruhsatımızı verdiler. Mutlu olduk.

Ben dikkat etmemiştim ama memur uyardı: Tip Onay'ın üzerinde net ağırlık 1080kg, azami ağırlık 1170kg olarak geçiyor. Yani karavanda normalde 90kg yük taşıyabiliyoruz -ki akü, tabak-çanak-panel vs. derken bunu zaten aşıyoruz. Memur, akıllı bir adamdı; "bu nasıl saçma şey" dedi lakin yapılacak birşey yok. Ruhsata da böyle yazdılar.

Yani yolda bizi çevirip ağırlık kontrolü yapsalar bu ruhsata göre ceza yiyeceğimiz kesin. Ruhsatın çıkması bu açıdan iyi mi oldu kötü mü oldu anlamadım :smiley: Ceza çıkarsa Pino'ya yollayacağım artık.

Karavanla ilgili ne mi oldu?

Aldığımızdan beri düzenli olarak tamirattayız; neyse ki elimiz alet tutuyor.

Ağustos sonunda bir baktım arabanın sigortaları sürekli atıyor; karavanın ışıkları da temassızlık yapıyor. İnceleyince gördük ki karavanın tabanındaki esnemeden dolayı ön taraftaki bir alüminyum eğilip bükülmüş; metalin keskin kenarları hemen yanından geçen 12V kabloların izolasyonunu sıyırmış; kısa devre yapıp duruyor. Kabloları iptal ettik. Köyceğiz sanayii de iyi bir usta bulup şasinin enlemesine tabanı alttan destekleyecek iki adet bar monte ettirdik. Böylelikle toplamda 2.5cm'den daha fazla olan kalıcı esneme sorununu çözdük.

Karavanın tabanı esneyince destek noktalarını yitiren banyodaki duş teknesi ortadan çatlamış; su sızdırıyordu. Onu da düzelttik.

Bu arada konuyu Pino'ya sorunca "Ön taraftaki aluminyumun eğilmesi birisinin kasten kanırttığını düşündürüyor" demişlerdi.
Herhalde sırf Pino'ya "gıcıklık" olsun diye kendi karavanımı sabote ettiğimi düşünmüş olmalılar :smiley: .Neyse, bu olaydan sonra zaten Pino'ya teknik herhangi bir soru sormadık zaten.

Ekim ayı başında uzun yolculuğumuzdan döndüğümüzde Pino'yu aradık. Yaz başında verdikleri bir söz vardı; "size yaz sonunda yeni bir karavan vereceğiz" demişlerdi. Biz de "düzgün bir karavan verebilecekseniz buyrun; tarih bekliyoruz" demiştik. Ancak telefonda o sözlerinin arkasında durmadılar; yok efendim karavanı fabrikaya getirmemişiz de, kendileri görmemiş de vs. Artık fazlaca muhatab olmak istemedik. Karavanın hali belli; fotoğrafı videosu vs. belgelenmiş; sen üç kere "karavanı yerinde görmek istiyoruz" demişsin; davet etmişiz; üçünde de gelmemişsin; daha da seninle mi uğraşacağız Allah aşkına! Bunun üzerine ruhsatla ilgili belgeleri istedik.

Daha da karavanı Pino'ya elletmemeye yeminliyim; artık tamirle vs. ne kadar gideceği varsa gider; kaldığı yerde AL-KO şasiyi tekne çekmek için falan kullanırız :smiley:

Enteresan bir konu: Temmuz'da tanıştığımız Pino sahibiyle konuşurken karavanını Haziran'da aldığını söyledi; üstelik 2 karavan birden almışlar ama o karavanlarda çıkan problemlerin büyük çoğunluğu bizim karavanda da vardı. Biz Şubat'ta teslim almıştık ve bütün sorunları; çözüm yöntemleriyle birlikte detaylarıyla Pino'ya aktarmıştık. Sonuçta Şubat-Haziran arasında 4-5 aylık sürede Pino'nun işçilik ve tasarım problemleriyle ilgili hiçbir şey yapmamış olduğunu farketmek şaşırtıcı oldu. "Deli mi bu adamlar?" dedim kendi kendime. Üstümüze vazife değilken o kadar vakit ayırdık; yazdık çizdik; insan bir tane sorunu da halletmez mi bu süre içinde? Hayret!

