Adil bey; Salih bey teşekkürler. Karadeniz' in güzellikleri resimlere sığmayacak kadar eşsiz ve şahane benim gibi sık gelme şansı bulamamış karavancıları büyülüyor. Doğası insanları hele bir günde sık sık değişen gökyüzü görüntüsü muhteşem. Gezimiz tüm güzellikleri ile devam ediyor gecikmeli olarak da olsa Ayder gezimizin içine ilave ettiğimiz Yukarı kavron ziyaretimiz ve benim ve Arif Mesce arkadaşımın KDRK (Kaçkar Dağcılık rafting kayak ihtisas kulübü) nün düzenlediği B gurubu Yukarı kavron göller bölgesi yürüyüşüne katıldık. Üç buçuk saat tırmanış ,göllerde mola ve dönüş. Doya doya Karadeniz havasını teneffüs edip ciğerlerimize depoladık. Bir kaç kara ile sizlerle de paylaşalım istedim.
Ayder Yaylası'nından önce rotamızı Çambaşı yaylası idi. Ordunun güzel yaylalarından bir tanesi .Yaklaşık 65 Km. oldukça virajlı ve dik ve son on Km. genişletme çalışmalarıolan yolda kıvrıla kıvrıla ilerlerken sislerin içinde Kabadüz Kirazdere'de bir mola verelim dedik. Karadeniz'imin insanı ve köyümüzün imamı size Kardeniz çayı ikram etmeden yollamam dedi. Çabucak köy odasında semaver yakıp çay demlenirken hanım efendide tez elden lahana turşusu kavurması hazırlamış. Bu güzel lezzeti ilk defa tatmama rağmen lezzeti hala damaklarımda. Kısada olsa hoş sohbetin ardından yolumuza devam ettik . Yayla artık bir yerleşim yeri ve turizm merkezi gibi yaşantıya geçiyor hele inşa halindeki yolu ve devam eden kayak merkezi inşası biterse, kayak severlerin istilasına uğrayacağa benziyor. İki gecelemenin ardından daha düzgün ve biraz kısa olan Bulancak yolundan indik. Yaylaya gitmek isteyenler için bu yol tavsiye olunur. Tamamen sert zemin beton , yarısı da asfalt.
Gürcistan'a çıkmadan son ziyaret mekanımız Fındıklı, Çağlayan köyündeki bir dost ziyareti oldu. Üçyüz yıllık tarihi mekanda sıcak sohbet ve çay ikramını ret edemedik. Bu arada komşu bahçede toplanan üçüncü sürüm çaylardan azda olsa hasat etme şansımız oldu.
Sayın Öntaş ailesi Ülker Abla yavuz abi, teşekkür ederiz sizin açtığınız yoldan ilerlemeye çalışıyoruz. yazılarınız ve deneyimleriniz bize ışık tutuyor. Başarılı olabilirsek ne mutlu bize. Başladığımız Karadeniz gezisi Tam gaz devam ediyor Fındıklıdan sonra Gürcistan için son yerel kaynaklardan edindiğimiz bilgilere göre Gümrükten rahat geçmek için sabahın erken saatlerinde Sarp sınır kapısında olmamız tembihlendi. Bizde Kapıya yakın olan Kemapaşa ilçesinin kapıya yakın olan istikametinde belediye plaj var. çok uygun park imkanları var. Geceyi orada geçirip, 3 Eylül 2014 sabahı erkende sınırı geçmek için sabah 5:15 de kalkıp saat 6:00 da kapıya ulaştık. Bahsedildiği gibi kilometrelerce TIR kuyruğunu geçerek 4 araç sorunsuzca kısa sürede sınırı geçip Gürcistan topraklarına ayak bastık. Araçların karnını doyurup. yola devam ettik. Hopa'ya ulaşıp liman yakınlarında bir alana park edep Önce teleferikle şehri kuşbakışı izledik ardından şehir turu yaptık. Tur esnasında İzmir saat kulesine benzeyen kulenin yanında daha uygun alan olunca oraya yerleştik.Kendini yenilemeye çalışan ülkenin hem yeni hemde tezatlıklarla dolu eski yüzünü beraberce gördük. Batum resimleri ile konumu destekleyeceğim.
Batumu takiben Kabuleti, Poti üzerinden Kutasiye ulaştık Hem dinlenme hem şehri görmek için orada konaklamaya karar verdik. Yol kalitesi bozuk çift yönlü işliyor, yoğun TIR ve araç trafiği, geliş gidiş ayni yolda devamlı sollama yasağı var. neredeyse her 10 KM. bir polis devriye arabası. Bizden başka kurallara uyan yok. Ama biz ısrarla kurallara uyduk. sorunsuzca yolculuk ettik. Zaman zaman yolumuz serbestçe dolaşan inekler çıksa da şikayetçi değildik.
Nihayet Tifsilis'e ulaştık kesin olmamakla beraber bir milyon nüfuslu ama geniş caddeleri ile tipik Rus şehir planlaması mevcut. İncelediğimiz kaynaklardan yeterli bilgi alamadığımızdan. park yeri için polise danışmamız, şans eseri trafik polisinin Azeri olması işimize yaradı . Bizim İngilizce bilmemiz de çoğu zaman para etmedi. Nihayet Teknik üniversitesinin önündeki Varjap Pashvelle caddesinde uygun alana park ettik. O akşam bir güzel dinlenip yarının planını yaptık. Tiflis gibi bizim ekip tarafından pek dillendirilmeyen yaban ellerde idik. En mantıklı yol bir turizm firmasından yardım almak idi. İnternet bize yardımcı oldu. firma yetkilisi yanımıza gelerek. bir sonraki günün planını ve ücreti anlaştık. Planımıza göre sabah 9:00 da başlayacak. sırası ile Büyük katedral, eski Tiflis, Tiflis kalesi, özgürlük anıtı, kaplumbağa gölü, lisi gölü, açık etnoğrafya müzesi, ve Matedminda (Tifliisn güney tepesindeki eğlence ve mesire yeri) tüm bu güzergahı akşam saat 19.30 da zor bitirdik.
Akşam karavanlara dönüp dinlenmeye çekildiğimizde kaldığımız 6 şeritli tek yönlü yolda iki ışık arası yaklaşık yediyüz metre son model lüks arabaların ve motorsikletlerin yarışıp bir birlerine hava atmalarını geç saatlere kadar izledik.
Ertesi günü halk ulaşım ve metro ile şehir turu yaparak günü ve şehirde kalışı nihayetlendirdik. Tiflis ile ilgili resimler ektedir.
halkın kullandığı arabaları yaşam biçimine göre gelirleri arasındaki tezarlığı hala çözemedik.