İZNİK - 2.Tur (Topçular-Ayazma-Çamdibi-Fulacık-Yörükler-İZNİK-Orhangazi-Yalova)

  • Konuyu Başlatan: Konuyu başlatan zhetan Tarih:
  • Başlangıç tarihi Yazılan Cevaplar:
  • Cevaplar 4
  • Okunma Sayısı: Görüntüleme 6,141

zhetan

Yeni Üye
Mesajlar
13
Tepkime Puanı
0
Yer
İstanbul Anadolu
8 Ekim 2011 tarihinde farklı bir güzergâh kullanarak yeniden İznik’e gittim.

Tavşanlı-Fevziye-Mahmudiye yolunu kullandığım ilk turu (http://www.gezenbilir.com/index.php?topic=80744) konaklamalı gerçekleştirmiştim, bu sefer aynı gün içinde tamamladım. Tabii ekipman anlamında daha hafifim, çantaları almadım bu sefer. Turun son bölümlerinde yaşadığım sinir bozucu bir olay dışında tur gayet güzel geçti ve merak ettiğim Çamdibi Baraj Gölü’nü de görmüş oldum. Bu sinir bozucu olayın detaylarını bu yazının sonuna doğru (Yeniköy sapağı bölümü) paylaştım.


Güzergâh Detayları:
TOPÇULAR – Subaşı ayrımı – Ayazma – Çamdibi Baraj Gölü – Çamdibi – Fulacık – Yörükler – Çakırca – İZNİK – Boyalıca – Orhangazi – YALOVA


Çamdibi Baraj Gölü’nü bilen-gören elbette vardır aranızda ama bisikletlilerin çok kullandığı bir yol değil sanırım. Bu güzergâhı denemek isteyenlere de kesinlikle tavsiye ederim.


Önce haritalar ve istatistikler, sonra fotoğraflar…

Iznik2Guzergah


666


Znik 2Stats


-----------------------------

Erenköy’den saat 06:12’de geçecek olan Gebze trenini bekliyorum.
DSC06558


-----------------------------

Vagonlar yenilenmiş, metro gibi olmuş. Gayet güzel ve modern bir görüntü ama bisikletleri koyacak bir alan maalesef yaratılmamış.
DSC06561

DSC06566


-----------------------------

Akbil’i bastıktan sonra baktım ki bir feribot tamamen dolmuş ve kalkmak üzere. Son anda yetiştim. Feribot beklemekten de kurtulmuş oldum.
Sabah oldukça rüzgarlı ve serin bir hava var… Bisikletin yanında daha fazla duramadım ve yukarı çıkıp kuytu bir yere sığındım.
DSC06568

DSC06572


-----------------------------

…ve Topçular Feribot İskelesi’nden gerçek startı veriyorum. Saat 08:01, km sayacı 0.
DSC06583


-----------------------------

Subaşı ayrımı
(http://g.co/maps/xfngf)
DSC06584


-----------------------------
Akçukur-Fevziye ayrımı. Akçukur-İznik yönüne doğru devam.
(http://g.co/maps/fr9r5)
DSC06586


-----------------------------

Ballıkaya Doğa Çiftliği
(http://g.co/maps/7zhdv)
DSC06595


DSC06599


DSC06602


-----------------------------

16.-17.yy.’da Osmanlı döneminde inşa edilen ve restorasyon aşamasındaki üç gözlü Tarihi Valide Sultan Köprüsü. (Restorasyonun Kasım 2011’de bitmesi planlanıyormuş)
(http://g.co/maps/ne6u9)
DSC06613

DSC06615

DSC06616


-----------------------------

Valide Sultan Köprüsü’nün hemen yanında kaderine terk edilmiş bir ilkokul.
DSC06619


-----------------------------

Yol boyunca hep sağ tarafımda kalan dereyi geçiyorum. Bu derenin adının Yalakdere olduğunu sanıyordum, köprüdeki Valide yazısı kafamı karıştırmadı değil.
(http://g.co/maps/bz5f2)
DSC06625


-----------------------------

Kızderbent’e doğru devam eden yoldan ayrılıp Çamdibi Göletini görmek üzere buradan sapıyorum.
(http://g.co/maps/u84ev)

