Ynt: 12v Klima Prototip Çalışması
Bahsettiğiniz sistemler kara ikliminde (kuru termometre sıcaklığın yüksek, nem oranının düşük olduğu), veya elektrik santrallerinin dev soğutma kulelerinde (insan konforundan ziyade, yüksek su sıcaklıklarının düşürülmesinde örneğin: suyun 60 dereceden 40 45 derecelere indirilmesinde) kullanılan evaporatif soğutmadır.
Temel çalışma prensibi şudur:
Sıvılar buharlaşmaya başladığında, bulundukları yüzeyden ısı çekerler. Elinize kolonya döktüğünüzde alkolün buharlaşırken elinizi yüzünüzü serinletmesi buna örnektir.
Fan tahriki ile içinden geçirdiğiniz havayı su püskürterek yıkarsanız, havanın içine karışan su serrecikleri yapıştıkları yüzeyden ve ortamdan ısı çekerler.
Avusturalya gibi iç bölgeleri oldukça kurak, kuru ve sıcak bölgelerde soğutma kapasiteleri gerçekten efektiftir.
Ancak ülkemizde, özellikle nem oranının yüksek olduğu sahil bölgelerinde bu tarz bir soğutma tam bir fiyaskodur. Ortamdan az miktarda ısı alırken nem vermesi nedeni ile ortam nemini yükselttiği için yaşılılar, astım hastaları ve faaliyet halindeki çalışan insanlar için tam tersi tam bir ızdırap sebebi olabilir.
Atilla Bey'in çalışması güçlendirildiği taktirde efektif kapasiteye ulaşabilir. Özellikle sıcak yaz gecelerinde, kapalı ve yalıtımlı araçta, cihaz çalıştıkca ilerleyen zamanla mahal sıcaklığı efektif şekilde düşebilir, rejime oturur.
30 35 derecelik sıcak bir yaz gecesinde 4-5 derecelik bir soğuma, mahali soğuturken yoğunlaşan suyu da ortam havasından uzaklaştırmanız ile ciddi şekilde konfor sağlar.
Tüm soğutma çevrimlerinin(sistemlerinin) temel amacı mahalden çektiğiniz enerji cinsinden ısıyı (havayı değil ! ısı enerjisini) mahal dışına atmaktır.
Burada benim tek anlayamadığım Atilla Bey 'in soğutma ile yoğunlaşan suyu ve ısıyı araç dışına nasıl attığı. Havanın soğutucu yüzeyinden geçmesi ile yoğunlaşan su bir şekilde depolanır veya atılır.
...ki bu su mutlaka biran önce soğutucu yüzeyden/bölmeden uzaklaştırmalıdır. FAn etkisi ile tekrar havaya karışırsa yine soğuma etkisinin hissedilebilirliği azalır.
Termoelektrik sistemlerde de plakanın bir yüzeyi ısı çekip soğurken diğer yüzey mutlaka ısınır.
Atilla Bey "egsoz yapmaktan" bahsetmiş. Plakanın ısınan yüzeyden ısıyı yine araç dışından temin ettiği bir emiş havası ile soğutup yine dışarı atıyorsa sorun yok.
Ama egsoz havasını da araç içinden yani mahalden çekiyorsa sorun var demektir.
ARaç içinde oluşan negatif basınç nedeniyle dışarıdan yine ısıl gücü yüksek hava girecektir ve sistem bir işe yaramayacaktır.
aslanahmet' Alıntı:
Atilla Abi yaptığınız güzel çalışmaları bizimle paylaştığınız için teşekkür ederim. Yazılarınız en ilgiyle takip ettiğim bölümler.
Konuyla alaklı değil ama burada sorayım. Avustralya'da kullanılan ve oradan ithal edilen sulu fanlı klimalar var. Ve çektiği akım sadece 53 watt. Küçük bir invertör dolu bir aküyle uzun süre çalışabilir. Bunları kullanan kimseye rastladınız mı? Soğutması yeterlimi acaba bilmiyorum. Siz ne dersiniz?