Arkadaşlar Merhaba,
Havaların soğuduğu bu günlerde karavancılarda ısıtıcı arayışı var. Ben geçen yıl karavanıma tüplü bir soba montajı yaptım. Burada sizlerle bu sobanın hikâyesini paylaşmak istiyorum.
Yaklaşık 15 yıldır çekme karavanımızla yurdumuzun birçok yerine geziler yaptık. Genellikle yaz aylarında gerçekleşen bu geziler havaların serinlemesiyle beraber azalmaya başlıyor. Bu kısıttan mı yoksa etrafın sakin olmasından mı bilmem ekim-kasım ya da nisan-mayıs gezileri bana daha keyifli gelmiştir hep. Ancak güneşin ortadan kaybolmasıyla beraber ısınmak da bir sorun olur bu zamanlarda. İçerde pişirilen yemek ve çay içeriyi ısıtmasına ve gece içine kıvrıldığımız uyku tulumları bizi üşümekten korusa da gerçek anlamda konfor sağlayabilmek için bir ısıtıcı şart. Bu sebeple karavan ısıtıcısı arayışlarım uzun zaman devam etti. Son karavanımızı yaptırırken soba aklımda olmasına rağmen maliyetin artması sebebiyle sonraya bırakmak zorunda kalmıştık.
Karavanı ısıtmak için 220 volt elektrikli ısıtıcılar çok ucuz ve kullanımı kolay olmasına rağmen sezon dışı açık kamping bulup bir de elektrik almak pratikte pek mümkün olmuyor. Genelde 1kw'dan daha fazla güç çeken ısıtıcılar için büyük jeneratör taşımak ve sabaha kadar bunu çalıştırmak da kolay bir çözüm değil. Bu yüzden sıvı ya da gaz yakıtlı bir ısıtıcıya ihtiyaç var. Sıvı yakıtlı olanlar piyasada vebasto adıyla anılıyor. Kamyoncu esnafın çok rağbet ettiği bir ısıtıcı olduğu için yaygın olarak bulunuyor. Bunlar mazot ya da benzin kullanıyor (bilgi: aynı prensipte çalışan tüplü modeller de var) ve 12 volt elektrik ile çalışabiliyor. Yani kullanabilmek için bir miktar akü kapasitesi kullanmak ve eğer karavanınız çekme ise ilave bir yakıt deposuna sahip olmak gerekiyor. Çalışma prensipleri gereği geceleri bir miktar ses yapabiliyor. Vebasto tipi ısıtıcılar motor karavanlar hareket halindeyken de kullanılabiliyor ve aracın yakıt deposunu kullandığı için pratiklik sağlıyor.
[attachment=1]
Tüplü ısıtıcılar ise genellikle ilave elektrik kullanımına ihtiyaç duymuyor ve zaten mevcut olan tüpü kullanabiliyor. Eğer karavanın her köşesine uzanan ahtapot ısı dağıtıcısı yaparsanız o zaman fan için elektrik gerekiyor.
[attachment=2]
Bu iki ısıtıcının özelliklerine bakıldığı zaman çekme karavanlar için tüplü ısıtıcılar, motor karavanla içinse vebasto ısıtıcılar ön plana çıkıyor. Ancak tersini yapan ve gayet memnun olan birçok karavancı olduğunu da biliyorum.
İlave akü kapasitesi ve yakıt deposu gerektireceği için ben öncelikle tüplü bir soba arayışına girdim. İmalatçıların elindeki karavan sobalarını edinmenin maliyeti 1500 TL’yi buluyordu (2008) ve bu değer bütçemi aşıyordu. İkinci elde ise ne kadar aradıysam da bulamadım. Tekrar gündeme aldığım vebastonun 2. eli 1000, sıfırı ise 1500 TL civarındaydı. Ayrıca bu model (2000 serisi) en küçük model olduğu için 570’lik karavanımı ısıtabilir mi diye endişemde vardı. Zaten tüp ve benzin(jeneratör ve deniz motoru için) taşıyorum bir de mazot taşırsak tekerlekli benzin istasyonu gibi olacaktık. Bütçe içinde kalarak çözüm bulmak zor görünüyordu.