Neyse, şu an için güneş panelleri için tavanın delinmesi sebebiyle bir noktadan yağmur sızıyor karavana..Onu da nasıl çözeceğimizi bildiğimiz için içimiz rahat. İzolasyon amaçlı kullanılan "mastik" her ne ise çok dandik bir malzeme (ya da uygulama ısısı/nemi uygun değildi) o yüzden patlayan noktaları Sika ile yeniden izole ediyoruz yeri geldikçe.

Sonuç olarak:

-Pino Karavan zarif dış görüntüsü ve iç tasarımı ile dikkat çekiyor
-AL-KO şasi gerçekten sorunsuz, güvenli ve rahat

Ancak:
-Pino'nun genlerine işlemiş olan "ben herşeyi bilirim" anlayışı ve kendisini dev aynasında görmesi
-Müşterileriyle akılcı iletişim yerine profesyonelliğe yakışmayan çocuksu/mantıksız iletişim yöntemleri
-Bir türlü gideremedikleri ve artık yukarıdaki ilk madde nedeniyle hiçbir zaman gideremeyeceklerine inandığım işçilik problemleri
-Tasarımlarının güzel görünüşü dışında önemli işlevsel eksiklik ve hatalarının olması ve bu hataların hiçbir şekilde kabul edilmeyişi
-Çeşitli nedenlerden dolayı sıkıştıklarında kolayca yalan söylemeye meyilli olmaları

nedenleriyle Pino Karavan bizim için güvenilir olmayan bir firma kategorisindedir.

Bu süreçte mantıksız davranışlarıyla bizi artık delirme noktasına getirmiş olan Pino'ya teşekkür ediyoruz.
Pino'ya gönderdiğim son yazıyı da buraya aşağıda ekleme ihtiyacı hissettim; zira hiçbir sektörden hiçbir firmanın bu tür davranışlarda bulunmaması gerektiğini düşünüyorum (mesleki kanaatimdir). Son yazıda artık nezaketi bir kenara bırakıp bir takım gerçekleri yüzlerine çarpmaktan başka bir çare kalmamıştı. Ama bundan da bir ders çıkarabilecek kabiliyette olduklarını zannetmiyorum.

Belki 2. kuşak işi öğrenip devreye girerse bir umut olabilir.

Son bir yılda bana emaille, telefonla, internetten ulaşıp yeni karavan almakla ilgili tavsiye isteyen herkese gösterdikleri teveccühten ötürü teşekkür ederim.


Sevgilerimle,

Pinoruhsat
 

Ynt: Hikayenin Sonu (pino Karavan Bizi Nasıl Delirtti!)

------------------PİNO'ya SON YAZIMIZ---------------

Merhaba (...)

Son mesajımda karavanla ilgili konuyu daha fazla uzatmak istemediğimi belirtmiştim. Ancak aşağıdaki ifadelere son bir yanıt vermem gerekiyor. Yazışmak istemememin nedeni benim için zaman kaybı olması yanında sizin için de muhtemelen kaldıramayacağınız kadar ağır gerçeklerle karşı karşıya kalacak olmanız.

Öncelikle bizim açımızdan bir “küslük ve kırgınlık” sözkonusu değil. Biz, güvenilir olduğunu düşündüğümüz bir firmadan, pazarlık da yapmadan, bir mal sipariş ettik. Müşteri olarak siparişin verilmesinden teslimata kadar olan süreçte de çok yapıcı ve anlayışlı olduğumuz açık. Geldiğimiz noktadaki durum basit bir ticari problemdir; Faruk Bey tabiati itibariyle “küsmüş “olabilir; bu bizim için profesyonel ticarette geçerli/anlamlı olan bir durum değil. Ticaret erbabı da bunu bir zayıflık ve profesyonel olmayan bir davranış olarak olarak değerlendirir.

