Ynt: Batı Karadeniz Gezisi ( 20-27 Mart 2009)
Amasra limanda konaklamanın ardından Zolguldak, Ereğli tarafına yollanıyoruz. Ekonomik koşulların etkisi mi doğa şartları mı her ikiside mi bilemiyorum Anadolu'daki en kötü seyahatim oluyor bu güzergah. Hem yol son derece kalitesiz, hem yapılar ve yerleşimler. Buna Filyos, Türkali, Göbü, Muslu ve Çatalağzı dahil, hatta Zonguldak da dahil. Ereğli, nisbeten tersane ve demir çeilk tesisleri nedeni ile biraz daha düzenli. Ereğli ve Alaplı'yı geçip kıyıda küçük ve çok güzel bir koyda mola veriyoruz konaklama için.
Bir dostumun motokaravan alma hevesine ortak olmak için Akçakoca, Karasu'yu hızlı geçip Adapazarı'na geliyoruz. Baktığımız araç Citroen C25 panelvan. Dostuma, mutlaka motoruna iyi bir seviste baktırması önerisinde bulunup Kefken, Kerpe sahiline çıkıyoruz. Ne yazık ki oralar da harap halde. 40 yıl önce Kefken'de çadır kurduğumuz günlerini hatırlıyorum, akvaryum gibi bir denizi vardı. Güneyin denizini hiç aratmayan :-(
Dağda tepede adı yazlık olan hilkat garibelerinde "eşyalı kiralık" tabelaları. kıyı yağmalanmış, estetik, plan sıfır. Ülkemizi nasıl mahvettiğimize bir kez daha iç geçirerek Ağva tarafına yöneliyoruz.
Kısa bir gezi ardından gene moralim bozuk Şile'ye geliyoruz. Dönüşe geçmiş olmanın hüzünü ile dostlarımızla kıyıdaki bir lokantada rakı+balık yapıp, limanda konaklayıp sabah kahvelerini içtikten sonra
İstanbul' dönüyoruz. Yeni gezilerin planlarını yapmaya başlıyoruz hemen tabii ki
))
Bu gözlemler sadece kendi görüşüm olup, yüklediğim fotoğrafların netlik kalitesinin niye bu kadar düşük olduğuna kafa yorarak bu satırları yazıyorum.
Saygıyla
Oğuz