Felice
''bal her ağıza tatlılık verir'' Mevlana
- Mesajlar
- 975
- Tepkime Puanı
- 0
Günlerden 23 Şubat 2008 cumartesi, hava güneşli, bizim kocaoğlanda altımızda kıpır kıpır Suadiye ye doğru yavaş yavaş seyir halindeyiz.
Suadiye ye vardıktan sonra Maşukiye ye gitmeye karar veriyoruz, ~5 km, o da ne! bizim kocaoğlan vuruyor kendini Suadiyenin sırtlarına, yapma etme diyoruz ama laf dinleyen kim... Mecbur bizde ona uyuyoruz.... ;D
Bir süre sonra bir tarafta izmit körfezi, bir tarafta sapanca gölü, manzara müthiş. Bu esnada orman işçilerinin çadırlarını görüyoruz karların içinde, insanın içi burkuluyor, daha sonra kartepe (otel) e ayrılan yol ayırmına geliyoruz ancak ne mümkün, bizim kocaoğlanın gözü kesmiyor bu yolu, bir iki deneme yapıyor, nafile...
Ya takma kafana olur böyle durumlar hadi dönelim geldiğimiz yoldak desekte yine bizi dinlemiyor, ileri devam ;D
İlk önce Pazarçayırı sonra Sultaniye geride kalıyor, ilerledikçe manzarada güzelleşiyor, özellikle Sultaniye den sonra akan dere zaman zaman kollara ayrılıyor ve uzunca bir süre kocaoğlan ve bize eşlik ediyor, kocaoğlanın mutlaka daha sonra tekrar ve daha kalabalık gelmeliyiz, buralarda piknik yapmalıyız dediğini duyar gibi oluyorum...
O da ne Adapazarı-Bilecek yolu bir anda manzaramız oluyor, kuş bakışı görüntü muhteşem.
Kendimize güzel bir yer bulup acıkan karnımıza birşeyler gönderiyoruz, bu arada kocaoğlan da dinleniyor, Birde davetsiz misafirimiz çıkıyor ortaya, tabi o da nasipleniyor ekmeğimizden.
Sonrasında kar altındaki üzüm bahçelerini seyrede seyrede iniyoruz Pamukova-Adapazarı yoluna, kocaoğlanın biraz canı sıkılıyor tabi asfalt yola çıktık diye ama yapacak fazla bir şey yok, ~10 km sonra Pamukova nın içinden geçiyoruz sonrasında Taraklı-Geyve yol ayrımı çıkıyor karşımıza, bundan sonra Sapanca Arifiye yol ayırmınına kadar D650 den devam ediyoruz. Sonrasında Sapanca gölünü seyrede seyrede dönüyoruz İzmit e.
Bu gezinin uzunluğu İzmit merkezden 150km (gidiş ve dönüş)
Gezi rotası ve kameramıza takılan kareler;
Suadiye ye vardıktan sonra Maşukiye ye gitmeye karar veriyoruz, ~5 km, o da ne! bizim kocaoğlan vuruyor kendini Suadiyenin sırtlarına, yapma etme diyoruz ama laf dinleyen kim... Mecbur bizde ona uyuyoruz.... ;D
Bir süre sonra bir tarafta izmit körfezi, bir tarafta sapanca gölü, manzara müthiş. Bu esnada orman işçilerinin çadırlarını görüyoruz karların içinde, insanın içi burkuluyor, daha sonra kartepe (otel) e ayrılan yol ayırmına geliyoruz ancak ne mümkün, bizim kocaoğlanın gözü kesmiyor bu yolu, bir iki deneme yapıyor, nafile...
Ya takma kafana olur böyle durumlar hadi dönelim geldiğimiz yoldak desekte yine bizi dinlemiyor, ileri devam ;D
İlk önce Pazarçayırı sonra Sultaniye geride kalıyor, ilerledikçe manzarada güzelleşiyor, özellikle Sultaniye den sonra akan dere zaman zaman kollara ayrılıyor ve uzunca bir süre kocaoğlan ve bize eşlik ediyor, kocaoğlanın mutlaka daha sonra tekrar ve daha kalabalık gelmeliyiz, buralarda piknik yapmalıyız dediğini duyar gibi oluyorum...
O da ne Adapazarı-Bilecek yolu bir anda manzaramız oluyor, kuş bakışı görüntü muhteşem.
Kendimize güzel bir yer bulup acıkan karnımıza birşeyler gönderiyoruz, bu arada kocaoğlan da dinleniyor, Birde davetsiz misafirimiz çıkıyor ortaya, tabi o da nasipleniyor ekmeğimizden.
Sonrasında kar altındaki üzüm bahçelerini seyrede seyrede iniyoruz Pamukova-Adapazarı yoluna, kocaoğlanın biraz canı sıkılıyor tabi asfalt yola çıktık diye ama yapacak fazla bir şey yok, ~10 km sonra Pamukova nın içinden geçiyoruz sonrasında Taraklı-Geyve yol ayrımı çıkıyor karşımıza, bundan sonra Sapanca Arifiye yol ayırmınına kadar D650 den devam ediyoruz. Sonrasında Sapanca gölünü seyrede seyrede dönüyoruz İzmit e.
Bu gezinin uzunluğu İzmit merkezden 150km (gidiş ve dönüş)
Gezi rotası ve kameramıza takılan kareler;