Konu, taahhüt edilen bir malın, istenen evsafta üretilmemiş olmasıdır. Bunun nedeni olarak da başta firma içindeki nakit akışı problemleriniz olmak üzere bir dizi sorunun müşteriye yüklenerek çözülmeye çalışılmasıdır; zira küslük/barışıklık vs. gibi ticarette yeri olmayan duygusal yaklaşımlar “müşteriye nazımız geçer” şeklinde bir tavra çok rahat dönüşür; bizim durumumuzda dönüştü de. Bir kere bu yol açıldı mı “müşteriyi aptal yerine koymak” rutin bir işlem haline gelir.

-(...) Bey’in karavanında teslim sonrası çıkan elektrik sorunu telefonda bildirildiğinde “Sen daha yeni karavancısın, şalteri kullanamamışsındır” demek, işi aydınlatma olan bir insana sadece iki konumu olan bir şalteri nasıl kullanacağını bilmediğini söylemek adamı aptal yerine koymaktır.
-Sözverilmiş teslim tarihinde fabrikada olmayacağınızı, karavanı da teslim edemeyeceğinizi önceden bize bildirmemiş olmanız adamı aptal yerine koymaktır.
-Telefonda “karavan bitti ama temizlenmesi lazım, temizlemeden mi vereyim?” dedikten sonra her tarafı talaş tozuyla kaplı bir karavanı teslim etmek adamı aptal yerine koymaktır. Buzdolabını çıkardığımızda arkadaki manzaranın fotoğrafını görmek isteyeceğinizi sanmıyorum.
-Telefonda konuşurken karşıdaki insanın lafının ortasında telefonu pat diye marangoza vermek görgüsüzlük olmanın yanında karşıdakini kaale almamak ve adamı aptal yerine koymaktır.
-Karavanla ilgili sipariş edilmesi gereken malzemeyi son anda bulmaya çalışmak, bulamayınca da telefonda bunları iç piyasadan temin edip ucuz yerli malzeme kullanacağınızı söylemek adamı aptal yerine koymaktır.
-Telefonda özellikle teslimat öncesi kalite kontrol yapılması talep edilmişken kapısı doğru kapanmayan bir karavan teslim etmek, adamı aptal yerine koymaktır.
-30 küsur maddelik arıza/problem listesini size gönderen bir müşterinin “çözüm için yol haritası nasıl olacak” sorusunda ilgisiz yanıtlar verip, karavan fuarında şu-bu markanın hatalarını bulduk, fotoğraflarını çektik ama fotoğraflar telefondaydı, telefon da metroda kaldı, siz karavancılıkta yenisiniz, buraya gelin de karavan nasıl yapılıyor bir anlatalım demek, adamı aptal yerine koymaktır.
-İşler sarpa sardığında yangını söndürmek için “Yaz sonunda bir karavan verelim” diye teklif getirip daha sonra bahaneyle bu tekliften vazgeçmek, adamı aptal yerine koymaktır.
-Bu konuyla ilgili konuşurken sağda solda “Biz yeni bir karavan vermeyi teklif ettik ama kendisi kabul etmedi” diye beyanatta bulunmak adamı aptal yerine koymaktır.
-Karavanın ön tarafında bir ayrılma oluştu; bunun sebebi ne olabilir diye sorulduğunda “birisi kanırtmıştır” diye yanıt dönmek adamı aptal yerine koymaktır.


(Paylaşımın bu bölümü üyenin izniyle yönetim tarafından silinmiştir)


Ben başkalarına ne söylüyorsam size de aynı şeyi söylüyorum. İyi yaptığınız şeyler iyidir; kötü yaptığınız şeyler kötüdür. Bu kadar objektif ve belgeli hareket ettiğim içindir ki tanıdık tanımadık bir sürü insan son 6 aydır internetten bana ulaşıyor; telefonla arıyor veya bir yerde karşılaştığımızda dert yanıyor. Hiç istemediğim halde böyle bir noktaya getirdiniz işi.