DSC06634


-----------------------------

DSİ yazısı göründü.
(http://g.co/maps/s9whd)
DSC06645


…ve Çamdibi Baraj Gölü…
(http://g.co/maps/rzk4h)
Burası çok hoşuma gitti. Müthiş bir sessizlik ve sıfır insan. Gölün çevresinin büyük bölümünü dolaştım. Her açısı farklı güzellikte kareler veriyordu. Burada fotoğraf çekmek için bayağı oyalandım. Onlardan birkaçı :
DSC06649


DSC06653


DSC06654


DSC06666


DSC06669


DSC06684


DSC06687


DSC06693


DSC06697


DSC06699


DSC06704


DSC06707


DSC06726


DSC06722


------------------------------

Baraj Gölünden hemen sonra başlayan uzun tırmanış Çamdibi köyüne kadar devam ediyor..
DSC06734


DSC06731


DSC06738


------------------------------

Çamdibi
(http://g.co/maps/v7ern)
DSC06751


DSC06757


DSC06758


DSC06759


DSC06760


DSC06761


------------------------------

Çamdibi Köy Meydanı ve evleri
DSC06763


DSC06762


DSC06765


DSC06766


------------------------------

Çamdibi köyünden Fulacık Köyü’ne tırmanma devam ediyor…
(http://g.co/maps/qerty)
DSC06771


------------------------------

Çamdibi’ne tepeden bakış
DSC06774


------------------------------

Fulacık köyüne varış
(http://g.co/maps/2vrba)
DSC06797


DSC06798


DSC06800


------------------------------

Çok dik yokuşlara sahip Fulacık köyü küçük bir köy olmasına rağmen ilginç bir dörtyol hatta altıyol kavşağına sahip. Hiçbir yerde tabela/levha olmaması biraz sıkıntı yarattı.
(http://g.co/maps/6g7sb)
DSC06806


------------------------------

Fulacık’a tepeden bakış…
Bu arada Fulacık isminin nereden geldiğini araştırırken köyün 1600’lü yıllara dayanan ilginç tarihini de öğrenmiş oldum. Rumca “Fugagli” isminden türetilen Fuğlacık (Yasemincik) köyünün tarihini merak edenler için : http://www.fu-der.org/?&Bid=862859
DSC06831


------------------------------

Fulacık’tan hemen sonra Tahtalı ayrımı…. Baraj Gölü’nden bu yana yaklaşık 11 km süren tırmanma nihayet sona eriyor. Artık zirveden aşağı İznik’e doğru iniş zamanı…
(http://g.co/maps/h9qxa)
DSC06832


DSC06843


DSC06844


------------------------------

Yörükler Köyü…
(http://g.co/maps/bgjuz)
Esas müthiş iniş meğer bu köyden sonra başlıyormuş. Her ne kadar Mahmudiye inişi gibi olmasa da 59km’yi gördüm.
DSC06852


DSC06853


DSC06855


DSC06856


------------------------------

Hızlı inişi yarıda kestirecek bir İznik Gölü manzarası…
DSC06860

 

Etiketler

…bu anı bir yerden hatırlıyorum sanki :smiley:
DSC06874


---------------------------------

İznik levhasına gelmeden hemen önce selamlayıp geçtiğim çift yanımda durdu ve ayak üstü sohbet ettik. Mualla Hanım ve Mengüç Bey İstanbul’da yaşıyorlar, her hafta sonu İznik’teki evlerine gelip bisiklete biniyorlarmış. Her ikisinin de her halinden sağlam bisikletçi oldukları belliydi. Buradan tekrar selamlıyorum bu sempatik çifti. :smiley:
DSC06870


---------------------------------

Sabah 8’de Topçular’dan başlayan ve 60 km. süren yolculuğun ilk ayağı saat 13’te Köfteci Yusuf’ta sona eriyor. Bu 5 saatin 3,5 saati bisiklet üzerinde geçti.
DSC06886


DSC06888


---------------------------------

Karnımı doyurduktan sonra İznik Gölü kenarında biraz dinlenme ve gölün keyfini çıkarma zamanı… Neyse ki 3 hafta önceki konaklamalı turumda İznik’i doya doya gezmiştim.
DSC06893


DSC06890


DSC06892


---------------------------------

Yaklaşık 1,5 saatlik dinlenmeden sonra tekrar yola koyulma zamanı. Önceki turda gölün güney tarafını dolaşıp Sölöz üzerinden Orhangazi-Yalova yolunu takip etmiştim. Dönüşü bu sefer kuzey yolundan yapacağım. Keramet ve Çakırlı ayrımlarını da geçerek Yeniköy ayrımından sapıp Sugören köyü üzerinden Yalova’ya gitmeyi planlıyorum.
DSC06909


