Nisan ayınında gelmesiyle tabiat bütün tazeliğini yeniden kazanmaya başlıyor, uzun bir kış döneminin verdiği rehaveti üzerimizden atmanın zamanı geldi sayılır. Toprağın altında bütün bir kış yeşermeyi bekleyen tohumun heyecanını yaşıyorum yola çıkmak için.
Bu senenin ilk yolculuğuna çıkmaya hazırlanıyoruz amacımız kendimizi fazla yormadan uzun soluklu bir geziden ziyade sadece küçük bir başlangıç yapmak, sene boyunca yapacağımız gezilerin yanında kalın bir kitabın ön sözü olarak da düşünülebilir bu yolculuk.
Nereye gidebiliriz sorusuna lokman ağabeyden çankırı cevabı geliyor, neden çankırı?
Bir kaç sene öncesine kadar mahallemizin mescidinde imamlık vazifesini sürdüren isa hocanın tayini çankırının "elmacı" köyüne düşmüştü o gün bugündürde pek bir araya gelememiştik. Üzerimizde bir hayli hakkı olan, sürdürdüğü görevi layıkıyla yerine getiren bu güzel insanı hem ziyarete gitmek bu vesileylede yılın ilk yolculuğunu gerçekleştirmek düşüncesi kafamda hemen onay işareti alıyor.
Pek fazla hazırlığa gerek duymadan yanımıza ne olur ne olmaz kabilinden henüz havalarında tam manasıyla düzelmediği düşüncesiyle çadırımızı uyku tulumlarımızı alarak akşam vakti lokman ağabeyin küheylana atlıyoruz İlk olarak Ankara iskitlerde bulunan eski sanayide motosikletin ufak tefek bakımlarını yaptırmaya koyuluyoruz, usta kafa dengi biri çıkıyor dükkanda bulunan iki arkadaşıda bize ilgisini esirgemediğinden koyu bir sohbete dalıyoruz, vakit epey oldu...
Geç saatlerde tekrar yola çıkıoruz ne varki bu geçmiş kalmışlığın acısı daha yolculuğun ilk dakikalarında karşımıza dondurucu soğuk olarak dikiliyor.
Daha Ankara dan çıkıp Çankırı yoluna giremedik bile, buz gibi hava dev bir kütle gibi üzerimize çarpıp çarpıp çiğniyor bizi. On dkkada bir motosikletden inip hoplayıp zıplıyoruz ısınmak için
Çevre yoluna girip biraz ilerlediğimizde yol kenarlarında daha erimeyen karlar görüyorum, galiba topraktan başımızı erken kaldırdık diye düşünmeye başladım
Ankara-Kalecik arası 60,65 km civarı bu kadar kısa mesafeyi kaç saatde aldığımızı hatırlamıyorum bile, soğuk belimizi fena büktü bu sefer.Kaleciğin hemen girişinde karşımıza çıkan caminin avlusunda biraz dinlenmek,bişeyler atıştırmak amacıyla konaklıyoruz kapısının açık olduğunu görünce geceyi burada geçirmeye karar veriyoruz.
vaktimizin kısa olması nedeni ile bazı civar köyleri gezintye bu köylerde görülmesi gereken manevi alemin ulularını
isa hocamızın rehberliğinde ziyarete gidiyoruz.