Emin adımlarla yavaş yavaş yola devam ediliyor, Samsunda bir gece konaklamanın ardından Ünye, Fatsa güzergahı takip edildi, Fatsa Perşembe arasında ; Perşembe sahil yolunda Bolaman da bulunan Haznedaroğlu konağını görüntüleyip bölgedeki kuruyan fındıkları da tırmıkladık, ve sahil turunu takiben Yason burnu, yason deniz fenerine ulaşıldı ve bu şahane manzarada bir gece konaklanacak. Pazartesi olduğundan kilise kapalı.
Bir kaç resimle konuyu deskekleyeceğim.
Çok teşekkür ederim Bülent bey; Hayat paylaştıkça ve dostlarla güzel.
Karadeniz gezimiz tüm hızıyla ve güzellikleri ile devam ediyor. Yason Yarım adasında ki konaklamamız pazartesi günü olduğundan kilisenin içini görememiştik. Salı sabahı uyandığımızda yüksek bir bulutlar hafif esen rüzgar eşliğinde sabah kahvaltısını yapıp killisenin içini de ziyaret edip, Yason deniz fenerine veda edip yola koyulduk. Kıvrım kıvrım ama kaymak asvalt yolu takiben Perşembe ilçesi yakınlarında bir resteorantın bahçesinden martılara balık ikram ederek Orduya ulaştık Şehir turu ve Boztepeye Telefirik yardımı ile çıktık. Şimdi ise rotamızı Orduya 65 Km. uzaklıktaki Çamaltı yaylasına çevirdik. Yeşilliğin çeşitliliği yolların kıvrımını zaman aüzamanda sisler içinde kalarak yolu yarıdık ki Karadü, kirazdere köyüne ulaşıp bir dinlenme molası verdiğimizde. Köyün imamı ve muhtarın yoğun işteklerini kırmayarak bizin için hazırladıkları çay ve lahana turşusu kavurmasını tatdık.1300 metre yüksekliğe ulaşana kadar yolumuzun büyük bi bölümü sisler içinde geçti . Son 10 Km. lik yol inşaat halinde Çamaltı kayak merkezi yapım çalışmaları devam ediyor. Burası bir yayla olmakla beraber . Gerçek yaylacı kimselerle karşılaşmadık. Daha ziyade Turrristik bir yerleşim yerine dönüşmek üzere. Hele kayak merkezi ve yoluda biterse Yaylacılık rolü biteceğe benziyor.
Biz şimdilk tadını çıkarmaya bakacağız. Yason, Ordu ve yolumuzdan birkaç kare ekleyeceğim.
İstemesek te serin Çambaşı yaylasından ayrılmak zorundayız. Kurban bayramına evlerine dönmek isteyen arkadaşlar var. Yol üzerindeki bazı önemli yerleri bir başka sefere bırakarak, yayladan direk olarak Bulancak yolunu takip ederek(Ordu yolundan 10Km. daha kısa ve daha güzel) önce Giresun'a bilehare Tireboluya ulaştık. Burada ikmal ve dinlenme yapacağız.
Gezi de zaman bulup, günlük paylaşım zor oluyor. Kaldığım yerden devam.
15. gün
Sinop Karakum'dan ayrılarak Samsun yönüne devam ettik. İlk durağımız
Gerze, şehir merkezine uğradık. Manav-Balık satıcılarını ziyaretimizden sonra, yola koyulduk.
Yakakent (Gümenez)'e yaklaşırken, Mal Gölüne 500 mt. kala 24 yıl önce ki geceyi anmadan geçemedim. Doğan marka bir otomobil ile 3 ahbap çavuş, alkol duvarını aşarak, araç kıyıda ki taş blokunun üzerine, iki kişi denize ve nasıl sahile ulaşıldı. Bu gün bile anlayamadığım kara bir geceydi. Şimdi ise o yerin, üzerinden otoban geçiyordu. Ders alınmış, alkole tövbe edilmişti.
Şimdi bunların sırası değil deyip, günü değerlendirelim.
Gümenez Limanına girdik. Murat (Didi) dostu bulup, birer çayını içerek arkadaşlar Bafra'ya pide yemeğe, ben ise poyraz esen hava düzelir,motorla balık tutmaya denize açılırız lakin poyraz durmadı, Gerze den aldığım balık ile yetinmek zorun da kaldım. Akşam kalabalık bir aile grubu olarak, sahil boyu yürüyüşü yaptık.
16. gün
Gümenez de sabah kahvaltı sonrası, Şaban (Gez-bil) kardeşimizin abi ve yengesinin yanına uğradık. Metin bey ve eşinin Yakakent'te Lokantası var, ailece çalışıyorlar, bir gün önceden bizim geldiğimizden haberleri vardı. Bütün grubu topluca bekliyormuş. Tam iş saatin de onları biz oyaladık diye üzülürken aksine onlar bizi nasıl ağırlamanın telaşına düştüler. Bu sefer biz erken haber vermediğimize üzüldük. Hoş sohbet, bolca yolluğumuzu da alarak, bu güzel dost canlısı arkadaşlardan ayrılmak zorun da kaldık. Bir kez daha Metin bey ve eşine ayrıca Şaban kardeşe teşekkür ederiz.