Bu arada interneti de sürekli tarıyor ve alternatif arayışlarımı devam ettiriyordum. Aslında tüplü/doğalgazlı ev sobaların 2. el fiyatları çok uygundu. 100 TL'den itibaren hermetik sobalar vardı ancak minimum 65 cm eni olan bu sabalar karavanlar için çok büyüktü.
[attachment=3]
Diğer bir alternatif gibi görünen katalitik sobaları da çok inceledim. Hem sıfır hem de 2. elde çok uygun fiyatlara alınabilen bu sobaların bazı eski Avrupa karavanlarda rastladığımı belirteyim. Bu sobaların yeni modellerinde ortam oksijenini ve alevi de kontrol edip gerekirse kendini kapatma gibi birçok kontrol unsuru bulunuyor. Buna rağmen ortam havasını kullanıp yanan gazları da yine içeriye verdiği için bu sobalara karşı biraz mesafeli olmak gerekiyor. Özellikle dar bir ortamda ve çocuklarınızla beraber yatacağınızı düşünürseniz karavanda gece açık bırakıp yatmak riskli olabilir.
[attachment=4]
Bir gün yolum 2. el eşyaların satıldığı Ankara’daki itfaiye meydanı diye tabir edilen yere düştü. Dükkânın birinde istediğim ölçülere çok yakın 2 tane soba vardı. yaklaşık 50 cm eninde, 40 cm yüksekliğinde ve 20 cm derinliğinde Baymak baksi marka bu eski sobalar güzel mobilyası ve nikelajlı ön bölümü ile çok şık duruyordu. Doğalgazın Ankara’ya yeni geldiği yıllarda her pencere altına bu sobalardan konur, duvar delinip dışarıya hermetik baca çıkardı. Sonradan kombilerin yaygınlaşması ile hurdaya çıktı bu sobalar. 2 tanesine 250 TL isteyen dükkân sahibi pazarlığa hiç yanaşmadı. İçinin ne durumda olduğunu bilmediğim ve doğalgaza göre ayarlı olan bu sobanın önce tüple çalışır hale getirilmesi gerekiyordu. Orijinal bacası yoktu ve döküm yanma kazanı sebebiyle 30 kg’a yakın ağırlığı vardı. Almaktan vazgeçtim. Ancak bazı alternatiflerin olması iyiydi.
[attachment=5]
Havaların soğuduğu bu günlerde karavancılarda ısıtıcı arayışı var. Ben geçen yıl karavanıma tüplü bir soba montajı yaptım. Burada sizlerle bu sobanın hikâyesini paylaşmak istiyorum.
Yaklaşık 15 yıldır çekme karavanımızla yurdumuzun birçok yerine geziler yaptık. Genellikle yaz aylarında gerçekleşen bu geziler havaların serinlemesiyle beraber azalmaya başlıyor. Bu kısıttan mı yoksa etrafın sakin olmasından mı bilmem ekim-kasım ya da nisan-mayıs gezileri bana daha keyifli gelmiştir hep. Ancak güneşin ortadan kaybolmasıyla beraber ısınmak da bir sorun olur bu zamanlarda. İçerde pişirilen yemek ve çay içeriyi ısıtmasına ve gece içine kıvrıldığımız uyku tulumları bizi üşümekten korusa da gerçek anlamda konfor sağlayabilmek için bir ısıtıcı şart. Bu sebeple karavan ısıtıcısı arayışlarım uzun zaman devam etti. Son karavanımızı yaptırırken soba aklımda olmasına rağmen maliyetin artması sebebiyle sonraya bırakmak zorunda kalmıştık.
Karavanı ısıtmak için 220 volt elektrikli ısıtıcılar çok ucuz ve kullanımı kolay olmasına rağmen sezon dışı açık kamping bulup bir de elektrik almak pratikte pek mümkün olmuyor. Genelde 1kw'dan daha fazla güç çeken ısıtıcılar için büyük jeneratör taşımak ve sabaha kadar bunu çalıştırmak da kolay bir çözüm değil. Bu yüzden sıvı ya da gaz yakıtlı bir ısıtıcıya ihtiyaç var. Sıvı yakıtlı olanlar piyasada vebasto adıyla anılıyor. Kamyoncu esnafın çok rağbet ettiği bir ısıtıcı olduğu için yaygın olarak bulunuyor. Bunlar mazot ya da benzin kullanıyor (bilgi: aynı prensipte çalışan tüplü modeller de var) ve 12 volt elektrik ile çalışabiliyor. Yani kullanabilmek için bir miktar akü kapasitesi kullanmak ve eğer karavanınız çekme ise ilave bir yakıt deposuna sahip olmak gerekiyor. Çalışma prensipleri gereği geceleri bir miktar ses yapabiliyor. Vebasto tipi ısıtıcılar motor karavanlar hareket halindeyken de kullanılabiliyor ve aracın yakıt deposunu kullandığı için pratiklik sağlıyor.