Pino’nun iç ve dış estetik görünüşünün cazip olduğu konusunda bir kuşku yok. Problemler karavan standda dururken değil, kullanmaya başladığınızda ortaya çıkıyor.

“Fabrika sizin” diyerek “karavanı getirin, tamir edelim” yaklaşımı bu boyutta problemlerde kabul edilebilir değildir. Gönderdiğim fotoğraflar durumu açıkça ortaya koyuyor; bu karavanın düzeltilmesi için her noktasına kadar sökülmesi lazım. Sıır alınmış hiçbir ürün bu şekilde bir tamirden geçerek teslim edilmez, yenilenir.

Sinekliklere gelince, sözleşmenin bizdeki kopyasında Faruk Bey’in el yazısıyla belirtilmiş. Bunu gönderip daha zor durumda bırakmayayım sizi. Zaten ben ne konuştuğumu biliyorum.
Sonradan istediğimiz folyo kaplama ve daha büyük tavan aydınlatması konusunda ise zaten ekstra maliyeti karşılayacağımızı belirtmiştik. Folyonun üzerindeki falçata izleri ve. Yanlış kesilmiş, eklenmiş bölümler nedeniyle ücretini almayacağınızı kendiniz söylediniz. Unutulmuş bir konu olabilir, tavan aydınlatmasını da son anda ikinci el bir şekilde bulmuştunuz.

Kendini koruma refleksi, bir noktadan sonra aleyhe işler; güneş balçıkla sıvanmaz demişler.

Nezaketle davranıyor olmamız, aptal olduğumuz anlamına gelmiyor. 2 sene önce karavanlarla ve karavan yapımıyla ilgili hiçbir şey bilmiyorduk ama şu anda tüm malzemeleri ve üretim tekniklerini çok iyi biliyoruz. Bu arada kullandığınız kontra da teknoloji olarak eskimiş durumda. Kompozit malzemelerde büyük yenilikler var.

Kötü niyetli biri olsaydım çok daha farklı şeyler yapardım –Hayır tüketici mahkemesi vs. değil, bunu da teklif eden olmadı değil. Ben meseleleri kökten çözen bir insanım. Şu aralar ingiltere de Pino ile ilgili pazar araştırması yapan “distribütöre” ve yurtdışı pazarlardaki birkaç doğru noktaya zahmetsizce ulaşmam yeterli olur. Ancak dediğim gibi, bunu “sırf akademik merakımdan” izlemeyi tercih ediyorum. Size bir dizi done verdim; başarılar diledim. Gerisi size kalmış. Kendi açımızdan “20.000TL’ye işi öğrendik” diye bakıyoruz.

Teşekkürler,

------------------PİNO'NUN ÖNCEKİ CEVABI-----------

Behçet Bey,

Mailinize, ve imzaladığınız aramızdaki anlaşmaya tekrar baktım. Anlaşmada sineklik fiyata dahil edilmiş ve fiyatı belirtilmemiş. Biz her zaman Reimo dan ürünleri aldığımızı söylüyoruz ve sitesine girilip bakılabileceğini belirtiyoruz. Sineklikler ithal olarak belirtilmemiş , dolayısıyla 700 euro ibaresi veya 400 tl ibaresi doğru değil. Bizdeki imzaladığınız içerik bu şekilde görünüyor.

Güven suistimali diye bir husus söz konusu değildir. Ancak iyi niyet suistimali olabilir. Bu da aramızda yaşanmış olmasından dolayı üzücü bir durum. Üründeki sıkıntılarınız ürün bize getirilerek bizimle direk paylaşılmadı. Fakat biz Pino markasını tüm Pinocularla beraber dünyaya sunuyoruz. Tüm Pino'cular da bunun gururunu bizimle birlikte paylaşıyorlar.

Tüm takdirleriniz bizim için bir mihenk taşı olarak kalacaktır.