DSC06910


DSC06911


DSC06912


---------------------------------

Keramet Ilıcası sapağı ile Keramet köyü sapağı arasındaki meşhur mini şelale… Ilık suyla serinlemek iyi geldi. Bu arada buraya gelmeden 1-2 km. önce yanımdan bir bisikletli geçti şöyle bir merhaba diyerek. Ben 20-25’le gitmeme rağmen o kadar hızlı gidiyordu ki kısa sürede uzaklaştı benden. Belki de bu forumdan birisidir kimbilir.
DSC06919


DSC06933


---------------------------------

Yeniköy ayrımı…
(http://g.co/maps/c44nk)
DSC06937


Evet gelelim bu güzel turda yaşadığım sinir bozucu ve tüm motivasyonumu kaybettiren olaya…

Yukarıda fotoğrafını çektiğim Yeniköy ayrımına gelmeden 1-2km. önce gerçekleşti her şey. Kendi halimde yolun sağından ilerlerken arkamda bana yavaş yavaş yaklaşan bir motor sesi duydum önce. Yol boyunca beni çok sayıda traktör yavaş yavaş geçtiği için yine traktör yaklaşıyor diyerek arkama bakma gereği duymadım ve yoluma devam ettim.

Ses iyice yaklaşınca birden “HADİ” diye bağıran bir ses duydum. Tam ne oluyor diye arkama bakmaya kalmadan sırtımda, boynumda ve kaskımda patlayan ve bir kısmı da etrafımdan önüme doğru saçılan iri çakıl taşlarını büyük bir acıyla hissettim. Ne olduğunu anlayamadan yanımdan küçük bir motosiklet geçti. Üstünde de ortaokul veya lise çağında olduğunu tahmin ettiğim iki velet (burada velet kelimesine yerine başka bir şey söylemek isterdim) vardı. Benden hızla uzaklaşırken arkalarına dönüp hem gülüyor hem de hareket çekiyorlardı. Hayatımda hiç bu kadar sinirlendiğimi ve öfkelendiğimi hatırlamıyorum. Sürmeye devam ediyordum ve avazım çıktığı kadar ağzıma ne geldiyse bağırmaya başladım. Bir taraftan sinirden pedallara deli gibi asılıyordum onları yakalayabilmek için, bir taraftan da düşünüyordum bu çocuklar gerçekten bana arkamdan taş mı fırlattı diye. İnanamıyordum çünkü, bir insan evladı neden böyle bir şey yapar? Üstelik kaskıma da gelmişti. Ya kask olmasaydı başımda? Arada arkalarına dönüp baktıklarında bütün gücümle “gelin lan buraya x!@...x!” diye bağırıyordum.

Herhalde çağrıma kulak vermiş olacaklar ki ileride durdular, dönüp karşı şeride geçtiler ve sürmeye başladılar. Uzaktan yüzlerindeki mutluluk ifadesini çok net görebiliyordum. Artık o kadar çıldırmıştım ki yolun en sağında giderken arkadan araba geliyor mu gelmiyor mu diye bakmadan birden onların şeridine girdim ve üzerlerine doğru deli gibi sürmeye başladım. O an öfke kontrolü diye bir şey kalmadı bende. Onlar yaklaştıkça ben daha fazla basıyordum pedala. Birbirimize iyice yaklaştıkça yüzlerindeki şaşkınlık ve korku ifadesini görebiliyordum. Baktılar ki benim çekilmeye niyetim yok, onlar birden geniş açıyla yanımdan geçtiler ve arkalarına bakmadan uzayıp gittiler.

(Bu yaptığım hareketin büyük aptallık olduğunun farkındayım. Sakin kafayla düşününce bunu net şekilde görebiliyorum. Eğer bir çarpışma olsaydı ve onlara veya bana bir şey olsaydı geri dönülmez bir yola girmiş olacaktım. Ama yapılan bu iğrençlik karşısında kim olsa sinirlerine hâkim olamazdı. Eğer yollarına devam etselerdi ben bol bol küfür ettiğimle kalacaktım ama arkalarına dönüp eğlenmeleri yetmiyormuş gibi bir de geri dönmeleri beni kontrolden tamamen çıkartmış oldu.)