[attachment=1]
Tüplü ısıtıcılar ise genellikle ilave elektrik kullanımına ihtiyaç duymuyor ve zaten mevcut olan tüpü kullanabiliyor. Eğer karavanın her köşesine uzanan ahtapot ısı dağıtıcısı yaparsanız o zaman fan için elektrik gerekiyor.
[attachment=2]
Bu iki ısıtıcının özelliklerine bakıldığı zaman çekme karavanlar için tüplü ısıtıcılar, motor karavanla içinse vebasto ısıtıcılar ön plana çıkıyor. Ancak tersini yapan ve gayet memnun olan birçok karavancı olduğunu da biliyorum.
İlave akü kapasitesi ve yakıt deposu gerektireceği için ben öncelikle tüplü bir soba arayışına girdim. İmalatçıların elindeki karavan sobalarını edinmenin maliyeti 1500 TL’yi buluyordu (2008) ve bu değer bütçemi aşıyordu. İkinci elde ise ne kadar aradıysam da bulamadım. Tekrar gündeme aldığım vebastonun 2. eli 1000, sıfırı ise 1500 TL civarındaydı. Ayrıca bu model (2000 serisi) en küçük model olduğu için 570’lik karavanımı ısıtabilir mi diye endişemde vardı. Zaten tüp ve benzin(jeneratör ve deniz motoru için) taşıyorum bir de mazot taşırsak tekerlekli benzin istasyonu gibi olacaktık. Bütçe içinde kalarak çözüm bulmak zor görünüyordu.
Bu arada interneti de sürekli tarıyor ve alternatif arayışlarımı devam ettiriyordum. Aslında tüplü/doğalgazlı ev sobaların 2. el fiyatları çok uygundu. 100 TL'den itibaren hermetik sobalar vardı ancak minimum 65 cm eni olan bu sabalar karavanlar için çok büyüktü.
[attachment=3]
Diğer bir alternatif gibi görünen katalitik sobaları da çok inceledim. Hem sıfır hem de 2. elde çok uygun fiyatlara alınabilen bu sobaların bazı eski Avrupa karavanlarda rastladığımı belirteyim. Bu sobaların yeni modellerinde ortam oksijenini ve alevi de kontrol edip gerekirse kendini kapatma gibi birçok kontrol unsuru bulunuyor. Buna rağmen ortam havasını kullanıp yanan gazları da yine içeriye verdiği için bu sobalara karşı biraz mesafeli olmak gerekiyor. Özellikle dar bir ortamda ve çocuklarınızla beraber yatacağınızı düşünürseniz karavanda gece açık bırakıp yatmak riskli olabilir.
[attachment=4]
Bir gün yolum 2. el eşyaların satıldığı Ankara’daki itfaiye meydanı diye tabir edilen yere düştü. Dükkânın birinde istediğim ölçülere çok yakın 2 tane soba vardı. yaklaşık 50 cm eninde, 40 cm yüksekliğinde ve 20 cm derinliğinde Baymak baksi marka bu eski sobalar güzel mobilyası ve nikelajlı ön bölümü ile çok şık duruyordu. Doğalgazın Ankara’ya yeni geldiği yıllarda her pencere altına bu sobalardan konur, duvar delinip dışarıya hermetik baca çıkardı. Sonradan kombilerin yaygınlaşması ile hurdaya çıktı bu sobalar. 2 tanesine 250 TL isteyen dükkân sahibi pazarlığa hiç yanaşmadı. İçinin ne durumda olduğunu bilmediğim ve doğalgaza göre ayarlı olan bu sobanın önce tüple çalışır hale getirilmesi gerekiyordu. Orijinal bacası yoktu ve döküm yanma kazanı sebebiyle 30 kg’a yakın ağırlığı vardı. Almaktan vazgeçtim. Ancak bazı alternatiflerin olması iyiydi.
[attachment=5]