Teşekkür ederim.
Selamlar,
(Pino)
 

Ynt: Hikayenin Sonu (pino Karavan Bizi Nasıl Delirtti!)

Behçet Bey;
Yazdıklarınızı hazmederek ve tekrar tekrar okudum. "Yerli malı yurdun malı herkes onu kullanmalı" sloganıyla yetişmiş bir nesilden geliyorum. Artık günümüzde geçerliliğini yitirmiş gibi gözüksede bu deyiş içimize işlemiş yine de bir tarafımızda duruyor.
Bu mantıkla başladığım karavancılık hayatımda sahip olduğum karavan hikayesini firma ismi vermeden ama anlayan anlasın mantığı çerçevesinde bir İran Azerisinin ağzından "Kuddusi Kurbanzade ve Karavanı" başlığı altında paylaşmıştım. http://www.gezenbilir.com/index.php?topic=54893.msg626048#msg626048
Anlatılan hikayedeki Kuddusi "Ben" karavanda has ve has Türk Malı bir karavandı. Ancak ben hevesleri kırılmasın ticari itibarları zedelenmesin mantığı ile isim vermekten kaçınmıştım.
Ancak geldiğim nokta ne yazık ki benim için çok acı. Artık Türk Malı bir karavanı asla düşünmüyorum. Emekli olduğumda daha yoğun gezme şansım olacak ve yollara kesinlikle yabancı bir karavanla çıkacağım.
25-30 bin lira verip hikayelerini dinlediğimiz ve bir tanesine şahsen şahit olup sürecinini yaşadığım bu karavanları almaktansa bu vereceğim paranın üzerine 15-20 bin lira daha koyup yabancı bir çekme karavanla yollarda olmayı planlıyorum.
Soran dostlarıma da şunu söylüyorum. Eğer alacağınız karavanı yazlık olarak çok gezmeden kullanmayı düşünüyorsanız farketmez sizin için fiyat açısından en ucuzu neyse onu talep edebilirsiniz ama eğer karavan benim için bir amaç mı yoksa araç mı deyip ben bir seyyahım ve karavan beni uzak diyarlara götürecek ve devamlı yollarda olmamı sağlayacak bir araçtır diyorsanız "Avrupa Malı" bir karavan alın ve sinir hastası olmadan hele de şu sıralarda petrol fiyatlarının da düşmesinin sağladığı avantajla gidebileceğiniz her noktaya keyifle gidin gezin ve bu dünyanın tadını çıkarın diyorum.
Tüm karavan dostlarına selam ve sevgilerimle.
Not:Yanlış anlamaların önüne geçmek için belirtmeliyim. Karavanım Pino marka değil
 

Ynt: Hikayenin Sonu (pino Karavan Bizi Nasıl Delirtti!)

Fatih abi yazdıklarına kelimesi kelimesine katılıyorum,doğru söze ne denir.Küçük bir ilave yapayım.Türk malı eli yüzü düzgün bir karavan 20-25 bin aralığında aynı ebatlarda alacağınız bir Avrupa malı çekme karavan için 15-20 bin lira bir ilave masraf gerekiyor.Ancak bu ekstra yükün içine Türk malı çekme karavanlarda olmayan üç sistem Waeco buzdolabını,kasetli Domestic tuvaleti ,truma tüplü ısıtıcıyı ve domestic üçlü ocak setini ilave ederseniz gerçekte fiat farkı 5-10 bin liralara düşer.

Avrupa malı çekme karavanlarda standart olan bu dört özelliği Türk imalatçılarından isteyin fiat zaten 35- 40 bin lira bandına gelecektir.

Avrupada fabrika ortamında montajlanan bu aksesuarların kalitesine bizim imalatçılar ulaşamıyacak maalesef.Tüplü truma ısıtıcının karavanıma nasıl montajlandığını havalandırna sisteminin nasıl yapıldığını görünce gönül rahatlığı ile çoluk çocuk karavanda ısınıp zehirlenme korkusu olmadan uyuyoruz.
Toparlayacak olur isem böyle keyifli bir hobiyi edinmişken sinir hastası olmamak için imkanı olan bütün arkadaşlara Avrupa malı bir çekme karavan alıp keyiflerine bakmalarını tavsiye ediyorum.
 