Bir an onları takip etmeyi düşündüm ama onlara yetişmem mümkün olmazdı. 155’i arasam ne diyecektim ki? Nasıl bulacaktı polis onları. Motorun rengine bile dikkat etmemiştim. Tüm bunları düşünüp yolda ilerlerken karşı yönden, yani çocukların kaçtığı yöne doğru ilerleyen başka bir motosikletli gördüm ve onları durdurdum. Orta yaşlı 2 köylüydü. Bir an kendi kendime “niye durdurdum ben bunları şimdi” diye düşündüm ama hem çaresiz kalmış olmanın verdiği sinirle hem de bir umut belki çocukları tanıyorlardır diye anlattım olayı ve kendilerinin gittiği yönde ilerlediklerini söyledim. Adamlardan “geçmiş olsun, tipleri nasıldı, motor nasıldı” tarzında soru sormalarını beklerken ilk sordukları soru son derece ilginçti : “Nerelisin sen?”. İçimden ne alaka diye düşünürken dedim İstanbulluyum ama İznik’ten geliyorum, belki hızlı giderseniz yakalayabilirsiniz onları (hoş yakalasalar ne yapacaklardı sanki). Benim heyecanlı ve gergin halimin aksine onlar gayet sakin “tamam bakarız biz hadi sana kolay gelsin” deyip gitmeleri bana bir nevi 2. darbe oldu. Evet adamlardan birdenbire polis rolünü üstlenmelerini beklemiyordum ama bu kadar da vurdumduymazlık beklemiyordum. Sanırım İznik’li olduğumu söylesem durum farklı olurdu.

Yukarıdaki fotoğrafı çektiğim yere kadar sürmeye devam ettim ve Yeniköy sapağında biraz soluklandım ve çok hızlı gelişen bu olayları sindirmeye çalıştım. Hafızamı zorlayıp filmi biraz geriye sarınca bu çocukları Üreğil sapağının girişinde motorlarından inmiş ve yerde bir şeyler ararken gördüğümü hatırladım. Taşları oradan toplamışlardı çünkü Üreğil yolunun ana yola bağlandığı alanın çok mıcırlı olduğunu hatırladım zira bisikletle o taşların içine girmiştim bir anda ve az daha düşüyordum.

İznik gibi sürekli bisikletlilerin dolaştığı turistik bir yerde muhtemelen o köylerden birinde yaşayan bu çocukların nasıl böyle bir şey yaptıklarını hâlâ aklım almıyor. Çocuktur yaptı bir kere diyeceğim ama böyle de bir şey yapılmaz ki. Hadi madem eğlenmek istedin, korkutmak istedin, sür motorunu üstüme veya geç dibimden, geçerken bağır bir şey yap. O zaman çocuktur diyelim. Nedir sırtıma kafama arkadan bir sürü taş fırlatmaktaki amaç? Bu nasıl bir cehalettir, nasıl bir ahmaklıktır? Burada tek başına bisiklet süren bir sürü insan var, turistler var, kasksız binenler var. Şu iki geri zekalının sebep olabileceği şeyleri düşünebiliyor musunuz?

---------------------------------

Neyse biz yolculuğumuza devam edelim. Yeniköy sapağında biraz kendime geldikten sonra ilk başta planladığım Yeniköy-Ortaköy-Sugören yolundan değil, Orhangazi üzerinden Yalova’ya gitmeye karar verdim. Yeni köyler ve yollar keşfedecek moral ve motivasyonu kaybetmiştim bir kere.
Geçen turda lastiği patlattığım noktadayım. Neyse ki bu sefer lastik patlamadı. Yoksa bir o eksikti.
DSC06948


---------------------------------

3 hafta önce lastiği patlattığımda girdiğim benzincide (Türk Petrol) çalışan ve ileride lastikçi olduğunu söyleyerek beni büyük bir dertten kurtaran Pompacılar Kralı Mehmet Usta’ya (kendisine böyle deniyormuş camiada) teşekkür ziyaretinde bulundum. :smiley:
DSC06956


---------------------------------

Yalova’ya iniş öncesi son yokuş… Yalova’ya inişte 63km/h gördüm. 3 hafta önce aynı yolda çantalarla birlikte 56,5km yapabilmiştim.
DSC06958


