Ynt: Çalköy Mağarası Cazibe Merkezi
Bölgeye gelmek isteyip de gelemeyenler için de biz gezip gördüklerimizi anlatarak, onlara bir nebzede olsa Karadeniz bölgesi’nden kısım kısım aktarımlarda bulunmaya çalışıyoruz. İşte Trabzon’un Düzköy ilçesindeki Çalköy mağarası da gezilmesi gereken yerlerin başında geliyor artık.
[attachment=1]
Tatilleri turlarla yapanlar için değil belki ama şimdilik özel araçlarıyla gelenlerin rahatlıkla ulaşıp görme fırsatı bulduğu Çalköy mağarasına her yıl bir iki defa çıkıyorum. Gurbetten gelen yakınlarıma hem mihmandarlık yapmış oluyorum ve hem de her gittiğimde yorgunluktan sıyrılıyor ve ruhumu dinliyorum.
[attachment=2]
Denizden yüksekliği bin 50 metre olan Çalköy mağarasına, Askerlik arkadaşım İstanbul’dan ailesiyle gelince bizde ailecek iki araçla çıktık. Bu kez mağaranın içindeki ahşap gezi parkuru uzamıştı. Mağaranın hemen girişinde üstte buraya mağaranın balkonu da denebilir, tıpkı Antalya’daki Didem şelalesi’ndeki gibi bir iç mekan eklenmiş, burası bir çayevine dönüştürülmüş, adeta bir mağara cafe açılmıştı.mağaradan çıkınca burada çay içmek ve biraz soluklanmak iyi bir dinginlik sağlıyor.
[attachment=3]
Nefes darlığı, Astım veya bronşit hastaları için Çalköy mağarasının havasının iyi geldiği ifade edilmekle, buranın aslında bir su kanalı oluşu, hava sirkülasyonunun değişkenliğinden belli oluyor. Eğer gözlüğünüz varsa zaten camların buharlaşmasıyla fark edebiliyorsunuz. Ayrıca, içeriye girerken görevliler de zaten uyarıyor ve “üşürseniz buradan mont verebiliriz” diyorlar. Gerçekten mağaranın içine girdiğiniz de hava çok sıcaksa bir cennet ferahlığına kavuşuyorsunuz! Bazen dar bazen de oldukça geniş galeri ve koridorlara sahip olan mağaranın üst kısmında, çevreye hakim bir tepeye kurulmuş bir kale bulunuyor.
[attachment=4]
İl özel idaresi tarafından yapılan ve daha sonra işletilmek üzere özel sektöre kiralanan Çalköy mağarası dikit ve sarkıtlardan, su taşlarından oluşmuştur. Kulaklık deresi üzerinde bulunan Çalköy mağarasının içindeki yer altı akarsuyunun taşıdığı su mevsimsel olarak değişim gösterirken yağışlı mevsimlerde mağaranın içindeki suyun derinliği elli santime kadar yükselirken, yaz aylarında bu seviye on-on beş santime kadar düşmektedir.
[attachment=5]
Mağaranın akarsuyunun Tonya deresinden bir kol olarak geldiğini söyleyenler olsa da mağaranın uzunluğunun henüz ne kadar olduğu konusunda net bir fikir verilemiyor. Ancak, akarsuyun dışarıdan çer çöp taşıdığı özellikle kış mevsimlerinde görülebiliyor. Ha bu akarsu taşar mı derseniz ona da tanıklık edeni duymadım. Ama taşacak nitelikte de değil zaten!
Ahşap parkurlarla ilerlerken iki yüz metre kadar gidince biri sola uzanan 125 metrelik olan bu kolun sonundaki odada dolinden gelen suyun aktığı bir baca vardır. Sağ kol diğerinden iki kat daha uzun ve burada da küçük bir şelale ve bir mini göl bulunuyor. Gezimiz sırasında çocuklar üşümemiş olsalardı aslında daha uzun süre kalacaktık. Işıklandırmalar ve yansımalarla farklı bir ortamdı. Suyun asırlara dayalı çabasıyla ilginç oluşumlar meydana getirmiş olmasını anlamaya çalışıyorsun ve hayranlığın kat kat artıyor.
Dışarıya çıktığımızda bir sıcak esinti vuruyor yüzümüze, buharlaşmış gözlük camlarını siliyoruz. Ardından da mağaranın girişinde ve hemen üstünden eşsiz bir manzaraya sahip olan kır kahvesi mi dersiniz, mağara cafe mi dersiniz yoksa kıraathane mi veya çay bahçesi mi ortamına uygun ve de su damlacıklarının birer mini şelalemsi gösterisi altında dinlenme molasına geçiyorsunuz.
Yolu düzgün ve asfalt ama Çalköy beldesi içinden giderseniz. Yok kestirme giderim derseniz Çaşırbağı yoluna devam ederken Çalköy yol ayrımını geçtikten sonra 800 metre kadar ileriden sağa stablize yolla çok dada kısa zamanda Çalköy mağarasına ulaşabiliyorsunuz.
Trabzon Düzköy’e bağlı Çal Köy beldesinde bulunuyor mağara.. Trabzon merkezden sadece 51 kilometre uzaklığı olan mağara, Düzköy İlçesinin 5 kilometre güneyinde ve zaten Düzköy den de görülebiliyor. Düzköy’ün Trabzon girişinden hemen sağa sapılarak gidiliyor.
Çalköy mağarasına zaman ayırın. Bir yarım gün ayırabilirseniz bu mağara gezisinin tadına doyamayacaksınız inanın. Hem zamanı da kovalamayın sakın, hazır bu mağaraya gitmişken bir de 6 kilometre mesafedeki Hırsafa yaylasına varıp dilerseniz bir de yayla keyfi sürün. Aman ben sizi yönlendirmiş olmayayım, siz en iyisini bilirsiniz zaten.
Gezdirdiğim asker arkadaşım Ahmet Karakaş’ın neler söylediğini merak edenleriniz olabilir, “böylesine güzel yerlerimiz varda neden reklamını yapmıyorlar yani anlayamıyorum arkadaş, İstanbul’da reklamı olsa herkes koşar gelir valla, kimse bilmiyor ki”
Fotoğraflar: M. Kemal AYÇİÇEK
Kaynak : http://www.karadenizolay.com/haber_detay.asp?haberID=152