Ynt: Hikayenin Sonu (pino Karavan Bizi Nasıl Delirtti!)

Böyle yazıları okuyunca benim gibi ileride karavan alıp hayalini yaşayacak kişiler bu tür sorunlar neticesinde çekinir oluyorlar karavan sevdasından acaba bizde yaşarmıyız diye
İnşallah kader bize gülerde hayalime kavuşurum sorunsuz sualsiz
 

Ynt: Hikayenin Sonu (pino Karavan Bizi Nasıl Delirtti!)

Sayın Tifa,

Kuddusi Kurbanzade hikayesinin kahramanının siz olduğunu bilmiyordum! Aman Tanrım!

Hikayenin başında Pino Karavana bu kadar güvendiğim ve referans verdiğim için çok pişmanım. Bir yıl içinde en az 6-7 ailenin Pino'dan karavan almasına sebep olduk sanırım; yanlış yönlendirme yapmış olmanın vicdan azabını hissediyorum.

Ben aslında bu kadar faka basmayacağımı düşünürdüm hep; sonuçta belli bir yaşam tecrübemiz var ama karavanlı bir hayatın güzelliği/özlemi gözlerimizi kör etmiş demek ki.

Halen yılın 10-11 ayını karavanda yaşayarak geçiren bir aile olarak yeni düzenimizden hayli memnunuz; kısıtlı bütçe ile çıktığımız yolda yabancı bir karavana o kadar para vermeyi çok riskli bulduğumuz için tercihimizi yerli karavandan yana kullanmıştık ama işi matematiğe dökünce gördüm ki siz haklısınız.

En temizi güvenliri bir yabancı marka -tercihen Alman malı- karavan almak ve sinir katsayısını minimumda tutmak.

Umarım bu yazılar yeni karavan alacaklara rehberlik eder.

sevgiler,
 

Ynt: Hikayenin Sonu (pino Karavan Bizi Nasıl Delirtti!)

Kuddusi beyi ilk defa sanırım dernegin forumunda okumuştum. Halimize sukredelim demiştim.
Büyük konusmamak lazımmış. :smiley:
 

Ynt: Hikayenin Sonu (pino Karavan Bizi Nasıl Delirtti!)

Bence bu tip firmaların "ticari itibarından" sözedilemez. Olmayan bir şeyi korumaya gerek yok...Açık açık yazalım, belgeleyelim ki tüketiciyi koruyalım. Adamcağız emekli ikramiyesi ile yazlık ev yerine karavan alıyor, ömrünün kalanını sefalet içinde sürdürmeye mahkum oluyor. Her şey belgeli ve objektif olduktan sonra çekinecek bir şey yok.
 

Ynt: Hikayenin Sonu (pino Karavan Bizi Nasıl Delirtti!)

