edebiyatçı
Zirve
Ynt: Asya'daki Avrupa Hong kong
Tepeden inince Central denen şehir merkezinde dünyanın en uzun yürüyen merdivenini tecrübe ediyoruz. Yüksek bir tepeye çıkışı kolaylaştırmak için yapılmış merdivenden yarım saat süren yolculukta istediğiniz sokak başında inebiliyorsunuz.Ankara'nın dik tepelerinden birinde olan önceki evime ulaşmak için kanter içinde yokuş çıkarken hep bir yürüyen merdiven olmasını hayal etmşimdir.Hele dokuz aylık hamileyken kaldırım kenarlarında otura otura çıktığım günlerde nasılda böyle bir şeye ihtiyacım vardı.Ama işte bu ufaklıklardan farkımız biz hayal ediyoruz onlar gerçekleştiriyorlar.Ayrıca bu bölgede neredeyse bütün binaları üstten geçitlerle birbirine bağlamışlar. Tropikal yağış dönemlerinde bile hiç yere ayak basmadan şehri dolaşabilirsiniz.Üstelik geçitler bile klimalı.Yarımadaya dönüş için bu sefer deniz altındaki tüp geçitten geçen metroyu tercih ediyoruz.Ama deniz altından geçtiğimize dair hiç bir şey hissetmiyoruz.Üstelik yanlış durakta iniyoruz.Aslında doğru durakta inip yanlış olduğunu sanıyoruz.Bütün sokaklar o kadar birbirine benziyor ki.Sonra bir taksiye binip bir türlü taksici ile anlaşamayınca bir yerde iniyoruz.İndiğimiz yerde yeni bir pazar bulduk sevinci ile gezerken birden otelin olduğu sokağı görüyoruz.Farkediyoruz ki otelin yanındaki kadın pazarının diğer ucunda inmişiz. Aynı yerde saatlerdir dolanıp durmuşuz. ;DBugünü de alışveriş merkezlerinde noktalıyoruz.[attachment=1][attachment=2][attachment=3][attachment=4]
Tepeden inince Central denen şehir merkezinde dünyanın en uzun yürüyen merdivenini tecrübe ediyoruz. Yüksek bir tepeye çıkışı kolaylaştırmak için yapılmış merdivenden yarım saat süren yolculukta istediğiniz sokak başında inebiliyorsunuz.Ankara'nın dik tepelerinden birinde olan önceki evime ulaşmak için kanter içinde yokuş çıkarken hep bir yürüyen merdiven olmasını hayal etmşimdir.Hele dokuz aylık hamileyken kaldırım kenarlarında otura otura çıktığım günlerde nasılda böyle bir şeye ihtiyacım vardı.Ama işte bu ufaklıklardan farkımız biz hayal ediyoruz onlar gerçekleştiriyorlar.Ayrıca bu bölgede neredeyse bütün binaları üstten geçitlerle birbirine bağlamışlar. Tropikal yağış dönemlerinde bile hiç yere ayak basmadan şehri dolaşabilirsiniz.Üstelik geçitler bile klimalı.Yarımadaya dönüş için bu sefer deniz altındaki tüp geçitten geçen metroyu tercih ediyoruz.Ama deniz altından geçtiğimize dair hiç bir şey hissetmiyoruz.Üstelik yanlış durakta iniyoruz.Aslında doğru durakta inip yanlış olduğunu sanıyoruz.Bütün sokaklar o kadar birbirine benziyor ki.Sonra bir taksiye binip bir türlü taksici ile anlaşamayınca bir yerde iniyoruz.İndiğimiz yerde yeni bir pazar bulduk sevinci ile gezerken birden otelin olduğu sokağı görüyoruz.Farkediyoruz ki otelin yanındaki kadın pazarının diğer ucunda inmişiz. Aynı yerde saatlerdir dolanıp durmuşuz. ;DBugünü de alışveriş merkezlerinde noktalıyoruz.[attachment=1][attachment=2][attachment=3][attachment=4]