---------------------------------

Saat 14:30’da İznik’ten yola çıkıp 18:10’da Yalova Feribot iskelesine vardım. Toplam 3 saat 40 dk.nın 3 saati pedallayarak geçti. Maalesef feirbot saatine iyi denk getiremedim. 19:00’a kadar beklemek zorundayım.
DSC06962


DSC06971


DSC06981


---------------------------------

…ve gelelim akşamın diğer büyük olayına…

Pendik’e vardıktan sonra sahil yolundan Bostancı’ya doğru ilerliyorum. İznik’teki çocuklar yüzünden sinirimden tam olarak kurtulabilmiş değilim. İnşallah bisiklet yolunu kapatmış bir araca denk gelmem diyorum bir taraftan içimden. Ama sizce mümkün mü böyle bir şeyin olmaması? Gerçi Pendik’ten Dragos’a kadar Allah için bir araç bile yoktu bisiklet yolunu kapatan ama Dragos’taki belediye tesisinin önünde aşağıdaki manzarayla karşılaştım.
DSC06989


Dedim ben senle uğraşmaz mıyım şimdi :smiley: Eve geç gitme pahasına olsa bu aracı ihbar etmeye ve takibini yapmaya yani polis gelene kadar beklemeye karar verdim. İyi ki böyle bir karar vermişim çünkü polisin nasıl iş yaptığına bizzat şahit olmuş oldum.

Konuyu saatleri vererek madde madde özetlemek daha kolay olacak:

20:18 = Aracı fark edip yukarıdaki fotoğrafını çektiğim an

20:20 = 155'i arayıp uzun süre kimsenin açmaması

20:22 = 155'te karşıma çıkan Mustafa adlı polis memuruna durumu izah ettim ve aracın net konumunu, modelini, rengini ve plakasını bildirdim. Hemen en yakın ekibi yönlendiriyorum dedi. Tamam dedim ve beklemeye başladım.

20:35 = 12dk. sonra dayanamayıp tekrar 155'i aradım. Karşıma çıkan başka bir memura Dragos için bisiklet yolunda hatalı park ihbarında bulunduğumu ancak 10 dk.dan fazla zaman geçmesine rağmen herhangi bir ekibin gelmediğini belirttim ve ekibin ne kadar zaman sonra geleceğini sordum. Karşılığında hafif gergin bir ses tonuyla "Beyefendi, ihbarınızı ekiplere bildirdik, gelecekler." cevabını aldım. "Ben burada bekliyorum ekibin gelmesini, uzun sürmez umarım" dedim, "gelecekler beyefendi" cevabını aldım.

20:42 = Şu bisiklet yoluna park etmiş araçların çekildiğini dünya gözüyle bir kez olsun görmekte kararlıyım ve inatla polisin gelmesini bekliyorum. İlk ihbarımın üzerinden 20dk. sonra İBB Beyaz Masa'yı (153) aramak aklıma geldi. Belki onlar bir şey yapabilirlerdi ya da onlar da polise durumu bildirebilirdi. Böylece belki de polis aynı ihbarı İBB'ye de yaptıran bir manyağın olayı takip ettiğini anlardı. Beyaz Masa'daki yetkili oldukça ilgili davrandı, kendilerinin herhangi bir ceza kesme ve araç çekme yetkililerinin olmadığını ancak benim 155'e yaptığım ihbarı desteklemek amacıyla kendilerinin de durumu polise bildirebileceğini söyledi. Araç detaylarını ve konumu kendisine de verdim. Beklemeye devam...