Behçet bey,öncelikle geçmiş olsun, şikayetinizi belirtmek için gönderdiğiniz paylaşımdan firmaya kusurlu malını düzeltmek için yeterli zamanı tanıdığınız,gerekli uyarıları yaptığınız son çare olarak ben yandım başkası yanmasın düşüncesi ile ifşa etmek zorunda kaldığınız anlaşılıyor,Umarız ki firma sahibi arkadaşımız şapkasını önüne koyup gereken dersi çıkartır bu yazılanlardan,Broşürde Avrupa karavanlarını aratmayan albenisi ile karavan tasarlayan bir insanın hatalarını telafide bu kadar inatçı davranmasını kabul etmek zor,güzel tasarım son kullanıcının şikayetleri ortadan kalkınca mükemmel üretim olur kanaatindeyim..Buda gelen haklı şikayet ve uyarılara kulak tıkamamakla aşılır...Profesyonelce yaklaşım şart yine forumumuzda aynı firmadan karavanını teslim alan bir arkadaşımızın karavanı ilk yağmurda yatak odası camlarından su almıştı,ilk aklıma gelen ,yahu adam hiç bir şey bilmiyorsan karavanı teslim etmeden hortumla bir su tut kontrol et demiştim kendi,kendime....Ama kendini o kadar inandırmış ki en iyisi benim diye ,gerçekle yüzleşmekte zorlanıyor,yazılanlardan çıkarttığım .Bu camdan su alma işi Sn.Kurbanzade'nin yaşadığı aynı problemi aklıma getirdi,karavanını bulunduğumuz kamp alanına getirip camlardan su alıyor dediğinde cam lastik contalarının ek yerinin üst tarafına getirilerek monte edildiğini hayretle gözlemlemiştik...Şimdi birde güzel yönden bakalım,bu karavan artık sizin,11 ayıda içinde geçiriyorsunuz,elinizden işte geliyor,e vakit nasıl geçecek.... Evinizdeki ufak tefek arızaları giderir gibi karavanı elinizden çıkartmaya kıyamıyacak gibi düzeltir,keyfini çıkartırsınız.Temennim bu.
 



Ynt: Hikayenin Sonu (pino Karavan Bizi Nasıl Delirtti!)

Pinodan karavan için fiyat almıştım. Hemen vazgeçtim. Şimdi knaus 400LK alıp keyfime bakacağım...
 

Ynt: Hikayenin Sonu (pino Karavan Bizi Nasıl Delirtti!)

Knaus da iyi bir marka bildiğim kadarıyla. Fiyatlara baktım da gayet mantıklı, ekstradan sadece bir stabilisatöre ihtiyaç duyulabilir.

Bizim karavanı dediğiniz gibi gittiği yere kadar kullanacağız; zaten böyle bir malı başkasına satmak dolandırıcılık olur; ya da sasi fiyatına vermek lazım. ..
 

Ynt: Hikayenin Sonu (pino Karavan Bizi Nasıl Delirtti!)

Yerli çekme karavan fikrinden bende vazgeçtim,Kuddusi Kurbanzadenin çekme karavaan hikayesini okumuştum,büyük iran(adapazarı)depremini nasıl çözememişim,çok güldüm kendime...
Forumda kendi karavanını yapan birinden karavan almak çok daha iyi bir çözüm...
 

Bildiğim kadarı ile Türkiyede knaus satan yok weinsberg marka satıyorlar. Bu markanın ithalatcısı ile yaklaşık 2 ay önce görüştüm. Bazı eklenti paketleri ilave edilmiş olarak 40-45 tl arasında bir fiyat verdiler. İçerisinde ki 12 v tüm ekipmanlar ile bir yerli karavan alsak o da bu fiyata yakın olur heralde. weinsberg 400 LK modeli için fiyat almıştım gerekli tüm belgelrin ve tip onay belgesinin olduğunu söylediler. Ağırlığı katalogta 830 kg olarak geçiyor.
 

Ynt: Hikayenin Sonu (pino Karavan Bizi Nasıl Delirtti!)

Tako römork satıyor diye biliyorum. Sitelerini incelemistik, sonra bizi aradılar taksitler vs. De uygundu ama biz sipariş vermiş bulunmustuk...
 



Ynt: Hikayenin Sonu (pino Karavan Bizi Nasıl Delirtti!)

Weinsberg Cara One 400 LK yerli almayın ya hymer yada knaus weinsberg
model olarak yeterli fiyatta 41.000 TL civarı tek kafamı kurcalayan bu kasetli tuvalet için taharet musluğu. Kasetli tuvalet kullananlar taharet musluğu konusunu ne yaptılar yada nasıl ihtiyaç gideriyorlar.
Saygılarımla.
 

Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,420
Mesajlar
1,517,729
Kayıtlı Üye Sayımız
172,067
Kaydolan Son Üyemiz
Birkium

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.


Geri
Üst