Ynt: Bulgaristan
1997 yılbaşısında bulgaristandaydım ben de, planlı olmayan, "hadi gidiyoruz geliyo musun"la başlayan, "dur bakalım ya nöbetlerimi ayarlayabilirsem gelirimle" devam eden ve "tmm sen pasaportunu, kimliğini ver, ben fotoğraflar için çağırırıım seni"yle biten bir hazırlık konuşmasından sonra, "tmm herşey hazır, çantanı topla bu akşam treniyle gidiyoruz"la çıkmıştım yolculuğa. ama vize için böyle belgeler istenmemişti o zamanda. işte kimlik, fotoğraf, pasaport, öyle çok da yüksek olmayan bir para gerekmişti, 1 haftada almıştık ama vizeyi. bir tren yolculuğuyla gidip,gelmiştik; hatta trenlerde hiç arama yapılmaması dikkatimizi çekmişti çünkü sınırdan istediğinizi geçirebilirdiniz- tıpkı arkadaşın şişeler dolusu viskiyi geçirdiği gibi-.
bizim gittiğimiz sene en çok dikkatimizi çeken olaylardan biri de enflasyonun çok hızlı olmasıydı. 4 gün kalmıştık ve yanımızdaki dolarları son gün bozdurduğumuzda, ilk gün bozdurduğumuzdakinden ciddi bir fark vardı.
bir restaurantta menüde "turkısh pizza" görüp ısmarladık ve önümüze lahmacun geldiğinde herkesin anlamayan bakışları altında çok gülmüştük.
eh o zaman fazla paramız olmadığı için ucuz otellerde konaklamıştık, hatta birinde odaya özel tuvalet ve banyo da yoktu

koridorda 1 tane tuvalet-banyo vardı, bütün odaların ortak kullandığı. bir diğer otelde de aynı durum söz konusuydu ama en azından o otelde koridor başına düşen oda sayısı daha azdı
eğer yanlış yazmazsam, o gezide gittiğimiz şehirler, smoldif, panporova, ... diğerinin adını hatırlayamıyorum.
belki hazırlıksız olduğumdan, belki bulgaristan ekonomisinin kötü olduğu bir dönemde gittiğimizden, belki de bnm canım sıkkın olduğundan, ama bulgaristana bir daha gitmek ister miyim bilmiyorum..