20:56 = İnanılır gibi değil ama 34 dk. geçti ve gelen giden yok. Araç sahibi gelip basıp gitse ve hemen sonrasında polis gelse resmen yanlış ihbar yapmış gibi olacağım. Gergin bir şekilde 155'i tekrar aradım. Daha Dragos der demez karşıdaki memur lafımı kesti ve "Beyefendi çekici yönlendirildi o noktaya" diye azarlar gibi konuşmaya başladı. Bundan sonraki diyalog karşılıklı gergin bir şekilde aynen şu şekilde gerçekleşti:
- Ben : Çekici ne zaman yönlendirildi? Ayrıca ekip gelecek demiştiniz, cezayı kim kesecek?
- Polis : Ben ekip gelecek demedim, sizinle ilk defa konuşuyorum. Çekici gelecek kaldıracak aracı.
- Yarım saatten fazladır burada bekliyorum, çekici falan göremedim ben etrafta. Ayrıca polis de göremedim henüz. Hem polis gelmeyecekse cezayı kim kesecek? Çekici şu an nerede bilginiz var mı? Yoksa araç sahibi gelip gidecek çekici gelene kadar.
- Çekici şu an sırayla çekme işlemi gerçekleştiriyor. Sıra sizin verdiğiniz adrese gelince kaldıracak aracı. Çekici kesecek cezayı.
- İyi de çekici gelene kadar bu adam giderse ne olacak. Önceden bir ekip gelse, cezayı kesse, araç sahibi de anlasa yanlış yere park ettiğini ve bir daha bisiklet yoluna park etmese daha iyi olmaz mı? En azından çekici gelene kadar cezayı kesmiş olursunuz. (Bu arada polis benim her konuşmamda araya "beyefendi... beyefendi..." diyerek sözümü kesme çabası içinde)
- Çekici gelecek beyefendi, çekici yolda!
- Tamam teşekkür ederim ilginiz için, vatandaşlık görevi yapmak baya zormuş.

dedim ve kapattım telefonu.

İçimden ne haliniz varsa görün diyerek aracın yanına gittim, sileceğini kaldırıp (kırmamak için zor tuttum kendimi) tekrar aşağıdaki fotoğrafını çektim ve basıp gittim. Sonrasında da sahil yolu boyunca bisiklet yolunda yürüyen hanzoların üzerine sürerek ve yol kenarında mangal yapıp her yeri duman altı yapan kırolara bağırarak sinirimi atmaya çalıştım. Eminim ki o aracı kaldırmaya ne bir polis ne de bir çekici gelmiştir. Geldiyse bile herhalde gece yarısında gelmiştir ve tabii ki araç artık orada değildir.
DSC06991


---------------------------------

Neyse efendim, o sinirle normal tempomdan daha hızlı giderek sağ salim eve vardım.
Bu turun sonuçları:
DSC06993

DSC06995

DSC06996

DSC06997


Sonuç olarak çok güzel başlayan ve devam eden tur maalesef aynı güzellikte bitemedi. Ama hiçbir şey beni İznik gibi muhteşem bir yere tekrar gitmekten alıkoyamaz. :smiley:
 

Ynt: İZNİK - 2.Tur (Topçular-Ayazma-Çamdibi-Fulacık-Yörükler-İZNİK-Orhangazi-Yalova)

:smiley: Engin Bey Ankaradan merhabalar.
Tebrikler güzel bir tur,paylaşım.Ben bu konuda geç kaldım ama önümüzdeki yaza Bisiklet alıp tur düşünüyorum.Kısmet..

Bu Bisiklet'teki cihazı merak ettim Arkadaşlara bakıyorum,kaç km. yol,kaç saatte ne kadar hız gibi verileri bu cihazlardanmı elde ediliyor,bunlar hızı gösteriyormu, Rakım vs.
hiç kullanmadığım için bilmiyorum,birde bu Yol,Harita,yükseklik gibi veriler.google harita hangi siteden elde ettiniz bu konuda da yardımcı olursanız sevinirim..

Genellikle tek Amörtisörlü Bisikletlermi tercih ediliyor,memnunmusunuz,Performans açısından,sürat veya yorma gibi..birde sizden bilgi almak istedim.

Bu vesileyle yeni turlarınız da Yüce ALLAH'tan Hayırlı Yolculuklar Diliyorum.Hoşça Kalın... :smiley:
 

Ynt: İZNİK - 2.Tur (Topçular-Ayazma-Çamdibi-Fulacık-Yörükler-İZNİK-Orhangazi-Yalova)

Merhaba Kadir Bey,
Teşekkür ederim turu beğendiğiniz için. Eğer tura çıkarsanız kilometre sayacı almanız şart. Çok çeşitli modelleri var. Benimki 15 sene öncesine ait ama hala kullanıyorum ve memnunum. Yapılan hızı, katedilen ara-toplam mesafeyi, ortalama hızı, en yüksek hızı ve pedal çevrilen toplam süreyi gösteriyor. Rakım gösteren modeller de var. Hatta kablosuz olanlar da var. Km. sayacında tek önemli şey ilk kurarken teker çapını cihaza doğru şekilde girmeniz, yoksa yanlış ölçümler yapar doğal olarak.

Eğim haritalarını www.mapmyride.com sitesinden çıkartıyorum. Çok faydalı oluyor. Tur öncesinde kaçıncı km.de hangi kategoride kaç km.lik çıkışlar var görebiliyorsunuz, kendinizi ona göre hazırlamış oluyorsunuz.

Amortisörlerin faydasını özellikle bozuk yollarda çok görüyorum. Çok daha az yorucu oluyor. Eğer yeni bisiklet alacaksanız amortisörlü tavsiye ederim.

Size de şimdiden yapacağınız turlarda başarılar ve iyi yolculuklar dilerim :smiley:
 

Ynt: İZNİK - 2.Tur (Topçular-Ayazma-Çamdibi-Fulacık-Yörükler-İZNİK-Orhangazi-Yalova)

:smiley: Engin Bey Teşekkür Ederim Bigi ve İlginize.

Ben aslında 22 senelik Kampçıyım Bu Bisiklet tutkusu elbette var.Birde Bisiklet Forumlarını incelerken beni iyice etkiledi zaten Doğa ve Kampçılığıda sevdiğim için kendimi
bu konuda geç kalmış istesemde (çünkü yaşım 50) Siz Arkadaşları görünce tutkum dahada arttı.Niye Tur yapmayayım dedim..

Bazen Yolda seyehat esnasında tur yapan Yabancı Turistleri görünce çok imreniyordum.Ülkemizde sadece sanki Futboldan başka spor yok!..neyse
birde size birkaç sorum daha olacak kusura bakmayın.

Şu anda Marka Kalite araştırıyorum..750- Maksimum 1000 TL civarında bir harcama yapabilirim. Tabi Gönül İsterki Biraz daha Kalite..Sizce Tur için nasıl bir Bisiklet almalıyım.(MTB Dağ Bisikletimi oluyor)
MTB'mi,Şehir Bisikletimi,İdeal hangisi? Lütfen Yardımcı olursanız sevinirim.Gördüğüm kadarıyla,Forumlarda Genelde Dağ Bisikleti Kullananlar dikkatimi çekti.

Birde bu mapmyride.com dediniz,bikemap.net'de var hangi site iyi veya başka..Hiç kullanmadığım için bilemedim veriler nasıl yükleniyor birkaç kez bikemap'da denedim olmadı,siteye üye şartımı
aranıyor artık bilemiyorum Teşekkürler..

Engin bey ve diğer Arkadaşlar Beni dinlediğiniz için tekrar çok Teşekkür eder,Ayrıca Mübarek Kurban Bayramınızı en derin Sevgi ve Saygılarımla Kutlarım.

Hoşça Kalın... :smiley:
 



Gezenbilir bilgi kaynağını daha iyi bir dizin haline getirebilmek için birkaç rica;
- Arandığında bilgiye kolay ulaşabilmek için farklı bir çok konuyu tek bir başlık altında tartışmak yerine veya konu başlığıyla alakalı olmayan sorularınızla ilgili yeni konu başlıkları açınız.
- Yeni bir konu açarken başlığın konu içeriğiyle ilgili açık ve net bilgi vermesine dikkat ediniz. "Acil Yardım", "Lütfen Bakar mısınız" gibi konu içeriğiyle ilgili bilgi vermeyen başlıklar geç cevap almanıza neden olacağı gibi bilgiye ulaşmayı da zorlaştıracaktır.
- Sorularınızı ve cevaplarınızı, kısaca bildiklerinizi özel mesajla değil tüm forumla paylaşınız. Bildiklerinizi özel mesajla paylaşmak forum genelinde paylaşımda bulunan diğer üyelere haksızlık olduğu gibi forum kültürünün kolektif yapısına da aykırıdır.
- Sadece video veya blog bağlantısı verilerek açılan konuların can sıkıcı olduğunu ve üyeler tarafından hoş karşılanmadığını belirtelim. Lütfen paylaştığınız video veya blogun bağlantısının altına kısa da olsa konu başlığıyla alakalı bilgiler veriniz.

Hep birlikte keyifli forumlar dileriz.


GEZENBİLİR TV

GEZENBİLİR'İ TAKİP EDİN

Forum istatistikleri

Konular
103,438
Mesajlar
1,517,945
Kayıtlı Üye Sayımız
172,090
Kaydolan Son Üyemiz
senarif1

Çevrimiçi üyeler

Şu anda çevrimiçi üye yok.

SON KONULAR



Geri
Üst